Dört sualin muhtasar cevabıdır Birinci Sual: Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır? Hayatta ise niçin bazı mühim ülema hayatını kabul etmiyorlar? Elcevab: Hayattadır, fakat meratib-i hayat beştir. O, ikinci mertebededir. Bu sebebden bazı ülema hayatında şübhe etmişler. Birinci Tabaka-i Hayat: Bizim hayatımızdır ki, çok kayıdlarla mukayyeddir. İkinci Tabaka-i Hayat: Hazret-i Hızır ve İlyas Aleyhimesselâm’ın hayatlarıdır ki, […]
Kategori: Genel
Bediuzzaman Said Nursi – Lem’alar
[Otuzbirinci Mektub’un birinci kısmı; her zaman, hususan mağrib ve işa’ ortasında otuzüçer defa okunması çok faziletli bulunan mezkûr kelimat-ı mübarekenin herbirinin çok envârından birer nurunu gösterecek altı Lem’adır.] Birinci Lem’a Hazret-i Yunus İbn-i Metta Alâ Nebiyyina ve Aleyhissalâtü Vesselâm’ın münacatı, en azîm bir münacattır ve en mühim bir vesile-i icabe-i duadır. Hazret-i Yunus Aleyhisselâm’ın kıssa-i […]
Bediuzzaman Said Nursi – Kucuk Sozler
Bismillah her hayrın başıdır.2 Biz de önce onunla başlarız. Bil ey nefsim! Şu mübarek kelime, İslam’ın nişanı olduğu gibi bütün varlıkların da hal diliyle daimî virdidir. “Bismillah”ın ne büyük tükenmez bir kuvvet, ne bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen şu temsilî hikâyeciğe bak, dinle: Eskiden bedevî Arap çöllerinde bir adamın rahatça seyahat edebilmesi ve eşkıyanın […]
Bediuzzaman Said Nursi – Kastamonu Lahikasi
Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i Kur’aniye ve imaniyede ihlaslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım! Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür ve hamdederim ki, İhtiyarlar Risalesi’ndeki ümidimi ve Müdafaat Risalesi’ndeki iddiamı sizinle tasdik ettirdi. Evet lillahilhamdü biadedi-z zerrati min-el ezeli ile-l ebed sizin ile otuz bine mukabil gelen otuz Abdurrahman’ı, belki yüzotuz, belki bin yüzotuz Abdurrahman’ı Risalet-ün […]
Bediuzzaman Said Nursi – Kader Risalesi
manın kısımlarından olan kader ve cüzî irade, İslamiyet’in ve imanın son sınırını gösteren, hale ve vicdana dair birer meseledir. İlmî ve nazarî değildir. Yani, her şeyi, hatta amellerini ve nefsini Cenâb-ı Hakk’a vere vere sonunda imtihan ve mesuliyetten kurtulmaması için cüzî irade müminin önüne çıkıyor, ona “Sorumlu ve vazifelisin!” diyor. Sonra işlediği iyiliklerle ve faziletleriyle […]
Bediuzzaman Said Nursi – Isarat-ul I’caz
Tenbih: İşarat-ül İ’caz Tefsiri; eski Harb-i Umumî’nin birinci senesinde, cephe-i harbde, me’hazsiz ve kitab mevcud olmadığı halde te’lif edilmiştir. Harb zamanının zaruretinden başka, dört sebebe binaen gayet muhtasar ve îcazlı bir tarzda yazılmış; Fatiha ve nısf-ı evvel daha mücmel, daha muhtasar kalmıştır. Evvelâ: O zaman, izaha müsaade etmiyordu. Eski Said, îcazlı ve kısa tabiratla ifade-i […]
Bediuzzaman Said Nursi – Iman Ve Kufur Muvazeleleri
Gayet mühim bir suale verilen çok ehemmiyetli bir cevabı burada yazmağa münasebet geldi. Çünki kırk sene evvel Eski Said, o dersinde bir hiss-i kabl-el vuku’ ile Risale-i Nur’un hârika derslerini ve tesiratını görmüş gibi bahsediyor. Onun için o sual-cevabı yazacağız. Şöyle ki: Çoklar tarafından hem bana, hem bazı Nur kardeşlerime sual etmişler ve ediyorlar ki: […]
Bediuzzaman Said Nursi – Ihlas Risalesi
Mühim ve müthiş bir soru: Yalnızca dünyayı gaye edinenler, gaflet içindekiler, hatta dalâlet yolundakiler ve münafıklar birbirleriyle rekabet etmeden ittifak sağladıkları halde; hak ehli olan, ortak noktalarda buluşan dindarlar, ilim ve tarikat ehli zâtlar neden rekabet yüzünden ayrı düşüyor? İttifak, pek çok ortak noktası bulunan müminlerin hakkıyken ve ayrılık münafıklara yaraşırken, neden hak onlara geçti […]
Bediuzzaman Said Nursi – Hastalar Risalesi
Ey biçare hasta! Merak etme, sabret. Hastalığın sana dert değil, belki bir çeşit dermandır. Çünkü ömür bir sermayedir, gidiyor. Meyvesi olmazsa boşa gider. Hem rahat ve gaflet içinde çok çabuk geçer. Hastalık senin o sermayeni büyük kârlarla kazançlı hale getiriyor. Ömrün çabuk geçmesine meydan vermiyor, onu tutuyor, uzun kılıyor ki, meyvesini verdikten sonra gitsin. İşte […]
Bediuzzaman Said Nursi – Hasir Risalesi
Bir Hatırlatma: Bu risaledeki hakikatleri hikâye şeklinde, teşbih ve temsillerle yazmamın sebebi, hem okuyana kolaylık sağlamak hem de İslam esaslarının ne kadar akla uygun, sağlam, birbiriyle uyumlu ve birbirini destekleyen hakikatler olduğunu göstermektir. Hikâyelerin mânâları, sonlarındaki hakikatlerdedir; temsiller, üstü kapalı bir şekilde o hakikatlere işaret eder. Demek, bunlar hayalî hikâyeler değil, hakikatin ta kendisidir. ِن […]
Bediuzzaman Said Nursi – Ene ve Zerre Risalesi
Şu ayetin büyük hazinesinden tek bir cevherine işaret edeceğiz. Şöyle ki: Göklerin, yerin, dağların yüklenmekten çekindiği ve korktuğu emanetin mânâlarından, yönlerinden biri “ene”, yani benliktir. Evet, “ene” hem Hazreti Âdem zamanından şimdiye kadar insanlık âleminin etrafına dal budak salan nuranî bir tûba ağacının hem de müthiş bir zakkum ağacının çekirdeğidir. Bu büyük hakikati anlatmaya başlamadan […]
Bediuzzaman Said Nursi – Emirdag Lahikasi
Bu lâhika mektubları -ki “Yirmiyedinci Mektub”dur- Risale-i Nur’un ilk te’lifi ile başlayıp devam edegelmiştir. Risaleler Barla’da te’lif edilmeye başlanıp Isparta ve civarındaki kıymetdar talebeleri bu risaleleri okumak ve yazmak suretiyle istifade ve istifaza ettiklerinde hissiyatlarını, iştiyak ve ihtiramlarını bir şükran borcu olarak muhterem müellifi Hazret-i Üstad’a mektublarla takdim etmişler. Bazı müşkilâtlarının ve suallerinin halledilmesini rica […]
Bediuzzaman Said Nursi – Barla Lahikasi
Bu lâhika mektubları -ki “Yirmiyedinci Mektub’dur- Risale-i Nur’un ilk te’lifi ile başlayıp devam edegelmiştir. Risaleler Barla’da te’lif edilmeye başlanıp Isparta ve civarındaki kıymetdar talebeleri bu risaleleri okumak ve yazmak suretiyle istifade ve istifaza ettiklerinde hissiyatlarını, iştiyak ve ihtiramlarını bir şükran borcu olarak muhterem müellifi Hazret-i Üstad’a mektublarla takdim etmişler. Bazı müşkilâtlarının ve suallerinin halledilmesini rica […]
Bediuzzaman Said Nursi – Asa-yi Musa
Dördüncü Söz’de izahı bulunan, her gün yirmidört saat sermaye-i hayatı Hâlıkımız bize ihsan ediyor. Tâ ki, iki hayatımıza lâzım şeyler o sermaye ile alınsın. Biz kısacık hayat-ı dünyeviyeye yirmiüç saatı sarfedip, beş farz namaza kâfi gelen bir saati, pek çok uzun olan hayat-ı uhreviyemize sarfetmezsek; ne kadar hilaf-ı akıl bir hata ve o hatanın cezası […]
Bedii Faik – Pablonun Gulusu
Part i başkanı Pablo, güneş batıncaya kadar tarlalarındaki işçilerin başındaydı. «— Ha aslanım. Ha yiğidim…» durmadan dürtükledi durdu onları. Aslında hepsinden çok iş yapardı. Güdü mü güçlü, becerikli mi becerikli… Ama bayılırdı elbirliğine. Etrafında adamlar olsun, hem çalışsın, hem de onları coştursun ve gülüş ahenk iş görülsün!.. Pontino köyüne tepeden baktınız mı; Pablo’nun tarlaları böyle […]
Bedi Menderes Solak – Kara Kutu
13.07.1974 tarihinde, Almanya’nın Berlin kentinde yaşama kabul edildi. Doğduğu gün olan ayın 13’ünün Cuma gününe rastlamadığını öğrense de garip bir lanetlenme oyununun bir parçası olduğunu kabul etti. Hala da eder. Kısa sürede çocuk bezini bırakıp tuvaleti kullanmayı öğrendi. Buna karşın, yürümemekte direndi. Geri geri emeklemeyi tercih etti. En büyük hobisi, örümceğine binip, kask olarak kullandığı […]