Kate McMullan – Ejderha Avcıları 5 – Muhtesem Şövalyenin Sırrı

Wiglaf, “Psst!” diye tısladı Erica’ya. “Ayak seslerini duyuyor musun? Mordred geliyor.” Erica ilgilenmedi. Tüy kalemini mürekkep hokkasına batırıp yazmaya devam etti. Wiglafm gözleri hayretle açıldı. Bu Erica için hiç de normal bir davranış değildi. Örnek bir öğrenciydi ve her seferinde Aym Gelecekteki Ejderha Avcısı ödülünü alırdı. “Parşömenini sakla!” diye uyardı Angus, Erica’nın diğer yanında otururken. “Çabuk!” Ama Erica yazmaya devam etti. Wiglaf, Angus’a bir bakış attı. İkisi de Erica’nın ne kadar inatçı biri olduğunu biliyorlardı. 9 Ama aynı zamanda Erica’nm Ejderha Altını Bulma dersi dışında başka bir şeyle uğraştığını öğrenirse, Mordred’in nasıl tepki vereceğini de biliyorlardı. Öfkeli müdür onu hemen zindana attırırdı! Ama Wiglaf, Erica’nm gerçekte kim olduğunu bilse, Mordred’in onu asla cezalandırmayacağını da biliyordu. Aslında sevgili arkadaşı, Kraliçe Barb ve Kral Ken’in kızları Prenses Erica idi. Ejderha Avcıları Okulu’na kız öğrenci kabul edilmediği için, Erica erkek kılığına girmişti.


Sırrını bilen tek kişi de Wiglafdı. Diğer öğrenciler ona Eric diyordu. Ayak sesleri daha da yaklaştı. Sonra iriyarı, çalı saçlı Ejderha Avcıları Okulu müdürü kapıdan içeri daldı. Öğrenciler hemen ayağa kalktılar. Ama Erica işine hiç ara vermeden yazmaya devam etti. “Rahat, çocuklar,” dedi Mordred. “Size çok kötü bir haber getirdim! Geçen hafta Ayaktırnağı’nda bir ikiz doğdu. İkiz! Bu hiç de iyiye işaret değil. Bir tane olsaydı bile… Oysa iki tane var.” 1 0 Mordred bir an için şaşırmış gibi göründü. “Ne olursa olsun,” diye devam etti. “Felaket kapımıza dayandı.” Menekşe rengi gözleri, hâlâ hızlı bir şekilde yazmaya devam eden Erica’ya dikildi. Hızlı adımlarla sınıfı geçti.

Erica’nm yanma gelip parşömeni önünden kaptı. “Lütfen efendim!” diye sızlandı Erica. “Bitirmeme izin verin!” Mordred kâğıdı inceledi. Sonra Erica’ya baktı. “Bu saçmalık da nedir, evlat?” Bir Günlük Şövalye Kazanma’ kompozisyon yarışması, efendim,” diye cevap verdi Erica. “Kazanacağım, çünkü konum ‘Sör Lancelot (Dünyanın En Mükemmel Şövalyesi) ile Neden Tanışmak İstiyorum?’ Bunun için yüzlerce nedenim var!” “Hmmm!” diye homurdandı Mordred. Erica nm kompozisyonunu yüksek sesle okumaya başladı: “Doğduğumdan beri hep Sör Lancelot gibi olmaya çalıştım. Bebekken ilk söylediğim kelime, ‘Lancelot’ idi. Doğrusunu isterseniz, ben ‘Wancewot, ’ demiştim ama aslında Lancelot’u kaste12 diyordum. Görüyorsunuz, tıpkı Sör Lancelot gibi, ben de daima doğruyu söylerim. Sör Lancelot benim idolümdür. Onun hakkında asla yalan… Wiglaf dinlerken, elinde olmadan gülümsedi. Erica, Sör Lancelot için deli oluyordu. Yatakhanede, yatağının yanındaki duvarda, Sör Lancelot Lan Kulübü’nden aldığı sertifika çerçevelenmiş şekilde asılıydı. Kılıcını, zırhını, miğferini (hatta pijamalarını) Sör Lancelot Lan Kulübü katalogundan sipariş etmişti.

Wiglaf, Erica’nm neden Sör Lancelot’a böylesine hayran olduğunu hiç anlayamamıştı. Doğruydu, Sör Lancelot çok cesurdu. Çok sayıda ejderha öldürmüştü. Sık sık haydut şövalyelere karşı tek başına savaşırdı. Onları daima kendi kanlarından oluşmuş bir gölün içinde bırakıp giderdi. Wiglaf ürperdi. Kan düşüncesi midesini bulandırmıştı. Kendisinin bu ünlü şövalyenin ziyaretine layık olmadığı kesindi. Ama Wiglaf bir kahraman olmak için yanıp tutuşuyordu. Aslında, çoktan iki tane ejderha öldürmüştü bile. İkisi de kazayla olmuştu gerçi… Bu yüzden, kimse 13 onun kahraman olduğunu düşünmüyordu. Bir kahraman gibi de görünmüyordu zaten. Yaşma göre ufak tefekti. Parlak havuç rengi saçları vardı. Ama Wiglaf hâlâ umut doluydu.

Sonunda Mordred başını kaldırdı. “Bu yarışmayı kazanırsan ne olacak Eric?” “Kazandığımda ,” dedi Erica, “Sör Lancelot, gelmiş geçmiş en mükemmel şövalye…” “Evet, evet,” dedi Mordred. “Kısa kes, o kadarını anladık.” “Sör Lancelot buraya, Ejderha Avcıları Okulu’na gelecek ve bir günlüğüne benim şövalyem olacak,” dedi Erica. “Benim masamda yiyecek. Benimle derse girecek. Ve…” “Sence yarışmayı kazanan kişiye bir miktar altın da verilir mi?” diye sordu açgözlü müdür. “Ah, hayır efendim,” dedi Erica. “Sör Lancelot ile bir gün geçirmek, yeterince büyük bir ödül zaten. Kimin böyle bir durumda altına ihtiyacı olur ki?” “Altına daima ihtiyaç vardır,” dedi Mordred. “Ama yine de… Lancelot buraya gelirse, okulum için çok iyi bir reklam olur. Yeni öğrenciler çe- kebilirim. Sömestr ücretini yükseltebilirim. Evet! Lancelot gelmeli!” Angus homurdandı. “Lancelot gelecek olursa,” diye fısıldadı, Wiglaf a.

“Mordred Dayı bize eski şatonun her köşesini ovalatır.”

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir