Kate McMullan – Ejderha Avcıları 19 – Esrarengiz Dev

Wiglaf, “Dikkat et Angus!” diye bağırdı, bir eşeğin üzerinde tünemiş olan arkadaşma. Angus bağırdı: “Deh, Lümpen!” Ama Lümpen kıpırdamadı bile. Üstelik zırh giymiş bir çocuk, siyah aygırının üzerinde olanca hızıyla Angus ve Lümpen’in üzerine geliyordu. Wiglaf gözlerini kapadı. BAAAMMM! Wiglaf parmaklarının arasından baktı. Angus şaşkın bir şekilde yerde, tozların üzerinde yatıyordu. 9 Wiglaf şaşırmamıştı. Ejderha Avcıları Okulu’nun mızrak takımı, o sabah eşek arabasıyla Soylu Şövalyeler Konservatuvarı’na gelmişlerdi. Soylu Şövalyeler Konservatuvarı takımı mızrak yarışmalarında çok iyiydi. Ejderha Avcıları Okulu takımı ise berbattı. Soylu Şövalyeler Konservatuvarı takımının gerçek atları vardı. Ejderha Avcıları Okulu takımının gerçek bir eşeği vardı. Lümpen aslında Ejderha Avcıları Okulu’nun aşçısı Tava’ya aitti. Wiglaf, Tava’yı Lümpen’i kendilerine ödünç vermeye ikna edebilmek için dağ gibi bulaşıkları yıkamak zorunda kalmıştı. Şimdi Soylu Şövalyeler Konservatuvarı şatosunun arkasındaki Soylu Şövalyeler Konservatuvarı sahasmdaydılar.

Sahanın iki ucunda da öğrencilerin zırhlarını giydiği çadırlar vardı; tabii eğer varsa, çünkü Ejderha Avcıları Okulu takımının yoktu. Taraftarlar sahanın bir kenarı boyunca uzanan sıralarda oturuyorlardı. “Ohhh,” diye inledi Angus, ayağa kalkmaya çalışırken. “Karşı takımın atma doğru koşman gerekiyordu, Lümpen.” 10 Lümpen kuyruğunu salladı. “Endişelenme, Angus!” diye bağırdı takım kaptanı Janice, yan taraftan. Bir Ejderha Avcıları Okulu bayrağı sallarken sakızını balon yapıp patlattı. “Gelecek sefere onları harcayacaksın!” Janice eski okulunda mızrak şampiyonuydu. Ejderha Avcıları Okulu mızrak takımını kurmak onun fikriydi. Şimdi Soylu Şövalyeler Konservatuvarı taraftarları tezahürat yapıyordu: “Hey, hey, hey, kırmızı beyaz için! Hey, hey, hey, gidip sütünüzü için!” Angus mızrağını kaldırdı ve poposunu ovalayarak Wiglaf a doğru yürüdü. “Yer değiştirmek ister misin, Wiggi?” diye sordu. “Sen yarış, ben de takım kaptanı olayım.” “Hayır, teşekkürler,” dedi Wiglaf. İşini seviyordu. Takımına moral veriyor, yiyecekler getiriyor, karşılaşmalar için yolculukları düzenliyor ve kayıtları tutuyordu.

Wiglaf m sevmediği tek şey, 1. Sınıf öğrencisi baş belası kardeşi Dudwin’in takım müdürü yar11 dımcısı olmak için yalvarmış olmasıydı. Sonunda Wiglaf teslim olmuştu. Wiglaf ve takımla birlikte Dudwin de Soylu Şövalyeler Konservatuvarı şatosuna gelmişti ama şimdiye kadar herhangi bir yardımı olmamıştı. “Erica, Janice’den sonra sıra sende,” dedi Wiglaf. “Zırhını giyme zamanı geldi.” Erica oturduğu yerden kalkıp gerindi. “Harika. Ama içimde güzel bir his var!” Erica, aslında Prenses Erica idi. En çok istediği şey, iyi bir ejderha avcısı olmaktı. Yumruğunu havaya salladı ve zırhını giymek için çadıra koştu. “Puanlar nasıl, Wiggi?” diye sordu Dudwin. “Soylu Şövalyeler Konservatuvarı beş yüz seksen iki puan,” dedi Wiglaf. “Bizim de… eee, sadece dört puanımız var.” “Biz kaybetmeye mahkûmuz!” diye homurdandı Dudwin.

“Keşke Ejderha Avcıları Okulu bir kez olsun kazansa!” Bunu Wiglaf da çok istiyordu. Ama altlarında Lümpen varken bunu başarmaları pek mümkün görünmüyordu. 12 “SIRADAKİ KARŞILAŞMA,” diye gürledi spiker. “EJDERHA AVCILARI OKULUNDAN JANICE, SOYLU ŞÖVALYELER KONSERVATUVARI’NDAN LAUNCY’YE KARŞI!” Janice koşup Lümpen’in sırtına tırmandı. Lümpen başını eğdi ve önündeki çimenleri kemirmeye koyuldu. Sahanın diğer ucunda, Soylu Şövalyeler Konservatuvarı’ndan Launcy aygırına bindi. Launcy’nin üzerinde Soylu Şövalyeler Konservatuvarı harflerinin bulunduğu beyaz bir zırh vardı. Beyaz miğferinin üzerinden kırmızı tüyler sarkıyordu ve elinde uzun gümüş rengi bir mızrak tutuyordu. “Ateş topu, saldır!” diye bağırdı Launcy, atını mahmuzlayıp dörtnala koştururken. Sahanın diğer ucundan, olanca hızlarıyla doğruca Janice ve Lümpen’in üzerine geliyorlardı. Janice mızrağını sıkıca kavradı. Sakızını giderek daha hızlı çiğniyordu. “Deh, Lümpen!” diye bağırdı. Lümpen yerinden kıpırdamadı. Wiglaf gözlerini kapadı.

.