Jessica Steele – Can Cicekleri

Kapidan iceri giren Laine evin nekadar sessiz olduguna dikket etti.Az once annesiyle babasini Yeni Zelanda”ya ugurlamisti.Bundan sonraki uc ay suresince evin icinde bu sessizlik hukum surecekti. Oturma odasina gecip koltuklardan birine atti kendini.Solmus perdeler ve yuzleri eskimis koltuklar umurunda bile degildi genc kizin.Onun icin burasi sevgi dolu,sicacik bir yerdi. Her zaman kahkahalarla dolup tasan evinin simdiki sessizligini cok yadirgamisti.Zamanla alisacakti mutlaka.Annesiyle babasinin donmesine daha uc ay vardi.Ablasi Nanette uc yil kadar once Yeni Zelandali kocasiyla uzaklara gittigi zamanda ev, kisa bir sure icin bile olsa,boyle sessizlige gomulmus,ama agabeyinin getirdigi arkadaslari sayesinde,yeniden canlanip kahkahalarla dolmaya baslamisti. Laine bir an icin gerilere dondu.Agabeyi Tony ve arkadaslari…Sabahleyin kalktiklari zaman salonda kimi uyur bulacaklarini hicbir zaman bilemezlerdi.’Tony”nin veda yemegi verdigi gece Cristo da dertlerini unutmak icin ayni barda iciyordu. O gece barda bulunan herkes tony’nin veda yemegine kendilerini kaptirmislardi.

Gece gec saatlere kadar yenilip icilmisti.Bardan ayrilma zamani geldiginde,Tony henuz o aksam tanistigi ve Ingiltere”ye daha o sabah ayak basmis olan Cristo adindaki Italyan gencin,araba kullanacak durumda olmadigini anlamisti. Ertesi sabah,oturma odasindaki kanepede uyuyan Cristoforo Forturiniýi goren annesi,gozunu bile kirpmadan ona,kahvaltida ne yemek istedigini sormustu. o gunu yeniden yasayan Laine,babasinin Tony”yi Avustralya”ya ugurladiktan sonra ne kadar suskunlastigini hatirladi.Belkide,Cristo”ya kucak acmalarinin baslica nedeni buydu.Kendi ogullari gibi yabanci bir ulkede tek basina kalmis olan bu gence yardim etmekle,kendi ogullarina olan ozlemlerini gidermek ister gibiydiler. Ertesi gun Cristo bir kucak dolusu cicekle kapilarini calip,bir gun once kendisine gostermis olduklari konukseverlikten dolayi tesekkur ettigi zaman,babasi onu hemen yemege davet etmisti. Ogunden sonra Cristo ailenin bir parcasi oluvermisti.Yirmi bes yasindaki genc adam ilk gunlerde biraz cekingenlik gostermisse de, o yas grubundaki genclere aliskin olan annesi kisa bir sure icinde onu kabugundan cikarmayi basarmisti.Annesiyle Cristo arasinda sicak bir yakinlik dogmustu.Ana kizin adlarinin ayni oldugunu ogrendigi zaman Cristo annesine herkes gibi Elaine”in kisaltilmisi olan Ella ,genc kiza da Tony”nin kucuklugunden beri vazgecemedigi ve sonunda herkesin alistigi gibi Laine demeye baslamisti. Yerinden kalkan Laine,mutfaga gecerek kendine cay hazirlamaya basladi.Bir yil kadar once ablasindan gelen ve hamile oldugunu bildiren mektubu cok iyi hatirliyordu.Annesinin nekadar heyecanlanmis oldugunuda.Ilk torununu gorebilmek icin,annesi ogunden itibaren ucak biletlerini karsilayacak parayi biriktirmeye baslamisti. Tabi o sirada ,annesiyle babasi,Laine”inde kendileriyle birlikte gelecegini saniyorlardi.

Hatta kendisi de bir koseye para ayirmaya baslamisti.Derken Tony Avusturalya”ya gidip sansini denemek istedigini soyleyivermisti.ama babasinin nekadar uzuldugunu gorunce,Yeni Zelanda”ya gittikleri zaman,oraya gelecegine dair soz vermisti. Iki hafta once Tony”den aldiklari mektup ise,delikanlinin onlarla Yeni Zelanda”da bulusamiyacagini bildiriyordu.Tony,Avusturalyali bir genc kiza asik oldugunu,ona evlenme teklif ettigini ve onun da bu teklifi kabul ettigini soyluyo,bu nedenle de tum parasini,kuracagi yeni yuvaya harcayacagini yaziyordu. Laine o aksam Cristo”nun da onlarda oldugunu hatirliyordu.Sirf yol parasini biriktirebilmek icin fazla mesai yapan babasi,isinden yorgun argin dondugu zaman,oglundan mektup geldigini ogrenince gozleri parlamisti.Ama mektupta yazili olanlari okudugunda ise gozlerindeki o parilti birden sonmustu.Oglunun asik oldugunu ve evlenmek uzere bulundugunu ogrenmek onu mutlu etmis olmasina ragmen,Tony”yi daha bir sure goremiyecegini anlamak yasli adami uzmustu. Annesi o aksam yemege kalmasi icin Cristo”ya israr edince,yemekten sonra bulasiklari yikayan Laine”e yardim etmekte olan Cristo,sanki kendi ailesi gibi sevdigi bu aileye parasal yardimda bulunmak istedigini soylemisti. Elindeki kurulama bezini havada sallayan Cristo,”Bence baban Tony”nin dugunune gitmek istiyor,” diyerek gulunce Laine gayet sakin bir bicimde bunun mumkun olmadigini soylemisti. Laine aksam yataga yattigi zaman gururlu bir insan olan babasini incitmeden ona paraca nasil yardim edecegini dusunuyordu.Ertesi sabah ilk isi ucak biletini iptal etmek olmustu.Hem de hic kimseye haber vermeden. Sirf annesiyle babasina hicbirsey belli etmemek icin,ondan sonraki bir hafta suresince Austin Calver”in davetlerini kabul ederek ailesinden uzak durmustu.

Austin,Tony”nin arkadaslarindan biriydi.O gune kadar Laine ile cikmak istedigini cok kez belli etmis olmasina ragmen,genc kiz bu durumun sanki hic farkinda degilmis gibi davranmisti.Aslinda gercekten de Austin”den pek hoslanmiyordu,ama ailesine durumu belli etmemek icin bu oyuna basvurmak zorunda kalmisti. Daha o sabah yikadigi sacini aksamustu yeniden sampuanlamakta oldugunu goren annesi,”Butun bu hazirlik Austin icin mi?” diye sordugunda,Austin hakkinda gercek dusuncelerini aciklamamak icin kendini zor tutmustu.Cok zeki bir insan olan annesinin,en ufak bir imadan bile gercegi anlayabileceginden emindi Laine. ”Ondan hoslaniyorum anne,” demekle yetinmisti.Hatta,”Galiba ona asik oldum,”demeyi aklindan gecirirken Tanri ona yardim etmis ve o sirada kapi calinmisti.”Ben acarim,”diyerek heme kapiya kosmustu. Birkac gunden beri ortalarda gozukmeyen Cristo”yu kapida hasta bir yuzle gorunce Laine cok sarsilmisti.”Senin yatakta olman gerekirdi,” diyerek genc adami hemen oturma odasina goturmustu. ”Zaten yatiyordum,” demisti Cristo da.”Buraya sizlerle vedalasmaya gelmistim sadece,” Annesi hemen,”Ama biz onumuzdeki hafta gidiyoruz,” diye atilmisti,genc adami bir koltuga oturturken. ”Biliyorum Ella,” demisti Cristo.”Ama giden benim,” Anne kiz bir agizdan,”Sen mi gidiyorsun?” demislerdi.”Biz de agabeyin seni Ingiltere”ye bir yilligina yolladi saniyorduk.

”Burada ne kadar kalacagimi kesin olarak soylememisti.”Birden oksurmeye baslamisti genc adam.”Ben en az bir yil burada kalacagimi saniyordum.Ama bu aksam agabeyim telefonla beni aradi ve hemen eve donmemi soyledi.Yarin gidiyorum,” ” Ama sen yolculuk edecek durumda degilsinki.” Ella Balfour kulaklarina inanamisti. Bende Zare”e ayni seyi soyledim.” Cristo gulumsemeye calismisti. ”Olmek uzere oldugumu soyledim ona.” ”Ama durumda bir degisiklik olmadi ,oyle mi?” Ailesi gibi Laine de bu genci pek seviyordu ve onu kardesi gibi benimsemisti. ”Agabeyim hasta olmamin hemen donmem icin iyi bir neden oldugunu soyledi.Ona gore,kendi ulkemde olmem daha iyiymis.” Laine icinden,”Kaba adam , ne olacak! diye gecirmisti.Sonra hemen sokaga cikip eczaneden bir oksuruk ilaci almisti.Cristo”nun anlattiklarindan Baldazare Forturuni Montonasco”yu cok iyi tanidigi kanisindaydi genc kiz.

Cristo”nun ingiltere”ye geldigi ilk gunlerde neden okadar asik yuzlu oldugunu artik cok daha iyi anliyordu.Zare Forturuni,bankacilik konusunda bilgi edinmesi bahanesiyle,kardesini sevgilisinden uzaklastirmak icin bu ulkeye yollamisti.laine”in anladigi kadariyla iyi kalpli Cristo guzel bir kiza asik olmustu…Ama agabeyi bu kizi kardesine uygun bulmamisti iste… Cristo ona sevgilisi Oriana”dan soz ettigi zaman,Laine kalbinin sikistigini hissetmisti. Genc adama,”Neden onunla evlenip Italya”da kalmadin?” diye sormustu.”Yirmi bes yasinda olduguna gore agabeyinin iznini almana gerek yoktu sanirim?” ”Iyi ama bir evin yukunu nasil omuzlayabilirdim ki?Agabeyimin istekleri disina cikmaktan hoslanmam aslinda.Ayrica, evlenme konusunda onun izni olmazsa,beni bekleyen mirasa elimi bile suremem.” Ancak ozaman Laine,Cristo”nun cok zengin oldugunu anlamisti.Ve hemen akli kurnaz Baldazare Forturuni”ye gitmisti.”Kurnaz adam,Cristo’nun parasinada konmak istiyor,”diye gecirmisti icinden.Ama cok kisa bir sure sonra ne kadar yanildigini anlayacakti.Cristo”yu incitmemeye ozen gostererek,”Yani. eger hic evlenmezsen…Ozaman bu mirasa sahip olamayacakmisin?”diye sormustu. ”Yo,hayir,sandigin gibi degil,” diye aciklamisti Cristo.”Bugun otuzbesine gelmis olmasina ragmen istedigi kadini bulamayan Zare gibi bende onun yasina geldigim zaman,mirasima sahip cikabilirim.” ”Agabeyin mirasina sahip ciktimi?” ”Gecen yil otuz besine basti.

Benden daha buyuk oldugu icin mirasin buyuk payi ona kaldi.” Laine oksuruk ilaci elinde,eve dogru hizli adimlarla yururken Zare Forturuni”nin aslinda kardesinin parasinin pesinde olmadigini dusunuyordu,ama bu,genc kizin o adama karsi duydugu ofkeyi dindirmemisti.Genc adamin bugune kadar vlenmemis olmasina hic sasmamak gerekirdi dogrusu.oturma odasindan iceri giren Laine,kanapeye buzulmus oturan Cristo”ya bir goz attiktan sonra,zengin olsa da,olmasa da,onu su haliyle goren herhangi bir kadinin yada genc kizin onunla evlenmek istemeyecegini gecirmisti icinden. Mutfakta, annesinin biraktigi yemekleri buzdolabindan cikaran Laine,”Zavalli Cristo” diye dusundu. Yarin sabah oncelikle kendine gecici bir is aramaya baslamaliydi.Cok az parasi vardi ve eger kendine bir is bulamazsa ,annesiyle babasi gldiklerinde herhalde iceride onun iskeletini bulacaklardi.telefonun calmasiyla bu sevimsiz dusuncelerden siyrildi. Arayanin kim oldugunu cok iyi biliyordu.Bakalim Austin Calver”i basindan savmasi onu elde etmesi kadar kolay olacakmiydi? Austin”in ilk sozu,Nasil,sizinkilerin isleri yolunda gittimi?oldu. ”Evet.Ucak tam saatinde havalandi.” ”Patronlarinin son anda sana izin vermemeleri ne kotu oldu,degilmi?” Austin”in bu sozleri uzerine Laine,sanki kalbine bir bicak saplanmis gibi bir sizi duydu.”Ama benim fikrimi sorarsan,” diye sozlerine devam etti genc adam.’Gitmedigine uzuldugumu soyleyemem.

” ”Tanrim bana yardim et,diye gecirdi icinden genc kiz.Eger dikkatli olmazsa, onundeki uc ayin kendisi icin tam bir cehennem olacagini fark etmisti. Genc adamin soz sozlerini duymamazliktan gelerek,”Haklisin,cok kotu oldu,”dedi.Su anda patronundan soz etmenin cok daha iyi olacagini biliyordu.Patronu orta yasli,babacan bir insandi.Ne yazik ki son anda Laine’ e ,ona gecici bir isbulamadigini soylemisti.Laine”in Avusturalya”ya gidememe nedenini bilenlerden biri de Mr. Paterson”du.gercegi belli etmemek icin Laine”in elini sikip ,”iyi yolculuklar”dileyerek genc kizi ofisden ugurlamisti. Austin,”Baban onunla konustumu?”diye sordu.”Gecen aksam konusurken bana patronunu arayip durumu bildireceginden soz etmisti.” ”Bir ise yaramazdi,”dedi Laine aceleyle.Babasinin, patronunu arayacagini sozyledigi zaman,nasil soguk terler doktugunu cok iyi hatirliyordu. Austin da,”Haklisin galiba,”dedi.Sonra imali bir tonla,”ailen burada olmadigina gore,kendini yalniz hissediyor olmalisin,”diye ekledi.

Laine aceleyle,”Aha yalnizlik hissedecek kadar zamanim olmadi,”dedi.Genc adamin imali sozlerinin altinda neler yattigini cok iyi bildiginden onun konusmasina firsat vermeden,”Aslini ararsan bu gece cok yorgunum,”diye ekledi.”Macerali bir gun gecirdim…Erkenden yatacagim.” ”Ya…” Austin”in sesi duydugu dus kirikligini yansitiyordu.”O zaman seni yarin ararim,oldu mu?” ”Nasil istersen.”Birden aklina gelen seyle soguk soguk terlemeye basladi.”Ama sakin beni isten arayayim deme olur mu? ofiste ozel telefon konusmasi yapmamaizdan hic hoslanmiyorlar da…” ”Canim kim bilecek ki? Hem telefonlara sen bakmiyor musun?” Laine aklina gelen ilk bahaneyi one surerek,” Ama butun gelen telefonlari kaydetmek zorundayiz,”dedi. Austin”in tepkisi,”Ciddi olamazsin!”oldu. ”Eger bilse…”diye gecirdi icinden Laine.Ama yuksek sesle sadece,”Isimi en iyi sekild yapmaktan hoslanirim,demekle yetindi. Telefonu kapadiktan sonra,bir yirmi dort saat daha Austin”i gormeyecegini bilmemin verdigi ic rahatligiyla, mutfaga gecip yarim kalan yemeginin basina oturdu. Yaptiklarindan dolayi pismanlik duydugunu soyleyemezdi dogrusu.Laine”in gitmemesi ailenin maddi yukunu buyuk olcude azaltmis hatta annesiyle babasinin Tony”nin dugunune katilmalari icin gerekli olan parayi da saglamisti.Hemde babasinin gurunu incitmeden…Ablasi Nanette ile bebegini belki uzun yillar sonra gormek nasip olacakti Laine”e…Ama babasinin yuzundeki mutlu ifadeyi gormek buna degerdi dogrusu.Hayir, yaptiklari icin pisman degildi… Ama cok dikkatli olmasi gerekmisti.

Bir kere annesi cin gibi akilli bir kadindi,en ufak bir acigini yakalasa hemen onunyalanini anlardi.Babasinin ise ofisini aramak istemesi ecel terleri dokmesine neden olmustu.Tabii bu arada Austin cok ise yaramisti.Yolculuktan bir gece once mutfakta otururlarken,”Baba…Anne…Sizinle birlikte Yeni Zelanda”ya gelmememde bir sakinca var mi acaba?”diye sormustu.Aslinda duraksamasi gercekti,cunku onlari daha fazla kandirmak genc kiz icin de zor olmaya baslamisti. ”Sakincasi var mi, diye mi soruyorsun?”Saul Balfour hayretle kizina bakmisti.”Ama bu yolculuga cikmak icin ne kadar sabirsizlandigini biliyorum…” Yalaninin ortaya cikmamasi icin tek bir secenegi vardi Laine”in. O da bundan hemen yararlandi zaten.”Sey. Ben.Austin.” Babasi oksurmeye baslamisti nazikce.Son birkac hafta icinde sik sik Austin ile disari cikmasi,istedigi olumlu sonucu dogurmustu demek! Babasi kizina takilarak,”Benim guzel kizim,”demisti.”Anladigim kadariyla ondan ayrilmak istemiyorsun…Oyle degilmi?” Ama annesi o kadar kolay kanmamisti.Ilk tepkisi,”Austin Calver mi? olmustu kadinin.

Laine annesini inandirmanin zor olacagini fark etmisti hemen.Ama hayatinda ilk kez yolculuga cikacak olan annesinin tedirginligine torun sahibi olmanin yarattigi heyecan da eklenince bu konuyu daha fazla uzatmamasti. Bu arada babasi da,soyledigi gibi Laine”in patronunu arayip onunla konusmamisti.Aradan zaman gectikce,Laine babasina,onlarla gelmeyecegine gore ,parasini almalarini nasil teklif edecegini dusunmeye baslamisti. Sonunda neler soyleyecegini iyice prova ettikten sonra,o aksamki yemekte dusunceli bir tavirla,sari saclarini alnindan geriye atip babasina donmustu. ”Neden benim paramdan yararlanip annemle birlikte Tony”nin dugunune gitmiyorsunuz?…demisti. Buz gibi olmus yemegini cop kovasina bosaltan Laine”in dusunceleri yeniden o geceye dondu.Babasinin Tony”nin dugununde bulunmayi ne kadar cok istedigini bildiginden,onu ikna etmek icin elinden geleni yapmis ve sonunda babasini razi etmisti. Simdi iki sorunla karsi karsiyaydi.Birincisi Austin idi.Onu nasil basindan atacakti?Su ana kadar Austin cok isine yaramisti,ama isi bitti diye genc adami bir anda silip atamazdi ya…Diger sorunu ise paraydi.Isinden uc aylik izin istedigi zaman yerine gecici olarak bir baskasi bulunmustu.Su uc ay icerisinde bir is bulup para kazanmak zorundaydi. Yatmaya hazirlanan genc kiz, ertesi sabah kalktiginda gidecegi bir isi olmadigini hatirlayinca bayagi cani sikildi.Ama artik cok gecti.

Yerine uc ayligina Rosalie Denton bulunmustu.Daha dun ona isin tum puf noktalarini anlatmisti Laine.Rosalie hakkindaedindigi bilgilerden,onun uzun zamandan beri issiz oldugunu ve iki cocuguna baktigini ogrenmisti.Artik ofisine telefon edip eski isini istedigini soyleyemezdi.Genc dulun paraya ihtiyaci oldugunu biliyordu,hic olmazsa su uc ay icinde kadincagiz biraz soluk almis olacakti. Laine basini yastiklara gomup dusunmeye basladi.Luckman Sirketi”de santral gorevlisi olarak calismaktaydi.Belkide yeni bir is moralini duzeltirdi.Yarin sabah ilk isi gazetelerdeki gecici is ilanlarina bir goz atmak olacakti.Ayni anda telefon calmaya basladi. Telefon edenin Austin olmasindan korkmasina ragmen Laine yorgani atip yataktankalkti.Telefonu acmasi gerekiyordu. Ahizeyi kulagina dogru gotururken sinirleri bir yay gibi gerilmisti.Luckmanlarin telefon santralinde goreve alinmasina neden olan genizden gelen o boguk sesi su anda ne kadar sinirli oldugunu yansitiyordu. Austin”in sesine hic benzemiyen kalin bir erkek sesi,”Elaine Balfour ile mi gorusuyorum?”diye sordu.

Sesindeki aksan,adamin ingiliz olmadigini gosteriyordu. Elaine hemen,”Benim,”dedi.Sesi her zamanki sakin tonuna donmeye baslamisti artik.Ama arayan erkegin sesi aninda sertlesmisti.Sanki insanlara emirler yagdirmaya aliskin bir insan gibi konusuyordu. ”Bir iyilik yapip hemen Italya”ya glirmisiniz sinyorina?” Laine”in aklina ilk gelen sey,Cristo”nun kendisiyle dalga gectigi oldu.Aslinda Cristo”yu hic boyle emreder bir tonla konusurken duymamisti…Hem Cristo”nun sesinde bu sert ton hicbir zaman olmamisti… ”Acaba kiminle konusuyorum?” Belki de arayan Tony”nin arkadaslarindan biriydi.Ama bu dusunceyi hemen aklindan cikardi. Cok kisa bir sure sonra bunun bir oyun olmadigini anlayacakti genc kiz.Telefondaki genc adam Laine”in igneleyici konusmasindan hicde hosnut kalmisa benzemiyordu.Genc adam kimligini acikladigi zaman heyecanindan Laine neredeyse ahizeyi yere dusuruyordu. ”Adim Baldazare Forturuni.” ”Ilk ucakla Italya”ya geleceksiniz.” Tipki Cristo”ya Italya”ya donmesini emrettigi gibi,ayni rahatlikla ve ayni kesinlikle simdi de Laine”e Italya”ya gelmesini emrediyordu. Laine birden sinirlenmisti.

”Siz kim oluyorsunuz?” dedi atesli bir tavirla.Ve genc adamin cevap vermesine firsat birakmadan aceleyle konusmaya basladi.”Kardesiniz siz,”Gel”dediginiz zaman kosa kosa gelebilir sinyor,ama bir an icin bile olsa benim de onun gibi yapacagimi…” Cumlesini tamamlayamadan sustu.Baldazare Forturuni gibi birinin hic tanimadigi bir insana emir verebilmesi icin bir bildiginin olmasi gerekirdi.Yoksa yaniliyor muydu? Bunu ogrenmenin bir tek yolu vardi. Ters bir tavirla,”Hem neden Italya”ya gelecekmisim?”diye sordu.”Benden boyle birsey istemeye hic hakkiniz…”

.