Oral Sander – Siyasi Tarih 1 – İlkçağlardan 1918’e

10 Eylül 1995’te yitirdiğimiz Prof. Dr. Oral Sander’in siyasi tarih alanına en büyük katkısı, konuyu çok geniş bir çerçevede ele almasıdır. Diplomat için “her şeyden anlayan kişi” tanımı da yapılır. Profesör Sander de diplomatik tarihi (siyasi tarihi) çok yönlü, disiplinlerarası bir çerçevede ele almıştır. Siyasi tarihi bir uygarlık tarihi, kültür tarihi temeline oturtmuştur. Oral Sander […]

Oral Sander – Anka’nın Yükseleşi ve Düşüşü (Osmanlı Diplomasi Tarihi Üzerine Bir Deneme)

Osmanlı devletinin dünya tarihinde gelmiş geçmiş en büyük imparatorluklardan biri olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Böyle bir devletin tarihi bugünü kadar genellikle “iç tarih” açısından yazılmış, dünya devletler sistemi içindeki yeni pek az ele alınmıştır. Bu tutumun sonucu olarak, dünya ve özellikle Avrupa güç dengelerindeki yeri, siyasi tarihin ana konusu olan temel gelişmeler ya da […]

Melezler Venüste – Isaac Asimov

Islak, kasvetli atmosfer şiddetle çalkalandı. Çığlığa benzeyen sesler arasında yarıldı. Dış uzaydan yumurta biçimi roketler fırlarken çıplak yayla üç kez sarsıldı. İnişin gürültüsü dağlar ve diğer taraftaki zengin ormanlarda yankılandı. Sonra her şey tekrar derin bir sessizliğe büründü. Üç kapı şangırdayarak teker teker açıldıktan sonra insan biçimi canlılar tek sıra halinde çekine çekine dışarı çıktılar. […]

Onur Ataoğlu – Japon Yapmış 2 – Japon Ne Yapmış

Tarih: 12 Kasım 1998 Yer: Shibuya Meydanı, Tokyo. Japonya’ya ilk ziyaretim olan üç haftalık bir iş gezisinin son günü. Ertesi gün uçağa binip, Türkiye’ye döneceğim. Son gecemde Tokyo’nun en hareketli ve eğlenceli meydanlarından Shibuya’dayım. Serin bir sonbahar akşamı Shibuya Meydanının gerçeküstü kalabalığı içinde Japonya seyahatimin tatlı anılarını gözden geçiriyorum. Az ileride bir grup müzisyen Wembley […]

Onay Yılmaz – Ölüm Deltası – Delta Neyi Gizliyordu da Sırrına Yaklaşanlar Ölüyordu?

Güzel bir kasım sabahıydı. Doğancalı Salih, küçük sandalıyla Çernek Gölü’nde küçük sandalıyla balık avlıyordu. Deltadaki göllerde ve denizde tuttuğu balıkları köyde satarak geçimini sağlıyordu Salih. Balıkçılık babadan kalma bir meslekti. Gerçi deltada göçmen kuşlar projesi yüzünden kasım ayında balık avı yasaktı. Ancak Salih’in bu yasağa pek aldırdığı yoktu. Hiç kimse ve hiçbir proje, onun bu […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Budala (İş Bankası)

Kasım sonlarında, karların eridiği bir sabahın saat dokuzunda Varşova-Petersburg treni hızla Petersburg’a yaklaşmaktaydı. Hava öylesine nemli, öylesine sisliydi ki, şafak bile güçlükle söküyordu; vagonların pencerelerinden rayların sağında solunda on adım ötesi zor görünüyordu. Yolcular arasında yurtdışından dönenler de vardı, ama daha çok üçüncü mevki vagonları kalabalıktı ve buradaki yolcuların hepsi de trene kısa süre önce […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Bir Yufka Yürekli

Aynı dairede çalışan iki genç, Arkadi İvanoviç Nefedoviç‘le Vasya Şumkof aynı çatı altında, aynı dördüncü katın aynı dairesinde oturuyorlardı. Kişilerden biri bütün adlarıyla anıldığı halde ötekinin neden yalnızca küçük adı ve soyadı ile anılmış olduğunu, yazar, okuyucuların böyle bir anlatım biçimini yakışıksız, hatta biraz senli benli saymamaları için anlatmayı gerekli görür. Ama bunun için daha […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Beyaz Geceler

Nefis bir geceydi. Tıpkı gençlik devirlerimizdeki gibi bir geceydi aziz okuyucu. Gök o kadar yıldızlı, öyle açıktı ki, insan başını kaldırınca ister istemez, “Şu göğün altında çeşit çeşit hırçının, huysuzun bulunması mümkün mü?” diye sormaktan kendini alamıyordu. Bu soru da salt genç işi, burcu burcu gençlik kokan bir sorudur aziz okuyucum. Tanrı bu sorunun sizin […]

Oliver Sacks – Müzikofili

Bir türün bütün üyelerini oluşturan milyarlarca insanın müzik denen anlamsız tonal düzenlemeleri çalmaya, dinlemeye ve düşünmeye bu kadar zaman ayırması ne tuhaf. Arthur C. Clarke’ın bilimkurgu romanı Çocukluğun Sonu’ndaki aşırı rasyonel uzaylılar Derebeyleri’ni insanlar hakkında en çok şaşırtan şeylerden biri müzik sevgisiydi. Bir konser izlemek için merakla uzay gemilerinden Dünya’ya inen Derebeyleri performansı baştan sona […]

Oliver Sacks – Mars’ta Bir Antropolog

Sağ elini kullanmaya alışık biriyim, ama bu satırları sol elimle yazıyorum. Bir ay önce sağ omuzumdan bir ameliyat geçirdim, şu sıralar sağ elimi kullanmam yasak, za Kusurlar, sakatlıklar, hastalıklar, bu anlamda paradoksal bir rol oynarlar ve onlar olmadan hiçbir şekilde farkında olmayacağımız, hatta hayal bile edemeyeceğimiz gizli güçleri, değişimleri, gelişmeleri, yaşam biçimlerini ortaya çıkarırlar. Hastalığın […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Amcanın Rüyası

Mordasov’un en ileri gelen kadınlarından birinin Marya Aleksandrovna Moskaleva olduğu tartışmasızdır. Duruşunda başkalarına ihtiyacı olmak şöyle dursun, sanki herkesin ona ihtiyacı varmış gibi bir eda vardır. Bu nedenle de, açıkça söylemek gerekirse pek seveni yoktur; hatta çoğu kimse ondan nefret eder, ama öte yandan da ölesiye korkarlar. Marya Aleksandrovna’nın istediği de budur zaten. Dedikoduya o […]

Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu – Düşman Geliyor Top Başına Çanakkale Zaferi

Milletlerin tarihinde bazı günler vardır ki milad kabul edilir. Böyle tarihlerin öncesi ve sonrası arasında muazzam değişimler yaşanmış, o milletin kaderi etkilenmiştir. Bizim tarihimizde de Malazgirt Zaferi’nin yaşandığı 26 Ağustos 1071, İstanbul’un Fethi’nin yaşandığı 29 Mayıs 1453, Büyük Taarruz sonrasında işgalci Yunan Ordusu’na vurulan en ağır darbe olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin gerçekleştiği 30 Ağustos 1922 […]

Anton Pavloviç Çehov – ÜÇ KIZKARDEŞ

“Zamanımızın iğrenç olduğunu, ama geleceğin çok güzel olacağını düşünüyorum! Hafifliyorum geleceği düşündüğümde, ferahlıyorum… Uzaklarda bir ışık beliriyor, özgürlüğü görüyorum; çocuklarımın da, benim de işsiz güçsüzlükten, içkiden, kaz etli kapuskadan, yemekten sonra yatıp uyumaktan, asalaklıktan uzak olacağımızı görüyorum…” Olga, Maşa ve İrina. Ağabeyleri Andrey ile birlikte küçük bir kasabada yaşayan üç kız kardeş. Yegâne hayalleri bir […]

Ahmet Cemal – Dokunmak

“Yaşayan bir varlığın günahlı olduğuna inananlar, Tanrı’nın ya günahı yaratacak kadar kötü olabileceğine ya da kusursuz varlık yaratma girişimlerinde çok yanlışlıklar yaptığına inanmak zorundadırlar…” Bernard Shaw …Eskiden bu öyküler, zamanın denizlerinde, benim zamanlarımın denizlerinde yüzen parçalardı. Bazıları –çoğunu artık anımsayamadığım– beklentilerle dolu, bitmiş ya da bitmemiş, gönderilmiş ya da gönderilmemiş mektuplardı; bazıları başka metin türlerinin […]

Ahmet Büke – Evde Kimse Yok

Sessizkule… Sevgili Ahmet Büke, çekimser ve sakin görünüşünü yapıtlarıyla yalanlayan ve bizleri şaşırtan Ahmet! Evet bizi yani Xasiork Ölümsüz Öyküler Kulübünün 2002 yılı jürisini, üç ve birbirinden güzel öyküsüyle şaşkınlığa uğratmıştı. Üyeler heyecanla birbirlerini arayıp bu yazarın kim olduğunu soruyorlardı. Kendisini daha önceden tanımıyorduk, kulübümüzün üyesi değildi ve açıkçası bazı jüri üyesi arkadaşlarım onun takma […]

Ahmet Boyacıoğlu – Oscar Filmleri

Sinemada ödül, her yönetmenin, her oyuncunun, her yapımcının ve filmlerin çekiminde görev alan diğer yaratıcıların ya da teknik elemanların düşüdür. Öyle bir düş ki, onu kazanana ya ün, ya para, ya yeni iş olanakları ya da hepsini birden getirir. Oysa ödülün kutsal işlevi sanatsal bakımdan üstün olanı belirlemektir. Ama denilebilir ki, ancak kimi zaman işin […]