SAAT dokuza on kala, düzenli fakat hüzün verici odasının kapısını kapayıp caddenin köşesindeki duraktan tramvaya binerek işe en erken gelen, İrene olurdu. Kalabalığa rağmen geçen ilk araca binmeyi başarır ve konserve kutusundaki sardalya balığı gibi zorlukla ayakta durur, bir eliyle tutunmaya çalışırken öbürüyle cebini karıştırarak bilet parasını çıkarırdı. Oxford Circus’a gelince kendine kalabalıkta bir yol açarak tramvaydan inerdi. İşlerinde bir aksama olmazsa, Regent Street’i geçmek ve Cristophe ve Cie modaevinin alt kat merdivenlerini inmek için beş dakikası daha kalırdı. Ortalık temizleyicisi, Bayan Harris oraya daha erken gelerek eşyaların tozunu alır, öteyi beriyi düzeltirdi. Giriş katı temizlikten pırıl pırıl parlarken, aşağı inen merdivenin köşesinden başlamak üzere bütün alt katı, uykuda gezer gibi süpürürdü. İrene’in geliş saatine doğru özellikle oyalanır, çene çalmak için can atardı. Ayaküstü yapılan bu konuşmalardan hoşlanmazdı İrene. Yine de onu dinler, bütün personel tarafından bilinen mide rahatsızlığının geçip geçmediğini sorar ve bir gece önce çektiği acıların hikâyesine bir kez daha sabırla katlanırdı. «Çok acı çekiyor olmalısınız, Bayan Harris,» dedi İrene; bir yandan da parlak siyah saçlarını eliyle düzeltiyordu. «Şikâyet etmiyorum,» derken, Bayan Harris’in ağzından her söze başlayışında bir şikâyet kelimesi çıkardı. Bu sırada, Victoria sanki bir haftalığına ayrılıyormuş gibi kocasıyle vedalaşıyordu. James, Bobby L’Eblouissant adıyla tanınmaya çalışan bir ressamdı. «Daha dün elindeydi, hatta bira parasını sen ödemiştin,» diyen Bobby, gözleriyle karısının çantasını araştırıyordu. «İşte! Resim sehpasının arkasında.» diye Victoria bağırdı. Ve çantasını koluna geçirdi, şapkasını başına yerleştirdi, son bir defa kocasına sarılıp merdivenlerden koşarak inmeye başladı. İrene, Victoria ve Rachel, Cristophe ve Cie modaevinde satıcı olarak çalışıyorlardı. Victoria, Regent Street’in köşesinde Rachel’le karşılaştı. Ufak tefek sarışın Victoria, uzun boylu bir esmer güzeli olan Rachel’le taban tabana zıt tipteydi. «Çok geç kaldık,» dedi Rachel, «İrene çoktan işe başlamıştır.»
Christianna Brand – Topuklu Ayakkabıyla Gelen Ölüm
PDF Kitap İndir |