Etiket: Sabahattin Ali

Sabahattin Ali – Yeni Dünya

Asfalt Yol – Bir köy öğretmeninin notlarından – İstasyondan kalkıp vilayet merkezine giden kamyon, iki saat kadar sarstıktan sonra, beni gideceğim köye ayrılan yolun başında bıraktı. İki adım bile atacak halim yoktu. Çantamı yanıma koyarak, kenarlarından otlar fırlayan bir taşın üstüne oturdum. Kafamdaki uğultuyu dinlemeye başladım. İçi tozla karışık ter kokan kamyon dünyanın bu en […]

Sabahattin Ali – Markopaşa Yazıları ve Ötekiler

Türk edebiyatının temel taşlarından bir yazarın unutulmaya bırakılmış yazılarını “derleme” işi, sanatçının vazgeçemeyeceği görevlerinden olan “yaratma” eylemiyle genelde bağdaşmayabilir. Ama derlenen yazılar, o yazarın tanınma sürecinde topluma “bilgi üretme” işlevini gerçekleştiriyorsa, ikincil bir yaratıcılıktan söz etmek kaçınılmazdır ve derlemecilik bir tür yaratıcılıktır. İçtenlikle söylemeliyiz ki bu, bizim amacımıza uzaktır. Ereğimiz Sabahattin Ali gibi bir yazarın […]

Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna

Sabahattin Ali’nin talihsizliklerle örülü yaşamı, gizemli yönleri hala tam aydınlatılamamış trajik ölümü, sanatçı ruhunun tutkulu derinlikleri ile ülke gerçeklikleri karşısındaki toplumsal bilinci arasında kimi zaman kurabildiği uyumlu denge, kimi zaman da bireyin iç dünyasına eğilen şikayetçi, karamsar ve melankolik bir ruhun patlamaları şeklinde kendini gösteren iç derinliği, onu modern edebiyatımızın kolayca etiketlendirilemeyecek öncü yazarlarından biri […]

Sabahattin Ali – Kuyucaklı Yusuf

Her yazınsal metin, kendini kuşatan daha önceki metinlerin ortamına doğuyor. O metinlerle sürdürdüğü diyalojik ilişkilerle biçimleniyor, güdüm kurgusu da (text strategy) içerik, biçim ve biçem düzeylerinde sürüp giden bu gerilimli ilişkiler çerçevesinde netlik kazanıyor. Öteki metin, neredeyse ontolojik bir zorunluluk. Yazar, sürekli biçimde öteki metinlerle hesaplaşıyor, yaklaşıyor ve kaçıyor onlardan. Yazınsal kanon son kertede kabul, […]

Sabahattin Ali – İçimizdeki Şeytan

Belki de İktidardaki Şeytan, 1960’ların sonlarına doğru Sabahattin Ali’yi nihayet okuyabilmiştim. Ama bu okumaların geçmişe uzanan bir macerası vardı. Daha Galatasaray Lisesi’nde ortaokul öğrencisiyken yakın dönem Türk edebiyatı yazarlarının eserlerini büyük bir tutkuyla okuyordum. Başlangıç talihliydi; çünkü halka kitap okumayı sevdirten yazarların romanlarıyla başlamıştım. Kerime Nadimi Esat Mahmut, Ethem İzzet Benice’yi Muazzez Tahsin Berkand takip […]

Sabahattin Ali – Çakıcı’nın İlk kurşunu (Tereke) – Öyküler, Şiirler, Derlenmemiş Yazılar

Sabahattin Ali, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Önce şiirleriyle ortaya çıkar, sonra ise hikâye ve romanlarıyla tanınır. Eserlerinin listesi ilk yayımlanış tarihleriyle önsözün sonunda verilmiştir. Yirminci yüzyılın ilk yarısında verdiği bu eserlerle edebiyat tarihimizde kendine saygın bir yer edinen Sabahattin Ali, en çok hikâyeleri ile sevilmiştir. Hikâyeciliğimizde “toplumcu gerçekçi” tarzda yazdığı öyküleri ile bir mihenk […]

Sabahattin Ali – Bütün Öyküleri #2 – Yeni Dünya, Sırça Köşk, Esirler

Bir köy öğretmeninin notlarından İstasyondan kalkıp vilayet merkezine giden kamyon, iki saat kadar sarstıktan sonra, beni gideceğim köye ayrılan yolun başında bıraktı. İki adım bile atacak halim yoktu. Çantamı yanıma koyarak, kenarlarından otlar fırlayan bir taşın üstüne oturdum. Kafamdaki uğultuyu dinlemeye başladım. İçi tozla karışık ter kokan kamyon dünyanın bu en bozuk yolunda bizi birbirimize […]

Sabahattin Ali – Bütün Öyküleri #1 – Değirmen, Kağnı, Ses

Şiir ve hikayelerim arasında, yazmış olmaktan utanacağım kadar kötüleri olduğunu biliyorum. Bunların bir kısmının çocuk denecek bir yaşta yazılmış olmaları bence bir mazeret değildir; çünkü bu çeşit bir yazıyı bugün herhangi bir imzanın üstünde görsem, sahibini ıslah olmaz bir zevksizlik ve tam istidatsızlıkla suçlandırmakta tereddüt etmem. Bunların, benim san’at hayatımın gelişmesini göstermesi bakımından, sadece kendim […]

Sabahattin Ali – Sırça Köşk

Vapur Doğu Akdeniz limanlarından birine yaklaştığı zaman ortalık kararmaya başlamıştı. Güneşin biraz evvel battığı, denizle bulutların birbirine karıştığı yerde katmer katmer turuncu yığınlar, bunun karşısında, Toroslarm üzerinde ise, karlı tepeleri saran al al tüller vardı. Vapur kısa, kaim bir şeydi. Kıçı pek suya batmış, burnu pek havaya kalkmış gibi yürüyordu. Elli beş yaşındaki makine, kendisiyle […]

Sabahattin Ali – Kamyon

Edebiyatın farklı pek çok türünde eser verse de öykücü olarak anılan Sabahattin Ali’nin beş öykü kitabı vardır: Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya ve Sırça Köşk. Sabahattin Ali öykülerinde, zorluklarla mücadele eden küçük insanın günlük dertlerini anlatır. Öykülerinin konularını da yaşamdan seçer: aşk, düşkün kadınlar, hapishane ve mahkûmlar, hastane ve doktorlar, işçiler, memurlar, aydınlar. İlk öykülerinde […]

Sabahattin Ali – Değirmen, Dağlar ve Rüzgar

H iç sen bir su değirmeninin içini dolaştın mı adaşım ?… Görülecek şeydir o … Yam ulm uş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde sim siyah bir çatı… Sonra bir sürü çarklar, kocam an taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen tozlu kayışlar… Ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, mısır, çavdar, her çeşitten […]

Sabahattin Ali – Degirmen

Hiç sen bir su değirmeninin içini dolaştın mı adaşım?.. Görülecek şeydir o… Yamulmuş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı… Sonra bir sürü çarklar, kocaman taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen tozlu kayışlar… Ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, mısır, çavdar, her çeşitten ekin çuvalları. Karşıda beyaz torbalara doldurulmuş unlar… […]

Sabahattin Ali – Canim Aliye, Ruhum Filiz

Herkeslerden Sevgili Aliye, İnsanların hepsi bir değildir. Senin anlattığın Selma’nın nikâhlısı gibi insanlar da bulunur, “Viyolonsel” 4 hikâyesindeki gibi insanlar da… Ben kendim iyi insan olmayı isterim, fakat kötü olanlara da hayretle bakmam. Hatta kızmam bile, ancak kötülükleri bana taalluk ederse kendimi müdafaa ederim. Şunu esas olarak kabul etmeliyiz ki insanların hemen ekserisi yalnız kendilerini […]