Kategori: Biografi

Stefan Zweig – Amerigo

Amerika’ya “Amerika” adı kimin anısına verilmiştir? Bu soruyu ilkokul çocukları bile hiç düşünmeden hemen yanıtlar: Amerigo Vespucci. Oysa ikinci soru yetişkinlerin bile duraksamasına, kararsızlığa düşmesine yol açacaktır, çünkü soru şu: Neden dünyanın bu kıtası tam da Amerigo Vespucci’nin ön adıyla vaftiz edilmiştir? Vespucci, Amerika’yı keşfettiği için mi? Hayır, burayı kesinlikle o keşfetmedi! Yoksa Amerika açıklarındaki […]

Haruki Murakami – İmkânsızın şarkısı

Otuz yedi yaşındaydım ve bir Boeing 707’deydim. Kocaman uçak, yağmur yüklü bulutların arasından inişe geçmiş, Hamburg Havaalanı’na inmeye hazırlanıyordu. Soğuk kasım yağmuru, toprağı karartıyor ve her şey, ama her şey, yağmurluklarını giymiş teknik personelden, BMW’nin reklam panolarından tutun da, havalimanı binasının üstünde gevşek gevşek dalgalanan bayraklara varıncaya değin, her şey Flaman tablolarına özgü o hüzün […]

Hans Magnus Enzensberger – Ah Avrupa!

“Kimi seçersek seçelim, sonuçlar ne olursa olsun: Hepimiz sosyal demokratız,” diyordu eskimiş tüvit ceketli adam, kırmızı şarap dolu bardağını şerefime kaldırırken. Onun bu gözlemi beni şaşırtmadı, çünkü davetli olduğum bu seçim partisi işçi hareketinin ünlü ideologlarından birinin Vasastadt’daki evinde veriliyordu, asansör yoktu ve üç kat çıkılıyordu. Olof Palme’nin seçim başarısını kutlamak için tamamen kendi aralarında […]

Halil Berktay – Cumhuriyet İdeolojisi ve Fuat Köprülü

Bu çalışmada, zaman bakımından 1923 sonrasına denk düşen bütün önemli tarihçiler ve eserleri üzerinde değil, sadece tarihçiliğimizin genç Cumhuriyetin hazırlığı, yükselişi ve ideolojik ihtiyaçları ile zorunlu bir bağlantı içinde olan kesimi üzerinde duracağız. Her yeni kuşak, kendinden öncekilere elbette eleştirici bir şekilde yaklaşacaktır. Ancak son yıllarda bir kısım aydınlarımızın özellikle 1950’ye kadarki döneme bakışları, bizce […]

Antonio Tabucchi – Fernando Pessoa’nın Son Üç Günü

Pessoa gerçekten de çoğul ruhun yazarıdır, ancak Tabucchi de yazarlık serüveninde hep bu noktaya gelip dayanmıştır. Fernando Pessoa’nın Son Üç Günü’nde, Pessoa’yı hastanedeki ölüm döşeğinde ziyarete gelen ‘kimlik’ ve ‘kişiliklerini’ anlatır Tabucchi. Sırasıyla Alvaro de Campos, Alberto Caeiro, Ricardo Reis, Bernardo Soares, Antonio Mora girer hastane odasına. Yaratıcılarını son bir kez görmek, sırlarını ortaya dökmek, […]

Anonim – Osmanlı Padişahları

Oğullarıma ve bütün dostlarıma birinci vasiyetim Şudur ki; her zaman gazaya devam ederek, Din-i Celil-i İslâm’ın yüceliğini yaşatınız. Cihadın kemâline ererek, sancağı şerifi hep yüksekte tutunuz. Her zaman İslâm’a hizmet ediniz. Zira Cenâb-ı Hak benim gibi zayıf bir kulunu ülkeler fethetmek için memur etti. Gaza ve cihadlarınızla Kelime-i Tevhid’i çok uzaklara götürünüz. Hanedanımdan her kim, […]

Annie Mckee – Yeni Liderler

Bu kitabı yazmamızın en büyük nedenlerinden biri, Harvard Business Review’daki “Lideri Lider Yapan Nedir?” ve “Sonuç Alan Liderlik” başlıklı makalelere gelen, son derece coşkulu, eşi benzeri görülmemiş bir okuyucu tepkisiydi. Ancak bu kitap o makalelerin çok ötesine geçerek yeni bir kavram öneriyor: Başat liderlik. Biz, liderin başlıca görevinin, önderlik ettiği kişilerde iyi duygular uyandırmak olduğunu […]

Annelies Laschitza – Rosa Luxemburg Her Şeye Rağmen, Tutkuyla Yaşamak

Rosa Luxemburg, 20. yüzyılın en ilginç karakterlerinden biridir. Kısa boyu, koyu renk saçları ve fazla göze çarpmayan dış görünüşüne karşın, konuşan gözleriyle, doğal cazibesiyle, sürükleyici coşkusuyla ve ilham verici kaleminin yanında kitleleri etkileyen hitap gücüyle göz kamaştırıyordu. Fikirlerle dolup taşıyordu, olağanüstü eğitimliydi, çok yönlü ve tutkuluydu. Bu sayede, özgürlükçü bir kadın olarak yılgınlık anlarında ve […]

Halide Edib Adıvar – Mor Salkımlı Ev

Mor Salkımlı Ev, Halide Edib Adıvar’ın çocukluk günlerinden 1918’e kadarki hatıratıdır. 1963 yılında, Halide Edib’ in ölümünden hemen önce kitap olarak yayınlanmadan evvel 1955 yılında, Yeni İstanbul gazetesinde bölümler halinde tefrika edilmiştir Her insana var olduğunu ilk defa idrak ettiren başka başka vak’alar vardır. Etraftaki eşyanın veya hadiselerin zaman zaman hafızada çakıp sönen bir şimşek […]

H. C. Armstrong – Bozkurt

Bana BOZKURT’ta yer alan dialogların gerçek mi, yoksa hayal ürünü mü olduğu sorusu defalarca soruldu. BOZKURT’taki tüm alıntılar ve diyalogların -kanıtların çok kesin olmadığı ve fazla önem taşımayan iki istisna dışında- her biri ya Mustafa Kemal’in kendi ifadesinden ya da doğruluk ve değerlerinin titizlikle sınanıp dikkatle tartıldığı belgesel ya da sözel kaynaklardan elde edilmiştir. Doğaldır […]

Güney Özkılıç – Yüzümde Nazım İzi Var

Yaşamının 13 yıla yakını hapishanelerde geçen Nâzım Hikmet, Bursa Cezaevinde 11 yıla yakın tutsak kalmış ve Memleketimden İnsan Manzaraları, Piraye İçin Yazılmış: Saat 21- 22 Şiirleri başta olmak üzere en beğenilen eserlerini Uludağ’ın yanı başındaki bu kentte kaleme almıştır. Bursa’da yüzlerce mekânda yüzlerce tanıkla görüşülerek yapılan bu çalışmada görüldü ki Nâzım Hikmet, İkinci Dünya Savaşı’nın […]

Grigory Petrov – İdeal Öğretmen

‘RAÇÎNSKl’ adlı dosyayı bilgisayarımdan ilk açıp okuduğumda, bu kitabın birkaç boyutu aynı anda içinde barındırdığını düşündüm: Bir boyutuyla bir eğitim kitabı, bir boyutuyla Rusya’nın belli bir dönemine ışık tuttuğu için bir dönem kitabı, belli bir idealist eğitim felsefesini açı ğa vuran boyutuyla da bir idealizm kitabı. Doğrusu, bir Türk okuru için bu boyutlar içinde en […]

Gregory David Roberts – Shantaram

Aşk, kader ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok uzun sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmiş halde işkence görürken kavradım. Beynimde yankılanan çığlıklar arasında, elim kolum bağlı ve tamamen çaresizken aniden farkettim, hala özgürdüm. Bana işkence eden adamlardan nefret etmekte ya da onlan bağışlamakta özgürdüm. Kulağa […]

Georges Perec – Doğdum

Georges Perec 1969’da, Maurice Nadeau’ya tasarılarını anlattığı bir mektupta, dört kitaptan oluşacak geniş çaplı bir otobiyografik bütünle ilgili projesini açar. Bunlardan sadece W ya da Bir Çocukluk Hatırası’na dönüşen W gün ışığına çıkacak, L’arbre, Lieux oü j’ai dormi (“Ağaç, Uyuduğum Yerler”) askıda kalacaktır. Yirmi yıllık bir yazı programına dayanan Lieux (“Mekânlar”) ise altıncı yılın sonunda […]

Andre Clot – Muhteşem Süleyman

GÜZELİM YÜZYILIN ŞAFAĞINDA 1453: II. Mehmet İstanbul’u fetheder. 1492: Kristof Kolomb, Amerika’yı keşfederken Katolik krallar da Granada’yı Müslümanlardan kurtarırlar. 1519: Şarl-ken Almanya İmparatoru seçilir. 1520: Luther aforoz edilir… Batı aleminin yeniçağa adım atışını belirlemek üzere başlangıç yapacağımız tarih ve olay hangisi olursa olsun, bunların hepsini birden kavrayan bir olguyla karşı karşıyayız: Avrupa’yı XIV. ve XV. […]

André Bonnard – Antik Yunan Uygarlığı 2

Tragedya kutsanmış ya da tertemiz arı sularla yazılmaz. Kan ve gözyaşı ile yazıldıklarını söylemek ise fazla beylik kaçar. Tragedya dünyası bir ölçüde düşsel bir dünyadır; Atinalı şairler, bu dünyayı, hem köylü hem denizci bu halkın iki yüzyıl boyunca yaşamış olduğu gerçeklik hakkında edindiği acı deneyimden hareketle yine halk için yaratırlar. Solon’un zamanında Atina halkı önce […]