Sanat, var olanla doymayan, varlığı “az”, soğuk, çirkin, hatta Sartre’ın ifadesiyle “aptal” bulan, varlığın anlam ve ruhtan yoksun olduğunu düşünen bir ruhun tecelli etmesinden ibarettir… İşte varlıktan ve hayattan rahatsızlık duyan bir bakış açısının ürünü olan sanat, varlığı temizleyerek “olması gereken”e yakınlaştırmak ve bu alemin sahip olmadığı şeyi ona vermek için çaba sarfetmektedir… “Sanat” diyor […]
Kategori: Sanat
Sidney Finkelstein – Bir Halkın Müziği Caz
Yayıncının Notu: Sidney Finkelstein bu çalışmasını, yayımlandığı yıl olan 1948’de, yeni kurulan İsrail Devleti’nin halkına ithaf etmişti. İthaf notu şöyleydi: “Yılımız İsrail Devleti’nin doğuşuna tanık oldu. Başka bir halkın özgürlük uğrundaki mücadelesinin ve kendi kültürünü yaratmasının öyküsü olan bu kitabı, sevinçle karşılayacağını bilerek yeni devletin halkına adıyorum.” Bu satırlar, 2. Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde, Yahudi […]
Serkan Bayram – Ölürken Ben
HASTALIK MI NİMET Mİ ? Bazı dini inançlara göre, hastalıklar bir çeşit nimettir. Uzun yıllar boyunca kazanılabilecek deneyimleri, çok kısa zamanda insanların kazanmalarını ve aydınlanmalarını sağlarlar. Hastalıklar; ruhumuzun düştüğü karanlıktan çıkmamızı sağlayacak olan, ışık kaynakları olarak görülür. Benim bundan pek nasibimi almadığımı anlamışsınızdır 🙂 Şimdi vurgun yememeye dikkat ederekten, konunun derinliklerine inelim 🙂 Bu mantaliteye […]
Alfred Jarry – Übü
Her sonat kolunda olduğa gibi, tiyatroda da, gelişim çizgisi üstünde ortaya konan kaynak değerleri bilmek zorundayım, aşamalara sağlam gii~.lv. bakabilmek i’in.Rinıbaud’yu bilimden Ayollina’-re’i yargılamak bizi yanlışlara götürmez mit loncsco’yıı anlamak için, tiyatronun loneseo’yu besleyen gür kaynaklarına gitmeliyiz. Belki de daha gerilere, Yunan’a değin. Böyle yapmadık m*, salt beğeniden yürüyerek varacağı mız sonuçlar, bizi çıkmaz sokaklarda […]
Richard Sennett – Ten ve Taş
Ten ve Taş, şehrin, insanların bedensel deneyimleri yoluyla anlaƨlan bir tarihidir: AnƟk dönem AƟnası’ndan modern New York’a erkekler ve kadınlar şehirlerde nasıl deviniyorlardı, ne görüp işiƟyorlardı, burunları hangi kokularla doluydu, nerede yemek yiyorlardı, nasıl giyiniyorlardı, ne zaman banyo yapıyorlardı, nasıl sevişiyorlardı? Bu kitap insanların bedenlerini geçmişi anlamanın bir yolu olarak ele almasına rağmen, kent mekanındaki […]
Paul Klee – Modern Sanat Üzerine
Böyle bir yaklaşım, beni kolaylıkla diyalektik bir çözümlemeye girişmek için isteklendiren ve zevk alacağım bir girişim olurdu. Ama bu, kendi eğilimlerinin içinden çıkamadığım ve çocuğunuzun biçime göre içerikli çok daha fazla tanışık olduğunuz olgusunu unutuyor olacağım anlamına gelecekti. Bu nedenle biçime dair bir şeyler söylemekten kaçınacağım. Size ressamın atölyesinden anlık bir görünüm sunmaya çalışacağım, sonunda […]
Ahmet Boyacıoğlu – Oscar Filmleri
Sinemada ödül, her yönetmenin, her oyuncunun, her yapımcının ve filmlerin çekiminde görev alan diğer yaratıcıların ya da teknik elemanların düşüdür. Öyle bir düş ki, onu kazanana ya ün, ya para, ya yeni iş olanakları ya da hepsini birden getirir. Oysa ödülün kutsal işlevi sanatsal bakımdan üstün olanı belirlemektir. Ama denilebilir ki, ancak kimi zaman işin […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Tragedyanın Doğuşu
Bu kuşku götürür kitabın temelinde neyin yer aldığı sorusu: birinci derecede önemli ve çekici bir soru olmuş olmalıdır, üstelik son derece de kişisel bir soru, – ortaya çıktığı zaman dilimidir bunun tanığı, ona karşın ortaya çıktığı, 1870/71 yıllarındaki Alman-Fransız savaşının gergin zaman dilimi. Wörth meydan savaşının gümbürtüsü Avrupa üzerinde yankılanırken, bu kitaba babalık etmek kendisine […]
Franz Kafka – Açlık Sanatçısı
Bir trapez sanatçısı –çok iyi bilinir ki; çalışmaları büyük varyete tiyatrolarına ait kubbelerin yükseklerinde yapılan bu sanat, insanoğlu tarafından en zor kazanılan sanatlardandır- trapeze her çıkışında aynı cesareti gösterebilmek için, önce mükemmellik adına bir çaba, sonraları ise zorba bir alışkanlık olarak, hayatını bütün gün ve gece boyunca trapez üzerinde kalabilecek şekilde düzenlemişti. Zaten son derece […]
Françoise Gilot, Carlton Lake – Picasso İle Yaşamak
Modern sanatla ilgilenen çoğu kişi gibi ben de Picasso’nun eserlerini ve hayatını uzun seneler boyunca, mümkün olduğunca yakından takip ettim. Onu, hayatına giren herkesin gözlerinden görmeye çalıştım. Hem Picasso’nun hem de benim hayatımda görünen ilk gözler; Montmartre’deki Bateau Lavoir’daki ilk zamanlarında Picasso’ya eşlik eden Fernande Olivier’ye aitti. Olivier uzun yıllar sonra eşime Fransızca dersleri vermek […]
Fatih Doğan – Dijital Fotoğrafçılık Teknikleri
Hemen hemen dijital fotoğraf makinesi, güçlü otomatik işlevleri sayesinde, sadece deklanşöre basılarak mükemmel neticeler üretir. Başarılı sonuçlar için, uzmanlık bilgisi veya fotoğrafçılık eğitimi şart değildir. Buna rağmen: Fotoğraf makinesinin teknolojisini ve resim tasarımını tanıyan birisi, fotoğrafçılığı daha zevkli hâle getirebilir. “devilfd fotoğraf tavsiyeleri” yazımlarımızda, ilgi duyan bütün dijital fotoğrafçılara ilginç bakış açıları, özel çekim teknikleri […]
F. Jameson & J. F. Lyotard – Postmodernizm
POSTMODERNİZM son yıllarda felsefeden edebiyata, mimarlıktan resme. Batılı kültür dünyasını enine boyuna kuşatmış olan bir başlık. 70’lerde, iki yüz yıllık bir huzursuzluğu dile getirebilmenin meşru ortamını, kanallarını ve terimlerini nihayet bulabilmenin coşkusu doruk noktasında iken, kendilerini bu dalgalanmaya kaptırmayanlara basit bir dekor değişikliği gibi görünüyordu. 80′ lerde ise, etkinliğinin artmasına paralel olarak, bir kabuk değiştirme […]
Emrah Alpat, Tunca Arslan, Erol Bilbilik, Haluk Hepkon, Karin Liebhart – Zeitgeist Ne Anlatıyor
Zeitgeist The Movie, üç bölüme ayrılan ve her bölümde farklı bir komplo teorisini işleyen bir kurgu film. İlk bölümde yer alan Nasıralı İsa’nın aslında asla yaşamadığı ve ona atfedilen özellikler ile mucizelerin daha önceki mitolojilerden ve özellikle astrolojiden geldiği, aslında İsa’nın bir Güneş Tanrı olduğu iddiası muhtemelen en çarpıcı iddia ki filmin yapımcıları en çok […]
Emine Sevgi Özdamar – Kendi Kendinin Terzisi Bir Kambur
10-11 Şubat 2007 tarihinde Sevgi Özdamar’la birlikte Hamburg’daki 3. Kültür ve Edebiyat Günleri’ne davetliydim. “Göçün Tarihi, Göç ve Kültür” konulu panelde konuşmacıydım. 10 Şubat akşamı Hamburg’a vardığımda, beni, garda karşılayan genç çift, doğruca etkinliği düzenleyenlerin yanına götürdü. Yolda, Sevgi’nin o gün okumasını yaptığını ve bu akşam Berlin’e döneceğini söylediler. O güne kadar şurda burda karşılaşmıştım […]
Edip Cansever – Türk Edebiyatinda Unutulamayan Ask Siirleri Antolojisi
ERENKÖYÜ’NDE BAHAR Cânan aramızda bir adındı, Şîrin gibi hüsn ü âna ünvan, Bir sâhile hem şerefti hem şan. Çok kerre hayâlimizde cânan Bir şi’ri hatırlatan kadındı. Doğmuştu içimde tâ derinden Yıldızları mâvi bir semânın; Hazzıyle harâb idim edânın, Hâlâ mütehayyilim sadânın Gönlümde kalan akislerinden. Mevsim iyi, kâinât iyiydi; Yıldızlar o yanda, biz bu yanda. Hulyâ […]
Michael Korz – Senaryoda Dialog
Nasıl Konuşuruz? Yazma ve konuşma Diyalogları senaryolaştırırken, aslında, konuşmaları senaryolaştırmış oluruz. Bu konuşma nerdeyse her zaman kurgusaldır – bir kişinin herhangi belirli bir durumda aslında söylemiş olduğu kelimelerin nadiren birebir karşılığı olacaklardır. Yine de kullanılan senaryolaştırılmış diyalogun üslubu her ne olursa olsun, insanların “gerçek yaşamda” nasıl konuştuklarıyla her zaman bir şekilde de olsa alakalı olacaktır. […]