Manaları kalplere açan Allah Teâlâ’ya hamdü senalar, Habibine, ehl-i beytine ve cümle peygamberlere selâtü selâmlar olsun! Hak Teâlâ bizleri de yoluna katıversin! Varlık iddiamızı bizden alsın. Bize kendini bildirip benliğimizin girdaplarından O’nun hidayet yoluna çıkarsın. O’na erenlerin hürmetine bizi de kendine erdirsin. İnsan düşüncesi, hakikate çağıran nice peygamber ve velilere rağmen, kendi başına aklın vehimleri […]
Ay: Aralık 2022
Şefik Can – Mevlana Ve Eflatun
Bu kitabın ilk baskısı 1965 senesinde Konya, İleri Matbaası’nda basılmıştı. O zaman bu kitabın ilâveli baskısının çıkacağı söylenmişti. Aradan tam otuz sekiz sene geçti ve ikinci baskısı ancak çıkabildi. Kitabın birinci baskısı, Mevlânâ ve Eflâtun’un kısa bir görüş mukayesesi mahiyetinde olan bir konferanstan ibâretti. Bu konferansın sonuna da Mevlânâ’nın “vahdet-i vücud” görüşüne göre Fruzanfer’in bastırdığı […]
Sylvia Plath – Sırça Fanus
Garip, boğucu bir yazdı. Rosenberg’leri elektrikli sandalyede idam ettikleri yaz. Ve ben New York’ta ne aradığımı bilmiyordum. İdamlar beni çileden çıkarır. Elektrikli sandalyede idam edilme düşüncesi midemi kaldırır hep. Oysa o aralar gazetelerde okunacak başka bir şey yoktu – her köşebaşında ve havası tozla yerfıstığı kokusundan ağırlaşmış her metro çıkışında bana bakıp duran patlak gözlü […]
Swami Vivekananda – Maya ve Yanılsama – Vedanta Felsefesine Giriş
Doğu felsefesinin ana kaynaklarından birisi Vedanta felsefesidir. Bu felsefeye göre; her varlık çeşit çeşit görünümler arkasında aynı özvarlığı paylaşır. Renk renk, biçim biçim görünümlerin ardında evrenin gerçek böylesiliği yatar. Maya da bu görünümler, bu çeşitler, bu olgular içindeki özvarlığın, asıl gerçekliğin üzerini örten örtüye verilen addır. Maya sözcüğü kabul edilen çözümlemeye göre Sanskrit ‘matr’ kökünden […]
Süreyya Ayçe – Balık Tarifleri – Denizden Gelen Lezzet
Yapacağınız yemeğin tatlı ve sağlıklı olması için balığın alınmasının ve saklanmasının çok iyi bilinmesi gerekir, çünkü kırmızı etlerde olduğu gibi uzun süre dinlendirilmeye ve terbiyeye gelmez. Tazeyken veya tazeliğini muhafaza ederken tüketilmesi gereklidir. Bu nedenle dondurulacak balığın da satın alınırken taze olması gerekir. Taze balığın görünüşü son derece canlı olur. Taze balık ile bayat balığı […]
Süleyman Tevfik Özzorluoğlu – Abdülhamid’in Cinci Hocası
II. Abdülhamid tarikatlara özel bir önem vermiş, bunların yemek ve aydınlanma gibi masraflarını bizzat kendi karşılamış, harap halde olan tekkelerin onarımlarını yaptırıp, tarikat büyüklerinin türbelerini tamir ettirmişti. Arap vilayetleri ve Afrika’daki nüfuzlu tarikat şeyhlerine nişan ve rütbeler ihsan etmenin yanında maaşlar da bağlayan Padişah, Ebu’l- Huda Efendi, Zafir Efendi gibi şeyhleri yanında tutarak onların nüfuzlarını […]
Suzanne Portnoy – Kasap Fırıncı Şamdancı
Rio’nun Yeri’nde Bir Aperatif Bay New York, İskoçyalı Antonio Banderas, Fransız Jigolo, Danimarka Pastası, Tantracı Andy, Operacı… Onları nadiren isimleriyle çağırırım. Arkadaşım Michelle ben onlarla üç kez yatmadan bir isme sahip olmamaları gerektiğini söyler. Aslında ona göre, birçoğu isimsiz kalmaya mahkûm. Fakat ben erkek arkadaş peşinde değilim. Seks peşindeyim. Bu benim hafta sonu kaçışım. İşte […]
Italo Calvino – San Giovanni Yolu
Çocukluğumda, İtalya’nın kalanından değişik sayılacak küçük bir kentte büyüdüm: San Remo’da o zamanlar henüz yaşlı İngilizler, Rus grandükleri, sıra dışı ve kozmopolit kimseler yaşardı. Benim ailem de, gerek San Remo için, gerek o zamanın İtalya’sı için alışılmadık türdendi: Annemle babam gençliği geride bırakmış kimselerdi, bilim adamıydılar, doğaya taparlardı, özgür düşünüşlüydüler, kişilikleri birbirinden çok ayrıydı, her […]
Italo Svevo – Zeno’nun Bilinci
İtalo Svevo’nun Avrupa yazınındaki yerini belirtmek için adının Proust ve Joyce ile birlikte anıldığını söylemeliyiz. Gerçekten de, anıların yitik zamanının peşisıra gidişi, yitik zamanı yeniden yaratma çabası — kendi deyişiyle “Aralık ayında Mayıs güllerini isteyişi”—, kendine özgü bir zaman ve uzamın boyutları içinde benliğinin ve bilincinin derinlerine inişi bu yazarları anımsatır; ama yakından bakıldığında, benzerlikleri […]
İTEF – Şehir ve İnsan 2010
Doğum yurdum Diyarbakır, adı, Amida’dan Amid’e, Diyarı Bekr’ d e n Diyarbekir’e sonunda bugünkü adına dönüşen çok eski bir yerleşim yeridir. Kapkara kayalar üstüne oturmuş, her burcu sanat şaheseri sayılabilecek kalın surlarla çevrili kadim bir kent. Hiçbir kavmin, geniş kapılarının önünden geçmeye cesaret edemediği bir kale… Eski dengbej anlatılarının soluk alıp verdiği sırlar ülkesi; benim […]
Itır Erhart – Ben Neyim – Kişiler ve İnsanlar Üzerine Bir Çalışma
Şöyle bir senaryo hayal edin: Çiğdem İstanbul Devlet Opera Balesi’nde balerindir ve otomobiliyle Atatürk Kültür Merkezi’ne doğru yol almaktadır. Çağrı ise fizik profesörüdür ve yine otomobiliyle aynı yere doğru gitmektedir. Çağrı’nın, Çiğdem’in rol aldığı gösteriye biletleri vardır. Genç balerin, geç kalacağını anlayınca kırmızı ışıkta durmaz ve Çağrı’nın arabasına çarpar. Birkaç gün sonra bir hastane odasında […]
İvan Gonçarov – Oblomov (İletişim)
İlya İlyiç Oblomov bir sabah, Gorohovaya Sokağı’nda, neredeyse bir taşra kasabasının nüfusu kadar kiracısı olan apartmanlardan birindeki dairesinde, yatağında uzanıyordu. Otuz iki, otuz üç yaşlarındaydı Oblomov. Orta boyluydu. Hoş görünüşlüydü. O anda onun hiçbir şeyi umursamadığı, hiçbir şeyin onu tedirgin etmediği; koyu gri gözlerinin belirsiz bir dalgınlıkla, sürekli duvarlarda, tavanda kaygısızca dolaşıp durmakta olmasından belliydi. […]
İvan Gonçarov – Oblomov
Bu kitapta önemli olan Oblomov değil, Oblomovluktur. Dobrolyubov Rus edebiyatının hiçbir kahramanı, ne Raskolnikov, ne Miskin, ne Prens Andrey, eski Rus insanını, hatta bütün Doğuluları Oblomov kadar açıklıkla, en özlü yanıyla temsil etmez. Doğu, belki de ilk defa olarak Gonçarov’un bu büyük eserinde kendi kendini tanımaya, Batı’dan farkını anlamaya başlamıştır. Oblomov klasik kahramanlar gibi genel […]
Ivan Illich – Okulsuz Toplum (Oda)
Kamu eğitimiyle ilgilenmemi sağlayan Everett Reimer oldu. Pek çok kişiyi etkileyip günden güne yaygınlaşan zorunlu eğitimin ne anlama geldiğini, onunla, 1958’de Puerto Rico’da karşılaşıncaya değin sorgulama gereği duymamıştım. Sayın Reimer ve ben, pek çok kimsenin öğrenim hakkının okula devam zorunluluğuyla sınırlandığını ayrımsadık. Bu kitabın içeriği CİDOC’da [1] ortaya konulan ve 70’li yıllarda tartışıp üzerinde anlaştığımız […]
Ivan Illich – Okulsuz Toplum
Kamu eğitimine ilgi duymamı Everett Reimer’a borçluyum. 1958 yılında Puerto Rico’da onunla karşılaşıncaya kadar bütün insanları etkisi altına alan ve giderek genişlemekte olan zorunlu eğitimin değerini sorgulamamıştım. Sayın Reimer’la birlikte, insanların çoğunun öğrenme hakkının okula devam mecburiyetiyle kısıtlandığını fark ettik. CIDOC’da ortaya konulan ve bu kitapta toplanan çalışmalar ona sunduğum ve 1970’li yıllarda birlikte tartıştığımız […]
İvan Sergeyeviç Turgenyev – Arefe
“Babalar ve Çocuklar” dışında Turgenyev’in hiçbir yapıtı, 1860 yılı başlarında “Rus Habercisi” dergisinde yayımlanan “Arefe” kadar çeşitli değerlendirmelere, ateşli tartışmalara yolaçmadı. Şaşılacak bir şey yok bunda. Çünkü bu romanda ortaya konulan sorunların düşünsel derinliği ve önemi, sadece Turgenyev’in yaratıcılığında değil, bütün o dönemin edebiyatında seçkin bir yer tutmaktadır. Turgenyev Rus Edebiyatına, gerçekliğin karanlık ve kaba […]