Kategori: Felsefe

Jean Baudrillard – Karnaval ve Yamyam

Marx’ın önce özgün bir gerçekliğe sahip olan sonra da bu gerçekliğin bir tür komik taklidine benzeyen o ünlü tarih formülünden yola çıkabiliriz. Bu yönteme başvurarak modernleşmeyi önce Batı Avrupa’nın yaşadığı özgün bir serüven olarak görebilir sonra da dünyanın dört bir yanına ihraç edilmiş bu Batıya özgü dini, teknolojik, ekonomik ve politik değerlerin küresel düzeyde tekrarlanarak […]

J. J. Rousseau – Yalnız Gezerin Düşlemleri

İşte, yeryüzünde yalnızım; kendimle baş başayım; artık ne kardeşim var, ne benzerim, ne de dostum. İnsanların en seveceni, en cana yakını, bu insanlar arasından söz birliğiyle çıkarıldı. Bunlar, düşmanlıklarını hainliğin son sınırına götürerek, duyarlı ruhuma hangi üzüntünün daha çok dokunabileceğini araştırdılar ve beni kendileriyle birleştiren bağların hepsini kesip attılar. Kendileri istemeseler de, onları sevebilecektim; sevgimden […]

J. D. Bernal – Marksizm ve Bilim

Birkaç hafta önce Afrika’nın Batı kıyısından seçkin bir şairi Marx’ın Highgate’deki mezarını ziyarete götürmüştüm. İkimiz orada, o sade anıtın yanında öylece beklerken, burada yatan adamın bütün dünyanın her köşesinde nasıl tanındığını, ona ne büyük bir saygı ve hayranlık duyulduğunu düşündüm. Özel bir ilgi gösterdiği ekonomi ve politikada olduğu kadar doğa bilimlerinde ve insan düşüncesinin her […]

J. Eric Miller – Hayvan Hakları ve Pornografi

Medeniyetin bir ucundaki eski ve büyük aile çiftliğinde, kendini temizlik ve yemek rutinine kaptırmış olan anne, uzun zamandır babadan uzaklaşmıştı ve baba da tek kızını becermeye başlamıştı. Nihayet, en büyük oğlu bu durumun farkına vardı ve kısmen açlıktan, kısmen de kıza sahip olup, onu koruma isteğinden, o da kızı becermeye başladı. Bir tür sessiz iktidar […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 5

WELTGESCHICHTE, WELTGERICHT: evrensel tarih evrensel hükümdür. Böyle diyordu Hegel. Anlamı üzerinde uzunca tartışabileceğimiz bu sözlerde büyük ölçüde kendine güven ve bir bakıma böbürlenme saklıdır. Çünkü Hegel’in bu sözleri ettiği yıllarda Prusya devleti bir yükseliş yaşamakta, Almanlar arasından felsefe, bilim, sanat alanlarında evrensel başarıları temsil eden isimler sıkça çıkmaktadır. Bu isimler arasında bizzat Hegel vardır. Açıkçası […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 4

BUGÜN YERKÜRE üzerinde hegemonyasını rakipsiz ve ezici bir üstünlükle sürdüren Batı Medeniyeti’ni doğuran zihin yapısının ne olduğunu yerli yerince ve uygun bir tarzda anlayabilmek için bu medeniyetin doğduğu topraklarda daha önce yer alan zihin yapısını bilmemiz gerek. Bilmek gereğini duyduğumuz bu zihin yapısı, bu anlayış bir yönüyle Batı Medeniyeti’nin doğduğu topraklar dışında “eski dünya”nın birer […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 3

BİZE HİTABEN bilmediğimiz yabancı dilde yazılmış bir mektup elimize ulaştığında yapacağımız iş, o yabancı dili bilen ve orada neler yazdığını kendi dilimizde (veya bildiğimiz herhangi bir dilde) bize aktaracak birini arayıp bulmaktır. Böyle bir durumda işin aslını bilenin her iki dili de anlama yeterliğini gösteren olduğunu ister istemez kabul ederiz. Aldığımız mektup kendi dilimizde, ama […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 2

“BENDEN FELSEFEYİ öğrenmiyeceksiniz” demiş örgencilerine Immanuel Kant, “ama benden nasıl felsefe yapılacağını öğrenecek, tekrar edilecek düşünceleri değil, düşünmeyi öğreneceksiniz. Kendi payınıza düşünün, kendi payınıza inceleyin, kendi ayaklarınız üzerinde durun.” Bu sözler isabetli bir tavsiyeyi, yerinde bir uyarıyı içinde barındırır gibi görünüyor. Ama bu sözler insanlar için ancak belli bir aşamadan, belli bir gelişme basamağından sonra […]

İsmet Özel – Tahrir Vazifeleri 1

ÖNCE SANA şunu haber vereyim: Birlikte bulunduğumuz süre boyunca sanma ki ben yazmak ve anlatmakla uğraşacak, seni de okumak ve anlamaya çalışmakla uğraştıracağım. Görünüşte elbette ben kelimeleri kâğıt üzerine diziyorum, yine görünüşte sen bu işaretlerden kendince anlamlar çıkarıyor, bu anlamları kendi yapındaki yerlerine yerleştiriyorsun. Ama her ikimizin de hangi ihtiyacı karşılamak üzere böyle davrandığını düşünecek […]

Tülin Bumin – Hegel (Bilinç Problemi, Köle-Efendi Diyalektiği, Praksis Felsefesi)

Hyppolite bir makalesinde Hegel konusunda, “O bizim için Aristoteles’in ortaçağlılar için taşıdığı anlamı taşımıştır” demekte ve böylece bu kültürün Hegel’i anlama-özümseme ve (Hegel’in terimleriyle) onu aşma yolunda verdiği çabaların, herhangi bir Hegel yorumlaması olmanın ötesinde, taşıdığı anlamın altını çizmektedir. Fransız düşünce dünyasının Hegel’le tanışırken taşıdığı kaygıların, sorduğu soruların, kendi kültürünü bu düşünceden hareketle yeniden sorgulamasının, […]

Tsunetomo Yamamoto – Hagakure Saklı Yapraklar Mücadele, Şeref ve Sadakat

Hagakure, modern dönem öncesi Japon tarihinde siyasi istikrarın en güçlü olduğu Edo Dönemi’nin (1600-1868) ortalarında kaleme alındı. 1600 yılında İeyasu Tokugava’nın [*1] (1542-1616) kurduğu şogunluk olarak adlandırabileceğimiz, ülkenin siyasi ve ekonomik yetkesini tekelinde bulunduran sistem, Tokugava ailesinden şogunlar yönetiminde on beş kuşak boyunca 1868’e kadar sürdü. 250 yılı aşan bu dönem, toplumun savaşçı sınıf dışında […]

Tomasso Campanella – Güneş Ülkesi

Tommaso Campanella (1568-1639), düşüncelerini yirmi yedi yıllık hapis hayatıyla ödemiş bir düşünce kahramanıdır. Onun yaşadığı dönem, Avrupa katolik dünyasının parçalanmaya başladığı, modern dünyayı hazırlayan politik, ekonomik ve kültürel olayların oluştuğu günlere rastlar. Daha XIV. ve XV. yüzyıllarda, katolik Kilisesinin katı dogmalarına, büyük ve haksız zenginliğine, derebeylik düzeninin kötülüklerine karşı, çeşitli tarikatların önderliğinde, yer yer baş […]

Arthur Rimbaud – Illuminations – Dizeler

Tufan anısı yatışır yatışmaz, bir tavşan evliya otları, kıpır kıpır çan çiçekleri içinde durdu, gökkuşağına yakardı örümceğin ağları arasından. Ah değerli taşlar, saklanan – bakıp duran çiçekler daha şimdiden. Pis ana sokakta kasap tezgahları kuruldu; bakır oymalarda gibi yukarıya kat kat yığılmış denize çektiler kayıkları. Kan aktı Mavi Sakalın orda. – tanrının mühürüyle camları sararttığı […]

İlhan Akdere – Marksizmde Temel Kavramlar

İşçi sınıfı, değiştirmek ve emeğe göre örgütlenmiş olarak yeniden kurmak istediği dünyanın bugünkü durumunu anlamak, değiştirilmesinin koşullarını ve imkanlarını görebilmek için her şeyden önce dünyaya “materyalist açıdan” bakmasını öğrenmelidir. Bu yüzden, yaşadığımız toplumu değiştirmeye girişirken, toplumun hareketinin nasıl kavranacağını, sınıfın örgütlü eyleminin yöneleceği temellerin neler olduğunu görmemiz gerekir. İlk bakışta toplumların hayatı, sayısız olay ve […]

İbrahim Semiz – 50 Soruda Görelilik Kuramları

50 Soruda Görelilik Kuramları, Bilim ve Gelecek Kitaplığı’nın “50 Soruda” dizisinin üçüncü kitabı. İbrahim Semiz, bu kitapta, fizikte devrim sayılan ve günümüz fiziğini anlamak için olmazsa olmaz olan özel ve genel görelilik kuramlarını, altyapısını oluşturan ve ilintili olduğu tüm konularla birlikte anlatıyor. Yazarın, diyalog formatını kullanarak, soru sayısını 50’den birkaç misline çıkardığını fark edeceksiniz. Söyleşi […]

Muhyiddin İbn Arabi – Fususu’l-Hikem

Yüce ve eşsiz Allah, sayıya sığmayan güzel isimlerinin âyan-ı sâbite[5] âlemindeki suretlerini görmek diledi. İstersen –başka bir ifade ile- Allah vücud ile vasıflanmasından dolayı emri hasreden toplu varlık âleminde kendi aynını görmeyi ve bu görüşle kendi sırrını kendine açıklamayı murat etti diyebilirsin. Bir şeyin kendi benliğini kendi nefsiyle görmesi, o şeyin meselâ ayna gibi başka […]