Ayşe Kaygusuz Şimşek – Aydede ile Ateş Yardımda

Sevgi’nin kardeşi yoktu. Babası da çalışmak için başka bir kente gitmişti. Küçük evlerinin, küçük bir de bahçesi vardı. Bahçede elma, kayısı, kiraz ağacı vardı. Bahçenin bir köşesinde de yemyeşil çimenler vardı. Çimenlerin etrafında kırmızı, beyaz, pembe güller, çokça da çiçekler vardı. Mahallede herkesin gözü Sevgilerin bahçesinin güzelliğindeydi… Mevsim ilkbahardı. Havalar da bazen güneşli, bazen bulutlu oluyordu. Sevgi’nin annesi her sabah erkenden kalkar, ağaçların diplerini çapalar, çimenleri sulardı. Güller, çiçekler o zaman mis gibi daha bir 4 5 6 7 güzel kokardı. Biraz da biber, domates fidesi dikmiş, soğan ekmişti. Sevgi’nin annesi bahçede çalışmayı, toprağa basmayı çok seviyordu. Annesi bir gün çapa yaparken terlemiş, çok da susamıştı. Hasta olacağını hiç düşünmeden, soğuk su içmişti. Biraz sonra: -Boğazım, boğazım yanıyor, demeye başladı.

Eve gitti, ellerini yıkadı. Çok geçmeden ateşi yükseldi. Titremeye başladı. -Üşüyorum, üşüyorum! Yanıyorum, diyerek yatağa girdi. Annesinin hasta olmasına Sevgi çok üzüldü. Korktu. Sonra düşünmeye başladı. “Hayır korkmamalıyım. Annem için bir şey yapmalıyım.” diye geçirdi içinden. O hasta olduğunda, annesinin ona nane li6 7 mon kaynattığını, sıcak çorba pişirdiğini hatırladı. -Şimdi sıra bende, dedi.

.