İnsanların öyle günleri, milletlerin öyle çağları var ki çözülmez düğümler birden çözülüverir, kurulmaz yapılar kurulur, yüzyıllardır kapalı kalmış kapılar birden açılıverir. Bir de bakarsınız Ferhat dağı delmiş, Arkhimedes buldum diye bağırmış, Kristof Kolomb Amerika’yı bulmuş, Sinan Süleymaniye’yi yapıvermiş. Bir insanın dehasıyla, bir rastlantıyla, bir mucizeyle olacak işler değil bunlar, eskilerin sandığı gibi. Öyle olmadığı şundan […]
Kategori: Oyun-Tiyatro
Sophokles – Elektra
Elektra tragedyasına konu olan efsaneyi evvela Aiskhylos Agamemnon, Khoephoroi ve Eumenides adlı trilogyasında, sonra da Euripides Elektra adlı tragedyasında kullanmıştır. Bu iki Elektra’dan hangisinin önce yazıldığı kesin olarak bilinmiyor. Fakat bugün genellikle Sophokles’in Elektra’sının 420 senesinde, Euripides’in piyesininse 413’te temsil edildiği kabul edilmektedir. Homeros’ta lirik şiir ve tragedyada büyük bir rol oynayan Pelops oğullarının efsanesini […]
Eldar Ryazanov – Bu Hesapta Yoktu
Türkçenin Rus deyimlerini, halk dilindeki kıvraklığı, mizah anlayışlarını bize getirmek, bize mal etmek için çok daha elverişli olduğunu söyleyebilirim. Örneğin halktan bir kadın olan falcı Manyefa’nın tekerlemelerini “Gözlüye gizli yoktur… Görenedir görene, köre nedir köre ne? Bin bilsen de bir bilene danış… Kime niyet, kime kısmet… Göğe direk, denize kapak olur mu?” gibi deyişlerini İngilizce […]
Miguel De Cervantes – Yüce Sultan
La gran sultana Osmanlı İmparatorluğunun tüm görkemini gözler önüne seren bir sahneyle, Osmanlı padişahının cuma namazını kılmak üzere, yaya ve atlı altı bin yeniçeri eşliğinde Topkapı Sarayı’ndan Ayasofya’ya gidişiyle başlar. Tiyatro sahnesinin sınırlarını aşan Cervantes’in gözleri bir sinema kamerası gibi geçit törenini izlemeye gelen düzenli kalabalığın, geçit sırasında padişaha arzuhallerini sunmak için bekleyen halkın panoramik […]
Medea (Latince – Türkçe) – Seneca
Bir antikçağ aşkının kara çığlığıdır Seneca’nın Medea trajedisi; aldatılan bir kadın ruhunun bütün gizlerinin açığa çıkışı, tutkunun acıyla dansıdır. Aşk-nefret, vefa-ihanet, neşe-hüzün, merhametzalimlik, gibi birbirine karşıt, ama hepsi insana özgü duyguların eşzamanlı çarpışmasıdır; yüzyıllardır gürül gürül akan aşk ırmağının, ihanet kayalarına çarpışıyla yatağından fırlayışının ve kıyısında yeşeren her çimene, her çiçeğe acımasız yayılışının şiiridir. Önce […]
Mark Ravenhill – Alışveriş ve Sikiş
Kadıköy’ün yağmurlu ve puslu sokaklarında hazırlanan bu kitap sizi uçurumdan aşağı atabilecek güce sahip olabilir. Herhangi bir şekilde ve özellikle izinsiz olarak iktibas edildiğinde Kadıköy’ün o bilinen, serin ve rutubetli laneti, yıllar boyunca bunu yapanı takip eder, saçları dökülür, rüyasında sürekli olarak Kadıköy sokaklarından akın akın geçerek yıllık intiharlarını gerçekleştirmeye giden lemur sürüleri görür ve […]
Gotthold Ephraim Lessing – Yahudiler
Lessing’in tek perdelik oyunu Yahudiler bir gençlik yapıtı. 1749 yılında yazıldı. 1754 yılında ilk kez, Berlin’de çıkan yapıtlarının 4. cildinde yayınlandı. Ancak 13 Eylül 1775 günü Frankfurt’ta dünyada ilk kez sahneye çıktı. Bu oyunda Lessing, Baron gibi varlıklı ve eğitimli bir kişinin bile, düşüncesinin önyargıda donmuşluğunu konu eder. Oyun süreci içinde bu donmuşluğu çözer. Dolayısıyla […]
Wolfgang Borchert – Kapıların Dışında
William Shakespeare – Venedik Taciri
1596-7 yılları arasında yazıldığı tahmin edilen Venedik Taciri hemen her devirde Shakespeare’in en sevilen oyunlarından biri olmuş. Etnik anlaşmazlıkların 20. yüzyılın ikinci yarısında dünya kamuoyunda ön plana çıkması sonucu, oyunda Shylock’un kişiliğinde odaklaşan ırk unsurunun tiyatro sahnelerinde ve yazılı çalışmalarda fazlaca vurgulandığı görülüyor. Ancak, oyunda sınırlı ve tartışmalı bir yeri olan bu tema abartılmaz ve […]
William Shakespeare – Romeo Juliet
Dört yüz yıldan bu yana, parlaklığından bir şey yitirmeden günümüze gelen Shak 6 Romeo ve Juliet Tragedyası Üzerine tif ile inandıncı bir biçimde verebilmiştir. Aynı zamanda bilim adamı olmayan bütün büyük Rönesans sanatçılarında görüldüğü gibi, Shakespeare’in son derece insancıl sahneleri, mekanik perspektifle odaklanmaz, ama bunun yerine şiirsel bir yokolma noktasında, tıpkı göz erirnindeki uzak dağların […]
William Shakespeare – Macbeth
Cumhuriyetle başlayan Türk Aydınlanma Devrimi’nde, dünya klasiklerinin Hasan Âli Yücel öncülüğünde dilimize çevrilmesinin, kuşkusuz önemli payı vardır. Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. yılında, bu etkinliği yineleyerek, Türk okuruna bir “Aydınlanma Kitaplığı” kazandırmak istedik. Bu çerçevede, 1940’lı yıllardan başlayarak Milli Eğitim Bakanlığı’ncayayınlanan dünya klasiklerini okurlarımıza sunmaya başladık. Büyük ilgi gören bu etkinliği Milli Eğitim Bakanlığı’nca yayınlanmamış […]
William Shakespeare – III. Richard
Shakespeare’in ilk tarihsel oyunları olan VI. Henry’nin üç bölümü (lc III. Richard, olaylar dizisi açısından bağlantılı bir dörtlü oluşturuyor. Aııcak, III. Richard aynı zamanda büyük ölçüde kendi içinde konu bülünlüğüne sahip, bağımsız bir oyun ve VI. Henry’ye kıyasla kurgu tekniği ve dil özellikleriyle daha ileri düzeyde. Yine de, III. Richard’daki olaylar örgüsünü ve kişiler arasındaki […]
William Shakespeare – Hamlet
Hamlet, Shakespeare’in Türkçe’ye en çok çevrilen oyunları arasında. Bu yeni çevirinin okuru (ve belki seyirciyi), aktör, oyun yazarı ve şair Shakespeare’e, en azından değişik yönleriyle, yaklaştıracağı umulur. Hamlet’ in yeni bir çevirisine neden gerek duyulduğuna başka açıklamalar da getirilebilir. Ama kısaca şu kadarını söylemek yeterli görünüyor: Dağ karşınızda ‘durdukça, tırmanmamak elde değil. Bu çeviride, Prof. […]
William Shakespeare – Fırtına
Oyı.ınun önde gelen kişilerinden biri de “cadıdan olma,” “hilkat garibesi,” Caliban. Özellikle, insan olmanın henüz eşiğindeki Caliban’la, doğaüstü güçleri ve başka yönleriyle insanlığın en üst basamaklarında sayılabilecek Prospero arasındaki karşılaşmalar, insan olmanın ne demek olduğu, bireylerin birbirlerine karşı sorumlulukları, toplumsal yaşamın sürdürülmesi önündeki engeller; eğitim, bilgi, akıl ve sağduy4nun insana kazandırdıkları ve kazandıramadıkları, vb. gibi […]
William Shakespeare – Bir Yaz Gecesi Rüyası
PERDE I – SAHNE I (Atina. Theseus’un Sarayı. Theseus, Hippolyta, Philostrate ve hizmetkârlar girer.) THESEUS Eee, canım Hippolyta, hepi topu dört gün sonra evleniyoruz. Bu dört gün bize yepyeni bir ay getirecek. Ama şu eski ay da babanın mirasıyla oğlun arasına giren dul kadın gibi oyalanıp duruyor. Bir türlü gitmek bilmiyor. HIPPOLYTA Dört gün dediğin […]
William Shakespeare – Bahar Noktası
Atina TEZEUS’un Sarayı TEZEUS, İPOLİTA, FİLOSTRATA maiyetleriylc girerler. TEZEUS — Ece, canım, İpolita, şunun şurasında •bir dört gün kaldı başgöz olmamıza. O da geçer ‘* güle oynaya. Geçer, geçer diyorum ya, bu mızmız, bu köhne ay da bitürlü defolup gitmiyor ki! Mübarek sanki keyfime, arzularıma kâhya. Ayağıma köstek, tavşanıma tilki. İPOLİTA — Dört gün dediğin […]