Aziz Nesin – Bay Düdük

Sürte sürte bir oldum. Kısmetim bağlanmış demek. Kimse bana is vermiyor, hiçbir yerde iş bulamıyorum. insan darda kaldı mı, en olmayacak şeyleri bile düşünüyor. Maçka’dan Dolmabahçe’ye doğru, iste böyle en olmayacak şeyleri düşüne düşüne gidiyordum. Stadyumun önüne geldim, bir ana baba günü. öyle kalabalık, caddeden geçmenin imkânı yok. Bu adamlar stadyuma nasıl giriyorlar? insan anaforunun içinde, bir o yana, bir bu yana fırfır dönüyordum. Bir dalga geliyor, elli metre aşağı iniyoruz. önden itiyorlar, yirmi adım geri bas; arkadan dayanıyorlar, otuz adım öne yürü. Dört yandan birden sıkıştırıyorlar, o zaman olduğum yerde fırıldak gibi dönüyorum. Bir yere geldim dayandım ki, söküp çıkmanın imkânı yok. Kendimi bu insan seline bıraktığımı sanmayın. Ha babam zorluyorum. Ama nereye? Bir saat kadar debelendim, çabaladım, çırpındım, o insan düğümünün içinden bir türlü kendimi söküp çıkaramadım.


Bana öyle geldi ki, içine düştüğüm bu insan anaforundan bir daha ömrüm oldukça artık kurtulamayacağım. O yana itile, bu yana kakıla son soluğumu şuracıkta verip güme gideceğim. İşte tam o umutsuzluk sıramda, bir düdük öttü. Düdük ama, ne düdük… Anadan doğma sağırın duyacağı bir düdük. Düdüğün ötmesiyle o birbirine kenetlenmiş insan kalabalığı şak diye ikiye ayrıldı. Düdüklü adama yol verdiler. Bir de baktım: Aaa… Bizim Musa değil mi? — Musaaaa!… diye bağırdım.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir