Ömer Faruk Reca – Nasıl Zengin Oldular

Sakýp Sabacý’dan Vehbi Koç’a, Vitali Hakko’dan Kadir Has’a, Nejat Eczacýbaþý’ndan Kemal Þahin ve Sabri Ülker’e Türkiye’nin en meþhur iþ adamlarý nasýl zengin oldular dersiniz? Bu ülkenin topraklarýnda yetiþmiþ ve sýfýrdan zirveye eriþmiþ meþhur zenginlerin yaþam öyküleri ve baþarý sýrlarý artýk size bu sayfalar kadar yakýn. Hemen hepsinin çocukluklarý ve ilk gençlik yýllarý zor þartlarda geçti. Ama hiç yýlmadýlar. Yenilgiler, engeller onlarý daha da güçlendirdi, besledi. Zirveyle sonlanan azim örneði hayatlar elinizdeki bu kitapla yaþamýnýzý zenginleþtirecek. Kýsa yoldan deðil emek vererek, akýl yürüterek, kalbi ve ruhu bir kenara býrakmadan yükselmenin yollarýný ülkemizin zengin iþadamlarýnýn dilinden okuyacaksýnýz. Duyduklarýnýz size eþsiz bir deneyim kazandýrmayý vaat ediyor. Yaþam öyküleri, anýlar, baþarý tavsiyeleri, kazancý akýllýca deðerlendirme önerileri eþliðinde saðlam ve emin adýmlarla zirveye ulaþmanýn, maddi ve manevi zenginliði yakalamanýn sýrlarý gerçek baþarýyý arayan okuyucularý bekliyor. 5 Nasýl Zengin Oldular? “Beni bu güne eriþtirdiði için Allah’ýma bin defa þükrediyorum.1926 yýlýnda küçücük bir bakkalda zor þartlarda giriþtiðim iþ, bu gün dev bir kuruluþ olmuþtur. Çýraklýk devremi babamýn yanýnda geçirdim. Babam Koçzade Hacý Mustafa efendi gösterdiðim çabaya deðer vererek kendi iþ yerini 31 Mayýs 1926 tarihinde resmen bana devretti. O günden bu yana, daima baþarýya ulaþma heyecaný içinde kendimi hayat mektebinde yetiþtirmeye gayret sarfettim. Görerek, dinleyerek, okuyarak, dünyadaki geliþmeleri takip ederek ve baþkalarýnýn tecrübelerinden yararlanarak çalýþma hayatýnýn zorluklarýný yenmeyi öðrendim. Baþarýlý olmak isteyenler baþkalarýný tecrübelerinden yararlanmayý bilmelidir.


Þerefli bir maziye sahip olan Türk milleti refah dolu mutlu bir geleceðe layýktýr. Benim anladýðým manada, baþarmak isteyen kiþinin özellikleri þudur: Çalýþkanlýðý ve kabiliyetiyle yeni iþ imkanlarý düþünürken okur, düzenli çalýþýr, dürüst olur, insan hayatýný sýnýrlý olduðunu ve vazifelerinin zamanla baþkalarýna devredileceðini bilerek daima kendisini yeniler, baþaramadýðý zaman oturup aðlamaz bir daha dener, netice alana kadar yýlmaz, vazgeçmez… Sonunda da kazanýr, zengin olur.” KOÇ ÝMPARATORLUÐU’NUN KAHRAMANI VEHBÝ KOÇ NASIL BAÞARDI? GÝRÝÞ Vehbi Koç 1917 yýlýnda 16 yaþýnda iken, babasýnýn bir bakkal dükkaný açmaya ikna etmiþ ve böylece Ankara’da ticaret hayatýna baþlamýþtý. Babasý Hacý Mustafa Efendi zamanýnýn medrese eðitim görmüþ din alimlerindendir. Fakat oðlu Ahmet Vehbi’yi kýrmayarak ticarete girmiþtir. Bugünkü Koç Topluluðu’na doðru ilk adýmý sayýlabilecek bu küçük iþyeri Birinci Dünya ve Kurtuluþ Savaþý yýllarýnda fazla bir varlýk gösterememiþ, ancak Cumhuriyet’in kurulmasý ile birlikte yavaþ yavaþ geliþmiþtir. Ankara’nýn 1923 yýlýnda baþkent oluþu bu küçük kentte hýzlý bir geliþme faaliyeti ortaya çýkarmýþ, Koç da iþlerini inþaat malzemesi üzerine yoðunlaþtýrmýþtýr. Vehbi Koç’un iþ hayatýna atýldýðý bu dükkan, babasýnýn adýna kurulmuþtu. Fakat 31 Mayýs 1926’da Koçzade Ahmet Vehbi ismi ile Ankara Ticaret odasýna tescil ettirilerek kendi adýna geçmiþ ve böylece Vehbi Koç, iþinin gerçek sahibi olmuþtur. Ýþte bu tarih ayný zamanda Koç Topluluðu’nun doðuþunu da simgelemektedir. Kýsa zamanda geliþen Koçzade Ahmet Vehbi firmasý, Ýstanbul ve Eskiþehir’de þubeler açmýþ, inþaat ve taahhüt iþlerine giriþmiþ, Türkiye’nin o dönemdeki dýþ ticaret iliþkilerine uygun olarak 1928’den itibaren Avrupa ve Amerikan firmalarýnýn temsilciliklerini almýþtýr. Koç topluluðunun geliþmesinde en önemli aþamalardan biri de kurumlaþma çabasýdýr. 1938 yýlýnda Vehbi Koç þahýs firmalarýnýn uzun ömürlü olmadýðýný görerek giriþimlerin bir anonim þirket olarak düzenlemiþ ve Koç Ticaret Anonim Þirketi’ni kurmuþtur. Bu þirket zamanla Koç 8 Nasýl Zengin Oldular? Topluluðu’nu meydana getiren giriþimlerin emeli ve geliþme merkezi olmuþtur. Þirketin bir özelliði de, Koç Topluluðu’nun ana ilkelerinden, yönetici ve çalýþanlarýn yönetime ortak olmalarý uygulamasýnýn ilk kez bu kuruluþta uygulamaya konmasýdýr.

Vehbi Koç’un geliþmesinde bir baþka önemli olay da, Türkiye Cumhuriyeti’nin benimsediði endüstrileþme ataðýnda destekle üretime yöneliþtir. 1948 yýlýnda Vehbi Koç General Electric þirketi ile ortaklýk yaparak ilk ampul fabrikasýný kurmuþtur. 1950 yýllarýnda Türkiye’de yerli üretim hýzla geliþiyordu. Ülkenin ekonomik kalkýnma çabalarýna paralele olarak, Vehbi Koç da, ithal mallarýnýn yerini alacak yerli üretim yatýrýmlarýna giriþti. Vehbi Koç’un kiþisel geliþim ve gayretleriyle bugün yüzlerce beyin ortaya çýkmýþtýr. Ýþ yapacaklara baþarýlý olmada ilham olan Koç, tarým aletlerinden tekstile, büro malzemelerinden ýsýtma sistemlerine, radyo ve televizyon parçalarýna, buzdolabý, çamaþýr makinesi, elektrik süpürgesi ve petrol gazýndan, otomobil üretimine kadar etkinlik göstermiþtir. Türkiye’nin ilk yerli otomobili Anadol’dan sonra ikinci yerli otomobil Murat’ýn da üretilmesinde önderlik yapmýþtýr. Vehbi Koç’un çeþitli alanlara girerek hýzla geliþmesi, bu çeþitlilik ve büyümeye uygun bir teþkilatlanmayý gerekli kýlýyordu. Sevk, idare ve organizasyon konusunda yabancý ve Türk uzmanlarýnýn yýllar süren çalýþmalarý sonucunda 1963’de Koç Holding kurulmuþtur. Koç Holding, insan kaynaklarý, beyin gücü, kiþisel geliþim, toplu geliþim, eðitim seminerleri konularýnda bir að gibi eþgüdüm stratejisiyle hareket ederek bugün geldiði noktada devleþmiþtir. Bunda da Vehbi Koç’un kararlý yapýsý rol oynamýþtýr. EKÝP ÇALIÞMASINI TEÞVÝK ETMÝÞTÝR Çok zeki ve çalýþkan olmak, bir noktada baþarýlý olmanýza, kazanmanýza yeterli olmuyor; hatta sahip olduðunuz elindeki varlýðýn yok olma tehlikesi bile var. Peki çözüm nedir? Çözüm aile þirketi zihniyetindeki bireysellikten sýyrýlýp, hisse ve ekip çalýþmasý ruhunu canlandýrmaktýr. Vehbi Koç bu durumu þöyle açýklýyor: 9 Vehbi Koç “Ýþ hayatýnda çok zeki insanlarýn saðlam firmalar kurduðunu, yurt ölüsünde büyük servetler yaptýklarýný, fakat kurucularýný ölümünden sonra firmalarýn çöküp gittiðini gördüm. Bu çöken firmalarýn kurucusunun uya çocuðu yoktur ya çocuklarý adam olmamýþtýr, ya da iyi yetiþtirilmemiþtir.

Çok çalýþýp sabrýyla ortaya fabrikalar diken iþ adamý saðlýðýnda bunu düþünmüþ ama, bu endiþesini söyleyememiþtir. Þirketler çöküp gitmiþ, bundan hem aile hem de ülke büyük zarar görmüþtür. Hatta ben sersefil, sokaklara düþen bir zamanlarýn fabrikatörlerini bilirim. Onlarý o hale getiren her þeylerini sadece çekirdek aileleriyle yapmak istemelerindendir. Ekip ruhuna önem vermemiþlerdir. Ýleri batý ülkeleri bu konuyu ele almýþlar, üzerinde uzun çalýþmalar yapmýþlar ve bazý çareler bulmuþlardýr. Önce kuruluþlarý kiþisel olmaktan çýkarmýþlar, þirket kurulmasýný teþvik etmiþlerdir. Hisse senetleri çýkarmýþlar, bunlarý piyasaya satmýþlar, iþ baþýna bilgili ve yetenekli yöneticiler getirmiþlerdir. Ýnsanlar fani. Ben de bir gün þu veya bu þekilde bu iþin baþýndan ayrýlacaðým. Ben 17 yaþýmdan beri 46 sene geceli gündüzlü çalýþtým. Bu þirketi bu hale getirdim. Çocuklarýmýn ve þirket çalýþanlarýnýn bu imparatorlukta hisseleri olduðu için Koç ismi inþallah hiçbir zaman sönmeyecektir.” KISA HAYAT HÝKÂYESÝ Vehbi Koç 1901 yýlýnda Ankara’nýn Keçiören bölgesinde doðmuþtur. Babasý Koçzade Hacý Mustafa Efendi 1928 yýlýnda 54 yaþýndayken vefat eder.

Annesi Fatma Koç da 1963’de hayata gözlerini yumar. Vehbi Koç’un iki kýz kardeþi vardýr. Zehra Haným ve Hüsniye Haným’dýr. Evliliðini þöyle anlatýr Vehbi Koç: “Ben 26 yaþýndayken 1927’de Ankaralý tüccar merhum Sadullah Aktar Bey’in kýzý Sadberk Haným’la evlendim. Biri erkek, üçü kýz, dört çocuðumuz oldu. en büyük kýzým Semahat, Nursel, Arsel ile; oðlum Rahmi Koç, Çiðrem Mesemetçi ile; Kýzým Sevgi, doðan Gönül ile; en küçük kýzým Suna, Ýnan Kýraç’la evlendiler. Oðlum Rahmi Koç’tan Mustafa, Ömer, Ali adlarýnda üç torunum vardý.” 10 Nasýl Zengin Oldular? Vehbi Koç, sýkýntý ve zorluklar içerisinde büyüdüðünü þu ifadelerle dile getirmiþtir: “Çocukluðumun geçtiði yýllarda evlerimizde ne akarsu, ne elektrik ne de ýsýnmak için kömür sobasý vardý. evlerde elektrik yoktu. Evde doðru dürüst ýsýnamazdýk. Ne kok kömürü, ne kalorifer vardý. Kýþýn sac soba kurulur, soba sadece bir tek odda yanardý. Birkaç oda olduðu halde masraf olmasýn diye ayný odada oturulur, ayný odada yemek yenir, ayný odada yatýlýrdý. Babam bütçesine çok dikkat ederdi, þatafatý sevmezdi. Ben sünnet olduðum zaman hiç davul çalmadý.

Bana sünnet hediyesi olarak babam bir eþek almýþ. Bana göstermediler. Önce berber geldi, beni sünnet etti. Sonra babam eþek aldýðýný söyleyince çok sevindim. Ben mahalle mektebi denilen Kuran kursunda eðitim gördüm. Çok güzel Kuran okurdum. Babam Hacý Mustafa Efendi de Medresede eðitim görmüþ din hocasýydý. O zamanlar Müslüman Türkler ülkenin sahibi olmakla birlikte, çoðunlukla ticareti elinde bulunduran ermeni, rum ve Musevilerin emrinde çalýþan ve basit hayat süren kimselerdi. En güzel binalar, en güzel maðazalar, en güzel yazlýklar gayrimüslimlerindi. Bunlar pazar günleri tertmiz giyinirler, gezerler, iyi yer içer, ve eðlenirlerdi. Ýlkbahar ve sonbaharda pazar günleri Ankara’nýn büyük caddeleri güzle elbiseler giyerek piyasa yapan Hýristiyan ve Musevi aileler ile dolup taþardý. Bu durum benim çok zoruma giderdi. Eðer Allah bana 50.000 liralýk servet verirse, Ankara’da 5 katlý güzle bir maðaza açacaðým diye içimden geçiriyordum. Ýþte o zaman karar verdim, ticaret yapacaktým.

Zaten okula gitmek istemiyordum, durumuzda zayýftý. Büyükbabam aþaðýdaki dilekçeyi yazdý ve bana imza ettirdi. “Diyki Maiþet (geçim darlýðý) yüzünden mektebi terk etmek mecburiyetinde kaldým, lazým gelen tastiknamemin verilmesini rica ederim” Ýmzayý attýk, dilekçeyi okula verdim ve tastiknamemi aldým. Tam 15 yaþýndaydým.” Sonraki zamanlarda babasýnýn, açtýðý bakkal dükkaný için Ýstanbul’a gittiðini anlatan Vehbi Koç, bu arada talihsiz bir olay yaþadýklarýnda üzülerek bahsediyor:

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir