Helen Bianchin – Inanilmaz Teklif

İnsan şeytanla randevusuna giderken ne giyerdi? Danielle gardrobunu baştan aşağı gözden geçirirken özenle giyinmeye çalıştı. Melbourne’nin seçkin Brighton semtinde annesiyle oturduğu lüks çatı katı kendini bildi bileli evi olmuştu.Geniş ve lüks daire yalnızca zenginlerin oturabileceği bir evdi. Fakat orada fazla oturamayacaklardı.Evi boşaltmaları için mahkemeden gelen yazı duvarda asılıydı.Paha biçilmez değerde ki tablolar uzun zaman önce satılmış,antika mobilyaların yerini ikinci el eşyalar almış,aile mücevherleri açık artırmada satılmıştı.Lüks Bentley’in yerine artık sıradan bir araba kullanıyorlar,alacaklılar iflasın ilamını bekliyorlardı. Danielle’nin annesinin kredi kartlarının limiti çoktan dolmuş ve Ariane’yle ortak işlettikleri La Femme adlı iç çamaşırlarıyla ünlü butik de artık kapanma noktasındaydı.Ellerinde kalan son aile mücevheri olan tek taş elmas küpeleri taktı. Bir hafta içerisinde eşyaları toplayıp bir apartman dairesine taşınmak ve butiği kapatıp iş bulmak zorundaydılar.Yirmi yedi yaşında ki Danielle tam anlamıyla ümitsiz bir haldeydi.Çantasını alıp asansöre giderken bu hiç de iyi bir durum değil diye düşündü. Evlerinde seçkin konuklar ağırlamayalı bir yıldan fazla olmuştu.Katıldıkları davetler,saygın bir İspanyol hanedanından gelen bir adamın dul eşine hala sadık olan aile dostlarındandı. O akşamki randevusu lüks dairelerin bulunduğu apartmanlarla butiğin yer aldığı iş merkezinin sahibinden son kez aman dilemek amacını taşıyordu.


Adam neredeyse şehrin yarısının sahibiydi. Rafael Valdez yeni zenginlerdendi ve servetinin kaynağı konusunda rivayetler muhtelifti.Otuzlu yaşların sonunda ki Valdez’in hayır kurumlarına yaptığı cömert bağışlarla kent sosyetesine girmeyi hedeflediği söyleniyordu.Danielle ve Ariane’nin artık ait olmadığı sosyeteye. Danielle adamın adını sıkça gazetelerin iş dünyası ile ilgili haberlerinde zaman,zaman da kolunda şık ve güzel bir kadınla sosyete sütunlarında görüyordu.Medyada yer almak isteyen yada Valdez’in peşinde koşan kadınlardı bunlar. Adamla yüz,yüze bir kez biy ıl önce Ariane’nin mali sıkıntıya düştüğü duyulduktan sonra arkadaşlığını kesmeye karar veren arkadaşlarının verdiği davette görmüş,onunla yakınlaşmanın şeytanla dansetmekten farkının olmadığını anladığı an kibar bir resmiyetin ardına sığınmıştı. Fakat şimdi adama sığınmaktan başka şansı yoktu.Bu görüşmeyi ayarlamak Danielle’nin haftalarını almıştı.Bir retorantta buluşmayı isteyen Valdez di. İsmini verdiği restoran kentin merkezinde,başka seçkin restorantlarında bulunduğu,iki yanı ağaçlı bir yolun üzerindeydi.Boş park yeri ararken randevuya on dakika geç kalmıştı.Rafael Valdez’in hoş karşılamayacağı bir gecikmeydi bu. Danielle onu içeri girer girmez görüp garsona adını verirken adamda oturduğu bardan kalkmış ona doğru geliyordu. Uzun boylu,esmer ve tehlikeli bir adam olan Valdez,Endülüslü atalarının bütün özelliklerinin taşıyordu.

Günah kadar siyah gözler onunkilere dikilirken,Danielle’nin sırtından buz gibi bir ürperti geçti.Nabzı bir anda hızlanmıştı. Bu adamda savunma güdüsünü son haddine çıkartan bir şeyler vardı.Nedeni salt fiziksel etkiden öte bir şey olmalıydı. “Fazla bekletmediğimi umarım.” Adamın tek kaşı havaya kalktı. “ Bu bir özür mü?” Sesinde hafif bir Amerikan aksanı vardı.Kibar görünümünün ardında kontrol altında tutulan bir acımasızlık seziliyordu.Gençliğinin ilk yıllarını ancak en güçlü olanının hayatta kaldığı Chicago’nun arka sokaklarında geçirdiği hakkında ki dedikoduları doğruluyordu bu. “Evet” Danielle gözünü bile kırpmadan adama bakıyordu. “Park yeri bulmak çok zor oldu.” “Taksiyle gelebilirdin.” “Hayır,bunu yapamazdım.” Bütçelerinin taksi ücretini karşılamaya elverişli olmayışı bir yana özellikle bir genç kadının gece toplu taşıma araçlarına yalnız binmesi tehlikeliydi. Valdez kendilerini adeta onların hizmetine adamış gibi bekleyen şef garsona işaret edince,adam onları masalarına götürüp şarap servisi yapacak olan garsonu çağırdı.

Şarap içmek istemeyen Danielle tatlı da istemeyip sadece alkolsüz bir içecek ve ana yemek sipariş etti. “Bu randevuyu neden istediğimi biliyorsun sanırım?” Valdez onun mağrur haline bakarken cesareti ve ümitsizliği bir arada gördü. “Neden iş konuşmaya başlamadan önce rahatlayıp yemeğin ve sohbetin tadını çıkarmıyorsun?” Danielle gözlerini bile kırpmadan ona bakıyordu. “Seninle görüşmemin tek nedeni iş.” Valdez’in tebessümünde neşeden eser yoktu. “Kırılgan gururumun olmasına sevindim şimdi.” “Senin kişiliğinde kırılgan bir şey olduğunu hiç sanmam.” Taş kadar sert ve acımasız bir adamdı.Merhamet göstereceğine inancı olmasa da şansını denemek zorundaydı. Valdez “Dürüst insanları severim” derken garson servise başlamıştı.Danielle’nin zerre kadar iştahı yoktu.Annesi ile kendi kaderinin şu iki saate bağlı olduğunu biliyordu.Oradan ayrıldığında kaderi çizilmiş olacaktı. Yemeğin çok lezzetli olduğunun farkındaydı,ama tat alma duyusu greve başlamıştı sanki.Oysa Valdez tabağında kileri büyük bir iştahla yiyordu.

Hareketleri rahat ve sadeydi.Her şeyiyle başarıya ulaşmış bir adam görüntüsü çiziyordu.Sırtında çok pahalı bir takım vardı.Gömleği ipekti.Bileğinde ki saatin de çok pahalı olduğu belliydi. O şık takımın içinde ki gerçekte nasıl bir adamdı?Valdez iş ar leminde çok güçlü ve acımasız bir adam olarak tanınırdı. Ricasını ilettiğinde de aynı acımasızlığı mı gösterecekti? Danielle defalarca üzerinde çalıştığı sözlerine başlamadan önce garsonun tabakları alıp uzaklaşmasını bekledi. “ Bize biraz daha süre tanıyabilir misin?” “Hangi amaçla?” Reddedecekti!Danielle’nin midesi acıyla kasıldı. “Ariene butiği tek başına işletebilir.Ben de bu arada iş bulurum.” “Ancak karnını doyuracağın kadar para kazanacağın bir iş mi?” Valdez arkasına yaslanıp garsona kadehine şarap koyması için işaret etti. “ Bu hiç de karlı bir iş değil.” Borçları kolay kapanmayacak kadar büyüktü.Danielle adamın gözlerine baktı. “Sana yalvarmamı mı istiyorsun?” Valdez’in tek kaşı havaya kalktı.

“Yapmaya çalıştığın bu mu?” Danielle çantasını alıp ayağa kalktı. “Bu görüşme bir hataydı.” Arkasını dönecekken bileğini güçlü bir el kavradı. “Otur yerine!” “Neden?Karşında kıvranmamı seyret diye mi?” Danielle’nin yanakları kıpkırmızı,gözleri çakmak,çakmaktı. “Hayır” Valdez bileğini acıtacak kadar sıkıyordu. “Otur dedim.” Sesinde tehlikeli bir yumuşaklık vardı. “Daha konuşmamız bitmedi.” Danielle içinde ki suyu yüzüne fırlatıp fırlatmamayı düşünerek bardağa bakarken Valdez “Aklından bile geçirme” dedi. “Bileğimi bırak” “Sen de otur o zaman” Tam bir irade savaşıydı.Danielle pes etmek istemese de adamın karanlık bakışları bu savaşı asla kazanamayacağını gösteriyordu.Yerine oturup bileğini ovuşturdu. “Benden ne istiyorsun?” Rafe şarabından bir yudum alıp onu süzdü. “Önce senin ne istediğini bir konuşalım.” Sıkıntıyla endişe Danielle’nin yüreğini daralttı.

Rafe “Evinizin üzerinde ki ipoteğin kalkmasını,antika mobilyaların,mücavherlerin iade edilmesini,borçların silinmesini istiyorsun” diye açıkladı onun yerine. “Bir de Ariene’nin butiğinin uygun koşullarda yeniden kendisine kiralanmasını.” Danielle adamın gerçek niyetini bilmiyordu. “Bütün bunlar için çok para gerekir.” “Birkaç bin eksiği yada fazlasıyla bir buçuk milyon dolar.” Danielle’nin kanı beynine fırladı. “Ne o? Oturup mallarımızın listesini mi çıkardın?” “Evet” Danielle yumruklarını sıkmıştı. “Neden?” Bu adam Ariane’nin eşyalarının satılmasını mı seyredecekti? Amacı neydi?” “Seninle annenin satmak zorunda kaldığınız malların alınması talimatını verdim.” Bu nasıl bir adamdı böyle?Amacına ulaşmak için her şeyi yapacak biri olduğu belliydi.Danielle kanının donduğunu hissetti. “Neden?” Rafe’nin yüzünde içtenlikle hiçbir ilgisi olmayan bir gülümseme belirdi. “Kafama öyle estiği için olamaz mı?” Rafael Valdez gibi adamlar öyle kafasına estiği için bir şey yapmazlardı. “Lütfen.Ben aptal değilim.” Rafael şarabından bir yudum alıp kadehi evirip çevirmeye başladı.

“Sen ilgimi çektiğin için belki de?” Danielle’nin benliğinin derinliklerinden uyanan tuhaf bir his korkunç bir hızla damarlarına yayıldı.Ancak saf bir aptal bu sözleri yanlış anlardı ve o her ikisi de değildi.Gurur ve cesareti sayesinde vakarını koruyabildi. “Sen kentte ki her kadınla ilgilenirsin.” Havada ki gerilimi fark eden garson kibar bir şekilde kahve servisini yapıp uzaklaştı.Danielle de aynı şeyi yapmayı çok istedi.Rafe gözlerini ayırmadan ona bakıyordu. “Babam ve onun babası D’Alboa ailesinin üzüm bağlarında çalışırlar,böyle zengin bir toprak sahibine hizmet etmekten onur duyarlardı.Göçmen bir köylünün oğlunun saygın Joaquin D’Alboa’nın torununu kurtaracak güce ulaşması kaderin garip bir cilvesi olmalı.” Danielle’nin yüreğini buzdan bir el sıkıyordu sanki. “Bütün bunların nedeni intikam mı?” Rafe’nin gülüşünde sıcaklıktan eser yoktu. “Arada ki bağlantıyı açıkladım sadece.” Kahvesine şeker koyup karıştırdı. “Hayatta her şeyin bir fiyatı var öyle değil mi?” Danielle korkunç bir oyuna getirilmek üzere olduğunu hissetti. “Benden istediğin ne?” “Benimle evlenip bana adımı ve servetimi devam ettirecek bir evlat vermen.

Bu mirasçıyı aristokrat D’Alboa soyundan gelen asil birinden başka kim olabilir ki?” Danielle’nin yüzünde önce şaşkınlık,sonra kuşku ve en sonda bir öfke belirdi. “Sen aklını mı kaçırdın?” Kendi sesi kulaklarına yabancı geliyordu. “Dünyada bir sürü öksüz çocuk var.Birini evlat edin.” “Hayır” Rafe onun tepkisinden hiç etkilenmemişti. “Teklifim ikimizin de sorununu çözecek.” “Sen öyle san!” Rafe’nin gözleri kısıldı. “ Karşı teklifim bu.Kabul edip etmemek sana kalmış.” Tanrı aşkına bu akla hayala sığmayacak bir teklifti öyle değil mi? “Durumu şöyle özetlersek seninle evlenip istediğin varisi doğuracağım sonra da ayrılacağız doğru mu?” “Çocuk eğitim çağına gelene kadar birlikte oturacağız.” Danielle ona vurmamak için zor tuttu kendini. “Hemen hamile kalmam durumunda yedi yıllık bir süreden bahsediyoruz.” “Evet” “Ve bunun karşılığında her yıla iki yüz bin dolar.” Danielle sukunetini korumaya çalışarak derin bir nefes aldı. “”Evin ipoteğinin kaldırılması,bütün borçların ödenmesi,Ariene’nin değerli eşyalarının geri alınıp butiğin yeniden açılması da ön ödemeyi oluşturacak her halde?” “Doğru” “Ya karın olarak geçireceğim yılların bedeli?” “Evimde yaşayıp karım olarak sosyal faaliyetlerde ev sahibesi olmanın nimetlerinden yararlanacak ve kesinlikle para sıkıntısı çekmeyeceksin.

” Rafe kısacık bir an durdu. “Ve yatağımı paylaşacaksın.” Danielle onu uzun,uzun süzdü. “Kusura bakma ama seninle sevişmeyi bir nimet olarak görmüyorum.” Rafe’nin kılı kıpırdamamıştı. “Benimle hiç sevişmemiş birinin bu yorumda bulunması doğru değil.” Danielle o güçlü vücutla ilgili erotik hayalleri kafasından atarak gözlerine baktı. “Öyle mi? Bu kanıya sahte övgüler yağdıran kadınlar yüzünden mi vardın?” “Cinsel gücüm konusunda referans mı istiyorsun?” Danielle tehlikeli sularda dolaştığının farkındaydı. “ “Ben bu şeytani pazarlıkta payıma düşeni yapınca ne olacak? Yani boşandıktan sonra?” “Bu aramızda yapacağımız anlaşmaya bağlı.” “Ben şimdiden bilmek istiyorum.Çocuğumu görme hakkım olacak mı?Yosa kullanıldıktan sonra onu unutmak zorunda mı kalacağım?” “Tatminkar bir anlaşma yapacağız.” “Ne kadar tatminkar?” diye üsteledi Danielle. “Seni çocuğundan uzaklaştırmak gibi bir niyetim yok.” “Ama onu sadece tatillerde ve hafta sonlarında görmeme izin vereceksin.” Rafe’nin çocuğun üzerinde kayıtsız şartsız hakimiyet kurmak için ülkenin en iyi avukatlarını tutacağından emindi.

“Ve boşandıktan sonra elimde avucumda bir şey kalmamasını sağlayan bir evlilik öncesi anlaşma yapacağından hiç kuşkum yok.” “Çocuk büyüyene kadar her türlü konforu düşünülmüş bir evde oturacaksın ve para sıkıntın olmayacak.” “Bütün bunları yazılı bir belge haline getireceksin hiç kuşkusuz.” “Getirdim bile.” Rafe ceketinin cebinden dörde katlanmış yasal bir belge çıkardı.İmzalı ve noter onaylı.” Belgeyi onun önüne koydu. “Dikkatle incele ve yirmi dört saat içinde cevap ver.” Danielle hala bu adamın karşısında neden oturduğuna hayret ediyordu.Rafe’nin bu kez onu durdurmayacağını biliyordu. “Benden imkansız bir şey istiyorsun.” “Benimle pazarlık edecek durumda değilsin.” “Teklifini geri alacağını mı ima ediyorsun?” “Bunu sen söyledin.” Rafe’nin bakışlarından kararlılık okunuyordu. “Bu sadece iş anlaşması.

Şartları söyledim.Kabul edip etmemek sana kalmış.” İnsan nasıl bu kadar kalpsiz olabilirdi?Danielle çantasını alıp ayağa kalkarken hasta gibiydi.Orada biraz daha kalacak olursa sonradan pişman olacağı bir şey yapabilirdi. “Yemek için teşekkür ederim. “Kibar ama içtenlikten yoksun kelimelerdi. Rafe garsonu çağırdı. “Seni arabana götüreceğim.” “Buna hiç gerek yok.” Danielle dönüp kapıya yürüdü.Daka kaldırıma varmadan yanında iri bir gölge belirdi. “Bu acelen niye?” Rafe onun güzel hatlarını beğeniyle süzdü. Danielle cevap vermeden ince yüksek topuklarının izin verdiği hızla yürümeyi sürdürdü.Bir blok sonra arabasının yanında olacaktı. “İyi geceler.

” Rafe onun baştan savar tavrına aldırmadan arabanın yanına kadar geldi.Danielle motoru çalıştırıp kapıyı kapatacakken Rafe içeri eğildi. “Yirmi dört saat Danielle iyi düşün.Kzanacağın çok şey var.Aksi halde her şeyinin kaybedeceksin.” Danielle trafiğe dalarken lanet olasıca adam diye içinden sövdü.Kendini ne sanıyordu?Bu soruya cevap arama diye uyardı sağ duyusunun sesini. Her iki tarafın yararına olacak anlaşmalı evlilikler hiç de tuhaf karşılanmıyordu artık.Sorun onun hiç hoşlanmadığı bir adamla böyle bir evlilik yapıp yapmayacağındaydı. Bir çocuk.Danielle’nin karın kasları tuhaf bir şekilde kasıldı.Rafe Valdez boşandıktan sonra da onun anne olarak çocuğunun hayatında etkin rol oynayacağına söz vermişti. Bu,çok büyük bir bedel mi sayılırdı? Danielle anlaşma konusunda önce bir avukata danışmaya karar verdi.Kesin kararını bundan sonra verecekti.

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir