Ardından Irak operasyonun ne anlama geldiğini, neden Amerika’nın uzun süre Türkiye üzerinden bir Kuzey cephesi açmak istediğini, savaşın neden kısa sürdüğünü, Irak ordusunun neden savaşmadığını, Saddam Hüseyin’in bu operasyonda nerede durduğunu, Amerika Birleşik Dev-letleri’nin Irak’ta istikrarı sağlayıp sağlayamayacağını, batağa saplanıp saplanmadığını, Irak’ta nasıl bir yönetim Đstediğini, Kürtleri nereye koyduğunu, tüm bunları yaparken Đsrail’in güvenliğini ön planda tutup tutmadığını ve ne kadar süre ile bölgede kalacağını masaya yatırdık. Üçüncü röportajımızı ise Türkiye’nin Irak’a asker göndermesi konusu oluşturdu. Amerika Birleşik Devletleri’nin neden Türk askerini Đrak’ta istediğini, Irak’ta Türk askerinin Amerika’ya ne gibi bir güç vereceğini, istikrarı sağlamakta etkisinin ne olacağını, Türkiye’nin Irak’a asker gönderdiği zaman bataklığa batıp batmayacağını, kazançlı çıkıp çıkmayacağını ve muhtemel yeni operasyonlar karşısında nasıl bir tavır alması gerektiğini, Avrupa Birligi’nin Türkiye’nin asker göndermesine yaklaşımının ne olacağını analiz ettik. Dördüncü röpartajda ise ABD’nin Irak ve Afganistan’daki son durumunu, yeni dünya düzeninin kurulup kurulmadığını ve yeni Ortadoğu haritasını konuştuk. Bu röportaj kitap bizlere, Sayın Prof. Dr. Mahir Kaynak’ın 11 Eylül saldırısı ve sonrasında gelişen olaylar konusundaki görüşlerini topluca görme imkânı veriyor. MAHĐR KAYNAK Çok sayıda stratejistin bulunduğu Türkiye’de, yapılan çoğu analizin ne kadar “sığ”, “geçmişe dönük”, “tek taraflı” ve hatta “yanlı” olduğunu göz önünde bulundurursak, Mahir Kaynak’ın özgünlüğünü, büyüklüğünü, derinliğini, cesaretini ve en önemlisi vatanseverliğini çok açık anlamış oluyoruz. Mahir Kaynak, iki ucu açık analizler yapmıyor. Geçmişte yaşanmış olayları görmediğimiz yanlarıyla üç boyutlu olarak yorumluyor. Ama en önemlisi kimsenin cesaret edemediği bir şeyi yapıyor, gelecekle ilgili “net” görüşler ortaya koyuyor. Bu röportajın yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, ama özellikle Mahir Bey’in çok zarif ve fedakâr eşi Şükran Hanım’a en derin saygılarımızı sunuyoruz. Faruk BĐLGĐN Eylül 2006 / Đstanbul Birinci Bölüm 11 Eylül Olayı ve Amerika Birleşik Devletleri 11 Eylül Saldırısını Kimler Yaptı? • 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletle-ri’ne dünyanın en büyük terör saldırılardan birisi yapıldı. Terör saldırısının büyüklüğünün yanında, bu eylemde ilk defa yolcu uçakları bir füze gibi kullanıldı ve Amerika Birleşik Devletleri de tarihinde ilk defa kendi evinde bir terör saldırısını yaşadı. Kaçırılan dört uçağın ikisi Dünya Ticaret Merkezinin iki kulesini, bir diğeri Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı binası Pentagon’u vurdu. Dördüncüsü ise Beyaz Sarayı hedef almıştı ama Beyaz Saray’a ulaşamadan vuruldu. Saldırının birçok noktasındaki “sır” hâlâ ortaya çıkartılamadı. Ama yapılan açıklamalarda uçakların dışardan yönlendirilmiş olabileceği iddiaları da yer almaya başladı. Siz bu iddiayı önce 12 Eylül 2001 tarihinde çıktığınız bir televizyon programında yapmıştınız. Đki iddiada bulunmuştunuz. Birincisi, uçaklar dışarıdan yönlendirildi ve bir füze gibi kullanıldı. Đkincisi ise, bu eylemin arkasın13 YENĐ DÜNYA DÜZENĐ dan Ortadoğu’ya bir Amerikan operasyonu bekliyorum. Birinci iddianızdan başlarsak o gün nasıl böyle bir kanıya vardınız, elinizdeki deliller neydi? Elimizde hiçbir maddi delil yoktu. Bir olayı incelediğiniz zaman sadece bize verilen, önümüze konulan delillerle hareket etmek bizi yanıltabilir. Bu eylemin akla uygun olduğunu test etmek gerekir. Zaten bir analizcinin yapması gereken şey, söylenenler içindeki çelişkiyi bulmak ve bu çelişkileri ortaya çıkardıktan sonra kendine özgü bir senaryo yazmaktır. Biz de onu yapuk. Burada şunu görüyoruz: Operasyonun tamamına bakıldığı zaman akla aykırı bir takım olaylar vardı. Bunları şöyle sıralayabiliriz: birincisi dünyada ilk defa bir eylemci, uçağı kullanan pilotun yerine geçiyordu. Gerçekte, uçak kaçırmalarda pilotlara teröristlerin emirlerine itaat etme talimatı verilmiştir. Bunun amacı yolcuların güvenliğini sağlamaktır. Ama hiçbir biçimde o güne kadar pilotların yerine geçen bir teröriste de rastlanmadı. Bu şu anlama gelir: pilotların normal olarak böyle bir talebi kabul etmesine neden yoktu. Mukavemet edebilirlerdi. Kaldı ki böylesine riskli bir operasyonu, dört uçakla birden denemek çok daha risklidir. Bir benzetme yapabiliriz. Mesela Boğaz Köprusü’nden atlayan bir kimse sağ kalabilir. Ama hiç kimse nasıl olsa bazıları sağ kalıyor diye Boğaz Köprusü’nden atlamaz. Đhtimal çok azdır. Yani böyle düşük ihtimalli bir operasyona insanlar mutlaka başarıya ulaşacağız diye girmezler, girmemeleri gerekir. 14 MAHĐR KAYNAK Eyleme bir başka açıdan daha baktım. Bir terörist eylem yapıldığı zaman, genelde teröristler bu eylemi üstlenirler. Çünkü eylem yapmakta bir amaçları vardır. Bu amaç da propaganda yapmak, kendilerinin güçlü olduğunu ve karşılarındakinin zayıf olduğunu söylemektir. Ayrıca siyasal planlarını kamuoyuna deklare ederler. Burada herhangi bir üstlenme olmadı. Bir operasyonda şöyle bir metot uygulanır. Operasyon iki bölümden ibarettir. Birinci bölüm esas yapılan eylemdir, ikincisi örtme eylemidir. Yani eğer gizli bir servis ya da kurum kendisini afişe etmek, bu eylemin sorumluluğunu üzerine almak istemiyorsa ve kendisini saklamak istiyorsa, esas eylemin yanına bir de örtme operasyonu düzenler. Bu örtme operasyonu bir kurgu olduğu için içerisinde mutlaka birtakım akla aykırı veya iyi düzenlenmemiş noktalar vardır. Bilindiği gibi mükemmel cinayet yoktur. Bunun da eksik tarafları vardır. Biz örtme kurgusunda bazı eksiklikler gördük. Bu eksiklikler şöyle sıralanabilir: mesela Türkiye’de binlerce saat uçmuş pilotlar olmasına rağmen sivil havacılığa başladıklarında o uçaklarda özel eğitim görürler. Oysa bu eylemde uçağı idare ettiği söylenen kişiler çok kısa bir eğitim almış insanlardan ibaret. Bunların bu uçakları sevk etmesi, hele böyle bir nokta hedefe yöneltmesi mümkün değildir. Onun dışında şöyle bir soru sorduk: neden uçaklar binalara çarptıktan hemen sonra bu olay birden çözüldü. Bu 15 YENĐ DÜNYA DÜZENĐ eylemi Usame bin Ladin ve onun taraftarlarının yaptıkları söylendi. Bu biraz aceleci bir sonuçtu. Eğer bir kurgu varsa, bir örtme de yapılıyorsa bunun biraz daha gerçekçi olması için çaba sarf edilebilirdi. Mesela araştırmalar yapılır, birtakım ihtimaller özerinde durulur, sonra yeni deliller bulunur ve bir zaman sonra sonuca varılırdı. Oysa hemen arkasından adeta kendileri yapmışçasına bu olayı kimin yaptığını söylediler. • Anladığım kadarıyla örtme kurgusunda bazı eksiklikler var diyorsunuz. Burada örtme kurgusunun iyi yapılmamış olmasından dolayı mı, yoksa örıme kurgusuna karşı yeni bir operasyondan dolayı mı aceleci davranıldı? Hayır, kurgu iyi yapılmamış… Hemen söylemeleri hataydı. Bu hemen bulunamaz. Mesela bize dediler ki, siz uçakların dışarıdan yönlendirildiğini söylüyorsunuz. Elinizde hiçbir deliliniz yok, bunu nasıl söylersiniz. Biz de gerekçe olarak siz, Usame bin Ladin’in yaptığını nasıl söyleyebilirsiniz, elinizde hangi deliller var diye sorduk. Onların da elinde hiçbir delil yoktu. Onlar da bir analiz yaptı ve Usame bin Ladin yaptı dediler. Oysa biz itiraz ediyoruz. Diyoruz ki Usame bin Ladin’in yapması için makul bir sebep var mı? Usame bin Ladin bunun sonucunda ne olacağını tahmin ediyordu ve ne bekliyordu da bu eylemi yaptı? Bir ey16 MAHĐR KAYNAK lem yaptığınızda bundan siyasi bîr sonuç elde etmeniz lazım. Oysa her eylem mutlaka mukabelesini görecektir. Karşılıklı bir eylem olacaktır. Birincisi kendisinin bir çıkarı olması gerekir. Đkincisi de karşı tarafın buna nasıl mukabele edeceğini ve bundan elde edeceği çıkardan nasıl daha az zarar göreceğini düşünmesi lazım. Usame bin Ladin’in bunu yapmaktaki çıkarı ve amacı mantıklı bir biçimde açıklanamadı. Olsa olsa bir tek duygusal bir nedene bağlandı. Yani Amerika’ya kızdığı ve onu zarara uğratmak istediği söylendi. Bu eylemin içerden bir destek alınmadan yapılması mümkün değil. Biz şunu söyledik: Usame bin Ladin ya da herhangi bir terör örgütünün böylesine bir operasyon yapmakta çıkarı yoktur. Ayrıca buna karşı Amerika’nın göstereceği tepkileri hesaba katması gerekiyor. Ve bu tepkilerin de çok şiddetli olacağı, onların hayatına kastedeceğini ve bütün örgütü de dağıtacağını bilmelidir. Herhangi bir şey elde etmeden bu kadar büyük bir eyleme girişmek ve risk almak doğru değildir ve mümkün de değildir diye düşündük. Oysa Amerika Birleşik Devletleri içerisindeki bir gurubun bunu yapmakta ciddi çıkarları var. Çünkü şöyle görünüyordu: Amerika Birleşik Devletleri’nin ciddi ekonomik sıkıntıları var. Bu ekonomik sıkıntılar da ekonomik tedbirlerle düzeltilemiyor. Ama Amerika Birleşik Devletleri bu sorunu çözmek, dünya üzerindeki ege17 YtNl DÜNYA DÜZENĐ menliğini sürdürmek, hatta güçlendirmek zorundadır. Amerika Birleşik Devletleri halkına bu problemler anlatılamaz. Kaldı ki böyle bir sorunun olduğu, bu nedenle dünya üzerindeki egemenliğini pekiştirdiğini söylemek kimse tarafın da kabul edilir bir şey değildir. Dünya kamuoyu da kabul etmez. Bunun için Amerika Birleşik Devletleri açısından yapılacak şey, halkta bir operasyona razı olacak biçimde, gadre uğramış hissini yaratmaktır. Đkincisi.ciddi bir tedirginlik yaratmak ve Amerikan halkının tehditle karşı karşıya olduğu hissini vermek ve böylece Amerika’nın yapacağı operasyonlara bir meşruiyet sağlamaktır ve halkın desteğini kazanmaktır. Bunun Đçin yapılabilir. Bu çok sık yapılan bir uygulamadır. Çünkü genelde ülkeler ve halklar kendilerine yönelik bir tehdit olmadığı zaman harekete geçme konusunda isteksizdir. Oysa kendilerine yönelik bir saldırı olur ve bu hayatlarına kast ederse, o zaman karşı tarafın bertaraf edebilmesi için ciddi biçimde yönetimleri desteklerler. Eylem Kime Karşı Yapıldı? • Peki, eylemin içerden yapılma ihtimalinden söz ediyorsunuz. Neden ikiz kuleler, Pentagon ve dördüncü hedef olarak Başkan George W. Bush seçildi? Öyle görülüyor ki Bush seçilmiştir. Hem Bush hem de onun etrafındaki Đnsanlar hemen kaçtılar veya saklandılar. Burada eylemin kimin tarafından yapıldığını ve kime karşı yapıldığını tespit etmemiz lazım. Đki varsayım var. Bunlardan bir tanesi, Amerika’nın içerisindeki bir grup… Amerika Birleşik Devletleri’ni dünya üzerinde hegemonya kurmaya tahrik etmek ve teşvik etmek için böyle bir eylem planlamış olabilirler. Burada soru şudur: bazı insanlar için bu ters geliyor. Aynı grup içinde birileri yönetimi bu işe zorlamak veya yönlendirmek için bu eylemi yapabilirler. Bunların dışardan olması gerekmez, aynı siyasi iktidarı temsil ederler, amâ yönetimlerin tepki vermesini sağlamak için onların bilgisi dışında da bunu yapabilirler. Çünkü insanların bel19 YENĐ DÜNYA OUZENĐ li olaylar karşısında nasıl tepki verecekleri aşağı yukarı tahmin edilebilir. Amerika Birleşik Devletleri böyle bir saldırıya maruz kaldığında, buna cevap vereceği açıktır. O bakımdan eylemi yapanlar bunun sonuçlarının, bu istikamette olması için çaba da sarf ederler ve onların da o istikamette hareket edeceğini beklerler. Onun için aynı grup içinde yapılmış olması muhtemeldir. • Bush’un 11 Eylül saldırılarından hemen sonra çekilen görüntülerinde ileri derecede korktuğu, endişeli olduğu gözüküyordu. Bu korkuyu, endişeyi nasıl açıklıyorsunuz? Burada Bush’ un korkmasını anlayabiliriz, çünkü aynı grubun içinde olmakla beraber Bush’a kastedilmiş izlenimi uyandırır, ama kast etmez gerçekte. Bu operasyonu hazırlayanlar kamuoyunda gözükmeyen perde arkasındaki kimselerdir. Bunları bir maceraperest veya dünyayı kana bulayan kötü adamlar olarak algılamak da yanlıştır. Ortada bir problem vardır ve bu problemi çözmek için de bir yol haritası çıkarılmıştır. Mantıklıdır, ama uygulanışı o kadar başarılı değildir. • Veya gerçekten Bush’un da haberi yoktur. Onun da muhtemelen haberi yoktur. Genelde bu ve benzeri olaylarda belirli eylemi yürütecek insanlara haber 20 MAHĐR KAYNAK verilmez. Haber verilmemesi Bush’un tepkilerinin doğallığını sağlar. Yoksa doğal olmayan bir takım tepkiler verebilir ve bu dışardan anlaşılabilir. Onun için haber de verilmez. Yani sistem kendi içinde bir kurgu yapar, bu kurgunun da gerçeğe yakın olmasını sağlar. Tepkilerin de doğal olmasını sağlarlar. • Operasyondan Bush’un haberi olmadı dediniz. Peki baba Bush’un haberi olmuş olabilir mi? Muhtemelen baba Bush’un haberi vardı. Çünkü baba Bush’la oğul Bush farklı insanlar… Farklı yetiştirilme tarzları ve yetenekleri var. O bakımdan baba Bush’un haberi olabilir. Oğlunun da olayı doğal olarak yaşamasını tercih etmiş olabilir. Bu oğluna karşı bir güvensizlik veya sevgisizlik anlamına da gelmez. • Bu eylemde Amerikan istihbarat örgütleri nerede duruyor? Đkincisi bu eylemden hemen sonra, bu eylemi gerçekte kimin yaptığı yönetim tarafından hemen öğrenilmiş midir? Burada istihbarat örgütleri kurum olarak mı bu işin içindedir, yoksa onun içindeki bir takım insanlar mı buna dahil olmuştur, sorusunu sormak lazım. Bu çok da önemli değildir. Đstihbarat servisinin başındaki adam da, onun dışındaki birtakım Đnsanlar da bulunur. Esas olan bu kara21 YENĐ DÜNVA DÜZENĐ rı veren ve Amerika Birleşik Devletleri’ni böyle bir eyleme tahrik eden bir grubun varlığıdır. Bu grubun içinde kimlerin bulunduğunu önceden tespit etmek çok zordur. Ama herhalde şunu söylemek lazım: olaydan haberdar olan insanların sayısı azdır ve bu kurumsal değildir… Genel olarak kişiseldir. • Çekirdek bir kadro mu var diyorsunuz? Bir kadro vardır. Bunun içerisinde CIA’ in başkanı da olabilir. Ama olduğu zaman da kurumsal bir bilgi değildir. Onun etrafındaki insanlar hiyerarşik olarak bunu bilmek durumunda olmayabilirler. Burada CIA’ yi anlamak gerekir. Bizim Amerika Birleşik Devletleri’nde istihbarat faaliyetlerinin nasıl yönetildiği konusunda daha açık bir fikre sahip olmamız lazım. Genelde biz CIA’yi tek başına büyük operasyonları yapan, operasyonlarını başkalarından herhangi bir destek görmeden gerçekleştirebilen bir örgüt olarak düşünüyoruz. Amerika’da sistem böyle işlemez. Birçok ülkede mesela Avrupa’da istihbarat servisleri tek başına hareket eder. Türkiye’de de böyledir, ama Amerika Birleşik Devletleri’nde bir operasyon çok boyutlu olarak hesaplanır. Yani bunun içerisinde ekonomik ve siyasi boyut vardır. Bir de eylem boyutu vardır. Biz sadece bunun içerisinde bir tek grubun veya bir tek görüşün bulunduğunu söylediğimiz zaman sistemi anlamamış oluruz. 22 MAHĐR KAYNAK • Bu önemli. Đstihbarat birimlerinin çalışma yöntemleri bilinmediği için yanlış değerlendirmeler yapılıyor. Bu konuyu biraz daha açar mısınız? Şöyle diyelim. Demek ki bir gruptan söz ediyoruz. Yani Amerika’nın da bir derin devleti vardır. Bu derin devlet Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarlarını, belki de varlığının bir dünya hegemonyasına bağlı olduğunu düşünüyor ise, bunu gerçekleştirmek için bir plan hazır. Bu planın belli kısımları belli yerlerde yapılır. Bu eylemi yapanlara eylemin amaçlarını ve nedenlerini söylemek zorunda da değildir. Sadece böyle bir eylemin yapılması gerektiği söylenir. Ve bu eylem yapılır, ama asıl derin devlet dediğimiz o çekirdek grup bunun arkasındaki siyasi hesapları, amaçları bilmektedir. Yani şunu söylemek istiyorum: Amerika Birleşik Devletleri içerisindeki bir gruba böyle bir eylem emri verilmiş ise bunun sonucunda Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak veya Ortadoğu’ya bir operasyon yapacağı ve bunun içeriğinin ve mahiyetinin ne olduğunu da söylemeye gerek yoktur. 23 Amerika’da Derin Devlet Var mı? • Bu derin devleti tanımladığımız zaman herhalde ortaya daha net bir fotoğraf koyabiliriz. “Derin Devlet” tanımı size ait bir ifadedir. Amerika’ da kimler derin devletin içerisindedir? Kimler derin devleti etkiler? Bir tane mi derin devlet vardır, yoksa kendi içinde rekabet eden birkaç tane mi? Çünkü Amerika sadece kendi ülkesini değil, kararlarıyla, politikalarıyla dünya siyasetini de temelden etkiliyor. Bu nedenle farklı gruplardan söz edilebilir mi? Her ülkede derin devlet birbirinden farklıdır. Mesela Rusya’da derin devlet, istihbarat servisinin, KGB’nin etrafında şekillenmiştir. Ama Amerika Birleşik Devletleri’nde bu durum genelde büyük iş adamlarının, sermayenin etrafında olur. Amerika Birleşik Devletleri’nde devleti kuranlar, büyük teşebbüsler olduğu için, bütün önemli kararlar bunlar tarafından alınır. Bunların kullandığı birtakım akıl veren adamları da vardır.
Mahir Kaynak – Yeni Dunya Duzeni
PDF Kitap İndir |