Etiket: John Fowles

John Fowles – Mantissa

Göz kamaştırıcı, uçsuz bucaksız bir pusun bilincindeydi, sanki bir buhar denizinin üzerinde yüzerken, aşağıya bakan, Tanrısal alfayla omegaydı bu; derken, belli belirsiz bir zaman aralığının ardından, aynı keyiϐle olmasa da sınırsız uzay ve imparatorluk izlenimini son derece büzülmüş ve intibaksız bir şeye indirgeyen mırıltıları ve çevrede gezinen gölgeleri seçebildi. Odžlümcül bir düşüş hızıyla mırıtılar seslere, […]

John Fowles – Daniel Martin

Ama bu adamın nesi var böyle? Bütün öğleden sonra (dün, evvelsi gün ve bugün) orada öylece bir aleve bakarak oturdu durduki akşam merdivenlerden inerken rastlaştığımızda bana söyle dedi: “Beden ölür, su bulanır, ruh tereddüt eder ve rüzgâr unutur, hep unutur ama alev aynı kalır.” Bana bir de şunu dedi: “Biliyorsun belki de alıp başını öbür […]

John Fowles – Büyücü

1927’de doğdum, her ikisi de Inǚ giliz ve orta sınıfa mensup bir anne– babanın tek çocuğuydum, onlarsa berbat cüce Kraliçe Victoria’nın bitmek bilmeyen kasvetli döneminde doğmuş, hayatları boyunca da asla onun uzun gölgesinden sıyrılamamışlardı. Beni özel okula gönderdiler, iki yılımı askerlik yaparak harcadım, Oxford’a gittim ve işte orada olmak istediğim kişi olmadığımın farkına varmaya başladım. […]

John Fowles – Aristos (Yaşam Üzerine Notlar)

1,EVRENSEL DURUM Neredeyiz? Bu durum nedir? Bir efendisi var mıdır? Zaman içinde madde bize, hayatta kalarak kazandığımız hakla, iki karşıt ilke tarafından yönetilirmiş gibi gözükür: Yasa, ya da örgütleyici ilke ve Kaos, ya da dağıtıcı ilke. Bu ikisi, bizim için birisi ayırıcı ve inşa edici, ötekisi ise yıkıcı ve zarara yol açıcı bu iki ilke, […]

John Fowles – Ağaç ve Doğanın Doğası

“Kendimi böyle saçma ve boş laflarla anlatmak, bana bu kadar anlam ifade etmiş tüm şeyler hakkında artık hiçbir şey söyleyememek bana acı veriyor. Beni belki de normallikten uzak kalmış, tuhaf ve toplumdışı biri olaıak kabul edeceksiniz. Yetersizliklerime karşın, vahşi doğaya gerçekten saygı göstermemi takdir edeceğinizi umuyorum; ayrıca kendilerini, vahşi doğa olmaksızın da yaşayabilecek kadar mükemmel […]

John Fowles – Yaratik

Maggot (kurtçuk) sözcüğü kanatlı bir yaratığın larva evresini ifade eder; bu satırların yazarı yazılı bir metnin de en azından bu anlama geleceğini umut etmektedir. Ancak sözcüğün bugün kullanımdan düşmüş olan daha eski bir anlamı daha vardır; sözcük gelip geçici ani heves ya da tuhaflık anlamına da gelmektedir. Sözcüğün kapsamı on yedinci yüzyılın sonlarıyla on sekizinci […]

John Fowles – Fransiz Tegmenin Kadini

Lyme Körfezi’nde -Lyme Körfezi İngiltere’nin güney batıya uzanan bacağının altındaki en büyük gediktir- en sert rüzgâr, doğu rüzgârıdır; 1867 Mart’ının sonlarında, havanın böyle sert olduğu bir sabah, körfeze adını veren küçük ama tarihi Lyme Regis rıhtımında yürüyüşe çıkan çifti gören meraklı biri, onlar hakkında bir sürü isabetli tahminde bulunabilirdi. Cobb mendireği en az yedi yüz […]

John Fowles – Koleksiyoncu

Yatılı okuldan eve geldiği zamanlar, hemen her gün görürdüm onu; çünkü evleri Belediye’nin ek binasının tam karşısındaydı. O ve kız kardeşi sık sık eve girip çıkarlardı, genelde de delikanlılarla; bundan hiç hoşlanmazdım tabii. Dosyalardan ve muhasebe defterlerinden başımı kaldıracak fırsatım olduğunda pencerenin önünde durup, buzlu canım üzerinden yola bakardım; kimi zaman onu da görürdüm. Akşam […]