Etiket: John Flanagan

John Flanagan – Gölgelerin Efendisi 1

Will: Araluen Krallığı’ndaki Redmont Eyaleti’nde, Baron Arald’ın koruması altında büyüyen ufak tefek, çelimsiz bir yetim olan Will, yetimhanede şövalyelik hayalleri kurarken, kendini Orman Muhafızı Halt’ın çırağı olarak bulur. Halt: Gelmiş geçmiş en iyi Orman Muhafızlarından biri olan Halt, gölge gibi sessizce hareket edebilir, yayı ve oku kusursuz kullanır. Halt, yıllar önce Morgarath’ın ordusunun yenilmesinde de […]

John Flanagan – Gölgelerin efendisi 8 – Clonmel’in Kralları

Ö teki atla binicisinin varlığını ilk fark eden, elbette Çekici olmuştu. Hayvanın kulakları dikildi ve Will, küçük midillisi hafifçe homurdandığından, fıçıyı andıran vücudunun titremeye başladığını hissetti. Bu bir uyarı işareti olmadığı için gelen her kimse, Çekici onu tanıyor olmalıydı. Will öne doğru eğilerek hayvanın tüylü yelesini okşadı. “Aferin oğlum,” dedi usulca. “Göster bakalım, neredeler?” Will […]

John Flanagan – Gölgelerin efendisi 7 – Fidye

Gece yarım ayın yarattığı ışık ve gölgelerin bir parçası ha line gelen davetsiz misafir, hafif esintiyle kımıldayan ağaç ve bulutlara karışmıştı sanki. Nöbet noktası, devasa şatoyu çevreleyen surların ötesindeki dış kordonda, güneydoğudaki kulenin yakınlarındaydı. Nöbetçinin arkasında kalan hendekteki su, rüzgârla hafifçe dalgalanıyor ve yıldızların karanlık suyun üstüne binlerce ışık noktacığı halinde yansımasına neden oluyordu. Nöbetçinin […]

John Flanagan – Gölgelerin efendisi 6 – Kuşatma Altında

Gundar Hardstriker*, elinde tuttuğu ince, uzun ve tütsülen – S miş kaba et parçasını kederli bir ifadeyle ısırdı. Ağaçların arasına kurulu kaba barınakların altına sığışan tayfaları, sessizce aralarında konuşup yemek yiyor ve buz gibi hava karşısında alabildikleri tek önlem olan küçük, dumanı tüten ateşlerin etrafına dizilerek ısınmaya çalışıyorlardı. Kıyıya yakın kesimlerde kar, genellikle gün ortasında […]

John Flanagan – Gölgelerin efendisi 5 – Kuzeydeki Büyücü

B iliyordu ki kuzeyde, kışın ilk rüzgârları yağmuru önlerine katıp denizi kabartıyor, azgın dalgaların kıyıları dövmesine neden oluyordu. Dalgalar kıyılara vurdukça, beyaz köpükleri havaya fışkırıyordu. Burada, yani Krallığın güneydoğu ucunda, kışın yaklaştığı, atların ağzından çıkan buhardan anlaşılıyordu yalnızca. Gökyüzü, insanın içine işleyecek kadar duru bir mavilikteydi ve güneşin ılıklığını omuzlarında hissediyordu. Atının sırtında az kalsın […]

John Flanagan – Gölgelerin efendisi 4 – Skadiyayi Kurtarmak

W ill’i huzurlu, derin uykusundan uyandıran, ardı arkası kesilmeyen o tekdüze ses olmuştu. Sesi ilk olarak ne zaman duymaya başladığını bilmiyordu. Uykusu sırasında sinsice zihnine giriyor ve bilinçaltında gitgi de şiddetleniyor gibiydi; ta ki uyanıp nereden geldiğini merak edinceye dek. Tıp… tıp…tıp… tıp… Sesi hâlâ duyuyordu ama artık uyanık olduğundan, küçük kulübedeki diğer sesleri de […]

John Flanagan – Gölgelerin efendisi 3 – Buzlar Ülkesi

Kurt gemisi, şiddetli fırtınaya yakalandığında Shelter Bumu’ndan yalnızca birkaç saat uzaklıktaydı. Üç gündür çarşaf gibi dümdüz olan denizden, kuzeydeki Skandiya’ya doğru yol alıyorlardı. Will ve Evanlyn, denizin bu halinden memnun sayılırlardı. “Durumumuz o kadar da kötü değil,” dedi Will, küçük gemi denizi kolayca yarıp geçerken. İnsanların seyir halindeki gemilerde şiddetli hastalıklara yakalandıklarına dair korkunç öyküler […]