Yeter. Bu i§e son Vt:1111em gerekiyor. Noktay1 koymahyrm. • m. Uzun siiredir bu ruh h · deyim aslmda. a bunu anlamam i~in bir kivtlcrm gerekiyor·rnu§. 0 kivtlcrm ~aktl, ruh,1111 alev aldi. Srradan bir giin, beni oradan oraya savurdu. Bir yolculuk yaptlm. Her durakta bir kuyuya dii§mekten, d·· ·· gij111 her kuyuda kenditni btlltr1 yoruld111t1 . . . . ve goziimiin oniinde bir kadm oldiiriildii. Biti1·111enin :zaruaru geldi. Bu yazacagu11 son kitap olacak. Sayle demem daha dogru olur: Bu yazacagrm son Mert Giiriz kitab1 olacak. Alu ~izilecek c ·· e hayranlar1, bii ·· harflerle yaztlm1§ ozlii soz dii§kiinleri, 9 kusursuz olrnarun fo11r1iiliinii arayanlar, dost sohbetlerinde a alacak tespitlerin pe§inde ko§anlar, diinyanm srrnru bir kitapla ~ozecegini sananlar, a§k hayatmda y1lchzlara ula§mak isteyenler, i§inde ·· ek i~ her halti yemeye haz1r olanlar, bu kitab1 ok111nay1 hemen brr bilir. hen va1·n11 kar§mizda. Ben. Kendim. Beni1n adrm agan .Giindogdu. Ytllardtr okudugunuz biitiin Mert Giiriz kitaplarrm yazan ada1n11r1 hen. Hayraru oldugunuz · isel geli§im 11zmaru Mert Gij,·iz’in agzmdan ~tkan her cii1nleyi hen yazd1rn. Bir golge-yazar. Bir kopyala-yap1§tlf 11zmam. Kahra,uan ya da bir al~ak olup olrnadtgnn1n karanm da hikayemi okud an sonra ken · · z verin . • 10 2. •• • m Tiil perdeyi pa,·r11ag11111n ucuyla aralay1p sokaga baktlm. Bir degi§. · yo . Ayru evler, ayru d ·· anlar, ayn1 sokak lambalan, ayru ~op bidonlai 1, ayn1 kirli kopek. S1- radan bir giin, diye dii§iindiim. Sabah kahvemi yudumlamaya ba§layabilirdim. 0 anda dart saat sonra bir cinayete taruk olacagmu bi]rniyordurn. Gazeteyi yemek masasma yaycl1r11. Bo§ gozlerle, <;og1ina haber bile diyemeyecegim yaz1 obeklerine bakt 1 ,11. Birka~rm h1zhca okudum. Ash astan olmayan ba§an palavralan, on sayfaya giizel bir kadm fotografi basabilmek i<;in uydu U§ tozpembe masallar, birilerine yaranmak i:ltt1aayla ozenle hazrrlanrm§ yannlar ~ok guzel olacak safsatala,·1 … Ba§an, hiz, biiyiikliik, ye · · B BAS HIZ • • YENILIK Bir an ii§enmeyip bu kelimelerin gazetede ka~ kere ge¢gini saymayi dii§iindiim. Ba§an, hiz, biiyiikliik, ye- … iyi bir sunum konusu <;ikabilirdi bu sayilardan. 11 Defterime uzand1,n. Kalem yoktu masada. <;ah§ma odasma gitmek zor geldi. Vazge~tim. Sadece sabahlan giriyordum salona. Gazete okumaya. Sayfalan yemek masasma yaymak, okurken ~1plak ayaklarrm1 ah§ap yer do§emesine siit bnek iyi geliyordu. Ev sahibi, saatlerce oviinmii§tii bu do§emelerle. Bir kitap~ik vardi elinde, ”Bakm §U ciirnle biitiin olay1 anlatiyor,” demi§ti: ”Ah§ap do§emelerin psikolojik rahatlik yarattigi ve boylece ver imin yukseldigi,, yorgunluk ve kaza sayzsinin azaldigi tespit edilmi§tir. ” . Tonla para verecektik bu eve. E§ek yiikiiyle kredi borcuna girece · . Ah§ap do§emelerin psikolojik rahatlatma yaratmas1ndan daha onemli ne olabilirdi ki? Ayaklaruru siir trr1eye deva,n etli111. Ve · ·ydi,11, yorgun degil · . Kaza bela benden ~ok uzaktaydi. En azmdan giiniin ilk kahvesini i~erken boyle dii§iiniiyord1.11n. Soyle bir baklitn salona. · bilir hangi dekorasyon dergisinin hangi say1smdan kopya ~ekilerek al1Ililll§ mobilyalan sevmiyord1.1rr1. Bir tek plak dolab1 giizeldi hence. Onu hen monte elttli§ti,11. iki boliimlii dolabm, baglanb yerlerindeki gev§e · benim eseritnJi yani. ”Senin gibi bir montaj ustas1na yaki§mayacak ozensiz · e bir i§ ~ikar1111§s1n,” demi§ti Sedat. Boyle §aka]a11 sevmiyordum ama hakhydi. Hayat11r1 montaj yapmakla ge~iyordu. Kar§rmdaki sayfarun tepesinden bana bakan adama taktldi goziim. Ko§e yazarlan kralhg1run en onemli simalanndan biriydi. Okurlara yillard1r ayru ko§eden, ayru fotograf1yla bakiyordu. Ge~enlerde televizyondaki bir tarb§ma progra,n1nda go1·1r1ii§tiim; sakallan biraz daha beyaz, gozliik ~er~evesi fark11, sa~ kesimi bamba§kaydi. En onemlisi, §U kar§rmdaki fotograftan en az yirmi kilo daha §i§mandi. Belki de otuz. Bu fotografllll ~ok seviyordu demek ki, degi§ti · esini istemiyordu. Oysa kendisi, her giin degi§iyordu. 12 Her devrin laboratuvar faresi diyordum boylelerine. Onlar i~in one · olan labirentten ~ ak degil, deneyi yapanlann herhangi bir ko§e ba§1na brraktig1 peynire ula§makti. T1plo uzun siiredir yazmak istedigim romarun b~kahramaru Orhan Mercan gibi. Bir sabah yatag1ndan ii~ kilo a § olarak uyanan televizyon habercisi Orhan Mercan. Ertesi gun iki kilo daha, sonra bir kilo, derken yine ii~ kilo… Her gun biraz daha §i§manlayacakti. Bu degi§imin nedenini anlamaya ~ah§acak, ge~mi§iyle ve mesleginde yap anyla sanc1h bir hesapla§ma y~ayacak, sonunda gizemi ~ozecekti: Yaptlgi her yalan haber kilo almasma neden oluyordu. Dstelik sadece Orhan degildi degi§en, bir · e ~al1§tlgi ekipte de sorunlar ba§layacakti. Go1111e yetisini kaybeden kamerar11an, kekelemeye ba§layan haber sunucusu, yava§ yava§ okuma yazmay1 unutan editor ve digerleri. Roman once bu degi§imleri, sonra neden bu hale geldiklerini ke§fetmelerini, en sonunda da kabustan kurtulmak i~in kallo§ an delice maceray1 anlatacakti. Arna olmadi. Yazatr1ad1111 o romaru. Orhan Mercan, ardrr zihn1,11in C’8t11 anyla dolu bir k6§esinde oturuyordt1. Ne zatnan bana onu ~agn§trracak bir §ey gorsem beynit11 sizhyordu. ~u krr pidesi gulii§lii ko§e yazanna hakip ac1 \’.eken ka~ ki§i vardir acaba, diye dii§iindiim. Sayfay1 hizhca \’.evirditn. Giine dertle ba§1atr1aya niyetim yoktu. Ara s1ra boyle yazarhk buna111nlarma girdigim oluyordu i§te. Yok beynimdeki cam kznklan, yok ifimdeki derin sanalar … Hepsinin ken · · bir halt sanmarun §ekerli yans1malan oldugunu biliyordum. Oysa benl11·1 hayattaki gorevim belliydi: Mert Giiriz’i yazmak. Kahvemi yudumlarken ekonomi sayfasmdaki bir ba§lik · atimi ~ekti: ”Enenci Kimya Katarlilara satildi”. Hizhca okudum haberi. ” 1974 yilz n be1i ustriyel kimyasallann uretilmesi ve pazarlanmasz alanznda fa13 aliyet gosteren ve uretim kapasitesiyle Ortadogu ‘nun leri arasi gosterilen Erzenci Kimya’nin Katarli bir gruba satlil, ger9ekle§ti.” Sonrasmda yaptlan st.la. pazarhklarm · ayesi, hisse 1r1iktarlc11·1, rakamlar vardt. Haber bizim ac;rm1zdan ”iyi” denebilecek bir ciirnleyle bitiyordu: ”Erzenci Kimya Yonetim K.urulu tarafindan yapilan a~klamada, §irket 9all§anlannin gorevlerinin ha.rt oldugu, Int bayrak de~miyle gu9le, ine gu.9 katacaklan belirtildi.” Bir e · de kahve kupas1yla c;ah§ma odasma gi I ti ,n. Diin gece okudugum kitaplar yerlerdeydi. San-ye§il-kavunic;i-mavi i§aret kag1tlan fi§ yordu sayfa aralanndan. Re ·, kii~k c;ic;eklerle dolu saksilara benziyordu kitaplat”n11. Masarmn iistii da1·111adagmdt her za111 · gibi. Kag1tlann altmda pusuya yatrm§ bir kur§unkalem buldu111. <;1plak ayaklanrm giiven abidesi zen1ine siirterek dondiim salona. H1zhca not alditn: Erzenci Kimya satilml§. Katarlilar alml§. Defterimi masarun bir k6§esine iterken bir kere daha baktitt1 haberin son cii1ulesine. <;ok ·· diigiit11 kahplardan birini kullanm1§lardt: belirtildi. Yakmda ac;tl<lanacagi belirtildi, c;ok memnun olduklat·t belirtildi, bu aynhgm ortak kararla dtg1 belirtildi… Defteri tekrar c;ektim oniime: ”Belirtildi kal1b1 iistiine bir bolii111 yazabilirsin.” Son ·· erde aldtgun notlan taradt111 luzhca. – lerini ne zaman, nerede, neden yazdt- bile hatrrlayarmyordum. Bazil altuu c;iztni§, yaruna ”kitap ic;in” diye not d~m~tiim. ”Sun,11nda kullan” diye daire ic;ine alchgnn iki ciimleyi okurken gozlerimi la.stm1. Ortaokuldan beri gozlerimi la.sug1tr1da daha iyi dii§iindiig-~me inaruyordum. Heniiz hic;bir faydasnn g61111editr1. Kahvemi tazelemek ic;in mutfaga giderken Erzenci ya’ya hazrrladtgu111z sunumu hat1rla1naya c;ah§trm. 14 Genel miidiirli.ik binasmda, biitiin iist diizey y6neticilerin kattlchg1 bir otut t11n ic;in motiva.syon konu§mas1 istemi§lerdi. Temeli en za , ucu en ac;ik olan sun111n tiirii. Once genel bir dunyanin ahvali tablosu c;iz, sonra yava§- tan bu kotii · 4e dur diyecek kahramanlar sizlersiniz havas1 yarat, finale dogru arenadaki gladyatorler tadmda bir o oynat, kabart duy an, ver gaz1, pohpohla biinyeyi, agamsm-pa§a1nsm namelerinden bir gazel oku, 7 … 8 … 9 … ve nakavt! ”Geleneksel bir §irket,” demi§ti irem, ”oyunlu ciimlelerden uzak dural1rn, mesaj1 net bir ic;erik haz1rlaya- .” Zaten biitiin giiniit11 bilgisayar ba§mda Mert Giiriz kitapla1·1 yazmakla ve sun ar hazrrlett11akla gec;tiginden, bana yeni bir §ey anlatnuyordu bu e,nir c ·· esi: ”H azrr 1 aya 1 …,,.,. , ,, , 11·1. irem ”hazrrlaya111n” dediginde beni1n §6yle anla111a,11 gerekiyordu: ”Otur ve bir an once yaz.” ”Giicii.niiziin Farkmda Mtsrmz?” ba§hkh bir sunum· hazrrlanu§t11r1 Erzenci · ya ic;in. i§ hayatmda ileti§i111in 6nemi, tak1111 u, kon ar aras1 ili§kileri uzun siireli ktlabilmek, ikna becerilerini geli§ti1·r11ek falan filan. ikna yontemleriyle il · · bir de o yerle§tiitni§ti,n sun111nun orta yerine. irem, ”jnteraktif bir §eyler … ” diye s6ze girdigi anda ka§la, 11r11 kald11·1111§t11x1. Bunun ne demek oldt-Lgt1nu iyi biliyordu. ”Tama1r1, interak1 if demedi rr1. Etkile§it11li diyece · degil mi, oziir dile1it11, unuth.irr1. Sence sak1ncas1 yoksa agan, etkile§imli bir sunum istiyorlar. a birilerinin s eye ~1ki11as1n1 gerektirecek o ar bulma liitfen, hepsi iist diizey y6netici sonuc;ta, adam 1 a, 1 ko111ik hallere dii§ii1·1neyeli 111.” Ashnda interaktif ya cl.a e · e§im demesi umur1.1mda degildi. Srrf beni111 se¢gi.tn kelimelerle konu§s ar diye yap1yordum o kalch1 tna huysuzluklm. ”Bunun tek derdi bizi gicik ett11ek degilse nair1e.rdi1n,” diyor15 du Sedat. Dogru soyliiyordu. Baz1 giinler ofkeme yenik dii§iiyordum. Oyle 7a111anlarda ancak tuhaf ignelemelerle rahathyordum. Ben Mert Giiriz’ e ne kadar g1ctk. oluyorsa1n onlar da bana o kadar gictk. olsun istiyordum. ilgi ~ekmek amac1yla tuha ar yapan bir ergenden fark11n yoktu belki de. irem, Stockholm’ e gitmeden bir ay kadar once yapmt§t1k sunumu. iyi ge~mi~. Sedat’m roliinii-<;ok iyi oynadtg1 giinlerden biriydi. amma yemege c;,:1 §ttk. ii<;iimiiz. Hem ba§arnr11z1 kutlayacak hem de irem’ e veda edece · . Zaten Stockholm haberi geldiginden beri buldugumuz her fusatta bir yerlere gidiyorduk. ”Yeni nesil bir meyhane as;:111111§, oraya gide · , mezeleri on n11111ara be§ ytldtzmt§,” demi§ti Sedat. 0 giinlerde begendigi her §eye yorumu buydu: on numara be~ yildiz. irem’in deyi§iyle Sedo. Agzmdan sarkan sozler soylemek konusunda rakip tan1111ayan Sedo. Yani binlerce ki§isel geli§iin kitab1 okurunun y1llardrr hayran oldugu ki§i. Beyaz gomlegi, dar yelegi, ker1 iik <;erc;eveli gozliigii, dag sac;,:lan, ura§h yiizii ve o bugulu sesiyle Sedat. Herkesin bildigi adtyla Mert Giiriz.
Yekta Kopan – Sıradan Bir Gün
PDF Kitap İndir |