Etiket: Nezihe Meriç

Nezihe Meriç – Yandırma

Şimdi, bu öyküyü yazmak için, masanın başında oturmuş düşünüyorum. Düşünüyorum da, bir öykü ne şaşırtıcı, ne garip oluşumlarla başlıyor, gelişiyor, kotarılmaya hazırlanıyor. Günlerden bir gün, herhangi, sıradan, hiçbir özelliği olmayan bir gün, uyanıyorum. Büyük kentte yaşayan bir kadın olarak, başlıyorum günlük yaşamımı sürmeye. Yüzünü yıka, giyin, çayını demle, kâküllere iki kıvırıcı tak, kapıdan gazeteni al, […]

Nezihe Meriç – Toplu Öyküleri 2

“Sanki…” dedi, Önce gazete kâğıtlarını yok etmeli ortadan. Hele eti, şu, içini göstermeyen buğulumsu beyaz kâğıda sardıktan sonra, ne diye bir de gazeteye sararlar! Et ya da kıyma, içine konulduğu zaman, kâğıt, aranılan güveni gerektiğince verdiğine göre… Kıvırcık salatalarla kırmızı turplar da… Çamurlu kökler, kısa bir süre sonra, sarıldıkları gazete kâğıdının, ıslanan yerlerini sessizce patlatarak, […]

Nezihe Meriç – Toplu Öyküleri 1

Saat tam 19.00’da, şehrin en gürültülü, en kalabalık caddelerinden birinin otobüs durağına bir adam geldi. Paltosuyla fötr şapkasının altında kaybolmuştu. Ufak tefekti. İncecik suratlıydı. Sakalı uzamıştı. Sırtı ağrıyordu. Üşüyordu. Bakışları bıçak sırtı gibiydi. Gençti ama çok yaşamış bir görünümü vardı. Hava pisti. Gökyüzü renksiz, lekeli… Yağmur altında mağazalar, apartmanlar, ara sokaklar ruhsuz… Taşın, tahtanın, demirin […]

Nezihe Meriç – Korsan Çıkmazı

Otobüs biraz daha gecikirse, ben bir yerlere oturmalıyım. Dikilmekten topuklarım ağrıdı. Tam kırk beş dakikadır, binlerce anayolun ortasında otobüs bekliyorum. İstanbul yıkılıyor. Bu yıkılış ilk gençlik anılarımızın da yıkılması demek oluyor. Sevdiğimiz eski İstanbul yokuşları, yüzümüzü yıkadığımız hayrat çeşmeler yok artık. “Elma ağacının pembe çiçeklerini görür görmez, yokuşu da göreceksin. Bu, taşlarının arasından şırıl şırıl […]