Donald Hamilton – Olumle Oyun

Karım ı balayın a çıkma k üzere, Kenned y hav a alanınd a Lond – ray a kalkaca k gece o n uçağın a binmede n heme n önce tanıdım . Şüphesi z b u kadınl a görev i birleştire n il k işi m değildi. Faka t il k def a haberi m olmada n düzenlenmişti bu . Şifrel i ismini n Claire olduğun u dah a önce öğrenmiştim . Ort a boyda , bron z tenli , v e işini iy i bilen bir sarışındı. Ban a Uza k Do ­ ğuda n özellikle b u i ş içi n çağrıldığın ı d a söylemey i ihma l etmedi ­ ler. Yold a kendisine gerekl i bilgile r verilmiş , aşısı yapılmış , kıya ­ fet i de yeniden düzenlenmişti. Gerçekte n dah a önce tanışmamız a imkâ n yoktu . Washingtonu n ası k suratl ı binalarında n birini n loş ikinc i ka t dairesinde Mac , — «Avrupad a dah a önce hi ç çalışmamı ş birin e ihtiyacımı z vardı . Ümi t ederi m k i tanınmayacaktır » dedi. — «Am a ben Avrupad a çalıştım » diye ilâve ettim . Oturduğ u masanı n gerisinde n yüzüm e baktı . Işı k arkada n geldiğ i içi n yüzünü n ifadesin i anlama k güçtü . Bun u anlama k d a hiçbir zama n kola y olmamışt ı zaten. On u yılla r önce tanımıştım , i l k karşılaşmamız ı hatırlıyorum .

Saçları şimdikinde n dah a a z bey az değildi. Kaşları ise* hâl â simsiyahtı . Dah a tesirl i görünme k içi n boyadığın ı sanıyorum . Kaşlarını n boyas ı tabi i kend i bileceği b ir işti. Bun u sorma k içi n orad a bulunuyo r değildim . Görüşecek ç ok dah a öneml i işlerimi z vardı . — «Kimliğin i açı k tutuyoru z bu işte Eric » dedi. Bira z müba ­ lağalı, — «Anlıyorum » dedim . — «Avın ı dikkatl e gözleyerek , düpedüz kend i isminl e seyaha t edeceksin. Matthe w Hel m isminde bir Birleşi k Devletle r ajanı, gü ­ y a izinli, fırtınal ı b i raş k sonras ı genç v e güzel bi r kızl a evlenip balayın a çıkıyorsun. » Genç kızl a ilgil i bilgile r verilirke n işi n buray a varacağın ı kes ­ tirmişti m zaten. Herke s içi n söylemediği iy i şeyleri onu n içi n söylemesine rağmen , pe k t e hoşum a gitmemişt i b u doğrusu . — «Kim i ve nası l gözlemek ? Balayın a Avrupay a geziye çıka – 1. r a k mı? » diye atıldım . — «Bun a pe k keyifl i bir oyu n gib i gelmi ­ yor » Söyleme k istediğim , doğrusun u isterseniz , bu çeşit bir evlili ­ ğ i yürütmeni n ilgil i kişileri yönünde n avantajları v e sakıncaları idi.

Ço k güze l de olsa karş ı cinsten, he m de meslekte n bi r ajanl a evcili k oynama k beni m i ş v e eylence fikirlerim e pe k uymuyordu . Siz i gereğinde duvarlar a fırlatabilece k bir kadın a yatağınız a d a girse müşfi k hisler duyma k gerçekte n zordu . Bun u açıkç a söyleyemezdim . Zate n vazife başında şahsi zevklere kimseni n kula k astığ ı olmuyordu . Ma c b u doğruda n olmaya n itirazım ı anlamamaz – lıkta n geldi. — «Londrad a yapaca k baz ı ziyaretlerini z olacak . Damatbe y kisves i altınd a hareketlerini n zate n masu m bir görüntüs ü var. Faka t ası l öneml i olan, gözetlenen biriyl e olaca k temasının , bir y a d a birde n fazl a şebekenin dikkatin i üzerine çekmesidir. Bizde n olduğun u anlamaları işi n n e denl i zor yahu t kola y gideceğini hesaplamamız a yardı m edecektir. — «Şebeke mi? » Yüzüm ü buruşturmu ş olmalıyım . — «Sank i orad a meyda n muharebes i verecekmişi z gib i konuş ­ tunuz . Ka ç takıml a uğraşacağı z Alla h aşkına? » — «En azından üç, belk i de dah a fazla» dedi. — «Senin Londrad a tema s kuracağı n kiş i ikinc i derecede bi ­ r i . Aslınd a ilgilendiğimi z adamı n i ş görü r geni ş bi r şebekesi var, yahu t o şebekenin içinde n biri . Oradak i ilişkilerde n ta m haberda r değiliz , ingilizle r adamı n oray ı ü s olara k kullanmasında n dolay ı b u işle ilgileniyorlar.

Tabi i Rusla r d a durum u kend i lehlerine değiştirm e çabasındalar. — «Herhalde» diy e cevap verdim . — «ismin i ettiğini z harekâ t üssünü n yeri hakkınd a bilgini z v a r mı? » — «Eğe r bilseydi k bu tiyatroy a pe k ihtiyacımı z olmayacakt. ı Kuze y bat ı Iskoçyanı n güneyinde bir ye r tahmi n ediyorum . Taki – bedeceğini z yo l bun a göre düzenlenmiştir. » — «Balay ı içi n bira z engebel i bir araz i seçilmi ş gibim e geli ­ yor. Sonr a ell i kilolu k yapısıyl a geli n hanı m d a bira z zahmet e kat ­ lanacak. » — «Sen Claire içi n üzülme , Güne y Asy a ormanlarında n can ­ l ı çıktığın a bakılırsa , Iskoçyanı n yaylaların a aldırmayacaktır. » — «İkis i ayn ı şey değil, yine de görüşünüz ü anlıyorum. » — «Londrad a il k temaslarınız ı kura r kurmaz , he r tarafta n göz hapsine alınacağınız ı unutmayın . Davranışlarınız ı bun a göre ayarlarsınız. » — «Bi z il k adım ı ata r atma z onlard a gereke n misafirperver ­ liğ i göstereceklerdir. Oday a yerleştirilmi ş dinleme cihazları, telef o n konuşmaların ı tespit, arabalar a yerleştirilmi ş manyeti k Alnic o cihazları, fundalıklar a gizlenmiş , dudaklarda n konuşmaları anla ­ y a n dikizciler. Hatt â isterseni z tuvalett e d e gereke n oyun u oyna ­ rız» , yüzüm ü asarak , «Herhalde yatakt a da» diy e tamamladım . — «Ba k bu fen a olmaz » dedi.

Bu dairede hadiseler olduğ u gib i kabu l edilir. — «Hi ç şüphesiz yeriniz i çabu k keşfedecekler. Zate n çokta n dosyaların a girdin . Seni y a d a senin gib i birin i bekliyorlar. » — «Teveccühünüze teşekkü r ederim» dedim . — «Siciline göre seni hep işler ter s gidince göreve çağırdık . B u görev i yüklenmi ş adam ı kaybetmi ş bulunuyoruz . Doğrus u ta m bizi m adamımı z sayılmazdı. Yerine birin i göndermemiz i istediler. İngilizle r kendilerin e göre baz ı sebeblerden ölünü n kimliğin i açık ­ lamadılar. » — «İngili z makamları , işi n tatsı z taraf ı aslında burada, » — «Resmen İngilizlerl e beraber çalışacaksınız , hörme t ve il ­ gide kusu r etmeyerek. » , — «Evet efendim , pek i gayr i resm i olarak? » — «Beni yoruyorsun , Eric » diye deva m etti , «Gayri resm i olara k yapacağı n verile n görev i usulünce uygulamaktır . Pe k çok ­ ları işe burnun u sokma k isteyecektir. İngilizle r bu iş i kiba r v e meden i bir biçimde halletme k istiyorlar. Bi r hayl i başarısızlıklar ­ d a n sonr a doğrus u ümidin i kaybettim .

N e deme k istediğim i an ­ latabiliyo r muyum? » dedft — «Yerine getirildiği m kişini n ismin i biliyo r musunuz? » — «Gerçek ismin i bilmey e lüzu m yok . Kendisin i hi ç tanıma ­ dınız . Pau l Buchana n ismiyle İskoçyad a şeceresini bulmay a çalı ­ ş an bir Amerikalı . Aradığımı z adam ı bulmanı n te k yol u bu , Buc – hanı n da bununl a uğraşıyordu . Sana tafsilatıyl a anlatırım . O da senin yapacağı n gib i işe Londrada n başladı, yolculuğ u İskoçyay a kada r uzatıp , Highlan d d a izin i kaybettirmişti . Sonr a bir hayl i kuzeyde bir körfezde, Allapoo l denen kasab a civarınd a buldula r cesedini.» — «Nası l öldürülmüş » diye sordum . — «İl k gelen raporlard a İngili z nezaketince, norma l bir ölü m gib i gösteriliyor. » Bun u Ma c sesinde hiçbir değişme olmada n söylemişti . — «Tabi i okada r uza k Allanı n belâsı yerde ne iş i vardı » dedim . Ma c suratın ı asarak , — «Ne deme k istiyorsun? » diy e sordu . — «Hatırladığım a gör e burala r Mackenzi e ve Ma c Doneli ­ leri n sahasıdır. Buchananla r dah a aşağıda n gelmelidirler, Glasgovv’dan dah a güneye de geçmezler. » — «Galiba azizliğine uğradığ ı hatas ı da bu oldu.

Söyledi m y a bizden bir i değildi. Nası l yetiştirilmi ş n e derecede iy i aktörd ü bil ­ miyorum . Yakay ı ele veri p öldürüldüğün e göre ahmakç a bi r hat a işlemi ş olmalı. » Ma c dikkatl e yüzüm e baktı . — «Nası l oluyo r da İsko ç aile soyları hakkınd a bu kada r bil ­ g i sahibi oluyorsun ? İnşalla h oralard a bir akraba n filâ n yoktur. » — «Gerekirse bir tan e buluruz. » — «Bense senin yüzde yü z İskandina v bir aileden geldiğin i sanıyordum » Bu sici l dosyamd a olmıya n bir yanımdı . On u böyle b ir noktada n yakalamakta n son derece memnu n oldum . — «Bu gü n yüzde yü z kimi n ka n saflığında n bahsedilebilir k i ? Baz ı İskoçyal ı ailelerde bir zamanla r Iskandinavyay a göç et ­ m i ş olmalıdır. İy i kılı ç kullana n Gleanmore adınd a biri , tabi i İskoç ­ yal ı o günü n İskandina v asillerinden Gustavus Adelfus’u n hizme ­ tin e kılıcını n yüzün ü d e böylece bir hayl i parlatmıştı . Sonr a d a evlenip orad a yerleşmiş . Yüzlerce yı l öncesine ait bir hikâye . Ta m yılın ı v e yerin i hatırlıyamıyoru m am a İsveç arşivlerine senelik bir hayl i paray ı evrakları n muhafazas ı içi n ödeyip duruyorum . An ­ n e m isveçl i baz ı Baro n v e Düklerl e akrab a olduğumuz u hep söyl e r dururdu . — «Doğrus u alça k gönüll ü insanlardır şu İskoçyalılar » diye söylendi Mac .

— «Ben şimdiy e de k Kıralda n aşağısıyle akrabalığ ı ola n Skoçyalıy a raslamadım . Sen yine de ailı n hakkınd a bulabil ­ diği n kada r bilg i toparlamağ a bak . Buchanan’ı n izlediği yol u tu ­ tabilme n içi n kâf i mazereti n olmalıdır. » — «Ümi t edelim k i bizi m ailenin kökler i de Ullapool’ a kada r uzanmamı ş olsun. Yoks a dalları n uçların ı bira z dah a aşağıy a doğ ­ ru eğme k gerekecek. » diy e cevap verdim . O deva m etti . — «Bu arad a sen ikinc i adımı n atılmasın a kada r kâf i dikkati üzerine çekmelisin. Şu and a işin n# yönde gelişeceğini söyliyem e m .Claire’in seninle bulunmasını n kehaneti de burad a zaten.» — «Desene iş i geride n destekliyecek. » — «Tamame n öyle. Zari f am a saf görünüşl ü bir sarışmcık . Zayıf, göze batmayan , ta m anınd a işini bitiriverece k gib i olması. Avantaj ı burada .

— «Yani ben baz ı olağa n sebeplerden Buhana n gib i hap ı yut ­ m a k üzere iken» dedim . — «Aşağ ı yukar ı öyle» dedi Ma c soğu k kanlı . — «Yine de bilmelisi n ki Claire’in ası l iş i seni koruma k değildir. Kon u ile doğruda n ilgilidir o . Senin ortay a çıkarı p konuş ­ turacağı n adamı n korunmas ı ile görevlidir. V e bu işin bitimin e d e k hiçbir suretle sır vermem e durumundadır. » Duru p dikkatl e yüzüm e baktı . — «Ne deme k istediğim i anlatabiliyoru m herhalde ?» — «He r zama n olduğ u gib i evet » diye cevap verdim . Hayatt a kalma n söz konus u olunc a yine kend i gayretleriml e kend i ayakla ­ rımı n üstünde duracağı m demekti . — «Anlaşıla n kızda n bize bir hayır yok . Kuzu m bari ş u görevi n n e olduğun u öğreneyim . Şura ­ y a kada r te k bir isi m vermediniz. » Sank i sorum a cevap veriyor ­ m u ş gib i — «Aşın ı oldu n mu? » diy e sordu . — «Evet soğu k hari ç bütü n hastalıklar a karş ı muafiyeti m var. Afrik a sivri sinekleri bile vı z gelir dostum .

Yalnı z bir a n îskoçy a yerin e Tropi k bölgelere m i gideceğim i düşündünü z acaba ? Yoks a Buhanan’ ı öldüre n doğa l sebeplerle bir ilişk i m i kurdunuz. » — «Olabilir » diye cevap verdi. — «He m sen aşılar a pe k ku ­ l a k asm a Buchanan’d a olmuşt u zokay ı yemeden» — «Anlıyorum » diye karşılı k verdim . Doğrus u pe k t e anlamamıştı m n e olup bit ­ tiğini . — «Şunu siz açıklayını z da işi n iç yüzün ü öğrenelim » dedim . Ve gerçekte n de öyle yaptı .

.