Carole Mortimer – Huznun Ardindan

Gaye oturduğu yerden koridorda dolaşan adama baktı.Adamın pek acelesi yok gibiydi.Hastanenin bu bölümünde bu pek de rastlanmayan bir durumdu çünkü bu bölümde ki erkekler ya henüz baba olmuş ya da olmayı bekleyen baba adaylarıydı.Genelde eşleri ameliyathanede doğururken baba adayları dışarıda dokuz doğururdu. Gaye adamın pek hevesli bir baba olmadığını düşündü.Ama bu sakin görünümlü adamı izlenmeye değer bulduğu için gözlerini ondan alamıyordu. Uzun boyluydu,dalgalı saçları ve bir heykeltraşın elinden çıkmış gibi düzgün yüz hatları vardı.Sadece burnu ,belkide bir zamanlar kırılmış olduğu için hafif kavisliydi.Bu burun ona biraz küstah ve saldırgan bir görüntü veriyordu.Üzerinde koyu renk takım elbise usta bir terzinin elinden çıkmışa benziyordu ve oldukça kaliteli bir kumaştan dikilmişti. Adam yanına gelip“Merhaba“ deyince Gaye onun koyu renk tenini yakından görebildi. Gaye adamın gülen gözlerine bakarken yanında çalıp duran telefonu unutmuştu bile.Hayatında böyle güzel gözler görmemişti,derin,bal rengi gözler….İnsana hayret verici bir güzellik ve anlamla bakıyordu. Adam otuz yaşının üstünde olduğuna göre bakışlarının kadınlar üzerindeki etkisinin farkında olmalıydı.


Gaye onunla konuşurkan sesinin titrememesi için uğraştı.“Size yardımcı olabilir miyim? “Eminim olabilirsiniz Hemşire Royal.“Üniformasının üzerinde adının yazılı olduğu kartvizitten soyadını okumuş olmalıydı,yoksa nerden bilecekti.“Adım Hunter ve -„ “Hunter mi?“diye birden sözünü kesti Gaye. „Ben de size ulaşmaya çalışıyordum.Bir saattir telefonla sizi arıyoeuz.“ “Öyle mi“Adam bu duruma şaşırmıştı.“Ama anladığıma göre Abbie buraya birkaç saat önce getirildi.“ “Doğum başlamak üzere,“derken bir yandan adamın üzerine giymesi için gereken labaratuvar önlüğünü çıkardı.“Eğer acele edersek doğumda Bayan Hunter’in yanında olabilirsiniz.“Kocasının dediği doğruydu,Abbie Hunter buraya geleli sadece bir iki saat olmuştu ve doğuma daha üç hafta vardı ama bir takım sorunlar çıkınca doktorlar sezeryan yapmaya karar vermişlerdi.Bu yüzden bir saattir kocasını bulmaya çalışıyorlardı ve adam neyse ki gelebilmişt. Adamın karısının içinde bulunduğu durum hakkında en ufak bir fikri yoktu anlaşılan.Koridorda çok sakin görünüyordu.Çok güzel bir karısı vardı,çok da sıcak kanlı bir insandı.

Bebeğinin başına bir şey gelmesi fikri onu çok sarsmıştı. “Anladığım kadarıyla Abbie Hunter doğumda sizin yanınızda bulunmanızı istiyor.“dedi Gaye Hunter güçlükle yutkundu,yüzü biraz sararmış gibi geldi Gaye2ye.“Öyle mi“ Neredeyse geç kalacaklardı.Ama Gaye’nin asıl merak ettiği hastanın sağlık durumuydu,adamın değil. “Benimle gelin,“dedi kısaca,“sizi doğum odasına ben götüreceğim“Yerinden kalkarak koridorda adamın önünden yürümeye başladı.Üzerindeki mavi üniforma vücut hatlarını yeterince saklayamıyordu. Gaye arkasına dönüp adamın gelip gelmediğine bakınca onu gözlerini kalçalarına dikmiş buldu.Erkekler hakkında zaten çok iyi şeyler düşünmezdi ama bu adam,karısı bebeklerini doğurmak üzereyken onun yanında olmak için hiç bir çaba sarfetmediği gibi gözlerini diğer kadınlardan ayıramıyordu. Doğum odasına giripte karısını ameliyat masasında yatar görünce adamın yüzü giydiği önlüğün yeşil rengine dönmüştü sanki.Gaye onun bayılacağını düşündü.Bu sık rastlanan bir durumdu,pek çok erkek bebeklerinin doğumu sırasında fenalaşırdı.Ama Bay Hunter kendinden öyle emin bir erkek görüntüsü çizmiştiki Gaye onun böyle bir zaaf göstereceğini hiç aklına getirmemişti. “Karınızla konuşun“diye onu yönlendirmeye çalıştı. Adam kaşlarını çattı“Karı mı ama…“ “Şuan uyanık,onunla konuşun bu ona çok iyi gelir“ Ameliyat masasında yatan kadın menekşe renkli gözlerini açarak ona baktı“Jonathan…“ “Jarrett gelmek üzere Abbie,“diyerek onu rahatlatmaya çalıştı Jonathan.

En kısa zamanda burada olu. Neyseki,en azından elinden geleni yapıyordu.Birde bayılmasa harika olacaktı.“Konuşmaya devap et“dedi Gaye „Oğlunuz kısa zamanda sizinle olacak“ Doktor Gilchrist ameliyata başlamıştı ki tam o sırada esmer,uzun boylu bir adam normal elbiseleriyle içeri“Bu adamı ameliyathaneden çıkarın“dedi doktor hemen,“burası doğumhane sirk değil“dedi öfkeyle. “ Bir yere gitmiyorum James,orada yatan benim karım“Abbie Hunter’in yanına doğru yürüdü.“Bebeğimizin doğumu boyunca da onun yanında olmak istiyorum. Onun karısı,onun çocuğu… Gaye,Abbie nin elini tutan esmer adama baktı.Eğer bu adam onun kocasıysa diğeri kimdi? JameS gİlchrist doğruldu,“Senin kim olduğunu biliyorum Jarret“diyerek Abbie’nin yanında duran adama dönerek“Sen her kimsen çık dışarı bizde doğuma devam edelim“dedi. Sarışın adam bir adım geri çekildi,giysisini çıkartarak esmer adama uzattı.“Büyük bir zevkle“dedi,gülümseyerek,Jarret isimli adama dönerek „Ben dışarıda bekleyeceğim.“dedi ve dışarı çıktı. Gaye onu takip etti.Galiba hayatının en büyük gaflarından birini yapmıştı ve doğuma yalnış adamı sokmuştu.Ama Jonathan Hunter bunu yapmasına izin vermişti.Ona neden Abbie nin kocası olduğunu söylememişti ki?Bunu onun yanına bırakmayacaktı.

“Peki siz kimsiniz?“diye sordu Gaye çıkar çıkmaz. Adamın yüzü normale dönmeye başlamıştı“Jonathan Hunter,bebeğin babası değil amcasıyım“ Jarret Hunter’in kardeşi. Gaye doğumhaneye kararlı adımlarla giren esmer adamı düşündü ve aslında bakışlarının nekadar birbirine ne kadar benzediğini farketti. “Peki bana neden baştan söylemediniz? Jonathan alaycı bir şekilde kaşlarını kaldırarak“Bana pek de fırsat bıraktığınız söylenemez hatırladığım kadarıyla“ Gaye onunla konuşma tarzını hatırlayınca utandı.Adını duyar uymaz kolundan tuttuğu gibi adamı doğumhaneye sürüklemişti. “Eğer kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaksa Abbie’nin Jarret gelmeseydi yanında isteyeceği tek kişi benim“dedi Jonathan “Doğumhanede bayılıp kalmanıza neden olsada mı?“dedi Gaye “Hiç de kibar değilsiniz Bayan Royal“dedi. Adını hatırlamak için göğsündeki kartvizite ikinci kez bakmaya gerek duymamıştı. “Ama bu doğru“dedi Gaye “O kadar belli miydi?“ “Şöyle söyleyeyim yeşil bir cilt size hiç yakışmadı“ “Ama size çok yakışıyor“diyerek Gaye’nin gözlerine baktı.Yine onunla flört etmeye başlıyordu.Abbie ile evli olmadığını söylemişti ama bu onun başka biri ile evli olmadığı anlamına gelmezdi.Yaşına,dış görünüşüne ve cazibesine bakılacak olursa evli olması büyük bir olasılık gibiydi.Hatta çocukları bile olmalıydı böyle bir adamın. “Ben size bekleme odasını göstereyim,“dedi Gaye“Yeni bir haber olursa kardeşiniz. “Jonathan Amca“Bir çocuk sesi duyuldu.Gaye çok sevimli bir çocuğun Jonathan’ın kollarına atıldığını gördü ve arkasında da uzun boylu,yakışıklı ve aynı parlak gözlere sahip bir adam geliyordu.

Bir Hunter daha diye aklından geçirdi Gaye.“Evde kalmak istemedi“dedi özür diler gibi.“Bilirsin Charlie bir şeyi kafasına taktımı onu durdurmamız mümkün olmuyor“ “Annemin bebeği geldi mi“ diye sordu küçük çocuk.Gaye çocuğun Abbie’ye anne demesinden ve ona çok benzemesinden dolayı Abbie’nin ilk evliliğinden olduğunu tahmin etti.“Henüz değil“dedi Jonathan“Ama bu güzel hemşire kısa sürede geleceğini söyledi“ Charlie utangaç gözlerle Gaye baktı“Anem şimdi bebek mi yapıyor“diye sordu.Gaye bu küçük güzel kıza bakarken içinin titrediğini hissetti.“Evet hayatım,kız mı istersin,erkek mi?“diye sordu.“Babam aynı bana benzeyen bir kız istediğini söylüyor ama ben erkek kardeş istiyorum“. “Ben büyüyünce benimle evleneceğini söyledi Jonathan amca ama babam çok yaşlı olduğunu söylüyor“. “Evet,çok yaşlı“diye söyledi 2.Hunter“Ben senin için daha uygunum“ “Sen de benim için yaşlısın Jordan Amca“ Jonathan,Jordan ve Jarret ne çarpıcı üçlüydüler! “Bekleme odası koridorun sonunda solda“diye işaret etti Gaye „Ben size kahve getireyim.Sen ne istersin Charlie“ “Bir bardak süt Hemşire“ “Hemşire Royal“diye düzeltti Gaye“Bana Gaye diyebilirsin“ama bu ayrıcalığı diğer iki erkeğe vermek istemiyordu.Kahve yapmak için mutfağa gitti,bir anda etrafını Hunterler sarmıştı.Ve şimdi bir yenisi daha dünyaya gözlerini açmıştı. “Yardım edebileceğim bir şey varmı?“diye bir ses duydu Gaye.

Jonathan mutfağa gelmişti. Gaye hafifçe ürpererek elindeki kaşığı düşürdü.Başını ona çevirince karşısında kendisine gülümseyen Jonathan’ı gördü.Bu gülüş pek çok kadını eritebilirdi.Ama Gaye’nin kini asla.Onun kalbi Jonathan Hunter ve tüm erkeklere kapalıydı. “Ben yapabilirim,teşekkürler“dedi Gaye soğukça “Yapabileceğinize eminim.Sadece yardım etmek istiyorum.“ Gaye bu şık giyimli adama baktı.Bu adamın özel hayatında hiç mutfağa girmediğine emindi.Hunter’lerin evlerinde bu işleri yapmak için bir sürü hizmetçisi vardı. “Yardıma gerek yok lütfen bekleme odasına geçermisiniz.“Kahve hazırlıklarıyla ilgilenirken kafasından bir çok şey geçmekteydi.Neyseki yarım saat sonra nöbeti bitecekti ama bugünlerde eve gitmek hiç içinden gelmiyordu. “Oldukça derin bir iç çektiniz“ “Sizin gittiğinizi sanıyordum.

“ “İşte gördüğünüz gibi burdayım.Size yardım etmeme izin vermediniz ama ben kahve hazır olunca tepsiyi taşımaya karar verdim.“ Gaye önceden Jonathan gibisini hiç görmemişti.Kendine özgü çekiciliğinin yanı sıra Gaye onun sert bir yönünün olduğunu tahmin edebiliyordu.Bütün Hunter erkekleri böyle olmalıydı. “Neden iç çektiniz.“ Ayrıca çok da meraklıydı ve Gaye artık kızmaya başlamıştı.Neden o?Hayatı zaten yeterince karmakarışıktı bir de erkeğe ayıracak zamanı yoktu. “Yorucu bir gündü,“dedi sadece. “Hayata bir takım canlılar getirmenin ödülü olmalı“ Gaye Jonathan’a baktı.Bebeğini kollarına alan bir annenin yüzünde ki mutluluğu görmek müthiş bir keyifti.Zaten bu yüzden ebelik dalında uzmanlaşmayı seçmişti.Çünkü bu meslek ölümü değil yaşamı temsil ediyordu. Bunu ne zaman unutmuştu? Aslında bu sorunun cevabını biliyordu ama bu adam onu sorgulayıncaya kadar yaptığı işin ne anlama geldiğinin farkında değildi. Gözyaşlarını tutamadı.

Bir erkeğin önünde asla ağlamamalıydı ama son zamanlarda herşey okadar üztüste gelmişti ki kendini tutamadı. “Gaye.“ Jonathan ellerini onun kollarına koydu,neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gaye’nin yüzü son iki yılda solmuştu,çıkık elmacık kemikleri ,kocaman yeşil gözleri,dolgun dudakları ve hokka gibi burnuyla çok güzel kadındı ama bir zamanlar yüzünü aydınlatan gülüşünden hiçbir şey kalmamıştı. En son istediği bir erkeğin ilgisiydi.Eğer bir kez daha duygularına kapılıp giderse bir daha kendini toprlayamazdı. “Lütfen Bay Hunter.“Kendini ondan uzaklaştırdı “Jonathan“Jordan içeri girdi.“Özür dilerim Hemşire ama bir erkek bebeğimiz oldu,Abbie de çok iyi“ “Çok güzel bir haber“dedi Gaye“Siz kahvelerinizi içerken yengeniz de odaya geçmiş olur.“ “Gaye…“ Gaye kapıda durdu,Jonathan’a döndü.Neden bu adam kendi hayatına dönüp onu yalnız bırakmıyordu? “Efendim“ Bugünkü yardımların için teşekkürler“ Gülümsedİ.Gözleinin içi neşeyle parlıyordu. Gaye başını salladı“Bana neden teşekkür ettiğinizi anlayamadım.Sizi yiğeninizin doğumuna soktuğum için mi yoksa yeşilin size yakışmadığını söylediğim için mi? Artık Gilchrist’i bulması ve doğum odasını sirke çevirdiği için özür dilemesi gerekiyordu. Sonrada eve gidecekti.

Hiç istemese de! II. BÖLÜM “Harika bacaklar”diye mırıldandı Jordan. “Hımmmm”Çatık kaşlarla kardeşine döndü.Aslında uzun ve güzel bacakları vardı kızın. “Ellerini ve gözlerini ondan uzak tut küçük kardeşim”diye uyardı onu tepsiyi Jordan’a uzatarak”Lütfen şunu da bekleme odasına götürüver” “Nereye gidiyorsun” Gaye’nin güzelliği Jonathan’ı aptala çevirmişti.Geçen sene apandisit ameliyatı olurken neden bu kadar güzel bir hemşireye rastlamamış tı ki? Herhalde o zaman hastaneden hiç çıkmamak için birkaç ameliyat daha geçirirdi. Kardeşine gülümsedi”Doğal bir hata konusunda doktorla konuşmam gerek”dedi gizemli bir şekilde ve Jordan’ın soru sormasına fırsat vermeden ayrıldı yanından. Jordon’ın Gaye’nin bacakları hakkındaki yorumuna bayağı bozuldu ama Gaye’nin güzelliği Fark edilmeyecek gibi değildi.Yeşil gözlerinin derinliklerinde nedense bir hüzün okunuyordu.Güzellik ve kırılganlık,bu ikisi Jonathan’ın aklını başından almıştı. Acaba evlimiydi?Evli bile olsa bunun mutlu bir evlilik olmadığına emindi.Ama ne olursa olsun eğer evliyse ondan uzak durması gerekiyordu. Keşke ellerine baksaydım diye düşündü.Parmağında alyans olup olmadığın dikkat etmemişti.Koridorda yürürken hayatın ne kadar garip olduğunu düşünüyordu.

Anne ve babası mutsuz bir evlilik yapmışlardı ve bu yüzden Jonathan ve kardeşleri evlenmemeye neredeyse yemin etmişlerdi.Ama Jarret Abbie ile tanışmıştı ve hemen evlenmişlerdi.Şimdi birde oğulları olmuştu. Biraz sonra Abbie’nin odasına girmişti,çok yorgun görünüyordu ama mutluluğu yüzünden okunuyordu.Jonathan bu bebeğin hayatında gördüğü en güzel bebek olduğunu düşünüyordu adını Canor James koymuşlardı. “Amcası,bebeğimiz ne kadar güzel değil mi?”dedi Abbie “Harika” diye onayladı Jonathan Abbie Jonathan’a bakarak güldü “Bir gün kendi bebeğin olsun,o zaman ne kadar harika olduğunu daha iyi anlarsın” “Bunun için epey uzun bir süre beklemeniz gerekebilir” Jarret kardeşine baktı.”Jordan senin çarpıldığını söyledi” “Jordan gevezelik etmiş,”dediJonathan.”Evet,Hunter yönetim kurulu üyeleri burada olduğuna göre birimizin işe dönüp çalışanlara izinli olduğunu söylemeliyiz.” Jordan şeytanca güldü,”Bunu yapmaya gönüllümüsün?” “Hayır sen gideceksin.Benim başka bir işim var.” “Hemşire Royal on dakika önce nöbetini tamamladı”dedi Jordan Jonathan kardeşine öfkeli bir bakış fırlattı.”Sen nereden biliyorsun?” “Sordum” Jonathan ellerini yumruk yapıp sıktı.Bu kadar yıldır yapamamıştı ama bir gün Jordan’ın suratını dağıtıp o alaycı tavrını yok edecekti. “Seninle bunları sonra görüşürüz Jonathan” diyerek Jarret ortamı yumuşatmaya çalıştı. Jonathan Jordan’a son bir kez bakarak daha sonra tekrar döneceğini söyledi ve odadan çıktı.

Gaye’i bulmak için acele etmeliydi. Ama geç kalmıştı.Jordan Gaye’nin ne zaman çıkacağını değil de adresini sormayı akıl etseydi keşke. Arabasıyla kliniğin dışına doğru çıkarken otobüs durağında Gaye’i fark etti.Saçlarını açmışüzerindeki uniformayı çıkarmış,bir kot pantolon ve yeşil bir kazak giymişti.Bu haliyle daha genç ve hatta güzel görünüyordu. Otobüs gelmeden önce ona yetişebilmek için acele etti.Siyah BMW’si ile Gaye’nin önüne geldiğinde o dalgın dalgın otobüsün yolunu görünüyordu. Gaye Jonathan arabadan inip yanına geldiğinde ancak onu fark etti ve onun yüzüne dalgın dalgın baktı. “Ben Jonathan Hunter” diye hatırlatmak zorunda kaldı kendini,”Gideceğiniz yere kadar götürebilirim sizi” Gaye anlamsızca gözlerini kırpıştırdı. “Bay Hunter,otobüsüm gelmek üzere” dedi ve gelmekte olan otobüse baktı. “Ozaman biran önce arabaya bininde yolu kapatmayalım.” “Ama.” “Haydi Gaye.”Jonathan nazikçe onu kolundan tuttu,arabanın kapısını açtı ve Gaye’e binmesi için yardımcı oldu.

Sonra önden dolaşarak kendi kapısını açtı ve arabayı çalıştırdı. Bu sırada Gaye baktı ama o bakışlarını ileriye dikmiş,öylece oturuyordu.Acaba kızdı mı yoksa çok mu şaşırdı,diye merak ediyordu.Buna pek kafayı takmadan trafikte ilerlemeye devam etti. “Nereye gidiyoruz?” diye sordu Gaye’e “Bende bunu söylemek istemiştim ama fırsat vermediniz.Londra’nın dışında oturuyorum ve otobüs yada trenle kısa sürede evime varabilirdim” “Ama nereye gitmem gerektiği sorusuna bir cevap değil bu” Gaye yolu tarif etti ve sonra yine sessizliğe gömüldü. Bu kadının çok değişik olduğuna karar verdi Jonathan.Şu ana kadar böylesine az konuşan bir kadına rastlamaıştı.Çok konuşan kadınları seviyor değildi ama Gaye bir duvardan farksızdı.Onun hakkında tek bildiği şey çok güzel olduğu ven ondan 10 yaş genç olduğuydu. “Bay Gilchrit’le konuşmuşsunuz” O kadar sessiz söylemişti ki bunu Jonathan duymadı bile “Efendim” “Bay Gilchrit’le konuşmuşsunuz herhalde.Hatta konuşmaktan fazlasını yapmışsınız çünkü herkezin önünde bana bağırdığı için özür diledi” “Teşekkür ederim” derken yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. “Benim için bir zevkti.Peki bu akşam yemeğe gidebilirmiyiz?” Gülümsemesi hemen soldu. “Hayır teşekkürler” “Bu kadar mı?Hiç düşünmeden red mi edeceksin?” Jonathan hayal kırıklığına uğramıştı.

“Evet” Jonathan onun evli olabileceğini düşündü. “Evli olduğun için mi kabul etmiyorsun?” “Evli değilim.Ama bu gece başkasına sözüm vardı.” Onun evli olmaması Jonathan’ı rahatlatmıştı ama bir başkasıyla görüştüğünü düşünmek onu iyice tedirgin etti.Onun başka bir erkekle olduğunu,onunla öpüştüğünü hayal etti,içi öfkeyle doldu.Eh böyle bir kadını erkekler rahat bırakırmıydı hiç. Ona ne olmuştu böyle?Şu ana kadar pek çok kadınla birlikte olmuştu ve bu kadınların daha önce başka erkeklerle birlikte olmasını hiç kafasına takmamıştı.Ama şimdi Gaye’nin birlikte olduğu erkeğe karşı içinde bir kin vardı. “İptal et,”diye mırıldandı,sonra bu söze kendisi de şaştı. Gaye şaşırmıştı.”Anlayamadım.” “Önemli değil,”diye başını salladı Jonathan “Yarın akşam olur mu?” “Özür dilerim ama olmaz” “Tamam tarihi sen belirle” “Bay Hunter…” “Lütfen bana Jonathan de” dedi sabırsızca.”Kendimi senin dişçin gibi hissediyorum.Seninle bir akşam yemek yemek diş çekmekten daha zor galiba” Gaye güldü. “Dişçim elli yaşında ve kel” “Eh benimle çıkmayı kabul ettiğinde bende öyle olacağım herhalde.

” Gaye içten bir kahkaha attı.Jonathan gülümsemesini o kadar çok sevdiki hiç bitmesin istedi. “Hastane yönetiminin bir kuralı falan değil bu değil mi?Müşterilerle çıkmak yani. “Müşterilerimizin çoğu hamile kadınlar olduğu için böyle bir kural akıllarına gelmeiştir herhalde.” O zaman sebep başkaydı. “Benden mi hoşlanmadın.? Pek sık olmazdı ama ilk reddedilişi değil di bu.Gördüğü her kadına vurulmazdı,hatta son zamanlarda fazla seçici olmaya başlamıştı. “Öyle bir şey demedim.” “Bay Hunter evli değilim,nişanlı da değilim ve görüştüğüm biri de yok ama sizin aklınızdan geçirdiğiniz bir ilişkiye ayıracak zamanım da yok.” Jonathan şaşırdı.Aklından ne geçiriyor du ki. “Eğlenceye ayıracak zamanın da mı yok,eğer yemeğe gitmeyi sevmiyorsan sinemaya da gidebiliriz yada tiyatro için bilet ayarlamaya çalışabilirim.” “Hayır” diye sertçe karşı çıktı Gaye. “Yeri ve zamanı ne olursa olsun biriyle çıkmayı kesinlikle düşünmüyorum.

” Jonathan kaşlarını çattı. “Çok kesin konuştun.” “Evet,öyle” Jonathan bulmaca çözmeyi hiç sevmezdi ve bu kadın tam bir bulmacaya dönüşmek üzereydi.Ondan hoşlanmıyor değildi ama onunla çıkmayacaktı.Belki Hunter soyadından çekiniyordu. “Okuduğun her şeye inanmamalısın.” Gaye yeşil gözlerini açarak ona baktı. “Anlayamadım.” “Son zamanlarda magazin gazeteleri benim ve kardeşlerim hakkında bir sürü şey yazdı.Yanımızda kimi görseler aramızda bir şey olduğunu yazıyorlar.” Diye açıklamaya başladı. “Şu an hayatımda kimsenin olmadığını söylemek istiyorum” Aslında bu gece buluşacağı kadın o kadar önemli değildi.Sadece şuanda görüştüğü ve yattığı biriydi.diye itiraf etti kendi kendine.Ama ortada ciddi bir ilişki yoktu.

Gaye omuz silkti. “Bunu bilmek beni ilgilendirmez”

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir