Kategori: Tarih

Hüseyin Namık Orkun – Türk Sözünün Aslı

Türk adının aslı her Türkü alâkadar eder. Bu asil millet Türk adını önceleri bir kabileye, bir hükümete vermiş iken sonraları bu adı taşıyan hükümetin bütün Orta Asya’ya sahip olması üzerine kendi adını aynı soydan olan diğer ırkdaşlarına da teşmil etmiş, bu suretle Türk adı artık bu dili konuşanların hepsine alem olmuştur. Mamafih Türk adının bu […]

Hüseyin Cahit Yalçın – Talat Paşa’nın Hatıraları

Talât Paşa bu hatıralarını, mütarekeden sonra memleketi terke mecburiyet hissederek Almanya’ya çekilmiş olduğu sıralarda kaleme almıştır. Meşrutiyet devrinin en yüksek simalarından biri olan Talât Paşa bize çok alakaya şayan bu mühim zamanlar hakkında pek önemli malumat verebilirdi. Fakat haller ve şartlar onun tam bir ”hatırat” yazmasına imkân bırakmamıştır. Böyle olmakla beraber, temas ettiği bahsi tamamıyla […]

Hulki Cevizoğlu – Dünü Bugünü ile 68’liler

“Elbette ki idam cezası şart değildi. Duruşmada birazcık saygılı olsalardı idam edilmezlerdi…” Bu sözler, tam 25 yıl önce (1972) Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında “idam” isteyen 12 Mart Savcısı Baki Tuğ tarafından bir televizyon programında, canlı yayında söylendi. Kanal 6 Televizyonda yayınlanan “Ceviz Kabuğu’ 1 programını izleyen milyonlarca insanın tüylerini diken diken […]

Hulki Cevizoğlu – İşgal Ve Direniş 1919 Ve Bugün

“Komutan Bey, biraz sonra Cenab-ı Allah’ın huzuruna çıkacağız. Temiz çıkalım dedik. Ola ki bir pislik bulaşmıştır, diyeçamaşırlarımızı değiştirdik. Abdest aldık. Biz buraya oynamayadeğil, düğüne (savaşa) geldik; bayrama geldik. Bugün bizim bayramımız. Onun için süslendik. Ayrılık hediyelerini taktık. Biraz-dan bayramımız var. Aman sen bize, hücumdan beş dakika önceyine haber ver…” Ali’nin bu sözlerinden sonra büyük bir […]

Hilmi Ziya Ülken – Millet ve tarih Şuuru

Bu kitapta 1923’ten 1948’e kadar muhtelif dergi ve kitaplarda millet ve tarih şuuru hakkında yazmış olduğum makaleleri topladığım gibi, bu fikirleri sarihleştirmek üzere diğerlerinden daha geniş olarak son faslı ilâve ettim. Modern cemiyet şekli ve kıymetler nizamının [1] modern dayanağı olan millet hakkındaki düşüncelerimi anlatırken yirmi yılın bazı gelişmelerini olduğu gibi bırakmayı tercih ettim. Yalnız […]

Hilmi Yavuz – Alafrangalığın Tarihi

‘Aydınlanma nedir?’ Immanuel Kant’ın sorusu buydu ve o Aydınlanma’nın ‘insanın ergin olmayış’ durumundan çıkması, aklın yol göstericiliğine başvurması anlamına geldiğini bildiriyordu. Aydınlanma ‘Akıl Çagı’ydı, evet ama hangi akıl? Edgar Morin’in Amoıır, Poesie, Sagesse (Aşk, Şiir, Bilgelik)1 kitabında ‘bilgelik’ bağlamında ‘rasyonalite’ ve ‘rasyonalizasyon’ kavramlarına getirdiği açıklamalar bu konu için önemli. Morin, bu iki kavramı birbirinden ayırarak […]

Aytunç Altındal – Yoksul Tanrı

Tyanalı Apollonius’un yaşam öyküsünü çocukluğumda “büyüklerimden” dinlemiştim. Bana bu dinlediklerimden hiç kimseye söz etmemem gerektiği de tembihlenmişti. (1951) Kemerhisarlı Apollonius’un “hayatını” yazmayı hep istedim. Son 35 yıl içinde belge ve bilgi topladım. Çocukluğumda dinlediğim Apollonius’un ya da Araplar’ın arasındaki adıyla Balinius/Balyonos’un olağanüstü yaşamını yazmak altmış yaşımdan sonra nasip oldu. Buna da şükür. Bu olağanüstü ermişin […]

Ayşehan Demirtaş – Bir

Hiç insanın yüreği yer değiştirir mi? Yani diyorum ki; Hep solda atan kalp, sağda da yaşar mı ve sağ kalır mı? Ve küçücük bir bakışa insan ağlar mı? Kimi zaman hatırlananlar ve geriye bakmalar vardır ya Sorgulamak için kendini ve hayatı, Konuşacaklarına yada konuşmayacaklarına dinleyen ararsın Ve içinden söylediklerin dışından da duyuldu mu aradığını bulamazsın! […]

Ayşe Buğra – İktisatçılar ve İnsanlar

İkinci Dünya Savaşı’ndan 1970’lere kadar iktisatçılar yöntem sorunlarıyla fazla ilgilenmediler. Bununla birlikte, özellikle Kuzey Amerika’da, öğrencileriyle sıcak ilişkiler kurmaya önem veren iktisat hocalarının, İktisada Giriş derslerine doğrudan doğruya yöntem sorunlarını konu alan, oldukça ünlü bir fıkrayla başlamaları seyrek rastlanan bir şey değildi. Fıkra şu: Bir gemi kazasından sonra, bir kimyager, bir fizikçi ve bir iktisatçı […]

Ayhan Çilingiroğlu – Seksen Yıl 1934-2014

Washington/ABD’de Dünya Bankası merkezinde çalıştığım Mayıs 1965’ten Ağustos 1969’a kadar geçen sürede, bir yıl içinde, en çok 1968’de seyahat etmiştim. O yılın ilk aylarında Pakistan’a giden Dünya Bankası uzmanlar heyetinde sanayi ekonomisti olarak görevlendirilmiştim. Yaklaşık bir ay kadar Pakistan’da kalarak tüm önemli bölgeleri ve henüz gelişmekte olan sanayi tesislerini ziyaret etmem, bilgi toplamam, Pakistan sanayisinin […]

Ayfer Tunç – Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek – 70’li Yıllarda Hayatımız

Lisede yatılı okuduğum yıllarda hafta sonları trenle şehrime dönerken, Süreyya Plajı İstasyonu’nu kaçırmamaya dikkat ederdim. Çünkü eskiden denize paralel uzanan demiryolu Süreyya Plajı’nın yanından geçerdi. Plajı çevreleyen, üstü kabartma resimli duvarlara bakmaktan çok hoşlanırdım. Bir duvarda beyaz mayolu, gürbüz ve neşeli genç kızlar ve erkekler denizde top oynarken resmedilmişlerdi; diğerinde bir dizi genç kız birbirlerinin […]

Hikmet Kıvılcımlı – Osmanlı Tarihinin Maddesi -2

15inci yüzyılın sonları, Osmanlı’nın kendi kendisi üzerine bir muhasebeye, yahut “Mürakabeye” (Mistikçe otokritiğe) daldığı çağdır. O zamana dek gözükara bir atılış ve boğuş içinde bulunan Osmanlı, yazı ile pek başı hoş olmadığı için, başından geçenleri not etmiye bile vakit bulamıyordu. Onun için 1’inci Osmanlı Devleti (Osman Gaazi’den Yıldırım Beyazit’e dek), karda gezip izini belli etmemiş […]

Hikmet Kıvılcımlı – Osmanlı Tarihinin Maddesi -1

Asıl konumuz: Osmanlı Tarihinin Maddesi’dir. Osmanlı Tarihinin MADDESİ, genellikle TOPRAK ekonomisidir; özellikle MİRÎ TOPRAK ekonomi politikasıdır. Bu Temel Madde anlaşılmadıkça, ne Osmanlı Tarihi, ne onun tarih zinciri içinde tuttuğu yer kavranılamaz. Bütün Antika Medeniyetler tarihi gibi, Osmanlı Tarihinin de en son duruşmada BELİRLENİŞİ elbet Ekonomi Tabanı üzerinde olur. Ancak, hele su yüzüne çıkalı beri bir […]

Hikmet Kıvılcımlı – Allah Peygamber Kitap

Konumuz; ” Din “; üzerinde en çok spekülasyon: düşünce vurgunculuğu yapılan alan! Oysa tam tersi olması gerekir: öyleyse bilimin en çok kılıç kuşanması gereken alanlardan birisi de din konusu olmalıdır. Bu yüzden bu alanda “İdeoloji” ve “politika” sökemez, sökememelidir. O yavanlıklar ancak bilim ateşiyle durdurulup dönüştürülebilir. Meselemiz hiç de İkincil-üçüncül kategoriden bir iş sayılamaz. Çünkü […]

Hikmet Kıvılcımlı – 27 Mayıs ve Yön Hareketinin Sınıfsal Eleştirisi

Bugün, dünyanın her yerinde, Sosyalizm: Komünizme karşı alınmış bir tedbirdir; daha doğrusu, Elçi müşavirliği yapan bir eski Milli Birlik üyemizin deyimiyle: “Komünizme taşmayı önleyecek son bent”tir; herkesçe hoş görülen bir “ehveni şer: kötünün yeğ n iğ i” d i r. Ama bizim devletçiliğe kardırılan sosyalizm anlayışımızla, Batı’daki sosyalizm yapılışları arasında, en az Ortaçağla Modern çağ […]

Hikmet Çiçek – Dr. Bahattin Şakir İttihat ve Terakki’den Teşkilatı Mahsusa’ya Bir Türk Jakobeni

Bahattin Şakir, İttihat ve Terakki’nin en önemli üyelerinden, daha doğrusu önderlerinden biriydi. Hikmet Çiçek onun hakkında bir inceleme ortaya koyarak yakın tarihimize önemli bir katkı yapmış oluyor. Kendisine teşekkür borçluyuz. Ben burada İttihat ve Terakki üzerine bazı noktaları belirtmek istiyorum. Bunlardan ilki, İttihat ve Terakki’nin çok kötülenmi ş olduğudur. İttihat ve Terakki’nin hiç dostu yok […]