Gerard De Villiers – Sas #94 – Brunei Macerası

Peggy Mei-Ling kendinden emin bir hareketle sağ gözünün makyajını da tamamladı. Açık renk teni, oval yüz şekli ile bir Çinli’den çok bir Avrupalı’ya benziyordu. Anne tarafından ailesinin kökü Mançurya’ya uzanıyordu. Bu nedenle çok uzun bir boya sahipti. Kısa ve kıvırcık saçlarının aynı kökenden gelen hemcinslerinin sert ve siyah saçlarıyla bir ilgisi yoktu. Peggy Mei-Ling makyajını bitirdikten sonra bir adım geri çekilerek aynadaki hayaline baktı. Mini eteği uzun bacaklarını şöyle bir kapatıyor, yüksek topuklu ayakkabılarla boyu daha da uzun görünüyordu. Göğüsleri dolgun değildi, ama asil duruşunun verdiği hava onu önemli bir insan yapıyordu. Çoğu kez onu İtalyan sanırlardı. Genç kadını ele veren tek özellik çekik gözleriydi. Uzun boyu ve sahip olduğu asil hava sayesinde Hong Kong yapımı bazı filmlerde rol almayı başarmıştı. Kovvloon’daki Otel Peninsula’nın lobisine girdiği zaman oradaki erkekleri nasıl etkilediğinin farkındaydı. Adamların tek bir düşüncesi vardı: Bir an önce onu yatağa atmak. Genç kadın tam altı ay sabretmişti. Sonunda bir milyarder, hafta sonu için genç kadına üç ayda kazandığı kadar para önerince Peggy Mei-Ling gelecekte hangi mesleğe yöneleceğine karar vermişti.


Bu yeni keşiften sonra Brunei’ye gelmişti. Burası Borneo’nun kuzeybatısında, Sarawak ile Sabah arasında 6000 km2’lik küçük bir sultanlıktı. Nüfusu 200.000 civarındaydı. Ama petrol ve doğal gaz sayesinde bu küçük sultanlık Amerika’dan sonra dünyanın en zengin ülkesiydi. Peggy Mei-Ling’in önünde iki güzel gün daha vardı. Hong Kong’daki ajans, işini bitirdikten sonra genç kadına Avrupa’ya dönmesini önermişti ama Peggy iki günlük tatili kaçırmak istemiyordu. Asıl adı Tang olan Peggy makyajını tamamladıktan sonra bir sigara yakarak, sinirlerini yatıştırmak için önündeki dergiyi karıştırmaya başladı. Brunei’ye yaptığı bu yolculuk ona küçük bir servet kazandırmıştı ve Peggy bu serveti büyütmeye kararlıydı. John Sanborn asansöre yönelerek beşinci katın düğmesine bastı. Brunei’in başkenti Bandar Seri Begawan’daki Sheraton Utama’nın asansörleri çok yavaş çalışırdı. Lobide sonsuza dek uzayan dakikalar boyunca beklemek zorunda kalmıştı. Neyse ki sabahın erken saatlerinde otel henüz boştu. Amerikalı John Sanborn hareketlerinin izlenmesinden pek hoşlanmazdı. Hele böyle bir günde… Ama dostlarından pek çoğu bu otelde kalıyorlardı, bu da John Sanborn’un oteli ziyaretini açıklamaya yeterdi.

Beşinci kata gelince koridoru koşarak geçti ve 532 numaralı odanın önünde durdu. Kapıya iki kere vurduktan sonra bekledi. Kalbi son hızla çarpıyordu. Sheraton’un barı Maillet’de verilen bir kokteylde Peggy Mei-Ling’e rastladığından beri gözü genç kadından başkasını görmez olmuştu. Bu genç Çinli bayan doğrusu onu çok uğraştırmıştı. John Sanborn onun hangi nedenle Brunei’de bulunduğunu çok iyi biliyordu. Peggy ilk başlarda ona bir azize gibi davranmış, ama birkaç gün önce otelin havuzunda karşılaştıklarında Amerikalı’ya daha farklı yaklaşmıştı. Basit bir sohbetten sonra Peggy Amerikalı’nın odasına gelmesine itiraz etmemişti. Küçük bir öpücükten sonra Peggy Mei Amerikalı’nın İki metre uzağına oturmuş ve sadece havadan sudan konuşmuşlardı. Telefonun sesi konuşmalarını kesince Peggy Mei hemen bir öneride bulunmuştu: — Yarın Jerudong’daki kulüpte olacağım. Bir kokteyle davetliyim. Eğer gelecek olursanız… John Sanborn o yirmi dört saati genç Çinli’yi düşünerek geçirmişti. Jerudong’da onu tekrar gördüğünde parıltılı uzun elbisesiyle Peggy Mei’yi daha da çekici bulmuştu. İki portakal suyu kadehinden sonra Peggy Mei sırlarını açıkladı: Brunei’ye sadece iki haftalığına gelmişti, ama onu zorla burada tutuyorlardı. Sultan’ın kardeşlerinden Prens Mahmut genç kadının ülkeden ayrılmasına izin vermiyordu.

Amerikalı bunu duyunca şaşırmadı. Mahmut istediklerini elde etmek konusunda sınır tanımayan bir insandı. Ablak yüzü, ağzının iki kenarından sarkan bıyıkları, dar alnıyla insanla maymun arası garip bir yaratıktı. Fiziksel kusurlarını dağıttığı paralarla kapatırdı.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir