Muzaffer İzgü – Donumdaki Para

Yok canım yok … Daha önceleri efendim daha önceleri. . . O yağmalama olayından çok önceydi. Tarihi mi? Kendisi de pek iyi anımsamaz. Nasıl anımsasın insan ne zaman mimlendiğini? .. Efendim beni, acaba o kah- • vede yaptığım konuşmadan sonra mı mimlediler, (“Bu düzenin kahvesi nohutlu olıır,. demişti), yoksa eskiciye paltomu okuturken mi, («Bu düzende […]

Muzaffer Izgu – Sen Kim Hovardalik Kim

u ya a dek geldim, çapkınlı ğın çe’sini, hovardalı ğın da ho’sunu bilmem. Ama nedense geçenlerde eytana uyduk bir çapkınlık yapalım dedik. Daha do ğrusu, bana kalsa yine de çapkınlık falan edemezdim ya, kadın hep pas verdi d urdu boyuna… Sahil gazinolarından birinde oturmu dü ünüyordum. Önümde biram, gözümün önünde alabildi ğine masmavi bo ğaz, […]

Muzaffer Izgu – Bir Namussuz Araniyor

Sıradan bir ayı değildi ki o ayı. Şimdi diyeceksiniz ki, “Ne yani, bütün ayılar birbirlerine benzerler, onun sıradan olmayışı nedenmiş ki?” Evet, evet, böyle demekte haklısınız, bütün ayılar birbirlerine benzerler tüyleriyle, davranışlarıyla, yürüyüşleriyle, yedikleri içtikleriyle. Balı severler, armudu severler, ormanın kuytu köşelerindeki pınarlardan su içmeye bayılırlar. Bizim anlattığımız ayı da aynı ayılardan, ama bu ayının […]

Luigi Pirandello – Aptal

Sahne, Costanova’da yayınlanan “Vedetta Repubblicana” gazetesinin yöneticisi Leopoldo Paroni’nin orta halli çalışma odasını gösterir. Gazetenin yönetim yeri de, Cumhuriyetçi Parti İlçe Başkanı Paroni’nin evindedir. Paroni yalnız yaşadığı ve her türlü rahatlığı, bu arada (anlaşılıyor) temizliği de biraz aşağı gördüğünden olacak, gerek eski, kırık dökük eşyalar, gerekse yer düzensizlik ve pislik içindedir. Yazı masasının üstü, dağ […]

Luigi Pirandello – Toplu Oyunları 1 – Üç Kısa Oyun

1867’de Agrigento’da doğdu, 1936’da Roma’da öldü; büyük bir sanatçı, iyi ve onurlu bir adam ünü bıraktı arkasında. Ölümünden iki yıl önce Nobel Yazın Ödülü’nü almıştı. Bütün dünyada başarı ve ün kazanmıştı ama, oldukça geç ve sıkıntılarla dolu güç bir yaşamdan sonra. Babası varlıklıydı. Palermo’da okuduktan sonra Bonn Üniversitesi’ni de bitirip Roma’ya yerleşmişti. Yazınla uğraşıyordu yalnızca. […]

Descartes – Metot Üzerine Konuşmalar

Yöntem üzerine konuşma, Descartes’ın birinci dönem yapıtlarındandır. 1618’den 1637’ye kadar sürmüş olan bu birinci döneminde, Descartes bir filozoftan çok bir bilim adamıdır; dünya üzerine, insan üzerine, insanın evrendeki yeri üzerine evrensel bir bilim geliştirmeye yönelir. 1637’den sonranın Descartes’ı bir bilim adamı olmaktan çok bir filozoftur ya da bir metafizikçidir. Asıl adı Discours de la méthode, […]

Dermot Healy – Beklenmedik Anlar

Londra’dan sonra Londra’dan sonra işler ciddiye bindi. Tedbirli davrandım. Peşimde anılar, sahilde dolaşıp bahçede zaman öldürerek bir süre annemde kaldım. Arada bir Gerties barına uğruyordum ama başlangıçta insanlar bana karşı sakıngan davrandı. Sanırım sonra yavaş yavaş varlığıma yeniden alıştılar. Ama hayalimde hâlâ Redmond’u barın arkasında servis yaparken görüyordum. Sürekli o tartışmayı düşündüğüm için başkalarıyla konuşmakta […]

Mutlu Haspolat – Mor Ölüm 3

Güneş bütün kızıllığını ufuklara doldurmuş, yavaş yavaş yükselirken, denizin üstüne bıraktığı yansımasını alıp götürecek diye korkuyordu deniz. Bu ışık demetlerinden yapılmış kızıl gerdan, mavi suların üstünde geziniyor, kıyıdan uzaklaşan gemiyi adeta selamlıyordu. Ben Nestor’un ve Septimus’un arkasından bakarken, ölümün çaresini bulmaya giden bu iki yolcunun, tanrıların gazabına uğramalarının içten bile olmadığını düşünüyordum. Megara Limanı’nda kalan […]

Mutlu Haspolat – Mor Ölüm 2

Bütün gece yüreğine işleyen karanlık, sabah olmasına rağmen ruhunu terk etmemişti. Delikten sızan ışık, yüreğine dolmak için uğraşsa da, saatlerce Sivilizenish’i bekleyip duran yüreği, bu ışığı kabul etmiyordu. Kırbaçlı bir adam gelecek, yine onu öldüresiye kırbaçlayıp bu defa vahşi hayvanların önüne atacaktı… Bundan korkmamalıydı, yiğitçe gitmeliydi ölüme. Sarmaşık yaprakları arasında, annesinin kahramanca mücadelesi geldi gözlerinin […]