Savunma Sanayii Müsteşarlığının açık kaynaklarında yer alan bilgilere göre Türk savunma sanayiinin temeli Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrine kadar uzanıyor. En parlak dönem de bu tarihe denk geliyor. İmparatorluk silah sanayiinin temeli olarak gösterilen “Tophane-i Hümayun” da bir defada 1060 top döküm ve ayda 360 kg barut üretim kapasitesine ulaşıldığı ifade ediliyor. Donanmanın savaş gemisi üretimindeki […]
Kategori: Genel
Melih Cevdet Anday – Yagmurlu Sokak
“Kâzım Şinasi Dersan’nın sahibi bulunduğu Akşam Gazetesi’nde iç sayfalar sekreteri olarak çalıştığım zaman, ‘Sanat Edebiyat’ sayfasını da yönettiğimi yazmıştım. Bundan başka, takma adla hikâyeler de yazardım. Bu iş Hilâli Bey’e verilmişti, o da Fransızca’dan ya da Rumca’dan çevirirdi hikâyeleri; Hilâli Bey yazmadığı günler benden isterlerdi, çünkü her gün bir hikâye basılırdı, eski bir âdetti bu. […]
Melih Cevdet Anday – Raziye
Melih Cevdet Anday – Olumsuzluk Ardinda Gilgamis
Dün gece yağmur yağdı kente, Sonra sabah, güneşte ayıklanmış, Bir kahvede düşünüyorum, Sen geleceksin ya, dalgınlık Kopuverdi bir daldan, sallanarak Geçen bayrak açmış bir bulut, Sonra ikindi ve akşam, bakarsın, Uyurken bir daha o yağmur. 9 2 Fal çıktı. Köpükler içinde kaldı deniz, Tepeleme çiçek dolu bir sandal. Eylülün eskil çadırına giriyoruz, İşte, büyücü martının […]
Melih Cevdet Anday – Gelişen Komedya
Tiyatro üstüne konuştuğumuz bir gün, Memet Fuat, o konuşma sırasında sözünü ettiğim yazılarda ileri sürülen düşünceler ilgisini çekmiş olacak ki, bana tiyatro üstüne bir kitap hazırlamamı öğütledi; bu kitapta, ona sözünü ettiğim yazılar ve daha başkaları bir araya getirilecek, bunlara yorumlar ve açıklamalar eklenecek, elden geldiğince bir bütün sağlanmıya çalışılacaktı. İşte elinizdeki kitabın ortaya çıkması […]
Melih Cevdet Anday – Aylaklar
Köprüden Kadıköy’e kalkan 19.30 vapurunun birinci mevki kamarasında, karı koca oldukları anlaşılan iki yaşlı kişi oturuyordu. Yetmiş yaşlarında görünen kadının başında, krem rengi, çiçekli hasır bir şapka vardı; şapkanın altından görünen saçları yarı beyaz, yarı kırmızımtrak, yarı da koyu kestane rengindeydi; mevsimine göre giyinmişti; üstünde şanel biçimi, kırmızı harçla süslü, parlak Fransız keteninden, lâcivert bir […]
Mehtap Kayaoglu – Opucuk Kutusu
BU AKŞAM, yeğenimin yanına yatıp, saçlarını okşadığımda bu kitabı yazmaya karar verdim. Yaklaşık on dakika kadar önce iki teyze, iki yeğen birlikte ranzada altlı üstlü yatıyorduk. Bir süre sonra artık yeğenlerin yalnız kalıp uyumalarının daha doğru olacağını düşünerek yanlarından ayrıldık. Birkaç dakika sonra kız kardeşim, erkek olan yeğenimizin yanına tekrar yattı. Teyzesi kardeşinin yanına yatınca, […]
Mehmet Zeren – Piramit
Zelişdüzü Hoşmat tepelerinden başlayarak Sup-tuman’a doğru oradan da Gülüşkür Köprüsüne kadar ilkbaharda yeşil, yazın sarı, kışın ise beyaz bir örtü misali yayılır gider, ta aşağılarla Surptuman’a varınca, birden bire bir ışık gibi söner adeta. Zelişdüzü sabahları, bilhassa ilkbahar ve sonbahar sabahları bir uçtan bir uca hafif bir sisle kaplanır. Bu da Zelişdüzü’nü, bir baştan bir […]
Mehmet Zahit Kotku – Ana Baba Haklari
Müellif rahmetullahi aleyh’in adı Mehmed Zahid, soyadı Kotku idi. Kendisinin naklettiğine göre babası ona: «Oğlum Mehemmed» diye hitap edermiş. Soyadının «mü-tevazi» mânâsına geldiği nüfus cüzdanının başına not edilmiş idi. Tevellüdü 1315 hicrî kamerî (Rumî: 1313,* Milâdî: 1897) yılında Bursa şehrinde, kale içinde Türkmenzâde çıkmazındaki baba evinde vaki olmuştur. Ailesi: Baba ve annesi Kafkasya’dan 1297’de göç […]
Mehmet Yasin – Yemek Sirlari
“Yemek kursuna gidersem Balat’ta kahveye almazlar” Çocukluğunuzun mutfağından aklınızda kalanlarla başlayalım… Babam devlet memuruydu, dolayısıyla Anadolu’nun çeşitli yerlerinde, birbirine uzak bölgelerde görev yaptı; mesela Doğubeyazıt’ta, Ağrı’da, Balıkesir’de, Çanakkale’de. Onun için çocukluğum Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki yerel lezzetleri tadarak geçti. Unutamadığım çok enteresan yemeklerle karşılaştım, mesela Doğubeyazıt’ta abdigor köftesi diye bir köfte vardı. Hatırladığım kadarıyla hazırlanma şekli […]
Mehmet Tanju Akad – Starateji Uzerine
1992 yılında yayınlanmış olan “20. Yüzyıl Savaşları” ve 1995 yılında yayınlanmış olan “Osmanlıarın Stratejik Sorunları” adlı kitaplarda strateji konusuna kısaca değinmiş ve bazı konuları ayrıntıları anlatmayı sonraya bırakmıştık. Bunlardan birincisi strateji ile ilgili yaklaşımlara daha geniş bir bakış sağlamayı amaçlayan bu kitaptaki notlardır. İkincisi ise savaş tarihinin ana hatlarını içeren; hem konuyu daha uzak tarihlerden, […]
Mehmet Şimşek – Horepiskopos Aziz Günel’in Hatıratı
Bu çalışmanın iddiasını Aziz Günel’in hayatından hareketle, geçmişe ve bir cemaate ışık tutmak olarak belirtebiliriz. Amacımız, imparatorluk bakiyesi üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin bünyesinde yer alan birçok etnik topluluk ve dini cemaatin, yeni oluşturulan toplumsal yaşam modelinde, bireysel temelde tutum ve davranışlarına ilişkin bir fotoğraf sunabilmektir. Bu belgesel çalışma ile Türkiye’nin güneydoğusunda yaşayan “Kadim Halk” Süryanilerin, […]
Mehmet Saltık – Kuşdili Kılavuzu
Pyhtagoras’dan bu yana insanoğlunun vazgeçilmez düsturlarından biri, “Kendini bil, böylece kâinatı ve Tanrı’nı bileceksin,” olagelmiştir. İşte bu kitap, ‘kendini bilme’ çabalarına bir katkısı olması umuduyla, “gönül okulunda okuyan tüm Süleyman adayları” için yazıldı. Bu kitapta, her biri başlı başına ciltler alacak derinlikte olan ve başlangıçtan beri insanlığı biçimlendiren, yönlendiren ve yöneten öğretilerin, birbirleri üzerindeki şaşırtıcı […]
Mehmet Salik Özalp – Tanrı Üzerine
Yazının tarihe geçmesiyle beraber Tanrı konusu hep tabletlerde yerini almıştır. Tarih öncesinde Tanrı insancının insanlar arasında var olup olmadığı konusu hep tartışılmıştır. İlk inançların insanlar arasına nasıl girdiği konusunda çeşitli teoriler üretildiği gibi; Tanrının tarihi konusunda da birçok teori üretilmiştir. Teizme göre Tanrı inancı “ilk insandan” bu yana hep var olmuştur. Tanrı inancının sapmalarla bozulduğu […]
Mehmet Rifat – Roman Kurgusu ve Yapısal Çözümleme; Michel Butor’un Değişim’i
Toplumun “edebiyat” (ya da “yazın”) diye adlandırdığı bir olgu vardır. Nedir bu olgu? Verilebilecek ilk yanıt, belki de anlatım ve içerik sözcüklerinin kaynaşmasıyla oluşan bir tanımda belirecektir. Gerçekten de ana sorun, anlamlı öğelerin “anlatılış” biçimidir. Anlam evreninin, biçimsel kurgu eşliğinde yeni değerler kazanmasını simgeler yazın: Birbirinden bağımsız biçim ve anlam birimlerinin aynı bağlam içine girerek […]
Mehmet Rifat – Marcel Proust ya da Bir Roman Yaratmak
Kronolojiyi Yı kan Bir Roma ncının B iyo-B i b Liyog rafyası Marcel Proust 19 Temmuz’ da Auteuil’ de (Paris’in banliyösü) doğdu. Babası Illiers’deki (Chartres yakınları) Katolik inançlı bir küçük burjuva ailesinden gelen ve Charite Hastanesi’nde klinik şefi olarak çalışan doktor Adrien Proust (1834-1903), annesiyse Yahudi asıllı zengin bir borsacının kızı jeanne Weil’di (1849-1905). 1873 […]