Cem Eroğul – 1982 Anayasa Düzeninde Cumhurbaşkanlığı

Cumhuriyet Senatosu başkanının vekilliği başlıyordu. 1982’de ise, seçilen yeni cumhurbaşkanı görevine başlayıncaya dek eskisinin görevde kalacağı öngörüldü. (Bu da, Fahri Korutürk’ün süresi dolduktan sonra, seçim için çaba göstereceğine, kendisine yakın bir vekilliği sürdürmeyi yeğleyen bir siyasal tutuma tepkiydi.) 21 Ekim 2007 halkoylaması bu düzenlemeyi kökünden değiştirdi. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıla indirildiği gibi, aynı kişinin iki kez seçilebilmesinin yolu açıldı. Bu değişiklikleri bildirimin üçüncü bölümünde değerlendireceğim. Cumhurbaşkanının sorumluluğu bakımından, iki anayasa arasında önemli bir ayrım yok. Her ikisinde de cumhurbaşkanı siyaseten sorumsuz. 1982’nin yeniliği, cumhurbaşkanının kimi işlemleri tek imzayla gerçekleştirebileceğinin belirtilmiş olması. (Bunların hangi işlemler olduğu açıklanmıyor.) Ancak bu da, uygulamadaki bir durumun anayasaya geçirilmesinden başka bir şey değil. 1961 Anayasası döneminde, cumhurbaşkanının devlet başkanı kimliğiyle yaptığı işlemler için karşı-imza aranmamıştır. Hem 1961’de hem de 1982’de, cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten yargılanabiliyor. 1982’de bu yol biraz güçleştirilmiş. Suçlama için her iki anayasada da TBMM üye tamsayısının üçte biri aranıyor.


Yüce Divan’a gönderme için ise, 1961’de üçte iki yeterliyken, 1982’de dörtte üç çoğunluk isteniyor. – II – Şimdi, iki anayasada cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini ele alacağım. 1961 Anayasası’na göre cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu kimliğiyle Türkiye Cumhuriyeti’ni ve ulusun birliğini temsil eder. Ayrıca, Atatürk zamanında sorun yaratmış olan başkomutanlık için bulunan ve 1924 Anayasası’ndan beri değişmeyen anayasal çözüm gereğince, başkomutanlık TBMM’nin manevi varlığından ayrılmaz ve cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur. Bütün anayasalarımızda cumhurbaşkanının ikili bir niteliği vardır: hem devlet başkanıdır, hem de yürütmenin başıdır. 1961 Anayasası’na göre cumhurbaşkanı, yürütme “görevini”, bakanlar kuruluyla birlikte, “kanunlar çerçevesinde” yerine getirir. Aynı anayasada, cumhurbaşkanının devlet başkanı olarak görev ve yetkileri şöyle sayılmıştır: 1) TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırma; 2) Cumhuriyet Senatosu’na on beş üye seçme ve boşalma oldukça bunları yenileme; 3) Millet Meclisi seçimlerini yenileme; 4) Yasaları yayınlama ya da TBMM’ye geri gönderme; 5) Başbakanı seçme ve atama; 6) Anayasa Mahkemesi’ne iki üye seçme; 7) Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açma; 8) Askeri Yargıtay üyelerini seçme; 9) Bireysel özel bağışlama (af) yetkisini kullanma.6 1961’de, cumhurbaşkanının yürütmenin başı olarak görev ve yetkileri ise şunlardır: 1) Bakanları atama; 2) Bakanlar kuruluna başkanlık etme; 3) Milli Güvenlik Kurulu’na başkanlık etme; 4) Genelkurmay başkanını atama; 5) Yabancı devletlere temsilci gönderme ve yabancı temsilcileri kabul etme; 6) Uluslararası antlaşmaları onaylama ve yayınlama; 7) Kararnameleri imzalama ve yayınlama; 8) Tüzükleri imzalama ve yayınlama.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir