Etiket: Nurdan Gürbilek

Nurdan Gürbilek – Kötü Çocuk Türk

Kötü Çocuk Türk sekiz denemeden oluşuyor. Bunlardan bazılarını bir gazete haberinden, bazılarını bir fotoğraftan, bazılarını bir şarkıdan, daha büyük bir bölümünü ise edebiyat yapıtlarından yola çıkarak yazdım. Bu yazılar, 80’ler Türkiyesi’nde yaşanan kültürel değişimi çözümlemeye çalıştığım Vitrinde Yaşamak adlı kitabın kaldığı yerden başlıyor bir bakıma. Kendini kültürel alanda bir imkânlar dönemi olarak, bir bireyselleşme ve […]

Nurdan Gürbilek – Yer Değiştiren Gölge

BİR YAZISINDA, şunu sormuştu Bilge Karasu: “Yazar, kurar. Bu herkesçe bilinir. Okurlar, ne yaptıklarını her zaman düşünmüşler midir?” Gerçekten, ne yapıyoruz bir kitabı okurken? Ne yaptım ben bu yazılarda, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı, Oğuz Atay’ı, Yusuf Atılgan’ı, Bilge Karasu’yu okurken? Herkesin hayatında adeta sarhoşluk içinde, rüyadaymış gibi geçirilmiş anlar vardır Ateşli bir hastalık, aşın yorgunluk, büyük […]

Nurdan Gürbilek – Ev Ödevi

FREUD Şaka ve Bilinçdışıyla ilişkisi’nde şakanın, gücünü “bilinçdışı krallığı”ndan aldığını söylemişti. Şakanın arkasında bastırılmış bir dürtü olduğunu düşünüyor, zihinsel gerilimdeki bu ani boşalmada bastırılmışın geri dönme çabasını görüyordu, dolayısıyla da yitirileni yeniden elde etmenin yöntemini. Freud’a göre çocukluğun dünyasına anlık bir geri dönüştü şaka: Büyüdükçe edindiğimiz mantıksal düşüncenin basıncım hafifletiyor, bizi yeniden oyunun alanına, “mantığın […]

Nurdan Gürbilek – Benden Önce Bir Başkası

Benden Önce Bir Başkası bir yazan bir başka yazann ışığında okuyan denemelerden oluşuyor. Bir yapıta bir başkasınm ışığında bakan ikili okumalar. Dostoyevski’nin Suç ve Ceza sını Kafka’nm Dönüşümüyle, Kafka’nın Babama Mektup’unu Oğuz Atay’ın “Babama Mektup”uyla, Tanpınar’ın günlüklerini Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ıyln, Benjamin’in Pasajlarım Tanpınar’m Beş Şehir’iyle birlikte ele alan çapraz okumalar. Peyami Safa’mn “Şark Nedir?”ini Cemil […]

Nurdan Gurbilek – Sessizin Payi

WALTER BENJAMIN Tek Yön’deki bir fragmanında, yürünerek kat edilen yolun, uçaktan seyredileninkinden farklı bir gücü olduğunu söyler. Uçaktan bakan aşağıda geniş bir manzara, alabildiğine uzanan bir düzlük görür: Yol düzlüğün içinde, çevresindeki araziyle aynı yasaların buyruğunda ilerliyordur. “Sadece yolu yürüyerek kateden kişi,” der Benjamin, “yolun neye hükmettiğini öğrenebilir.” Yolun “uçaktan yayılmış bir düzlük gibi görünen […]

Nurdan Gurbilek – Magdurun Dili

BU KİTAPTA zor bir konuyu, en azından bana hep zor gelmiş bir konuyu, edebiyatın mağdurlukla ilişkisini ele almaya çalışacağım. Mağdurluğun, adına “edebiyat” dediğimiz anlatma deneyimini nasıl biçimlendirdiğini, ama edebiyatın da adına “mağdurluk” dediğimiz duruma nasıl bir ışık düşürdüğünü anlamaya çalışacağım. Kendini dışlananlara, horlananlara, haksızlığa uğrayanlara yakın hisseden bir edebiyatın imkânlarını, aynı zamanda da sorunlarını tartışacağım. […]