Etiket: Cem Eroğul

Cem Eroğul – Tüze ve Yorum

Bana verilen konu, “Hukuk ve Yorum”. Gördüğünüz gibi, bu başlığın yarısı Osmanlıca, yarısı Türkçe. Hepsi Osmanlıca olsaydı, “Hukuk ve Tefsir” olurdu. Haydi gelin, biz de hepsini Türkçe yapalım ve “Tüze ve Yorum” diyelim. Bildiğiniz gibi, “hukuk”a karşılık olarak “tüze” sözcüğü, aşağı yukarı yetmiş yıl önce, Dil Devrimi çerçevesinde önerilmişti. Bence, çok uygun bir karşılık. “Tüze”, […]

Cem Eroğul – Öznel Bir Hak Olarak Laiklik

Türkiye’de, laiklikle ilgili olarak bugüne dek yapılan tartışmalarda, benim görebildiğim kadarıyla, başlıca üç yaklaşım belirmiştir. Birinci yaklaşıma göre, konu, öncelikle, demokrasinin temel ilkeleri; özellikle de, düşünce özgürlüğü açısından ele alınmalıdır. İkinci yaklaşımda, laiklik, toplumsal çekişmeye araç olan düşüngülerden (ideolojilerden) biridir; öyleyse konu, öncelikle, sınıf savaşımı açısından incelenmelidir. Üçüncü yaklaşıma göre ise, laiklik, her şeyden önce, […]

Cem Eroğul – Ölüm Hakkı

Onulmaz bir sayrılığın (hastalığın) son demlerine gelmiş, acı içinde kıvranan bir kişinin hekim tarafından yaşamına son verilmesini istemeye hakkı var mıdır? Bu yoldaki bir isteğe olumlu yanıt verip sayrının (hastanın) yaşamına son veren hekim sorumlu mudur? Bu sorun Batı’da gitgide artan bir ilgiyle tartışılıyor, Hollanda bu alanda en ileri gitmiş ülke. İlk kez 1973 yılında, […]

Cem Eroğul – İnsanın Var Olma Biçimi Olarak Birey

Giriş: Sorun Nedir? 1945’te, II. Dünya Savaşı biter bitmez, insan bilimlerinin genel durumunu saptamaya yönelik bir dizi makaleye yazdığı giriş yazısında, ünlü insanbilimci Ralph Linton şöyle bir gözlemde bulunuyor: Daha düne kadar budunbilimciler, bireyi, salt bir ekin taşıyıcısı, biri ötekinin yerine konabilecek bir dizi özdeş birim olarak görmüşlerdir. Buna benzer bir eğilim, kişilik tinbilimcilerinde de […]

Cem Eroğul – Hukuk ve Demokrasiye Aykırı Halkoylaması

21 Ekim 2007 günü yapılacak olan halkoylaması, hem hukuka hem de demokrasiye aykırıdır. HUKUKA AYKIRILIK Anayasamızda, halkoylamasına sunulmuş bir metinde değişiklik yapılmasına olanak verecek hiçbir yol yoktur. Anayasamızın izin verdiği tek yol, oylanacak metnin bütünüyle yürürlükten kaldırılmasıdır. Oysa TBMM, halkoylamasından beş gün önce kabul ettiği yeni bir anayasa değişikliğiyle, halkoylamasına sunulacak metni değiştirmiştir. Bu işlemin […]

Cem Eroğul – Demokrasi ve Ulus Kavramları (Öznel Değerlendirmeler)

Türkiye’nin önünde iki ivedi sorun var. Biri demokratikleşme, öteki ise ulusal bütünlüğü koruma. Ülkenin bu iç karartıcı günlerinde, aydınların ortak çabasına bir katkısı olur umuduyla, bu iki sorun üzerindeki kimi görüşlerimi, sırasıyla ve madde madde sunmayı yararlı gördüm. DEMOKRASİ: 1. Bir yaşam biçimi olarak, demokrasinin onlar olmadan edemeyeceği birkaç değeri var. Bunların, kanımca, başlıcaları: Ussallık […]

Cem Eroğul – Cumhurbaşkanının Denetim İşlevi

Söze, bir gerçeği saptamakla başlamak istiyorum. Günümüzde, cumhurbaşkanının rejim içindeki yeri konusunda, ne öğretide, ne de uygulamada, bir görüş birliğine varılmış değildir. Bazen, bu alandaki çekişmeler öyle bir düzeye ulaşmaktadır ki, işbaşındaki cumhurbaşkanları bile kendi yetkileri konusunda duraksamaya düşebilmektedirler. Gerçekten de, anımsanacağı gibi, TRT genel müdürlüğü ile ilgili kararnamelerin yarattığı yoğun eleştiriler karşısında, Korutürk, yetkilerinin […]

Cem Eroğul – Birey Nedir

İki ışık ay d ın lattı tü m yaşam ım ı. Biri M arksizm , öteki öz T ürkçe. İşe başlarken, öncelikle, b ü tü n d ü şünsel y aşam ım a dam g asın ı v u rm u ş b u iki ışık kaynağına d eğinm ek istiy o ­ ru m […]

Cem Eroğul – Behice Boran Yüz Yaşında

Behice Boran, ateşli bir yurtsever, yaratıcı bir bilim insanı, ciddi bir siyasetçi, gerçek anlamıyla partili bir Marksistti. Bütün bu özelliklerini, yiğit, dirençli, özverili ve aydınlık bir insan olarak yaşadı. Boran 1931 yılında Amerikan Kız Koleji’ni bitirdiğinde, Ulusal Kurtuluş Savaşı ile başlayan, Atatürk Devrimi ile devam eden büyük aydınlanma dönüşümünde, yeni bir ulus yaratmanın coşkusunu ta […]

Cem Eroğul – Anayasalcılığın Sınıfsal Anlamı

Devlet beş bin yıl dolayında bir geçmişe sahipken, devleti tüzel bir çerçeveye oturtan ve devlet-yurttaş ilişkilerini düzenleyen yazılı anayasaların yalnızca iki yüzyıllık bir geçmişi vardır. Gerçekten de, İngiliz Devrimi sırasında kısa bir süre yürürlükte kalan 1654 tarihli Instrument of Government’i saymazsak, bugün hâlâ yürürlükte olan en eski yazılı anayasa, 1787 tarihli ABD Anayasası’dır. Yazılı anayasalar, […]

Cem Eroğul – 2007 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Bunalımından Çıkarılabilecek Dersler

Türkiye, 29 Ekim 1923’ten beri ilk kez, olağan anayasal süreci işleterek kendisine bir cumhurbaşkanı seçemedi. Görev süresi 16 Mayıs 2007’de dolmuş olmasına karşın, on birincisi seçilemediği için, onuncu cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hâlâ (18 Temmuz 2007) görevde. Oysa ortada, ne askeri darbe var, ne de cumhurbaşkanı seçimini olanaksız kılacak bir siyasal yıkım. Bunalımın kaynağında, uzlaşma […]

Cem Eroğul – 1982 Anayasa Düzeninde Cumhurbaşkanlığı

Cumhuriyet Senatosu başkanının vekilliği başlıyordu. 1982’de ise, seçilen yeni cumhurbaşkanı görevine başlayıncaya dek eskisinin görevde kalacağı öngörüldü. (Bu da, Fahri Korutürk’ün süresi dolduktan sonra, seçim için çaba göstereceğine, kendisine yakın bir vekilliği sürdürmeyi yeğleyen bir siyasal tutuma tepkiydi.) 21 Ekim 2007 halkoylaması bu düzenlemeyi kökünden değiştirdi. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıla indirildiği gibi, aynı kişinin […]