Etiket: Metin Karabaşoğlu

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları Keşif Yolculukluları

TELİF EDİLDİĞİ günden bugüne milyonlarca insanın imanının kurtulmasına vesile olan Risale-i Nur’dan, yine de, henüz hakkıyla istifade edilemediğini düşünüyorum. Risale-i Nur’un insanın temel soruları, insanlığın tarihi, hususan İslâm tarihinin ana seyri dikkate alınarak okunduğunda, belli bir coğrafyaya ve dar bir zamana sığmayan bir Kur’ânî tefekkür manzumesi ve sünnet-i seniyye üzerinde temellenmiş bir hayat modeli sunduğu […]

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları 4

SON BİRKAÇ AYDAN beri, sürekli, Bediüzzaman’ın ‘Eski Said’ olarak hayatı hatırıma geliyor. Muhakemat ve Münazarat sayfaları arasında dolaşıyor zihnim. Âlem-i İslâm’a dair, ona o gün feryad ettiren meselelerin önemli kısmının hâlâ ortada duruşundan mıdır, yoksa ruhumun bu meselelerin önemli kısmının hâlâ daha ortada olmasından dolayı muazzeb oluşundan mıdır bilmem, yıllar yılı ‘Yeni Said’le yargıladığım ‘Eski […]

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları – Gölgeler ve Işıklar

ELİ KALEM TUTAN İNSANLARI bekleyen bir tehlike vardır: dünyasının yazdıklarıyla birebir örtüşüyor gibi görülmesi. Oysa, insan çoğunlukla dünyasına gelen güzellikleri yazar. Yine dünyasına gelen kötü haller ise, gizli kalır; öyle kalması da gerekir. Bu kez, insanın iç dünyasını, yazmaya devam etmesine mani olan bir halet-i ruhiye kuşatır. Olduğu hal ile yazılarında göründüğü hal arasındaki çelişkiler, […]

Metin Karabaşoğlu – Risale Okumaları – Büyük Buluşmalar

DÖRT YIL ÖNCE Risale Okumaları’nın birinci kitabını hazırlarken zihnimizi en ziyade meşgul eden hususlardan biri, Risale-i Nur’un kendisi ile ondan istifade biçimi arasındaki ciddi uçurumdu. Ortada, havada bin küsur kilometre hız yapmaya muktedir bir uçağı yüz kilometre hızla yer taşımacılığında kullanmak gibi, yahut kanser gibi bir illete deva sunan bir ilacı başağrısını gidermek için istimal […]

Metin Karabasoglu – Peygamberin Bir Gunu

NE İNSAN SIRADANDIR, ne de içinde yaşadığı kâinat adlı o büyük âlem. Her akıl sahibi, hem içinde yaşadığı kâinatın her işinde ve her oluşunda bir amaç gözetildiğinin farkındadır, hem de kâinat içinde kendi biricikliğinin. Sönmemiş her akıl, akıp giden şu âlemin içinde bir amaç ve anlam arar ve bütün bu olup biteni, bütün bu gelip […]