Etiket: Jack London

Jack London – Yildizlar Korsani

JACK LONDON bu romanda çok değişik bir konuyu derinlemesine işlemiştir. Zaman zaman kapıldığı «kızıl öfke» sebebiyle hapisaneye düşen, sonunda da ölüme mahkûm edilen aydın bir kişinin yürekler acısı serüvenidir bu. Dehşet verici ve tüyler ürpertici işkenceler yapılmaktadır Darrell Standing’e… Bunlara dayanabilmek için adam tek çıkar yolu ruhunu ve bedenini birbirinden ayırmakta bulmuştur. Bu, bir çeşit […]

Jack London – Yıldız Gezgini

Bütün yaşamım boyunca başka zamanlara ve başka yerlere ilişkin bir farkındalığım olagelmiştir. İçimdeki öteki kişilerin hep farkındayım. Sözüme güven, sen okuyucum olacak kişi, sen de öylesin. Çocukluğuna geri dönersen; sözünü ettiğim bu farkındalığı çocukluğunun bir deneyimi olarak anımsayacaksın. O sıralarda henüz oturmamış, billurlaşmamıştın. Plastikten yapılma, akışkan bir ruh, oluşumdun; ah, oluşum ve unutuş sürecindeki bir […]

Jack London – Uçurum İnsanları

“Fakat yapamazsın bunu, biliyorsun,” diyordu, Londra’nın Doğu Yakası’na gitmek meselesinde yardımına başvurduğum arkadaşlarım. Aklını bir kenara koymuş halde onlara gelen bu delinin psikolojik süreçlerine uyum göstermeye çalışmanın sıkıntısı içinde, “Bir rehber bulmak için polise git en iyisi,” diye ekliyorlardı. “Polise gitmek istemiyorum,” diyerek direndim. “İstediğim şey Doğu Yakası’na dalmak, olup biteni kendi gözlerimle görmek. Bu […]

Jack London – Kızıl Veba

İzi belli belirsiz daracık yol, dolma toprak üzerine yapılmış bir demiryolu üstünden geçiyordu. Uzun yıllardan beri bu hattan tren geçmemişti. İki yanda uzanan orman basamak gibi yükseliyor, ağaç ve çalılar yeşilimsi dalgalar halinde yolu kaplıyordu. Yol düpedüz bir izdi, o kadar. İki kişi karşılaştığında ancak geçecek kadar bir genişliği vardı. Vahşi hayvanların geçtikleri keçi yolu […]

Jack London – Katiksiz Sevgi

Daha hayatımın ilk yıllarında, o doğuştan gelme ve doymak bilmez merakım yüzünden, eğitilmiş hayvanların yaptığı gösterilerden hoşlanmaz oldum. Bu tür eğlenceden beni yoksun eden, o gösterileri eğlendirici olmaktan çıkaran, merak duygularımdı; çünkü gösterilerin nasıl gerçekleştirildiğini öğrenmek için, gösterilerin ardında yatanları araştırmak zorunda kalmıştım. Ve bu yürekli gösterilerle, eğlentilerin pırıltıları ardında gördüklerim, hiç de güzel şeyler […]

Jack London – Intihar

Her şey bir seçim günü başlamıştı. Ilık bir California öğleden sonrası, California Eyalet Anayasasında yapılması öngörülen değişikliklere evet ya da hayır demek için çiftlikten Ay Vadisi’ndeki küçük bir köye inmiştim. Hava çok sıcak olduğu için oyumu kullanmadan önce de, kullandıktan sonra da birkaç kadeh yuvarladım. Sonra bağlarla kaplı tepeleri ve çiftliğin verimli topraklarını aşıp akşam […]

Jack London – Bir Kuzey Macerasi

Kızaklar koşumların gıcırtısına ve lider köpeklerin çınlayan çanlarına döktükleri ebedi acılarının ağıdıyla ağlarken, yorgun adamlar ve köpekler hiç ses çıkarmıyordu. Yeni yağan kar yolu kalın bir kar tabakasıyla kaplamıştı. Uzaklardan geliyorlardı; donmuş bir geyiğin dörde bölünmüş ve taşlaşmış parçalarını yüklenmiş kızakların ayakları yumuşak yüzeye inatla yapışmış, neredeyse insana özgü bir dik başlılıkla ilerlemeyi reddediyordu. Giderek […]

Jack London – Alaska Kid

Aslında Christoffer Beltew olan adı üniversiteye girince Chris Bellew oldu; daha sonraları San Fransisko’nun bohem takımı arasında dolanırken de Kid Bellew’e dönüştü. Sonunda da sadece Alaska-Kid diye anılmaya başlandı. Adında meydana gelen bu değişmelerin öyküsü, aynı zamanda onun yaşamının da öyküsüdür. Ama bu öykü, zayıf karakterli, yumuşak huylu bir annesi ve demir gibi sert bir […]

Vahşetin Çağrısı – Jack London

Ufalıyor alışkanlığın zincirini, Nicedir beklenen göçebe sıçrama; Ve uzun süren kış uykusundan, O vahşi soy yine açıyor gözlerini dünyaya. [1] Buck gazete okumazdı. Okusaydı belanın gelmekte olduğunu, hem de sadece kendisi için değil, Puget Sound’dan [2] San Diego’ya kadar bütün gel git sahilinde yaşayan, güçlü kaslara ve sıcak tutan kalın bir kürke sahip bütün köpekler […]

Jack London – Vahşetin Çağrısı

“Göçebe misali gelir eski özlemler, Aşındırır alışkanlığın zincirini; Uzun kış uykusundan tekrar Uyandırır içindeki vahşiyi.” Buck gazete okumazdı, okusaydı sadece kendisi için değil, Puget Sound’dan San Diego’ya kadar güçlü kasları, sık ve uzun tüyleri olan tüm Güneyli köpekler için belanın yaklaşmakta olduğunu bilirdi. Kuzey Kutbu’nun karanlığında el yordamıyla aranmakta olan insanlar sarı bir metal buldukları […]

Jack London – Tanrılar ve köpekler

Bay Haggin kendisini kucağına alıp da balina teknesine doğru sürüklemeye başlayınca tuhaf bir şeyler olacağını sezinlemişti. Bay Haggin, Jerry’nin doğumundan bu yana, altı aylık efendisiydi. Ama bu güzel ve parlak tüylü İrlanda av köpeği «efendi» sözcüğünün anlamını henüz bilmiyordu. Sonuç olarak, insanlara göre «Bay Haggin» deyimi hangi anlama geliyorsa, köpeklerin anlama yetişince «efendi» de aynı […]

Jack London – Martin Eden

Yol üzerinde kirli elbisesiyle işçi olduğu her halinden belli olan deniz kokulu gariban genç utana sıkıla içeri girdi. Şapkasını başından kaba bir hareketle çıkardı, evirip çevirdi. Nereye koyacağını bilmeyen tavırlarla, önce ceketinin cebine sokmaya çalıştı, olmadı; sonra masanın üzerine koymaya yeltendi, yine olmadı. İşte bu sırada diğer adam, sanki onun sıkıntısını hisset-mişçesine şapkayı sakin, doğal […]

Jack London – Kız, Kar ve Kan

«Her şey hazır, Bayan Welse. Ama ne yazık kullanır durumda sandalımız yok.» Frona Welse, kalktı ve kaptana yaklaştı. «Çok sıkışığız,» diye açıkladı. «Altın arayıcıları da çok sabırsızlanıyor…» «Bunu anlıyorum,» diye sözünü kesti genç kız. «Benim de acelem. Var. Sizi böyle sıkıştırdığım için bağışlayın, ama…» Kız, birden döndü ve kıyının bir köşesini gösterdi: «Şu karşıdaki ırmakla […]

Jack London – John Barleycorn

JOHN BARLEYCORN’u okuyan modern eleştirmenlerin sayısı bir kaç taneyi geçmez; bu bir kaç eleştirmen de bu eseri bir ‘alkolizm klâsiği’ kabul ederler. Benim görüşümle ise bu bir edebiyat şaheseridir; sadece, Jack London’un yazdığı kitapların en büyüğü değil, aynı zamanda, gerçek çevresiyle yüzyılımızın en etkili belgesi, çileli bir dehanın bir rastlantı eseri meydana getirdiği çalışma ürünüdür. […]

Jack London – Jerry

Buharlı gemi Makambo, çıktığı Avustralya seferinde Salomon Adaları’na ve Yeni Gine’ye de uğrar, her beş haftada bir olmak üzere Tulagi Limanı’na da uğrak verirdi. O geldiği zaman ada halkı bayram yapardı. Çünkü herkese iş çıkardı. Limandaki kayıkçılar bile gemiden adam taşıyarak, para kazanırlardı. Çocukları da bu kayıklarda olurdu. Çünkü babaları içki içecek kadar çok para […]

Jack London – Denizin Çağrısı

Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan serüvenleri anlatan pek çok heyecanlı öykünün yazan olan Jack London’ın kendi yaşamı da heyecan ve serüven doludur. 14 Ocak 1876’da San Francisco’da doğan yazarın gençliği çoğunlukla kentin sokaklarında başıboş dolaşmakla geçmiştir. Aslında San Francisco kenti, o dönemlerde heyecan dolu serüvenlerin yaşanmasına çok uygun bir yerdi. 1776 yılında kurulan kent, 1848 yılında […]