Etiket: Vus’at O. Bener

Vüs’at O. Bener – Ihlamur Ağacı & İpin Ucu

(Baba girer. Elinde bir keser vardır. Merdivenin basamaklarını rahatça çıkar, gözden kaybolduktan sonra) OGUL ANA OGUL ANA OGUL ANA OGUL ANA OGUL ANA OGUL ANA oGUL Her allahm günü yüreğim, yüreğim diye sızlanan adama bak. Ne diyordum ben? Bir şey değil bir gün düşüp bir yanını kıracak. Söktüreceğim şu merdiveni. . Aynaya baktın mı sen […]

Vüs’at O. Bener – Havva

Yaşamasız’ı okumuştum ilkin: Cıvıltılı parklarda, güneşli meydanlarda, nemli banklarda, sıcak duvarlarda, boş kahve köşelerinde, ağlak çay bahçelerinde elimden kitap düşmediği eski yazlardan birinde … Şimdi, 1957 tarihli Yaşamasız’m kapağına -Fikret Otyam’m allı-yeşilli resmine- bakarken birden o yazın gölgesini anımsadım: “İstasyon gerilerde kaldı.” cümlesiyle başlayan “İ lki” öyküsünün beni sarıp sarmalayışım. Gelip çatan anlar vardır: Başınıza […]

Vüs’at O. Bener – Bay Muannit Sahtegi’nin Notları

YİNE öldürgen bir intihar sabahı, yirmi miligram nobraksin almama karşın, ellerimin titremesini önleyemiyorum; kaydın bay Muannit Sahtegi, yapma, seni konuşmak değil, yazmak kurtarır derken, yani günlük adı altında ilk üç beş tümcenin yazıldığı günden tam üç yıl sonra, yeniden başlamayı deniyorum. Yoksa, galiba, dün gördüğüm, yanı başında sulandırılmış rakı şişesi, dilenen ihtiyardan beter yıkılmış olacağım. […]

Vus’at O. Bener – Siyah Beyaz

Turgut Uyar’ın anısına Yürüyen kaldırımda duruyorum. Renk körlüğü mü başladı, okumuş muydum, uyduruyor muyum, köpekler siyah-beyaz görürmüş güya nesneleri, köpekleştim mi yoksa? Kuşkuya düştüğümü şimdi düşünüyorum. Her şey siyah-beyaz: Kıpkırmızı olması gereken –neden?– bakara gülleri, yemyeşil olması gereken –niçin?– çimenler, bordo olması gereken –niye?– spor arabasından mutlu çift gülücüklerini sergileyen reklam panoları… Bilinmeze götürüldüklerinden habersiz […]

Vus’at O. Bener – Kapan

Gogol’ün ünlü öyküsüyle ilgisi yok, deve tüyü, kolunu Nihal’in okşadığı paltomun çalınması öyküsünün. Bakıştık. Arka bahçeye açılan pencereyi açık bırakan kim? Önemli mi? Biricik, hem hayli pahalıya patlayan paltomu almış götürmüş biri. Pervazda çamurlu ayakkabı izleri. Pencerenin yüksekliği bir metre bile değil. Zıpladın mı odadasın. Suçlamaya kalkmadık birbirimizi. Polise bildirmenin sonuç vermeyeceği açık. Kapıcı Musa’yla […]

Vus’at O. Bener – Dost Yasamasiz

İkindiye doğru dükkânına uğradım. Kasap Ali dostumdur. Eline geçen parayı içkiye yatırır. Kör kedisini yanından ayırmaz. Bir yanda et parçalar, fukara kadınlara on kuruşluk ciğer doğrar, ötede kanlı ellerini pis önlüğünde temizleyerek rakısını gırtlağına aktarır. Yalnızdı. Geniş ağzını elinin tersiyle silerek buyur etti. Her zamanki gibi hatır sormadan, kulpsuz fincana rakı doldurup uzattı. Büyükçe bir […]

Vus’at O. Bener – Buzul Caginin Virusu

Buzlucam bölmeli dikdörtgen odanın, penceresiz, kapısı loş koridora hep açık üçte birine sıkışık, ayaklarından birinin kırığı takoz destekli masasına abanmış, sabah çayına eğri simidini daldırıp çıkarıyor. Ağzının kenarında yerleşikliğini inatla koruyan kabuk tutmuş uçuğu koparıp atarsa, çamaşırlıktan bozma barınağını bölüşmek zorunda olduğu çılgının gardiyanlığına gittikçe sıklaşan delirgen, kimi yalvar yakar başkaldırıları gevşer belki. Önündeki şişkin, […]