Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede Ateş’in Tekerlemesinde

Mevsim ilkbahardı. Yağmur yağmış, arkasından ebemkuşağı doğmuştu. Ebemkuşağının çeşit çeşit renkleri gökyüzünü güzelleştirmişti. Güneşin ışınları altın yaldız gibi parlıyor, çocukların gözünü kamaştırıyordu. Okulun bahçesinde çimenler yemyeşil olmuş, rengârenk çiçekler açmıştı. Güllerin güzelliği görenleri büyülüyordu. Her yer mis gibi gül ve toprak kokuyordu. Çocuklar teneffüsteydi. Leman ve Ateş, bahçede el ele tutuşmuş geziniyorlardı. Birisini güllerin arasında çiçekleri koparırken gördüler. Kim olduğunu merak ederek, hız4 5 6 7 la yanına yaklaştılar. Bu, Ateş ile aynı mahallede oturan ve hem de aynı sınıftaki arkadaşları Ercan’dı. -Çiçekleri niye koparıyorsun, dedi Ateş. -Sana ne? -Bahçe hepimizin. Çiçekleri, gülleri hep birlikte diktik.


Onları koparamazsın! -Koparırsam ne olacak? Ercan’ın verdiği yanıtlar Ateş’i de Leman’ı da şaşırtmıştı. Çünkü Ercan çiçekleri koparacak, böyle ters ters cevap verecek biri değildi. Üstelik Ercan da çiçekleri çok severdi. -Çiçekler dalında güzel. Koparırsan solar gider, yazık olur, dedi Ateş. -Canım öyle istiyor. Sizinle tartışmak istemiyorum. Gider misiniz buradan, dedi Ercan yine o somurtkan haliyle. 6 7 Leman daha fazla dayanamayıp hemen söze karıştı: -Ateş arkadaşımız doğru söylüyor. Herkes canının istediği gibi davranırsa, bahçemizin ve okulumuzun güzelliği kalmaz. Onları dikerken ne kadar çok yorulmuştuk. Öğretmenimizin ve bahçıvan amcanın emeğini ve onların ne kadar yorulduğunu da unutmamalıyız. Leman konuşmasına devam ederken ders zili çaldı. Ercan bu kez Leman’a yanıt verme gereği bile duymadı. Kendi başına, bağıra çağıra sınıfa girdi.

Ateş ve Leman da arkasından girdi. Ders hayat bilgisi idi. Bu derste “sorumluluklarımız” konusunu işleyecekler, sınıfın ve eşyaların yerlerini defterlerine çizeceklerdi.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir