Henry James (1843-1916) yazarlığa genç yaşta birtakım Amerikan dergilerinde çıkan öykülerle başlamıştır. Bundan sonraki yarım yüzyılı aşan süre içinde kendini yalnızca sanatına vererek yirmi dolayında roman, yüzün üstünde öykü, tiyatro oyunları, eleştiri yazıları ve gezi kitapları yayımlamıştır. James, varlıklı bir ailenin oğluydu. Aydın bir insan olan babası çocuklarını uzun yıllar Avrupa’nın sanat ve kültür çevrelerinde […]
Etiket: Henry James
Henry James – Kisa Romanlar, Uzun Oykuler
Henry James (1843-1916) dünya edebiyatındaki büyük ününü daha çok romanlarıyla kazandı, ama o aynı zamanda çok iyi bir öykü ustasıdır. Aslında, yazarlık hayatına tanınmış Amerikan ve İngiliz dergilerinde çıkan öykülerle başladı. İlk öyküsü “The Story of a Year”ı 1865’te yayımladı; bundan sonra ilk romanı Roderick Hudson (1876) yayımlanıncaya kadar otuza yakın öykü daha yazdı ve […]
Henry James – Bir Hanımefendinin Portresi
Bazı durumlarda, akşamüzeri çayı olarak bilinen merasime adanan saat kadar hoş pek az saat vardır hayatta. Çay içseniz de, içmeseniz de -bazı insanlar hiç içmezler, tabii- bu halin kendi içinde keyif verici olduğu durumlar vardır. Böyle durumlar arasından, bu basit tarihçeyi açımlamaya başlarken aklımdan geçenler, masum bir meşgale için fevkalade bir sahne oluşturuyordu. Küçük ziyafetin […]
Dostlarımızın Dostları – Henry James – Babil Kitaplığı 26
Her büyük yazar işe iyi bir okur olmakla başlar ve yıllar geçtikçe, tercih ettiği ya da dışladığı okumalarıyla kişisel bir kitaplık yaratır. Buenos Aires’teki Ulusal Kitaplık’ın (ki burada dünyanın ba§ka yörelerinde bulunmayan kitapların olduğu söylenir) yöneticisi Jorge Luis Borges bu kitap bolluğundan yararlanmasını bildi: Zaten büyülenmiş okurlarına, derin bilgi ve neşesiyle, şaşırtıcı derecede ilginç derlemeler […]
Henry James – Güvercinin Kanatları
Kate Croy babasının gelmesini bekliyor, ama babası vicdansızca bekletiyordu onu; ara sıra şöminenin üstündeki aynada gördüğü yüzü, kendisini babasını görmeden gitme noktasına getiren öfkenin etkisiyle bembeyazdı. Ne var ki, o noktaya geldiğinde gitmedi, kaldı; yer değiştirdi, eski püskü kanepeden kalkıp, daha ilk oturduğu anda –denemişti– kaygan ve yapışkan bir his uyandıran, parlak bir kumaşla kaplı […]
Henry James – Daisy Miller
İsviçre’nin küçük Vevey kasabasında, son derece rahat bir otel vardır. Aslında burada çok otel bulunur; çünkü geçimini turistleri ağırlamakla sağlayan bu kasaba, –birçok ziyaretçinin hatırlayacağı üzere– her turistin görmesi gereken, harikulade mavi bir gölün kenarına kurulmuştur. Tebeşir beyazlığındaki cepheleri, yüzlerce balkonu ve çatılarında dalgalanan bir düzine bayrağı ile modern otellerden tutun da; eskiden kalma, adı, […]
Henry James – Bly’in Gizemi
Ateşin etrafında, bizi korkudan nefessiz bırakmış olan hikâyeyi dinliyorduk. Hikâyenin tüyler ürpertici olduğu ortadaydı. Noel arifesindeydik ve olay da eski bir evde geçtiği için tabii ki tüyler ürpertici olmalıydı. Biri, böyle bir olayın bir çocuğun başından geçişiyle ilk defa karşılaştığını söylemeden önce kimsenin yorum yaptığını hatırlamıyorum. Bahsettiğim hikâye, eski bir evdeki hayaletle ilgiliydi. Zaten biz […]