Sinema tarihinde derin izler bırakmış pek çok ünlü yönetmen için, artık her ne anlama geliyorsa, “Filmlerini eleştirmenler beğensin diye çekmiyordu!” türünden şeyler söylendiğini muhakkak duymuşsunuzdur. Sinema sanatının seslendiği seyirci kitleleri ile eleştiri kurumu arasına kalın bir duvar örme gayreti güden bu yaklaşımın günümüzde yankılanan biçimleri arasında, “Halk beğendiyse, eleştirmenler beğenmez!” ya da tam tersi, “Eleştirmenler beğendiyse, kimse gitmez o filme!” yargılarının olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Oysa köşelerini, bazı yönetmenler ve filmleri ile seyircilerin ve eleştirmenlerin oluşturduğu öyle sağlam üçgenler kurulmuş ki yedinci sanatın geçmişinde, söz ettiğim türden yaygın ve yanılgın iddiaların tümü bir çırpıda havada kalıyor, sonra da adeta tuzla buz oluyor. Charlie Chaplin’den Akira Kurosawa’ya, Sergey Eisenstein’dan Orson Welles’e, Federico Fellini’den Yılmaz Güney’e kadar geniş ve çok renkli bir yelpazede, sıradan seyircilerin de eleştirmenlerin de el üstünde tuttuğu onlarca isimden rahatlıkla söz edilebilir. Bu minvalde akla ilk gelen sinemacılardan biri, hatta belki de birincisi, hiç kuşku yok ki Alfred Hitchcock… Okumaya başladığınız bu kitap, ilhamını, milyonlarca sinemasevere de, zor beğenen eleştirmenlere de aynı duyguları, aynı heyecanları yaşatan ve aynı sinema sevgisini aşılayan; ‘gerilimin, cinayetin, korkunun sinemacısı’ olarak bilinmekle birlikte sinema tarihinin gördüğü en sempatik yönetmenlerden biri olan Alfred Hitchcock’tan, onun filmlerinden, onun sinema dünyasından almış bulunuyor. Adının, üstadın 1946 tarihli ünlü yapıtı “Aşktan da Üstün”le (Notorious) aynı olması bir yana; kitabımızın ‘malzemesi’ tümüyle Alfred Hitchcock’a saygı, sevgi ve hürmet göstermekte kusur etmeyen Arka Pencere dergisinden edinilmiş durumda. 30 Ekim 2009’da “Hitchcock sevmeyen, sinemayı da sevmez!” diyerek yola çıkan bir grup profesyonel sinema yazarının, o gün bugündür benzersiz bir amatör ruhla ve tükenmeyecek bir sinema aşkıyla kotardığı; dergiciliğin hemen her rengine bulanmış biri olarak çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bugüne kadar Türkiye’de yayımlanan en sevimli, en ciddi, en en genç, en olgun, en rahat ve en özgür sinema kültürü dergisi olan Arka Pencere’nin internet ortamındaki dijital sayfalarından doğan bir kitap bu. Bölümleri ve özel köşeleri baştan sona Alfred Hitchcock’un filmlerinin adlarıyla (Celse Açılıyor, Gizli Teşkilat, Kuşlar, Çok Bilen Adam, Kapri Yıldızı, Trendeki Yabancı, Ölüm Kararı, Lekeli Adam, Gizli Ajan, Aile Oyunu, Esrar Perdesi, Sapık) yaşam bulmuş olan derginin “Aşktan da Üstün” sayfalarında 50 sayı boyunca yer alan 50 filmi, bu kez bilgisayar tuşları aracılığıyla değil, kağıt kokusuyla sunuyoruz… İlk adımı, doğal olarak Hitchcock’un “Arka Pencere”siyle (Rear Window) atılan ‘aşktan da üstün’ duygular yaşatan bu film yolculuğunda, derginin altı yazarının sinema macerasında derin izler bırakmış olan ve unutulmazlık kazanan, bilinen deyimle ‘klasikleşmiş’ filmler sıralanıyor. Bir yanıyla, kişisel beğeninin damga vurduğu, alabildiğine öznel kıstaslarla oluşturulmuş bir seçki bu. Ama öbür yandan da hemen her sinemaseverin, değeri, kalitesi ve kalıcılığı konusunda hemfikir olduğu-olacağı, son derece nesnel bir seçim söz konusu… Yani, dünyanın dört yanındaki sinemaseverlerin ortak beğenisine dayanan, kolektif çabanın ürünü olan bir seçimin sonuçları var karşınızda. Malum, “Aşktan da Üstün” filminin orijinal adı “Notorious”, İngilizcede ‘adı çıkmış… kötü şöhretli… kötülüğüyle ünlenmiş…’ vb. anlamlar içeriyor. Biz tabii ki filmin Türkçe adının anlam derinliğinden yanayız ve kitabımızda tek bir ‘kötü şöhretli’ filmin bile olmadığını garanti ediyoruz! François Truffaut, üstatla gerçekleştirdiği ünlü söyleşisinde “Aşktan da Üstün”ün en sevdiği Alfred Hitchcock filmi olduğunu belirtmiş ve “Hitchcock’un özünün özü” demişti. Elinizdeki kitap da sinema sanatının özünün özünün bir bölümünü yansıtmak amacında… 1930 yapımı “Mavi Melek”ten (Der Blaue Engel), en yakın tarihli “İhtiyar Delikanlı”ya (Oldboy) uzanan çizgide, herhangi bir sıralamaya gitmeden, başyapıt düzeyinde 50 filmi, velinimetimiz Hitchcock’a da iltimas geçmeden (yalnızca iki filmi yer alıyor), Arka Pencere kalemlerinin yorumlarıyla sinema kitaplığınıza dahil ediyoruz. Bu vesileyle, kısa sürede sinema yayıncılığında da dikkat çekici bir ivme yakalayan Kırmızı Kedi Yayınları’na teşekkür ederken, hedefimizin her yıl 50 filmlik yeni bir kitap yayımlamak olduğunu da not düşelim. Çünkü… İnsanlık var olduğu sürece, aşk denilen olağanüstü duygunun hiçbir zaman nihayete ermeyeceğini bilmemizden hareketle emin olduğumuz tek bir şey var; sinema aşkımız da hiçbir zaman tükenmeyecek, ‘aşktan da üstün’ filmlerimiz de…
Kolektif – Aşktan da Üstün 50 Film
PDF Kitap İndir |