Kate McMullan – Ejderha Avcıları 9 – Ejderha Eğitmenin 97 Yolu

Wg l a f ve Angus, E jderha Avcıları O kulu ’nun koridorlarında koşuyorlardı. Ç ocuklar, D r. Pluck’ın ejderha bilimi dersine geç kalm ak istem iyorlardı. B unun nedeni ejderha bilimini çok sevmeleri değildi. Asıl neden, D r. P luck’un konuşurken tükürük saçmasıydı. “P ” harflerini veya “P”ye yakın söylediği “B” harflerini, ağzından tü k ü rü k ­ ler saçarak söylüyor, en öndeki üç sırada oturan bütün öğrencileri ıslatıyordu. D olayısıyla, öğrenciler tükürük atış menzilinde kalm am ak için acele ediyorlardı. “Yavaşla, Wiggie! ’’ dedi Angus, nefes nefese. “D uş alm ak istemezsin, değil mi?” W iglaf biraz daha hızlandı. Aniden… BAM! W iglaf soğuk taş zemine yüz üstü düşüverdi. ——- 5 — A ngus arkadaşının üzerine eğildi. “İyi • • c\ tt m ısın : “Sa-sanırım ,” dedi W iglaf, doğrulup otururken. “Şu çatlak yüzünden düştün. D aha doğrusu çatlaklardan biri y ü zü n d en .


” Angus yerdeki çatlakları işaret etti. “D ayım bir okul kurm aya k arar verdiğinde, bu eski şatoyu neredeyse bedavaya aldı, çünkü şato olduğu y erd e yıkılm ak üzereydi.” Elinden tu tarak W ig lafı ayağa kaldırdı. “En azından zemini tam ir etmesini isterdim . Ama bu paraya mâl olur ve M ordred D ayı da altınlarından ayrılm aktan nefret eder.” Ç ocuklar sınıfa girene kadar, sadece ön üç sıra boş kalmıştı. Ö ğretm ene yakın olmak için her şeye katlanm aya hazır bir öğrenci olan Egom antris, üçüncü sırada oturuyordu. W iglaf ve Angus ona katılm ak üzerelerken, W iglaf arkadaşı E ricay ı gördü. Kız deli gibi el sallıyordu. Angus! dedi Wiglaf. “E rica bize ark ada y er ayırm ış! ” ~ d — – İkisi aceleyle E rica’mn yanına gittiler. Erica daima derslere zam anında gelirdi. H er ay Geleceğin Ejderha Avcısı madalyonunu almasının nedeni buydu. Ayrıca, E A O ’daki neredeyse tüm madalyaları kazanmıştı. W iglaf’m alabildiği tek madalya, Bulaşık Y ıkam a M adalyası idi.

A ngus’un ise hiç madalyası yoktu. M ordred sık sık söylenirdi: “Ah, siz çocuklar, şu Eric gibi olabilseniz! ” Bu sözü her duyduğunda, W iglaf gülüm ­ serdi. Ç ünkü çocukların hepsi Eric gibi olsaydı, E A O bir kız okulu olurdu! E ric’in aslında Prenses E rica olduğunu öğrense, M ordred ne k adar şaşırırdı. W iglaf ve Angus dışında, E A O öğrencileri arasında Erica’nın gerçek kimliğini kimse bilm iyordu. W iglaf ve Angus, E rica’nm yanındaki boş yerlere oturdular. “T eşekkürler!” diye fısıldadılar. H arley M arley, en arka sırada, tam Wiglaf’m arkasında oturuyordu. W iglaf oturduğunda, çocuk yüksek sesle geğirdi. N or- m alde W iglaf okulun kabadayısının tam önünde oturm azdı am a D r. Pluck’in tü k ü ­ rü k duşuna hedef olm aktansa, H arley M a rley’in geğirişlerini dinlem eyi tercih ederdi. “Çocuklar! Ç ocuklar!” D r. Pluck, elindeki sopayı m asasına vurdu. “Bugün ejderha yavrularını, yani bebeklerini inceleyeceğiz. Lütfen, resm e bir bakın.” Bir çizimi işaret etti.

Wiglaf, içinde pem be ve m or y u m u rtalar olan, kuş yuvasına benzer bir şey gördü. “Bir ejderha, bir çukur kazarak ve içini çam iğneleriyle doldurarak b ir y u v a hazırla r,” dedi D r. Pluck. “S onra üç y u m u rta b ırakır. Pat! Pat! P a t!” Yine çizimi işaret etti. “Y um urtalar, b ir balkabağı k ad ar b ü ­ y ü k tü r. Bazılarının üzerinde pem be veya m or puanlar vardır. E jderha bebekleri, bu yum urtalardan çıkar. Pat! Pat! P a t!” T abloyu değiştirince, bu kez yeni doğm uş üç yavruyu gösteren bir çizim ortaya çıktı. H epsi yum urtanın yeşiliyle kaplıydılar. Sınıftaki herkes bağırdı: “Iyyyy!” “Bence şirinler,” diye fısıldadı Wiglaf, yanında oturan A ngus’a. “S ana göre öyle,” diye fısıldadı Angus. “E rkek bebeklerin pem be kulakları v ardır. Dişi bebeklerin kulakları m ordur. Bebekler, ‘cik cik’ diye ses çıkarırlar.

Kedi gibi m ırıldanırlar ve çok da oyuncudurlar.” D r. Pluck yavru ejderhalar hakkında tü ­ k ü rü k saçm aya devam ederken, W iglaf ilgiyle dinledi. H er yuvada, üç bebek oluyordu. Bir bebek ejderha gözlerini açtığında, ilk kimi görürse (elbette ki genellikle annesi oluyordu) en çok onu seviyordu. D r. Pluck, temizlenmiş bir ejderha y av ­ rusunu gösteren başka bir çizimi açtı. O rta ­ ları çilek kırmızısı olan parlak sarı gözleri vardı ve başının üzerinde küçük bir ibik görünüyordu. W iglaf onu kucağına alabilmeyi çok isterdi. “Bir bebek ejderhayı asla kucağınıza alm ayın!” diye uyardı D r. Pluck. “Bir anne ejderhanın yavrularına öğrettiği ilk şey, gaga­ — 9 – lamak, ısırmak, yum ruklam ak ve ateş püskürm ektir. Böyle bir şey yaptığınız anda, bebek ejderha size puhaa puhaa! Aman haa!” “Efendim !” dedi Egom antris. “Y avrular üzerine özel ödevler hazırlayabilir miyiz?” “D ik-kaaaat!” diye gürledi bir ses. Hemen ardından, M üdür M ordred içeri girdi.

Kırmızı kadife pelerini arkasında dalgalanıyordu. “Dem ek bebek ejderhaları inceliyorsunuz, ha, Pluck?” dedi M ordred. “Pekâlâ, çocuklar! Size bazı ciddi haberlerim var! Aziz Globule G ü n ü n d en bir süre önce, okul müfettişleri Ejderha Avcıları Okulu na sürpriz bir ziyaret yapacaklar. Eğer bu okulu eğitim standartlarına uygun bulmazlarsa, O K U L U M U K A PA TIRLAR!” Bağırdığı için, kötü şekilde çatlamış olan tavan sarsıldı. “D ikkat edin, efendim !” diye seslendi W iglaf, büyük bir taş tavandan inip m üdürün başını kıl payı sıyırırken. “L anet olsun!” dedi M ordred, y an a kaçılirken. Tavandaki yarığa çatık kaşlarının altından baktı. “Biri bunu tam ir ettirm eli!” Pelerinine dökülen tozları silkeledi. “H er neyse, bugün bütün derslerin iptal edildiğini söylemek için geldim ! ” Ç ocukların birçoğu neşelendi. “D ersleri iptal etme nedenim, siz birinci sınıf öğrencilerinin E A O ’dakı ilk okul te ­ mizliği savaşm a katılacak olm anız! ” “H eeey!” dedi H arley M arley, dikkatini verm ediği için M o rd red ’in ne dediğim anlam ayarak. “İkinci ve üçüncü sınıf öğrencileri, onarım ve yam a işleriyle uğraşacaklar,” dedi M ordred. “Siz birinci sınıf öğrencileri temizleyecek, silip süpürecek, paspaslayacak, toz alacak, yıkayacak, kazıyacak, ovalayacak, cilalayacak, parlatacak ve her şeyi, her yeri pırıl pırıl yapacaksınız! ” dedi M ordred. “EA O, denetim den geçmeyi başaracak!” B ütün öğrenciler hom urdandı; hatta Erica bile. “Aylaklık eden birini görürseniz ne olacak?” dedi Mordred. “Hemen gelip kulağıma fısıldayacaksınız.

Yeterince küçük fısıltılar oluşursa, ne kazanacağınızı biliyor m usunuz?” “G am m az M adalyonu,” dedi Egom antris, hevesle. “E v et!” dedi M ordred. “Güzel, sarı renkli, küçük bir m adalyon.” W iglaf, Gam m az M adalyonu istem iyordu. Bu, E rıca’nın tuniğine iliştirmediği birkaç m adalyondan biriydi. ‘ Şimdi, çocuklar, işte size yeni bir m adaly o n ,” dedi M o rd red , üzerinde pem be “Ş .D .” harfleri bulunan siyah bir yam ayı kaldırarak. Şimdi, çok özel bir görev için gönüllüler istiyorum .” W iglaf ve Angus, görünm em ek için o tu rdukları yerde olabildiğince aşağı kaydılar. M ordred in vereceği “çok özel bir görev ’in ne olabileceğini tahm in ediyorlardı. Benim… yani birinin EA O şatosundan Bataklık N eh ri’ne boşalttığı çöpleri ve a rtıkları tem izlem ek için,” dedi M ordred, “iki kişiye ihtiyacım v a r!” — – 12 W iglaf ve Angus oturdukları yerde öylesine kaym ışlardı ki neredeyse yerde otu ru ­ yorlardı. “Seçeceğim kişiler, kahvaltı saatinde E A O ’y a dönm üş olm alıdır,” diye gülüm seyerek ekledi M ordred. “Böylece günün geri kalanında diğerleriyle birlikte temizlik işine katılabilirler.” “Ben giderim !” dedi Erica.

“H ayır, sen değil, E ric,” dedi M ordred. “Senin için daha özel bir temizlik işim v ar.” M enekşe rengi gözleri çocukların yüzlerinde dolaştı. W iglaf nefes bile alm aya cesaret edem iyordu. O sırada W iglaf ensesinde bir gıdıklanm a hissetti. Tam arkasında, H arley M arley kıs kıs güldü. W iglaf ensesindeki şeyi silkelemek için elini götürdü. Tüylü bir şeydi. Iıyyk! Bu tüylü bir örüm cekti! Ö rüm cek, dişlerini W iglaFm parm ağına geçiriverdi. “A A A A A H H H !” diye bağırdı Wiglaf. Elinde olm adan ayağa fırlamıştı ve başını iki y an a sallayarak örüm cekten kurtulm aya çalıştı. Ö rüm cek neredeyse bir fare büyüklüğündeydi! “H m m m ,” dedi M ordred. “İşte bir gönüllü !” N ihayet örüm cekten kurtulm ayı başaran W iglaf’i işaret etti. H arley M arley kahkahalarla gülm eye başladı.

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir