Choderlos de Laclos – Tehlikeli İlişkiler

Tehlikeli İlişkiler bir entrika’nın öyküsüdür. (Bu sözcük sanki rastlantısal olarak hem kurgusal bir yapıtta olguların örgütlenmesi anlamını taşıyor hem de etkili ve yanılgılarla yönlendirilmiş bir bütündür.) Entrika çevirmek her zaman birini bir şeye “inandırmaktır”; her entrika yalanlardan oluşan bir yapıdır; entrikaya inanmak öncelikle insanların etkilenebileceğine inanmaktır -zaafları olan tutkularıyla (…) “İnsanları önce tanımak sonra etkilemek”. İnsanları tanımak ne demektir? İnsandan çok insanlar… Hıristiyan yaşamı insanı, öncülüğünü şeytanın yaptığı bir savaş alanı haline getirirken psikolojinin konusunu çok fazla sınırlıyordu. Bunun nedeni Hıristiyan psikologlardan sonra gelen psikologların alanını bilmemesi değil bu alanı ikincil değerde bulmasıydı. Hıristiyan yaşamında bir insanın başka bir insanı öldürmesinin nedenlerini bilmek ölümün kurtarılmış bir ölüm olup olmadığını bilmek kadar önemli değildi. Hıristiyan yaşam deneyimi ne kadar derin olursa olsun her zaman bir yalnızlık içinde doruğa ulaşır. Ruhun önemi azaldıkça insanın önemi artar; günahlar sayesinde Hıristiyan yaşamında insanlara ihtiyaç duyulmaz ve Batı dünyası böylece ruhtan bireye doğru gider. İnsandaki bu bölünme psikolojinin temel bir dönüşümünü gerektirir çünkü farklı ve farklı kabul edilen insanlar birbirlerini etkilerler. Şeytan da bölünmüştür: Kötülük dünyanın bütün biçimlerini almıştır. Ama bunun sonucu olarak doğası da değişmiştir kötülüğün. Ve tutku dönüşüme uğramıştır: Daha önce kaderken arzu olmuştur. Hıristiyan tutkusunda antik döneme yakınlık duyacak kadar kader tutkusu vardır ama Napoléon’la birlikte “trajedi siyaset olmuştur.” Sadece tutkudan söz eden bu kitabın tutkudan hiç haberi yok neredeyse. Tek bir tutku var bu kitapta: Madame de Tourvel’in hissettiği aşk.


Valmont’un ona olan aşkı kendisini baskı altına alır; ve markiz bu konuyla ilgili olarak kitabın sonunda bazı açık seçik gerçekleri dile getirecektir (…) Tehlikeli İlişkiler bir dizi manevra ve manevraların sonuçlarıdır (…) İki rengi olan bu oyunda kâğıtlar basit gözükür: gurur ve cinsel arzu. Gurura karşı gurur, arzuya karşı gurur, gurura karşı arzu. Ayrıntıları getirenler, kâğıtların üstündeki rakamları koyanlar kişilerdir. İnsanlar karşı karşıya gelirler ama onların içinde hangi güçler karşı karşıya gelirler? Cinselliğin dramatik karakteri pembe saten bir maskeyle gizlenir, neredeyse arzu bile gurura bağlanmıştır. Gurur sözlerin en fazla etkilediği duygudur (…) Zekânın işlevi konusunda açık seçik düşünceler… Akılla kavranan dünya yasaların konusudur. Bu yasaları üstün insanın düzenlemesi gerekir… Fransa’nın yasaları ya da “insan kalbinin yasaları”. Robespierre kimi zaman Montesquieu’nün kendisinden daha iyi bir Anayasa yaptığını düşünürdü. Ve Valmont da kimi zaman çapkın Montesquieu’dür (…) Hayali kahramanları düşüncelerine göre etkili kılmak! Özellikle markizin ve Valmont’un eylemlerini ideoloji belirler. Onların yaratıcılıklarının önemini kavrayabilmek için Julien Sorel ve Raskolnikov’un da içinde yer aldığı gelecek kuşakları görmek yeterlidir…

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir