Türkiye’de sosyal tarihin en önemli türlerinden birisi olan şehir tarihi üzerine yapılan çalışmalar son yıllarda artmasına rağmen henüz yeterli bir zenginliğe ulaşmamıştır. Özellikle Ortaçağ dönemiyle ilgili Türkçe şehir tarihi çalışmalarının sayısı yok denecek kadar azdır. Buna Arap yarımadasının en önemli bölgesi Hicaz da dâhildir. Oysa Mekke ve Medine şehir tarihi çalışmaları bakımından çok zengin bir […]
Mustafa Kemal Atatürk – Zabit ve Kumandan ile Hasbihal
Atatürk, 1893’te (Selanik) girdiği askeri mektebi 1905’te (İstanbul) kurmay-yüzbaşı rütbesini alarak bitirmişti. M. Kemal’in öğretim durumunu, Selanik’teki askeri ortaokul, manastırda lise (1899) İstanbul’da harp okulu (1902) ve harp akademisi olarak sıralamak mümkündür. O, bu suretle askeri bilgiler için, zamanının bütün normal öğretim kademelerini başarı ile atlamıştır. Kurmay (erkânıharp) sınıflarındaki okuma devresi kendisine yükseköğretimin en ileri […]
Mustafa Kemal Atatürk – Nutuk
Samsun’a Çıktığım Gün Genel Durum ve Görünüş 1919 yılı Mayısının Ondokuzuncu Günü Samsun’a Çıktım. Ülkenin Genel Durumu ve Görünüşü Şöyleydi: Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı‘nda yenilmiş, Osmanlı Ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış, Büyük Savaş’ın uzun yılları boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. […]
30 Ağustos Hatıraları – Kolektif
30 Ağustos 1924’de, Dumlupınar’da Meçhul Asker Âbidesinin esas vaz’ı merasimi Atatürk’ün huzurları ile yapılmış, merasimde hükûmet ve Ordu erkânı, askerî kıt’alar ve on binlerce halk hazır bulunmuştu. Erkân-ı Harbiyei Umumiye Reisi Fevzi Paşanın (Mareşal Çakmak) Başkumandanlık Harbinin askerî safhalarını anlatan nutkundan sonra, Gazi Mustafa Kemal kürsüye geçmiştir. Atatürk, zaferin kısa bir hikâyesini yaptıktan sonra onun […]
Mustafa Kalkan – Kırgızlar ve Kazaklar
Milletlerin tarihi seyirleri araştırılırken siyâsî-askerî olaylar ayrıntısıyla incelenmiş ve genelde askerî mücadelelerin sonuçları değerlendirilmiştir. Özellikle XX. asrın başlarından itibaren sosyokül-türel tarih üzerinde durulmuş ve milletlerin yaşayış şekillerinin nevi şahsına has hususiyetleri önem kazanmaya başlamıştır. Bu sayede siyâsî-askerî tarihin ayrıntısıyla araştırılan dönemleri kültür tarihinin tamamlayıcı parçalarıyla şekillendirilmeye çalışılmıştır. Tarihe bir bütün olarak bakıldığında milletlerin geçmişteki yaşamlarının […]
Mustafa Hoş – Big Boss – NeoTürkiye’nin Panzehiri Hafızadır!
“Tayyip Bey çok iyi bir oyuncu. Bir senaryo çizildiği zaman, bir oyun planı kurulduğu zaman, o plan çerçevesinde kendisine düşenin ne olduğunu hemen kavrayıp onun gereklerini vücut diliyle, sözleriyle ifa etmekte güçlük çekmiyor, kolayca adapte olabiliyor. Bu manada yetkin bir aktör.” Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı böyle tanımlıyor. Uzun bir […]
Mustafa Çay – Bilincim Sana Söylüyorum, Bilinçaltım Sen Anla
Mustafa Çay’ın etkileyici ses tonuyla hazırlamış olduğu CD’lerin hayatımı olumlu yönde etkilediğini içtenlikle söyleyebilirim. Bugüne kadar yarım kalmış hayallerime ve başlamaya bile cesaret edemediğim hedeflerime ulaşmamda çok büyük etkisi oldu. Çalışmalarıyla benim ve pek çok insanın hayatını değiştiren Mustafa Çay’a sonsuz teşekkür ederim. Nurdan Özkan Hayatımda birçok şeyi değiştirebileceğimin farkına vardım. Hiç kitap okumamama rağmen, […]
Mustafa Armağan – Abdulhamidin Kurtlarla Dansı
Konstantin teslim olmaktansa çarpışarak ölmeyi tercih etmişti. Onun kadar da mı cesaretimiz kalmadı? Bana bir tüfek verin, tek başıma düşmanla savaşmaya hazırım. Hiçbir yere gitmiyorum! Bir yere gitmiyorsun Sultanım! Buradasın ve ölümünden sonra pahan giderek yükseliyor. Bir vizyon, bir akıl, bir ruh, bir diriltici nefes üflüyorsun küresel denizlerde bocalayan sevdamıza. Bir direniş ruhu, akıl ı […]
Mustafa Akyol – Özgürlüğün İslami Yolu
Bu kitabın orijinali, bir Amerikan yayınevinde (W.W. Norton) basılmak üzere İngilizce olarak yazılmıştı. Elinizdeki baskı ise, o İngilizce metnin Türkçeye çevrilmesiyle ortaya çıktı. Bunu vurgulamaya iki açıdan gerek görüyorum. İlki, tercüme bir metnin, ne kadar iyi çevrilmiş ve “tashih” edilmiş olursa olsun, orijinalindeki duruluğa yüzde yüz ulaşmasının zorluğudur. Gerçi ben bu sorunu en aza indirgemek […]
Musa Altunbaş – Gülfidanı
Sonbahar akşamıydı. Bir kadın, ahmakıslatan altında yürüyor, yürürken de bir şeyler mırıldanıyordu. Ne söylediği tam olarak anlaşılmıyordu. Mürekkebi cansız bir dolma kalemin, kâğıt üzerinde ilerleyişinden farksızdı söyledikleri; belli belirsiz, anlamsız… Bir an için rüzgâr sustu, dalgaların dövdüğü kayalıkların çığlıkları da kesildi ve bir kelime çok net duyuldu: “VAZGEÇMEYECEĞİM!” Anlamsızlaşan hayatında tek anlam yüklü olan bu […]
Muriel Spark – Sürücü Koltuğu
“Sonra bu kumaş leke de tutmaz,” diyor tezgâhtar kız. “Leke tutmaz mı?” Tezgâhtar kız, “Yeni tip bir kumaş,” diyor. “Özel işlem görmüş. Lekelenmiyor. Diyelim birazcık dondurma bulaştırdınız üzerinize ya da bir yudum kahve falan döktünüz, bu elbisede leke kalmaz.” Genç bir kadın olan müşteri birden elbisenin fermuarını, yakasındaki kopçayı yırtarcasına çekelemeye başlıyor. “Çıkartın şu şeyi […]
Murathan Mungan – Yaz Geçer
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı Yaz başıydı gittiğinde. Ardından, senin için üç lirik parça yazmaya karar vermiştim. Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim. Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum. Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum. Sanırım lirik […]
Murathan Mungan – Üç Kırık Oda
Naim Dilmener için Bu hikayede bahsi geçen şahıs ve hadiselerin hakikatle hiçbir alakası yoktur. Benzerliklerse sadece birer tesadüften ibarettir. Ve bütün tesadüfler gibi kaçınılmazdır. DOĞMA BÜYÜME TEXASLI ALICE STAR, PUSLU BİR SONBAHAR sabahı evinden kaçıp bu boğucu taşra kasabasını büyük kentlere bağlayan anayollardan birine çıktığında, bütün yaz sıcaklarının, bütün sinek ve vantilatör vızıltılarının geri dönmemecesine […]
Murathan Mungan – Çador
Birbirine umutsuzca benzeyen uzaktaki çıplak dağlar, birbirinden renksiz alçak tepeler, rüzgârın birbirine yakın boyda yığdığı dalgalı kum tepeleri ve bugüne kadar gördüğü her yeri aynı kayıtsızlıkla kavuran tozlu güneşe karşın, ülkesine yaklaştığını, sınıra pek az kaldığını duyumsuyor Akhbar; bunu yolun tanıdık işaretlerinden değil, kalbinin, anısı kendinden bile uzaklaşmış kuytu derinliklerinden biliyor. Sıcak her ikisini de […]
Farhad Daftary – Alamut Efsâneleri
Nizarì İsmâilîlerini, gizemli Dağın Şeyhi tarafından yönetilen şeytani Haşaşiler örgütü olarak gösteren bu resim, Ortaçağ Avrupa’sına ait az bilinen bir efsane tasviridir. Avrupalıların, İsmâilî Müslümanları üzerine kurdukları efsaneler ve hayali kurguların kökü Haçlılar dönemine dayanmaktadır ve Dağın Şeyhi ile temsil edilen İsmâilî lideri etrafında örülmüştür. Bu hayal ürünü masallar, zamanla uyuşturucu güdümlü vahşet efsanelerine dönüşmüş […]
Falih Rıfkı Atay – Çankaya
1946, hele 1950’den beri Atatürk devri, onun içinde şöyle böyle bulunmuş olanların, veya kendilerini olduklarından başka türlü sandırmak hevesine kapılanların elinde sömürülüp durmuştur. Yayınlanan haƨraların çoğunda ölüler tanık, bir ağızla iki kulak arasında, hiç kimsenin duymadığı ķsıldaşmalar belge diye kullanılmaktadır. Tarihçi ise, gazete okuyucuları kadar kolay avlanmaz. Tarihçi, bu haƨraların doğruları ile sahteleri ve zorlanmışları […]