Etiket: Kazuo Ishiguro

Kazuo Ishiguro – Noktürnler

Tony Gardner’ın turistlerin arasında oturduğunu fark ettiğim sabah, bahar Venedik’e yeni yeni geliyordu. Her gün meydanda çalabildiğimiz ilk haftaydı; doğrusunu söylemek gerekirse, kafenin arka tarafından, merdivenleri kullanmaya çalışan müşterilerin yolunu tıkayarak çaldığımız bunaltıcı saatlerden sonra rahata ermiştik. O sabah oldukça güçlü bir esinti vardı, gıcır gıcır tentemiz tepemizde uçuşuyordu, ama biz kendimizi her zamankinden daha […]

Kazuo Ishiguro – Gunden Kalanlar

Birkaç gündür aklımı kurcalayıp duran geziyi gerçekleştirme olasılığım gitgide artıyor. Bay Farraday’in Ford’uyla tek başıma çıkacağım bir gezi bu; tasarladığım kadarıyla, İngiltere’nin en güzel kırlık yörelerini aşıp güneybatı kıyılarına kadar sürecek, böylece Darlington Malikânesi’nden beş altı gün kadar uzak kalmama neden olacak bir yolculuk. İşin doğrusu, bu tasarı, on beş gün kadar önce bir öğle […]

Kazuo Ishiguro – Gomulu Dev

Sonraki dönemlerde İngiltere deyince akla gelen kıvrımlı toprak yollara, sakin çayırlara o zamanlar rastlamanız zordu. Issız, işlenmemiş topraklar kilometreler boyunca uzanır, yer yer sarp tepeleri ya da çıplak bozkırları aşan engebeli patikalara rastlanırdı. Romalılardan kalma yolların çoğu artık parçalanmış, kimini ot bürümüştü, kırlardan ayırt edilmez olmuşlardı. Irmaklarla bataklıkların üzeri, bu topraklarda hâlâ varlığını sürdüren yamyam […]

Kazuo İshiguro – Değişen Dünyada Bir Sanatçı

Yörede hâlâ “Tereddüt Köprüsü” diye anılan küçük ahşap köprüden buraya uzanan dik patikayı güneşli bir günde tırmanırsanız, birkaç adım sonra karşınıza çıkacak iki ginkgo ağacının tepesi arasından evimin çatısını görebilirsiniz. Aslında ev tepeye bu kadar hâkim bir konumda olmasaydı bile yakındaki öbür evlerden ayırt edilebilirdi; dolayısıyla patikayı çıkarken sahibinin hangi varlıklılar sınıfına girdiğini merak edebilirsiniz. […]

Kazuo Ishiguro – Uzak Tepeler

Küçük kızıma sonunda verdiğimiz Niki adı bir kısaltma değil, babasıyla bizi buluşturan bir orta noktaydı. Ne tuhaftır ki ona bir Japon adı vermeyi isteyen kocamdı, bense belki de bencilce davranıp bana geçmişi anımsatmasını istemediğimden, bir İngiliz adı olmasında diretmiştim. Sonunda, Doğu’yla ilgili belli belirsiz bir çağrışımı da bulunduğundan, Niki’de karar kıldı. Niki beni görmeye, her […]

Kazuo Ishiguro – Öksüzlüğümüz

1923 Yazı’ydı. Cambridge’ten geldiğim yaz, teyzemin Shropshire’a dönmem hususundaki arzusuna rağmen istikbalimin Başkent’te olduğuna karar vermiş ve Kensington Bedford Gardens’ta 14B numaralı küçük daireyi tutmuştum. Şimdi o yazı, yazların en harikası olarak hatırlıyorum. Gerek okulda gerek Cambridge’te eş dost arasında geçen senelerden sonra kendi kendimle kalmaktan büyük zevk almıştım. O dönem Londra parklarının, British Museum’ın […]

Kazuo Ishiguro – Beni Asla Bırakma

Benim adım Kathy H. Otuz bir yaşımdayım ve on bir yıldan uzun süredir bakıcıyım. Biliyorum, kulağa çok uzun bir zaman gibi geliyor, ama aslında sekiz ay daha, bu yıl sonuna kadar çalışmamı istiyorlar. Böylece neredeyse on iki yılım dolacak. Bu kadar uzun süredir bakıcı olmamın nedeni, işimi harika yaptığımı düşünmeleri olmayabilir, bunu da biliyorum. Sadece […]

Kazuo Ishiguro – Avunamayanlar

Taksi şoförü beni karşılamak üzere bekleyen hiç kimse –bir resepsiyon memuru bile– olmadığını görünce mahcup oldu. Bomboş lobide belki saksılardan ya da koltuklardan birinin ardına gizlenmiş bir görevli bulma umuduyla dolaştı. Sonunda bavullarımı asansörün önüne bırakıp anlaşılmaz bir özür mırıldanarak gitti. Lobi geniş sayılırdı; etrafa serpiştirilmiş epeyce sayıda sehpa bir sıkışıklık duygusu yaratmıyordu. Ama tavan […]