Aziz Nesin – Tut Elimden Rovni

Salon kararınca, bir sirk dolusu seyircinin korku ç ığlığı duyulur. Büyük bir kaza olmuş ve seyirciler sirkteJ korkuyla haykırmaktadırlar. Bu korkunç haykırışlarJ azalıp çoğalarakJ ama aralıksız sürecektir. Haykırışların bir ç ığlık korosu olarak düzenlenmesi tasarlanmıştır. Çığlık korosu sürerken perde açılır. Sahneye gerili sinema perdesindeJ Rovni’yle Meta’nın canbazlık gösterileri filmi görünecektir. (FilmJ yalnız silüet olarak da görünebilir. Gölge ve izdüşümler perdede canbazlık ederler.) Beyaz perdede iki canbaz gösteriye başlayınca, çığlık komsu hafifliyerek, canbaz gösterilerindeki müziğe dön üşür. Filmde Meta, uzun saçlarından tavanda bir çengele asılı, sallanmaktadır. Rovni, trapezde sallanıyor. Kendini boşluğa fırlatan Rovni, Meta’nın ayaklarına tutun up gösteriler yaptıktan sonra yine kendi trapezine sıçrar. Meta, saç larını çengelden kurtarıp kendini boşluğa atarak Rovni’nin koliarına atılır, ama Rovni’nin ellerini yakalayamazJ boşluğa düşerken, seyircilerin korku ç ığlıklarından müzik duyulmaz olur. Bu anda çığlık korosu yükselerek, salondaki seyircileri baskı altına alıp etkilemelidir. Çığlık korosu tepe noktasında birden kesilir.


Sessizlik. Sahne çok az aydınlan ır, koyu loşluk. * • • Bir yeni otelin geniş odası. Yanyana iki karyola ve büyük kentlerdeki büyük otel odalarının bilinen eşyası. Sağ karşıda oda kapısı. Sağ geride, duvarda) banyo7 nun kapısı, önde gardrop. Önceden getiı-ilmiş bavu llar ve canbazlık aygıtlarının kutuları kapı önündedir. Kış. Hava soğuk. Gecenin ilk saatleri. önden Rovni, aı-kadan Mela giı-er. Ellerinde valizler, çantalar. Rovni, elektriği yakar, sahne aydınlanır. Meld adaya giı-eı- girmez, elindeki vaZizi atm· gibi bımkıı-, koltuğa yoı-gun yığılır. ROVNİ (Odaya bakınamk) – Kötü otel değilmiş … (Meld cevap vermez, yanındaki bavulu açıp içki şişesini çıkanı-) İyi değil mi otel? (Meld susm· .

Rovni, aralannda söyleşi başlaması için ldf olsun diye bişeyler söyleT duı-umdadıT) Hava da soğuk iyice . (Susma) Sen oteli güzel bulmadın mı (Susma) Çok mu yorgunsun? (Susma) Yoksa oteli beğenmedin mi? (Dumksama) İstersen başka otele gidelim. Konuşsana ı. Sen de bişey söyle, dilini mi yuttun? MELA. – Şurdan bardağı verir misin? ROVNİ (Kızgın) – Hiç olmazsa mantonu çıkar da ondan sonra iç! (Susma) Baksana, sırılsıklamsın … (Paltosunu çıkanp gardroba koyar) Önce çıkar ıslak elbiseni! üşüyeceksin … MEL’A- Bir bardak … ROVNİ – Gelir gelmez hemen içki … Uçakta da boyuna içtin ya … MEL:A – Lütfen bir bardak. ROVNİ (Masadan aldığı baTdağı ver ir) – Oyundan önce içmesen ne olur sanki … (.M efa bardağı dolduTur) iyi bir canbaz, gösteriden önce hiçbir zaman içmez … (Meld içer) Patlamadın ya, gösteriden sonra içersin. işimiz bittikten sonra zıbarıncaya kadar iç! Ama şimdi içme! . MELA- Niçin? Niçin içme diyorsun? (Alayl ı) Sağlığımı mı düşünüyorsun yoksa? (İçeı-) Söylesene … Niçin sesin çıkmıyor? ROVNİ (Bavuldan çıkardığı hir afi.�i duvara raf7- tiyelerken) – İnsan, işine saygı duymalı . MELA – Hıh … Yıllardır hep bu: iş, iş, iş . insan işine saygı duymalıymış!. Evet, ama kendi işine … Benim değil, senin işin bu … 8 ROVNi – içkiliyken seyircinin karşısına çıkılmaz . MELA – Boşuna kaygılanma, işini aksatmam. Bugüne kadar bitek falso yaptım mı? Uyurken bile trapezden trapeze atlayabilirim.

Yılların alışkan).r�ı. içgüdümle yapıyorum artık, hayvan gibi … ROVNi – Doğru u u u, hayvan gibi … ( Rovni’nin astığı afişlerden birinde, Rovni’yle Mela’ nın trapezde canbazlık yaparken resimleri vardır. Resimde, Mela mayolu, Rovni de palyaço kılı,4ında. Bu afişte .Jıl yazı okımur: ((Harika akr obatlar – Meta Vf’ Rovni çifti)) öbür afişte, yine !vfelô ile Rmmi’nin i\1estini ve Lanfa ile gösterı: yaparlarhen resimleri ve şu yazı vardır: «Çekirge adam Rovni ve lastik kadın Melaölüme gülen akrobatlar.) MELA (İçer) – Evet … RO VNi – içme dedikçe inadına içiyorsun . MELA (Alay/ı) – Bak, sağlığıını düşünerek «İçmc!)) deseydin, o zaman içmezdim. ROVNi – Elbet sağlığını düşünüyorum. MELA – Ama sen, sağlığım için, benim için sa�- lığ·ımı düşünmüyorsun ki … ROVNi – Ya niçin öyleyse? l\fELA — Yine kendin, kendi işin için … Ro\rN· . I – Işnn d egı �·ı , ışımız . … MELA – Sarhoş olurum, hasta olurum da işe çıkamam yada işini bozarını diye. Akrobatlar kralı Rovni hiç falso yapar ını? ROVNi – Bunda alay eelecek bişey görmüyorum … MELA – Bu kadar çok içersem, belki ele hastane­ . ye clüşeriın, sonra partönersiz kalırsın. Benim yerime bir başkasını yetiştirmeyi çok denedin ama, başaramadın bi türlü … öyle değil mi, hep işin için .

ROVNi – Bizim, bizim … ikimizin işi . J\fELA – Hayır. Benim işim değil. ROVNi – Ortaklaşa işimiz bu … Herşeyden önce 9 yaşayabilmemiz için … (!VIestini’nin bulunduğu kutuyu açarJ çıkardığı Mestini’yi özenle kurmaya başlar) MELA – Hıh … Ortaklaşa … Neyimiz var ortaklaşa bizim? Hı, söyler misin, neyimiz? Bu demir borular, bu maden çubuklar mı? Yoksa halatlar, ipler, çengeller, çenberler mi? (i çer) içtiğim için hiç işin aksadı ını bu zamana kadar, sen onu söyle … ROVNi – Aramızdaki fark işte bu Mela; bunca yıldır ne zaman gösteri yapmak için halkın karşısına çıksam, tıpkı ilk çıkışımdaki gibi coşkuluyum, korku içindeyim; ya beceremezsem, ya başaramazsam diye … i\IELA- Hiç de öyle görünınezsin … ROVNi- Kimse gözlerimi görmüyor da ondan … Bu geeeki gösteride, halkaları bırakıp kollarıma atlarken bakabilirsen gözlerime bak … Otuz yıldır hep bu korkuyu çekiyorum. Bu nasıl bir korku, biliyor musun? l\IELA – Biliyorum, biliyorum . Çon dinleelim senden bunları. Korkusuz canbazın gizli korkusu … O büyük başarılarını da hep bu korkuna borçlusun. O kadar cok anlattın ki bunları … , ROVNi – Yalnız başarımı değil, işime olan saygırnı da bu korkuya borçluyum. Oysa sen, hiç, ama hiç korkınuyorsun. MELA – Demek kendime güveniyorum. ROVNi – Hiç de değil… Kendine saygın yok ki işine olsun. MELA – Sevmiyorum, sevmiyorum bu işi … Sepin korkularının ta elerininde sevgi var, yaptığın işe. Oysa ben başarısızlıktan korkmuyorum. Ama ben başb bişeyden korkuyorum. ROVNi – Neden? MELA (İçer) – Beıı de yıllardanberi başka bir korku çekiyorum.

ROVNi – Hiç söylemedin. Neden korkuyorsun? MELA. – Kendimi boşluğa fırlatıp sana atıldığım zaman, sanki birgün ellerini geri çekecekmişsin,

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir