Özdemir Asaf – Kırılmadık Bir Şey Kalmadı

Elinizdeki kitapta Özdemir Asaf’ın daha önce Yuvarlağın Köşeleri, ‘ça ve Dün Yağmur Yağacak adlarıyla yayımlanan üç kitabı bir araya getiriliyor. Yuvarlağın Köşeleri’nin ilk bölümünde Özdemir Asaf’ın 1961 ‘de aynı adla kitaplaştırdığı 432 etikası yer almaktadır. İkinci bölümde yer alan etikalar yazarın ardında bıraktığı yazılar arasından eşi Yıldız Arun ve oğlu Gün Arun tarafından seçilmiştir. Özdemir Asaf’ın ardında bıraktığı anı ve deneme türü yazılardan oluşan ‘ça eşi Yıldız Arun tarafından yayıma hazırlanmıştır. Oğlu Olgun Arun’un yayıma hazırladığı Dün Yağmur Yağacak Özdemir Asaf’ın 1940 – 1980 arasında ka!eme aldığı öykülerini içermektedir. Kitapta yer alan metinler bu basımda Özdemir Asaf’ın kızı Seda Arun’un da katkısıyla gözden geçirilmiştir. 13 \,,/ . YUVARLAGIN KOŞELERI et ika 1940 – 1960 BİRİNCİ BÖLÜM 1 Önsözler -1- Felsefe yapmak mı? Hayır! Yaşamak mı dümdüz? Hayır! Yaşamak, benim gerçekten yitireceğim bir şeydir . Ya da, beni kesin yitirecek bir şeydir. Sonuç yaşamda değişmez olabilir. Ama durum: Yaşam beni felsefeye itecekse .


Felsefe beni güçsüz kılacaksa . Ben “olduğumu olmaya çalışırım”: Felsefenin yüzü güler, yaşam ağlamaz. Ve sonuç bir anlam alır. -2- Felsefe yapmak şu an senin güçlerinin dışında. Ama bil ki: Yapabilseydin seni güçsüz kılacaktı. -3- Yaşadığını gör; yaşarsın. -4- Bir yuvarlak’ın benim bulabildiğim sayıda köşeleri vardır. Burada durup kalırsam “araştırıcı” derler bana. Bir yuvarlak’m benim bilmediğim sayıda köşeleri vardır. Bu bildiğimde direnip kalırsam “mutsuz” derler bana. -5- Söylemek kesinliğini saklamaya çalıştım; anlasınlar deye: Başkalarına saygımdan. Saklamak kesinliğini güdenleri kınadım; insanı anlarlar deye: Saygıya saygımdan. 19 -6- Söylenmedik söz kalmamıştır: Buna inanabilirim. Bütün söylenmiş sözler duyulmuştur. Buna inanamam. -7- Var’a yok, Yok’a var denirken, bunların nasıl denildiği daha önemlidir ne denildiğinden. Var’a var, Yok’a yok denirkense: Burada nasıl denildiği değil, ne denildiği önemlidir. -8- T ari h teki en önemli ölüm, insanın ölümüdür. -9- Ben başkalarının her zaman us’lu ve anlayışlı olduğunu biliyorum .

Ama her zaman us’lu ve anlayışlı olduğunu sanmayorum. -10- Kendinizi üstün görmeyecek kadar akıllı mısınız? Çok iyi. Kendinizi hor görmeyecek kadar deli misiniz? Çok iyi. -11- – Büyük ne derse dinle. – Büyük kim? – Sus! Sana biri sataşırsa, kaç oradan, ağırdan al. Öyle her şeyi dümdüz söyleme. Duygularını apaçık serme ortaya . Bırak o ne yaparsa yapsın . Sana ne . Sen kendine bak . Sana ne gerek onun bunun işi . – Sen neler anlatıyorsun bana! – Ben sizleri, senin gibileri yönetmek isteyorum da. Seni ona hazırlayorum. -12- Anlaşılmadı deyorsun. Suçu kendinde ara.

Anlamadım dersen, suçluyu çevrende ara. 20 -13- Bir düşünceyi – eğer düşünceyse – bölünüz … Çok şey çıkarırsınız içinden. Birçok şey . Ölüme kadar varan. -14- – Sen arada bir aptal görünüyorsun. Neden? – Aklıma güvenimden. – Sen boyuna akıllı görünmeye çalışıyorsun. Neden? – Aptallığından. 21 il Sözcüklerle -15- İnsanın yininde “ameliyat” yapmak için onu bayıltmak gerekir . Ruhunda yapmak için ayıltmak. -16- Ben yenilenmeyi dogadan öğrendim ya da ondan aldım . Bu, bana doğru gibi görünüyor . Ama güzel değil. Dogayı yapan ögeler sevme gücünü benden almış olabilir . İşte bu güzel bir şey .

Ama yazık! Doğru değil. -17- Deniz dalgalı . Durulmasını bekleyorlar. Açılmak için. Bunlar akıllı kişiler. Deniz dupdurgun iken açılmışlar . Dalgalar çıkmış . Boğuşmuş, bitkin dönüyorlar . Değerli kişiler. -18- Bu otomobil dördümüzü de alır . Buradan gidelim. Ama dördümüz bu otomobili alamayız . Buradan gidelim. -19- Duygularının bekçiliğini yapan kişiyi hırsız bile çalmaz. -20- İyilik yapacak güçde değil.

Öyle durmayor, kötülük ediyor. Kötülük yapma gücü yok. İyilik etmeyi de beceremeyor. Ama iyilik çırpıntıları içinde. Bu kişi şöyle-böyle ve sevimlidir; bazı sebeplerin sonuçluğunu yapar. Birincisi toplumda daha yararlıdır; bazı sonuçların sebepliğini yaratır. 22 -21- Tam önüne bakan başını vurur . Tam havaya bakan ayağını. -22- Güneşde herkes gölgesini görür. -23- Sabun suyun hızıdır. -24- Bilgi: İnsanın kafasına doldurdukları değil, kafasından çıkanlar . Bir “yüklenme” değil, bir yükleme gücü. -25- Gerçek değer: Gelmesi boşluk dolduran değil, gitmesi boşluk yaratan. -26- Şöyle bir bak. Bütün yaşayanlar ölüyor .

Yaşamana bak. – Nasıl? – O “Nasıl” senin kişiliğindir. -27- Yolculuk: Hem kaçıran, hem götüren . Demek bunun için … -28- – Her şeyin bir zamanı vardır. – Bak ben bunu hiç düşünmemiştim. Nereden biliyorsun . -29- Her korkan kaçmaz. Ama her kaçan, korkaktır. -30- Yüzerken bile terlerdi . Mutsuz çocuk.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir