Kategori: Fantastik

J. M. Barrie – Peter Pan

Biri dışında, bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirler. Wendy de şöyle öğrendi: İki yaşındayken, bir gün bahçede oynuyordu. Bir çiçek daha koparıp, bu çiçekle annesine koştu. Sanırım küçük kız pek sevimli görünüyordu ki, Bayan Darling elini göğsüne koyup, ‘Ah, keşke hep böyle kala-bilsen!’ diye haykırdı. Bu konuda aralarında geçen konuşmanın hepsi buydu, ama […]

J. K. Rowling – Ozan Beedle’in Hikayeleri

Bir zamanlar iyi kalpli bir ihtiyar büyücü varmış, sihrini komşularına yardım etmek için hiç esirgemeden ve akıllıca kullanırmış. Gücünün gerçek kaynağını açığa vurmak yerine de sanki bütün o iksirler, tılsımlar ve panzehirler “şans getiren kazanım” dediği küçük kazandan kullanıma hazır halde çıkıyormuş gibi yaparmış. Kilometrelerce uzaktan insanlar dertlerine şifa bulsun diye gelir, büyücü de memnuniyetle […]

J. K. Rowling – Harry Potter #5 – Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Yazın o zamana kadarki en sıcak günü yavaş yavaş sona ererken, Privet Drive’ın büyük, kutu kutu evlerinin üzerine uykulu bir sessizlik çökmüştü. Çoğunlukla pırıl pırıl parlayan arabalar şimdi yolda tozlanmış halde duruyordu, bir zamanlar zümrüt yeşili olan çimler ise kavruk ve sararmıştı – kuraklıktan dolayı su hortumlarının kullanımı yasaklanmıştı çünkü. Araba yıkama ve çim biçme […]

J. K. Rowling – Harry Potter #4 – Harry Potter ve Ateş Kadehi

Riddle ailesi o evde oturmayalı yıllar olduğu halde, Küçük Hangleton köyü sakinleri ona hâlâ “Riddle Evi” diyordu. Ev köye hâkim bir tepedeydi, bazı pencereleri tahtalarla kapatılmıştı, çatısındaki kiremitler eksikti ve sarmaşıklar dizginlenemez şekilde cephesini kaplamıştı. Bir vakitler güzel bir malikâneymiş, şimdi de kilometrelerce mesafe dahilindeki en büyük ve heybetli bina olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. Ne var […]

J. K. Rowling – Harry Potter #3 – Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

Harry Potter bir çok açıdan son derece sıra dışı bir çocuktu. Her şeyden önce, yaz tatilinden yılın başka herhangi bir zamanından nefret ettiğinden daha fazla nefret ediyordu. Sonra gerçekten ev ödevini yapmak istiyordu, ama gecenin bir vaktinde, gizlice yapmak zorundaydı. Ayrıca da bir büyücüydü. Saat gece yarısına yaklaşıyordu ve Harry yüzükoyun yatağında yatıyordu. Battaniyeleri çadır […]

J. K. Rowling – Harry Potter #2 – Harry Potter ve Sırlar Odası

Privet Drive Dört Numara’da kahvaltı sırasında bir tartışma patlak vermişti, her zaman olduğu gibi. Mr. Vernon Dursley sabahın erken saatlerinde uykusundan, yeğeni Harry’nin odasından gelen bir baykuş feryadıyla uyanmıştı. Masanın karşısından, “Bu hafta üç etti!” diye bağırdı. “Eğer o baykuşu kontrol edemiyorsan, gitmek zorunda kalacak, o kadar!” Harry bir kez daha açıklamaya çalıştı. “Canı sıkılıyor. […]

J. K. Rowling – Harry Potter #1 – Harry Potter ve Felsefe Taşı

Privet Drive dört numarada oturan Mr. ve Mrs. Dursley, son derece normal olduklarını söylemekten gurur duyarlardı, sağolun efendim. Garip ya da gizemli işlere bulaşacak son kişilerdi, böyle saçmalıklara kafa yormazlardı çünkü. Mr. Dursley matkap yapan Grunnings adlı bir şirketin yöneticisiydi. İri yarı, kalıplı bir adamdı, boynu yok gibiydi, ama koskoca bir bıyığı vardı. Mrs. Dursley […]

J. K. Rowling – Çağlar Boyunca Quidditch

Şimdiye kadar tasarlanmış büyülerin hiçbiri, büyücülerin insan bedenindeyken herhangi bir yardım almaksızın uçmalarını mümkün kılmıyor. Kanatlı yaratıklara dönüşebilen birkaç Animagus uçmanın keyfini sürüyor, ama onların da sayıları çok az. Biçim değiştirme sonucu kendini bir yarasaya dönmüş bulan cadı ya da büyücüyse uçabilir, ama bir yarasanın beynine sahip olduğundan, daha uçmaya başladığı anda nereye gitmek istediğini […]

Brandon Sanderson – Steelheart

Steelheart’ın yaralandığını gördüm. On yıl önce oldu bu; sekiz yaşındaydım. Babamla birlikte, Adams sokağındaki First Union bankasındaydık. O zamanlar, İşgal’in öncesinde, eski sokak isimlerini kullanırdık. Banka çok büyüktü. Beyaz sütunların arasında, kırmızı halıyla kaplı açık bir alandan oluşan iç kısım, binanın derinlerine açılan geniş kapılara uzanıyordu. Sokağa çıkılan iki büyük döner kapının yanında, yanlara açılan […]

Isaac Asimov – Vakıf Dizisi #4 – İkinci Vakıf (İthaki)

Ansiklopedi’nin, Katır ve onun imparatorluğu hakkında anlatması gerekenler çok daha fazladır, ancak bunların hemen hemen hiçbiri mevcut konuyla ilgili değildir ve zaten çoğu da amacımıza göre sıkıcı kaçacaktır. Temelde, makale bu noktada, “Birliğin İlk Vatandaşının” –Katır’ın resmi unvanı– yükselişine neden olan ekonomik koşullar ve bunların ekonomik sonuçları ile uğraşmaktadır. Eğer, bu makalenin yazarı, bir hiçlikten […]

Isaac Asimov – Vakıf Dizisi #2 – Vakıf ve İmparatorluk(İthaki)

Bel Riose yanına muhafız almadan yolculuk ederdi, ki bu da Galaksi İmparatorluğu’nun sınırlarında yer alan ve henüz ıslah edilmemiş bir güneş sisteminde konuşlandırılmış bir filonun komutanı için hiç de saray kurallarına uygun bir davranış biçimi sayılmazdı. Ama Bel Riose genç ve atılgandı –duyarsız ve temkinli bir saray tarafından evrenin neredeyse sınırlarına gönderilecek kadar atılgan– üstelik […]

Isaac Asimov – Vakıf Dizisi #1 – Vakıf (İthaki)

Adı Gaal Dornick’ti ve Trantor’u daha önce hiç görmemiş olan sıradan bir taşra delikanlısıydı… daha doğrusu, gerçek hayatta hiç görmemişti. Çünkü onu hipervideoda defalarca görmüş, zaman zaman da –örneğin bir İmparatorluk Taç Giyme Töreni’ni veya Galaktik Konsey’in açılışını konu alan üç boyutlu haber bültenlerinde– devasa ekranlardan izlemişti. Mavi Akıntı’nın en uç kısmındaki yıldızlardan birinin yörüngesinde […]

Isaac Asimov – Vakıf #7 – Vakıf İleri (Erişilemez İmparatorluk)

Yugo Amaryl, “Sana tekrar söylüyorum, Harry,” dedi. “Dostun Demerzel’in başı iyice belada.” ‘Dostun’ sözcüğünü hafifçe vurgularken sesinde çok belirgin bir hoşnutsuzluk vardı. Hari Seldon onun sesindeki öfkeyi farkettiyse de aldırmazlıktan geldi. Tri-kompüterinden başını kaldırarak, “Ben de sana tekrar söylüyorum, Yugo,” diye cevap verdi. “Saçma bu.” Sonra oldukça hafif bir sertlikle ekledi. “Neden ısrarlarınla zamanımı alıyorsun?” […]

Brandon Sanderson – Elanrtis

ELANTRİS bir zamanlar güzeldi. Tanrıların şehri denirdi; güç, ışık ve büyünün yeri… Ziyaretçiler, taşların bile içlerinde ışık varmışçasına parladığını ve şehrin akıl almaz mucizelerle dolu olduğunu söylerdi. Geceleri Elantris kocaman gümüş bir ateş gibi parlar ve çok uzaklardan bile görülebilirdi. Ancak Elantris ne kadar muhteşem olursa olsun, sakinleri daha da muhteşemdi. Saçları parlak beyaz, derileri […]

Isaac Asimov – Vakıf #6 – Vakıf Kurulurken (İmparatorluk Kurulurken)

Cleon esnemeye çalışarak, “Demerzel,” dedi. “Sen hiç Hari Seldon adında birinden söz edildiğini duydun mu?” İmparator tahta çıkalı on yıl kadar olmuştu. Resmi törenlerde gerekli haşmetli tavır ve kılıklara büründüğü zaman etkileyici oluyordu. Meselâ, arkasındaki duvarın oyuğuna yerleştirilmiş olan hologramında pek görkemli gözüküyordu. Bu üç boyutlu resim, atalarının holograflarının bulunduğu diğer bölmeleri gölgede bırakacak biçimde […]

Isaac Asimov – Vakıf #5 Vakıf ve Dünya

“Niçin yaptım bunu?” diye Golan Trevize kendi kendine sordu. Bu yeni bir soru değildi. Gaia’ya geldikten sonra bu soruyu sık sık sormuştu. Gecenin hoş serinliğinde uykusundan uyandığında kafasında küçük bir davul sesi gibi sessizce gümbürdeyen hep aynı soruydu: “Niçin yaptım bunu? Niçin yaptım bunu?” Şimdi ilk kez bu soruyu Gaia’lı, yaşlı Dom’a sorabildi. Dom, bu […]