Kategori: Genel

Bilgesu Erenus – Samur Kürk

Davulun bezdirici tekdüzeliğinde, uzaktan ama ısrarla kendini duyuran disko müziği. Tutuklu Ailesi Ana’nın tek göz gecekondusu sahnenin ortasına kurulmuştur, bir yatak, bir hamur teknesi, küçük bir piknik tüpten ibarettir. Tek penceresinin perdesi sıkı sıkıya kapalıdır. Bu perde aynı zamanda gölge oyunlarını da yansıtacaktır. Bir elma ağacı, ısrarla evin içine girmiş, onunla kaynaşmıştır sanki. Sahnenin sağ […]

Bilge Karasu – Troya’da Ölüm Vardi

Gece, yatmadan önce perdeleri çekmemişim. Güneş, denizin açıklarında doğar doğmaz gözlerime saplandı. Saat beş buçuğu ancak geçiyordu. Bir ara, hemen denize girsem, di ye düşündüm; vazgeçtim sonra. Yürüyecek, gezecektim. Nöbetini henüz savmamış kâtip kürsüsünün arkasında uyukluyordu. Daha altı saat önce, beni karşıladığında elimde, odama çıkaracağı bir çanta göremeyince bayağı üzülen garson, ond’ört onbeş yaşların uykusunu […]

Bilge Karasu – Öteki Metinler

Neredeyse onbeş yıldır beni uğraştıran bir yazı: “Azınlık(lar)” Kavramı Üzerine Bir Çözümleme Denemesi. Kaç kez baştan aldırn, bozdum, bıraktım. İstemediğim noktalarda üreyiveriyor, uzuyor, dengesi bozuluyordu. “Tanı/nltlma Üzerine” ise üç yıl kadar önce kafamı kurcalamağa başladı; üç ayrı biçim denedim, hiçbirini beğenmedim. Bu yazıların temel izleğinin “öteki” olduğunu görebilmem için bir vakit geçmesi gerekiyormuş. Yirminci yüzyıl, […]

Bilge Karasu – Ne Kitapsız Ne Kedisiz

HANGt YAZAR —okumayı yaşamının bir parçası saymışsakitap üzerine, kitaplarla ilişkileri üzerine bir şeyler yazmamış? Öncellerime bir kandille ben de katılayım, nesne-kitapla ilişkili bir soru sorduğunuza göre• oradan başlayayım. Yaşamıının en pahalı, en imrenilir üç kitabını, 20-22 yaştarım arasında “yaşadım”. Pahalıydı, ama bana göre; değeri, imrenilirliği ise, benim için, geniş ölçüde metindeydi. Bugün, gene de çok […]

Bilge Karasu – Lağımlaranası Ya Da Beyoğlu

14 Temmuz 1995’te öldüğünde otuz yıldır “tanışıyor”duk. Yirmi bir yıldır ise, birbirimizin entelektüel ve yazınsal her etkinliğinden -satırına, satır aralarına varasıya-, öğrencilerimizle alışverişlerimize; “sefalarımızdan “cefa’lanmızdan, uyuşan ve çatışan beğenilerimize; gündelik sıkıntılarımızdan, varoluşsal kaygılarımıza kadar her şeyi paylaşarak yaşıyorduk. îlk on yılı aynı şehirde, komşu evlerde, aynı işyerinde; sonrasını mektuplaşmalar ve iki ayda bir kâh onun, […]

Bilge Karasu – Göçmüş Kediler Bahçesi

Akdeniz’in iki kolu arasındaki ensizce kara parçasının ortalarına rastlayan bu ortaçağ kentine bir akşam üstü vardım. Bir uçtan bir uca üç yüz kilometreyi bile bulmayan bir bölgede kırk gündür kuzeyle güney, doğu ile batı arasında mekik dokuyordum. Yüzlerce yıl önce handiyse bağımsız devletler olmanın gururlu anısını hâlâ taşıyan yirmi kadar küçüklü büyüklü kent gezmiştim. Çoğu, […]

Bilge Karasu – Gece

Gece belirli bir gerçekliğin, tek tanımla saptanabilecek bir insanlık durumunun dile getirildiği bir anlatı değil. Belli bir öykü, kisilikler, ya da nedensellik ilkesiyle isleyen bir olay örgüsü sunmuyor bize. Bunlara yönelik türden bir okur beklentisine karsı direniyor nerdeyse. Karsıtlık ile olumsuzluk, Gece ‘nin söyleminde bastan sona en belirgin iki nitelik. Neye karsıtlık? Günümüz yasamının çekilmez […]

Bhagavadgita – Hinduların Kutsal Kitabı

Yediyüz beyitten oluşan ve olasılıkla İÖ 300-100 arası bir tarihte yazıl¬mış olan Bhagavadgita, Veda döneminin güneş tanrısı Vishnu’yu, Ve-dalardaki Yaratılış İlahisi’nden (X, 129) hareketle Sanıklıya Yoga fel¬sefesini, olasılıkla Krishna’dan önce gelen Vâsudeva kültünü, çoban kahraman Krishna’yı ve Mahâbhârata Destanı’ndaki Krishna’yı, Upanishadlar’daki Brahma felsefesini, az da olsa Buddhistik – ve hatta Materyalistik- düşüncelerle karıştırıp bir potada […]

Beyzanur Öztürk – Rüzgârınla Kal

Gecenin en çıplak saatleriydi. Ahşap duvarlı odanın bir köşesindeki soba, içindeki ateşin yorgunluğuyla iyice sessizleşmişti. Fakat sobanın üzerinde kendi hâlinde duran ufak cezve taşıdığı tarçınlı suyun kokusunu hâlâ yayıyordu etrafa. Yoksa koku çoktan her tarafa sinmiş miydi? Bu da mümkündü. 3 Ağzında bir o tarafa bir bu tarafa çevirmekten bıkmadığı karanfil de tatsızlaşmıştı artık. Bu […]

Bethany Campbell – Huner Kimde

Gunlerden pazartesiydi ve Fantod studyolarinda Toby’nin birlikte calistigi uc yasli adam her pazartesi oldugu gibi genelde olduklarindan daha cilgin bir haldeydiler. Genc kiz onlarin bu haline ‘ hafta basi cilginligi’ adini takmisti, fakat bunu hicbirine soylemiyordu, cunku grubun en yasli uyesi olan Hank’in bunu duyunca ne kadar rahatsiz olacagini biliyordu. Hank butun pazar gununu torunlarini […]

Beth Kendrick – Şanslı Köpek Çöpçatanlık Servisi

Boyum kısa, kelleşiyorum ve nişanlım antrenörü için beni terk edeli tamı tam ına on kilo aldım. Aşk için tek ve son um udum sensin.” Lara Madigan, eczane otoparkında bir eli arabasının kapısında öylece donup kalmıştı. Arkasından gelen hırıltılı erkek sesini tanıyamamıştı ve adamın bir umut, başkasına seslendiğini düşündü. Fakat adam boğazından garip bir ses çıkardı […]