Kate McMullan – Ejderha Avcıları 2 – Anne Ejderhanın İntikamı

Wiglaf, Ejderha Avcıları Okulu’nun soğuk yemek salonunda oturmuştu. Tabağındaki jöleli yılanbalıklarma bakıyordu. “Ö f!” dedi arkadaşı Erica’ya. “Kahvaltılarda yılanbalığı yemekten bıktım!” Erica kahverengi saçlarını gözlerinin üstünden geriye iterken, “Takma kafana, alışırsın, W iglaf!” dedi. “Alışmam gerektiğini ben de biliyorum,” dedi W iglaf suratını asarak. “Şatonun hendeği yılanbalıklarıyla dolu. Okul müdürümüz beleşçilikten vazgeçmediği sürece Tava bizim için kahvaltıda, öğlen ve akşam yemeklerinde hep yılanbalığı pişirecek.” 9 t Erica ekmeğinin her lokmasını koyu yeşil yılanbalığmm suyuna batırıyor ve iştahla ağzına atıyordu. Buna nasıl dayanabildiğini merak ediyordu Wiglaf. “Mmmm,” dedi Erica. “Buna bayılıyorum, çok seviyorum!” Erica, Ejderha Avcıları Okulu ile ilgili her şeyi çok seviyordu; buna yılanbalıkları da dahildi. Yılanbalıklarım ağlardan her sabah toplamak da onu rahatsız etmiyordu. W iglaf onun, Aym Ejderha Avcısı madalyasını kazanmış olmasının bir nedeninin de bu olduğundan emindi. Wiglaf balığın kuyruğundan ufak bir lokma tattı. İğrençti! Tabağını masanın öteki ucuna itti.


“Erica,” dedi. “Benim balığımı da yiyebilirsin!” “Şşş! Unutma, ben Eric’im?” Erica, W iglaf m dediğini duyup duymadıklarını anlamak için yemek salonundaki masalara göz gezdirdi. “Mordred benim kız olduğumu an10 larsa ve beni okuldan kovarsa, sana gününü gösteririm!” “Özür dilerim,” dedi Wiglaf. “Sırrımı bir tek sen biliyorsun,” diye devam etti Erica. “Herhangi birine söyleyecek olursan, yemin ediyorum, kafanı uçururum! Kılıcımla bağırsaklarını deşerim! Kanını. “Tamam, Eric!” dedi Wiglaf onun sözünü keserek. “Anladık!” Wiglaf, Erica’nm bir ejderha avlayarak kahraman olmaya can attığını biliyordu. Fakat kılıcını kendisi üstünde kullanmaktan söz edip durmasına ne gerek vardı ki?. Wiglaf da kahraman olmak istiyordu. Kahramanlar cesur, atılgan kişilerdir. Wiglaf kahraman olursa, yaşma göre kısa olan boyuyla kimse dalga geçemeyecekti. Veya havuç rengindeki saçıyla. Wiglaf, domuzu Papatya ile birlikte evden ayrılmış ve ejderha öldürüp kahraman olmanın yollarını öğrenmek için Ejderha Avcıları Okulu’na gelmişti. Ancak W iglaf m, planıyla ilgili küçük bir sorunu vardı: Wiglaf kan görmeye dayanamıyordu. 11 “Wiglaf! Eric!” Birisi yemek salonundan sesleniyordu.

Wiglaf başım kaldırdı. Okul müdürünün yeğeni Angus’u kendilerine doğru koşarken gördü. Angus saman sarısı saçlı, tombul biriydi. Yürüyebileceği bir yere hiçbir zaman koşarak gitmezdi. Oturabildiği zaman da yürümezdi. O halde Angus’un bize vereceği önemli haberleri olmalı, diye düşündü Wiglaf. “Angus!” diye seslendi Erica. “Bir şey mi var?” Angus 1. Sınıfın masasının yanında durup nefesini tuttu. “Haberiniz olsun, dayım Mordred’in aksiliği üstünde,” dedi. “Bu yeni bir şey değil ki,” dedi Wiglaf. Mordred, Gorzil yüzünden Wiglafa zaten her zaman kızıp duruyordu. Gorzil’i öldürmek için Wiglaf ile Eric gönderilmişti. Bir raslantı eseri ise Gorzil’i öldüren Wiglaf olmuştu. Gorzil’in zayıf yönünün söz oyunları olduğunu tesadüfen öğrenmişti… Gorzil artık tarih olmuştu.

Fakat Mordred’in öfkesi Wiglafin ejderhayı ne şekilde öldürdüğü ile ilgili değildi. Wiglafa, Gorzifin 12 bütün altınını açgözlü köylülerin almasına göz yumduğu için kızgındı. “Bu kez çok ölkeli,” dedi Angus. “Mordred, Ejderha Şişleme Hazırlık Okulu’ndan bir çocukla ilgili bir haber almış. Çocuk bir ejderhayı öldürmüş ve ejderhanın bütün altınını müdürüne getirmiş. Mordred Dayım birimizin bir ejderha öldürüp kendisine bir miktar altın getirmesi gerektiğini söyleyip duruyor,” diyordu. Tam o anda W iglafm sesi duyuldu: “Angus! Başını eğ!” Angus başını eğdi. Vıcık vıcık bir yılanbalığı başının üstünden uçar gibi geçerek Erica’nm kucağına düştü. Erica yerinden sıçradı. “Hey! Kim attı bunu?” diye bağırdı. “Ben!” diye seslendi 2. Sınıfın masasından bir çocuk. “N’olmuş?” “Şimdi görürsün!” diye bağırdı Erica. Madalyalı bir öğrenci olmasına rağmen Ejderha Avcıları Okulu’nun diğer öğrencileri gibi o da yiyecek savaşını seviyordu. Wiglafm tabağındaki balığı kaptığı gibi masaya doğru fırlattı ve, “Tam isabet!” diye bağırdı.

D Bir anda havada balıklar uçmaya başladı. Wiglaf sırıtıyordu. Ejderha Avcıları Ükulu’nda olmanın eğlenceli yanlarından biri buydu işte. O da eline bir balık alıp savurdu. Sonra da 3. Sınıfın masasındaki çocukların başladığı şarkıya katıldı: “Yılanbalığı istemiyoruz! Yılanbalığı istemiyoruz!” Az sonra yemek salonu çığlıklarla inliyordu: “Yılanbalığı istemiyoruz! Yılanbalığı istemiyoruz!” Wiglaf tabağındaki son yılanbalığını eline aldı, gözünü kapının yanındaki sütunun üstünde duran Mordred’in büstüne dikti. Gür saçı, iri patlak gözleriyle büst, ağzı kulaklarına varırcasına sırıtıyordu. Wiglaf nişan aldı. “Bu sana Mordred!” diye haykırıp tüm gücüyle savurdu. Fakat tam o anda etten kemikten yapılma gerçek okul müdürü yemek salonunun kapısından içeri girmişti bile. Wiglafin savurduğu balık gerçek Mordred’in suratında şakladı.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir