Faruk Tuncer – Hakka Suresi Tefsiri – Sarsici

Kur’ân-ı Kerim’i inzâl etmek sûretiyle insanlığa iki cihan saadetinin kapısını açan Rabbimize hamd u senâlar; onun en büyük mübelliği Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (sallallahu aleyhi ve sellem) salat ve selam olsun! Ahsen-i takvim sırrının temsilcisi insanı muhatab alan ezelî kelam Kur’ân-ı Kerim, içinde yaşadığımız kâinat kitabının bir tercümesidir. Görünen ve görünmeyen âlemin en büyük müfessiridir. Kâinatın yaratıcısının yerde ve gökteki gizli hazinelerinin açıklayıcısıdır. Hâdiselerin altında gizli kalan gerçeklerin anahtarıdır. Kur’ân, hakikatte bir davet kitabıdır. Davet ve tebliğ halkasında bütün insanlık ve onların içinde de çok değişik mizaçlar bulunduğundan tebliğ konularını farklı üsluplarla beyan etmek gerekir ki; mesele şumullü olarak anlaşılabilsin. Kur’ân aynı zamanda bir duâ ve zikir kitabıdır. Duâ ve zikir ise tekrar ede ede tenvir eder. Ayrıca herkes Kur’ân’ın tamamını ya gafletinden veya imkân bulamadığından okuyamaz. Fakat bir sûreyi çoğu zaman okuyabilir. O’nun için Kur’ân’ın ortaya koyduğu îman esasları ve İslâm dininin en mühim maksatları, kısa sûrelerde dercedilerek, her bir sûre küçük bir Kur’ân hükmüne getirilmiştir. Bununla birlikte her bir sûrenin kendine mahsus bir çerçevesi ve bir ana maksadı vardır. Özetle söylemek gerekirse Kur’ân-ı Kerim, insanlığın her türlü manevî ve fikrî ihtiyaçlarına cevap verecek yegâne kitaptır. Böyle mükemmel bir kitabın mesajı tek bir asrın sosyal ve şahsi ihtiyaçlarına inhisar etmemiştir ve edemez.


Bu ezelî kelâm, devamlı gelişmekte olan ilim ve teknolojinin ışığı altında, yeniden tefekkür edilmeli ve yeniden yorumlanmalıdır. Ancak bu durumu, Kur’ân’ı yeni ve modern bilgilere uydurma şeklinde anlamak doğru değildir. Esas olan, yeni bilgilerin ışığı altında onu yeniden değerlendirip asrın idrakine sunmaktır. Yaşadığımız dünyada Kur’ân-ı Kerim’in tefsir ve izah eksikliğinden kaynaklanan sıkıntı kendini gittikçe hissettirmektedir. Günümüz insanına onun arz ve takdimi; ferdî çalışmalardan ziyade kendi mesleklerinde mütehassıs kimselerin oluşturacağı bir heyet tarafından yapılmasının gerekliliği güç kazanıyor. Bununla beraber Kur’ân’ın cüz’leri/sûreleri üzerinde yoğunlaştırılacak çalışmalar, ileride böyle bir heyet için mukaddime olacağından, hayati önem taşıyor. Bugün bir insan her sahada ihtisas sahibi olamıyor. Böyle olunca “Bir şey bütünüyle elde edilemezse büsbütün terk de edilmemelidir.” kaidesince Kur’ân-ı Kerim bölüm bölüm, sûre sûre şeklinde de olsa mutlaka ele alınıp incelenmelidir. Kur’ân-ı Kerim’in; tevhid, risalet, haşir ve adalet gibi dört temel ilkesi vardır. “Anasır-ı Erba’a” da denilen bu unsurlardan özellikle “haşir” (ahiret ya da kıyamet) hemen hemen Kur’ân’ın her sûresinde doğrudan ya da dolaylı olarak ele alınmakta ve anlatılmaktadır. Yüce Rabbimiz bununla pek çok şeyi istihdaf etmiştir. Konunun geçtiği yerlerde ilmi ve teknolojik gelişmelere işaret edildiği gibi, insanlık için inzar ve korkutmayı da hedeflemiştir. Meselenin akideye bakan yönü olduğu kadar sosyo psikolojik ve pedagojik yönü de vardır. Bu mütevazı çalışmada görülecektir ki, Arap Dili ve Edebiyatı’nı çok fazla bilmeyen herhangi biri bile “Hâkka Sûresi”ndeki kelime ve fasıla uyumundan, anlam bütünlüğüne varıncaya kadar sûredeki muhteşem âhengi kolayca farkededilebilir.

Gözler önüne serilen manzara ve sahnelerdeki uyum, kelimelerin seçilişi ve kullanılışı, Kur’ân-ı Kerim’in kelâm-ı ilahi olduğunu kendi çapında isbat etmektedir. Elinizdeki kitap, “Sarsıcı Kıyamet Tasvirleriyle Hâkka Sûresi” bir tefsir denemesi olarak tasarlanmış, ancak belli bir açıdan (özellikle kıyamet) konuya yaklaşılmıştır. İlk hazırlandığı şekli üzerinde fazla bir ilave yapmamakla birlikte büyük ölçüde yeniden gözden geçirdiğimizi belirtmek isteriz. Kitap şu bölümlerden oluşuyor: Giriş ve birinci bölümde, sûrenin mahiyeti hakkında bilgiler sunduk. İkinci bölüm, klasik ve modern tefsirlerden istifade ile “Hâkka Sûresi Tefsirî Denemesi”ni, üçüncü bölüm, kıyametin ilmi açıdan değerlendirilmesini ve son bölüm ise kıyametin işlendiği sûreler ile Hâkka sûresinin mukayesesini ihtiva ediyor. Bu arada Hakka sûresi metnini çalışmamızın en başına koyduk, âyet meallerini ise Suat Yıldırım Hocamızın mealinden aldık. Çalışmalarımız esnasında kendisinden büyük destek gördüğümüz Emin Işık Beyefendi’ye teşekkürlerimi sunarım. Hocamızın Kur’ân-ı Kerim etrafında yaptığı değerlendirmelerin bize yeni ufuklar açtığını özellikle belirtmeliyim. Ayrıca yine başlangıç safhasında tez danışmanlığımızı yürüten Prof. Dr. Bedreddin Çetiner Beyefendi’ye de teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca iki yıllık emeğin zayi olmadığını göstermek sûretiyle, yıllar sonra da olsa, yazarına şevk katan bu basım sebebiyle yayınevi yetkililerine şükranlarımı sunuyorum. Zamanlarından çaldığım için de son bir teşekkür de eşim hanımefendi ve oğluma. Bu vesileyle bu tür çalışmaların yeni olması kusur ve eksiklerimizi mazur kılmalı. Tevfiki ilahiye nail olması niyazı ile.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir