Johnny Smith – Korkusuz Korsan

“Ben Kaptan John Smith, yedi denizlere yelken açan en acımasız korsan!” Sadık kılıcımı kaptım ve korsan gemimin güvertesine atladım. “Ne oldu, omuzumda duran tatlı papağan dostum? Evet, kesinlikle katılıyorum. BEN bu topraklardaki en tehlikeli kişiyim…” Şimdi düşmanlarımı kılıcın ucunda tutmak için çalışmalıydım. 1 SALLA! VUR! DÜRT! “Büyük John Smith’i hesaba katmadın, öyle mi?” diyerek kükredim. “Seni engin denizin diplerine göndermeden önce söylemek istediğin bir şey var mı?” “Salatalığı alabilir miyim lütfen?” “Bak, salatalık için nasıl da yalvarıyor! Ama acımak yok. Bu kadar yalvaranın yüzüne gülerim ancak ben! Ne oldu tatlı papağan dostum? Haklısın! Bu bir salatalık değil, benim keskin mi keskin korsan kılıcım!” “O bir salatalık! O da papağan değil, annemin biblolarından biri,” diyerek omuz silkti kız kardeşim Hayley. “Anneme ait.” “PAPAĞANIMA HAKARET ETME!” “Ve korsan bandanan da…” “Başımdaki örtüyü mü diyorsun? Neymiş o?” 3 “Onun benim donum olduğunu biliyorsun, değil mi?” diye homurdandı Hayley. “Benim kirli donum.” “Ne! lyyy! Cesur Kaptan John Smith, ablasının kokan donu tarafından alt edildi…” Yemek vakti geldiği için masanın etrafında toplandık. Ben, annem, Hayley ve dedem. Tabii dedem takma dişlerini kaybetmeseydi, o da yemeğini yiyebilirdi. Bu yüzden spagettisini pipet yardımıyla yiyordu. “Neden elinde bir biblo ve salatalıkla etrafta dolanıyorsun?” diye sordu babam mutfağa girerken. “Ben de tam o konuya giriyordum,” diye cevapladım.


“Hangi konuya?” diye sordu babam, masadaki yerine geçip gazetesini eline alırken. “İşe yaramaz bir kaybeden olması konusuna,” dedi Hayley. 4 İşte bu konuşan ablamdı, hayal yok edicisi! “Korsan kaptan konusuna,” diyerek karşılık verdim. “Neden korsan olmak istiyorsun?” diye sordu babam. “Çünkü Hector bir korsan partisi veri yor,” dedim, “ve hepimiz buna uygun giyineceğiz. Ben de cesur, enerjik ve maceraperest bir korsan olacağım…” “Dünyadaki en sıkıcı isme sahipken,” dedi Hayley küçümseyerek, “nasıl maceraperest bir korsan olacaksın?” “Sana bir soru sorabilir miyim baba?” “Para konusunu içermediği sürece sorabilirsin,” dedi babam. “Bana neden John Smith ismini verdiniz?” Babam gazetenin yan tarafından kafasını çıkararak, “Annene sor,” dedi. “Beni suçlama,” dedi annem. “Benim fikrim değildi.” “Öyleyse kimin fikriydi?” diyerek homurdandım. “İçinizden biri bana ismimi vermiş olmalı.” Annem ve babam birbirlerine bakıp omuz silktiler.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir