Etiket: Muhyiddin İbn Arabi

Muhyiddin İbn Arabi – Fususu’l-Hikem

Yüce ve eşsiz Allah, sayıya sığmayan güzel isimlerinin âyan-ı sâbite[5] âlemindeki suretlerini görmek diledi. İstersen –başka bir ifade ile- Allah vücud ile vasıflanmasından dolayı emri hasreden toplu varlık âleminde kendi aynını görmeyi ve bu görüşle kendi sırrını kendine açıklamayı murat etti diyebilirsin. Bir şeyin kendi benliğini kendi nefsiyle görmesi, o şeyin meselâ ayna gibi başka […]

Muhyiddin İbn Arabi – Fena Risalesi

Müşahedede “fenâ” risâlesi (Kitâbü’l-Fenâ fi’l-müşâhede) eş-Şeyhü’l-Ekber İbn Arabî’nin çok sayıdaki küçük risâlelerinden biridir. Müellifin, bu tür risâleleri çoğu kez onun büyük eserlerinin âdeta dışında yer alır; işte, bu risâlenin durumu da tam olarak böyledir. Bu risâle yazarın baş eseri olarak Fütûhât’a açıkça kaynak teşkil etmiştir; Fütûhât’ın kompozisyonu onun hayatının Ortadoğu’da geçen kısmının tümünü kapsar. 1Kitabü’l-fenâ’nın […]

Muhyiddin İbn Arabi – Özün Özü

İsmail Hakkı Bursevî Osmanlı tasavvuf düşüncesinin, özellikle de vahdet-i vücûd anlayışının önemli temsilcilerinden biridir. 1653 yılında Aydos’ta doğmuş ve 1725 yılında Bursa’da vefat etmiştir. Bursevî çok küçük yaşlarda Osmanlı döneminde yetişmiş Ekberî meşrebli sûfîlerden biri olan Osman Fazlî Efendi eliyle tasavvuf yoluna girmiştir. Bir yandan mânevî ilimlerle meşgul olurken diğer taraftan da zâhirî ilimlerdeki tahsiline […]

Muhyiddin İbn Arabi – Nurlar Hazinesi

Muhyiddin İbnü’l-Arabî, Tasavvuf Târihi ve İslâm düşünce hayâtındaki yeri itibâriyle başta gelen şahsiyetlerden biridir. Aynı zamanda velûd bir müellif olan Şeyh-i Ekber’in, tekrâra düşmeksizin çok sayıda eser meydâna getirdiği bilinmektedir. İlerideki Giriş’ten anlaşılacağı üzere, kendisinin Hadis ilmi sâhasında da dikkate değer çalışmaları olmuştur. Tercümesini sunduğumuz Mişkâtü’l-Envâr bunun mahsullerinden biridir. Eserde yer alan hadislerin, çoğunlukla, tasavvufî […]

Muhyiddin İbn Arabi – Marifet ve Hikmet

Muhyiddin İbn Arabî Hicrî 598’de (Miladî 1201) ilk kez Mekke’ye vardığında ve “Kâinatın kalbi” olan Kâbe’yi tavaf ettiğinde 38 yaşındadır. Gençliğinde bütün Endülüs’ü dolaşmış, daha sonra Doğuya seyahate çıkmıştır. Kuzey Afrika, Tunus ve Mısır’a uğrayarak Mekke’ye gitmiştir. Oradan Bağdat ve Musul’a uğramış, oradan da Anadolu’ya geçmiştir. Konya’ya yerleşmiş, burada Sadreddin Konevî’nin dul annesiyle evlenmiş, Sadreddin […]

Muhyiddin İbn Arabi – Hırka Kitabı

Harfler harflerle, anlamlar anlamlarla buluştuğu sürece Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun. Bizim indimiz de hırka, ancak sohbet, terbiye ve güzel ahlaktan ibarettir. Ve buna takva elbisesi denir. Ey insan, sözünde işinde kazancında daima ehl-i takva olmaya çalış. Takva, bu dinin ruhudur. Muhammed ibn.Arab Ey insan! Kötülüğe kötülükle mukabele etme. Fenalık eden kimseye yapacağın […]

Muhyiddin İbn Arabi – Arzuların Tercümanı

Klasik İslâm edebiyatında şairler doğadan aldıkları motiflerden bir soyutlama yaparak, insan psikolojisinin en yüce hâli olan aşka ulaşırlar. Aşk aracılığıyla fizikötesi âleme nüfuz ederler. Orada Varlığın birliği görüşüne, Tanrı aşkında yok olmaya ve ebedî olarak Tanrı aşkında dirilmeye ulaşırlar. Klasik İslâm şiirinin tüm çabası, bizi daha bu dünyadayken öteki âleme ulaştırmaktır. Nitekim pek çok aşk […]

Muhyiddin İbn Arabi – Mekarimul Ahlak

Allah Rasûlü s.a.v. efendimize, âline, ashabına tüm Resullere, Nebilere, Ehlibeytine, Veliyul aha, onların dostu olma şerefine nali olanlara ve ümmet-i Muhammed’e selam olsun. Bu eser Al ah’ın Sevgilisi, Efendimiz Resul-i Ekrem (s.a.v.) in hususi velayetine mazhar olmuş, ilm-i ledün sahihlerinden, tasavvuf erbabının zirve isimlerinden, üstadlarm öncü üstadı, Dost’un dostu olma şerefine nail olmuş Şeyhu’l Ekber […]