Will: Araluen Krallığı’ndaki Redmont Eyaleti’nde, Baron Arald’ın koruması altında büyüyen ufak tefek, çelimsiz bir yetim olan Will, yetimhanede şövalyelik hayalleri kurarken, kendini Orman Muhafızı Halt’ın çırağı olarak bulur. Halt: Gelmiş geçmiş en iyi Orman Muhafızlarından biri olan Halt, gölge gibi sessizce hareket edebilir, yayı ve oku kusursuz kullanır. Halt, yıllar önce Morgarath’ın ordusunun yenilmesinde de […]
Kategori: Macera
John Boyne – Çizgili Pijamalı Çocuk
Bruno, bir akşamüstü okuldan eve döndüğünde, başı hep öne eğik, gözlerini yerden kaldırmayan hizmetçileri Maria’yı odasında, dolabındaki bütün eşyaları, dört büyük sandığa doldururken bulmuş, çok şaşırmıştı. Hatta arkaya gizlediği özel eşyalarını bile alıyordu ki onlar kimseyi ilgilendirmezdi. “Ne yapıyorsun?” diye sordu, olabildiğince nazik olmaya çalışarak. Birinin, eşyalarını karıştırdığını görmekten mutlu olmasa da anne, Maria’ya saygılı […]
John Altman – İhanet Çıkmazı
Ön büronun arkasındaki yanık tenli adam ona baktı, tanıdı ve tek kelime etmeden gözlerini indirdi. Tabii. Katil son iki gece, Epstein çifti akşam yemeğinden dönerken yanlarında yürüyerek kendisini otel lobisinde iki kez teşhir etmişti. Gece sorumlusu da normal olarak katili onların oğlu sanmıştı. Yakın plandan bakılınca, üzerinde Venezia, Mi Amore yazılı bir tişört ve elinde […]
Jeffery Deaver – Lincoln Rhyme #4 – Taş Maymun
Onlar kaybolmuştu, onlar talihsizdi. Onları defolu mallar gibi dünyanın dört bir yanına taşıyan insan kaçakçıları -yılanlar- için adları ju-jia, yani domuzlar’dı. Gemilerine el koyup onları tutuklayarak sınır dışı eden Amerikan Göçmen Bürosu ajanları için adları belgesizlerdi. Umutluydular. Önlerinde uzanan riskli, aşırı çalışma isteyen yıllara karşılık, binlerce yıllık ata mirasından, ailelerinden ve evlerinden vazgeçen insanlardı onlar. […]
Colleen Houck – Kaplan Laneti
Mahkûm elleri önünde bağlı ayakta dikiliyordu. Yorgundu, dayak yemişti ve pisti fakat damarlarında dolaşan asil Hint kanına yakışır bir biçimde sırtını gururla dikleştirmişti. Odadaki uzun ve beyaz sütunlar birer gardiyan gibiydi. Tül perdelerin arasından ormanın fısıltısı bile gelmiyordu. Mahkûmun tek duyduğu şey Lokesh’in değerli taşlı yüzüklerinin altın sandalyenin yanına vurarak çıkarttığı tıngırtıydı. Lokesh mahkûma bakarken […]
Clive Cussler – Oregon Dosyaları #5 – Kıyamet Gemisi
Norveç’in Kuzeyi 29 NİSAN 1943 Ufuk çizgisinin üzerinde asılı duran solgun dolunayın ışıkları, buz gibi okyanus sularında göz kamaştırıcı yansımalar oluşturuyordu. Kışın hâlâ hüküm sürdüğü yılın bu bahar öncesi günlerinde henüz yüzünü göstermemiş olan güneş, gezegen kendi eğik ekseni etrafında dönüp dururken, gökyüzünün denizle buluştuğu kavsin ardında, belirsiz bir ışıldama şeklinde gizlenmekteydi. Tamamen gözükmesi için […]
Clive Cussler – Oregon Dosyaları #4 – İskelet Sahili
KALAHARI ÇÖLÜ 1896 Onlara silahlarını geride bırakmalarını asla söylememeliydi. Bu karar hepsinin hayatına mal olacaktı. Ama başka bir seçenekleri var mıydı? Son yük atı da zayıf düşünce, onun yükünü dikerlerine dağıtmak zorunda kalmışlardı. Bu da teçhizatı geride bırakmaları anlamına geliyordu. Hayvanın taşıdığı su mataralarım getirmenin gerekliliği konusunda bir tartışma olmamıştı, kesilmemiş taşlarla dolu çantaları da. […]
Clive Cussler – Oregon Dosyaları #3 – Karanlık Takip
Büyük bankaların, merkez bankalarındaki altın rezervlerini tüketmesiyle dünya büyük bir ekonomik krizin eşiğine gelir. Altın ihtiyacını kirli oyunlarla karşılamak isteyen dünyanın bu en büyük bankaları, gözü dönmüş korsanlarla işbirliğine girerler. Eski ajan Cabrillo ve dahi ekibinin kurduğu şirket ise, tüm bu olanlardan habersiz, Oregon adlı gemileriyle insafsız korsanların peşine düşerler. Ancak kendilerini insan kaçakçılığından köle […]
Clive Cussler – Oregon Dosyaları #2 – Kutsal Taş
Elli bin yıl önce ve Dünya’dan milyonlarca kilometre uzakta bir gezegen sanki yok oluşunu haber verircesine şiddetle seğiriyordu. Gezegenin yaşlı olması sonunun böyle olacağını gösteriyordu, çünkü kutuplarının sürekli yer değiştiriyor olması onu sık sık şekli değişen bir küre haline getirmişti. Gezegenin özü metaldi ve kaya ile magmadan oluşmaktaydı. Milyonlarca yıl içinde şeklini alıp soğuduktan sonra […]
Clive Cussler – Oregon Dosyaları #1 – Altın Buda
Bu roman bir Dirk Pitt macerası ya da NUMA dosyaları serisindeki Kurt Austin hikâyesi değil. Bu Kükreyen Deniz adlı romanımda sözünü ettiğim eski kargo gemisi Oregon’un öyküsü. Eski püskü görüntüsü ve paslı gövdesinin altında Oregon aslında bir teknoloji ve bilimsel deha harikasıdır. Mürettebatını, kolları çok uzaklara uzanan şirketler birliğinin sayısız şemsiyesi altında çalışan oldukça eğitimli […]
Clive Cussler – Numa Dosyaları #4 – Beyaz Ölüm
Faroe, Britanya Adaları’nın Batısı, 1515 Diego Aguirrez yüzünden bir fare geçtiğini düşünerek huzursuz uykusundan uyandı. Geniş alnı buz gibi ter içinde kalmıştı. Kalbi göğsünde gümbürdüyor, belirsiz bir panik hissi içini kemiriyordu. Uyuyan mürettebatın horultusunu ve ahşap gövdeye çarpan dalgaların şıpırtısını dinledi. Ortada bir gariplik yoktu. Ama yine de gölgelerin arasında görünmeyen bir tehdidin beklediği şeklindeki […]
Clive Cussler – Numa Dosyaları #2 – Mavi Altın
Sao Paulo Havalimanı, Brezilya, 1991 Çifte turbo motorunun güçlü bir itisiyle uçak havalanarak Sao Paulo semalarına doğru yükseldi. Güney Amerika’nın en büyük kentinin üzerinde hızla gözden kaybolan Lear jet kısa sürede on üç bin metre yüksekliğe erişti. Saatte beş yüz mil süratle kuzeybatıya yöneldi. Arkaya dönük koltukta oturan Profesör Francesca Cabrai, pencereden pamuk yığınlarını andıran […]
Clive Cussler – Numa Dosyaları #1 – Yılan
25 Temmuz 1956 Nantucket Adası’nın güneyi Soluk renkli gemi öylesine hızlı ortaya çıktı ki, dolunayın saçtığı gümüşümsü aydınlıkta bir hayalet benzeri kayıp giderken derinliklerden çıkıp gelmiş gibi görünüyordu. Sıcak gecede doğuya doğru hızla ilerlerken geminin kemik beyazı yan taraflarındaki lomboz ışıklarından oluşan taçlar parıldıyor, keskin biçimde şekillendirilmiş pruvası sakin denizi bir hançerin siyah sateni kestiği […]
Clive Cussler – Isaac Bell Serisi #2 – Sabotajcı
Clive Cussler, Kusursuz Plan adlı romanında okuyucularına yeni kahramanı uzun boylu, yakışıklı, zorluklardan yılmayan dedektif Isaac Bell’i tanıtmıştı. Yirminci yüzyılın baslarında Amerika’daki hırsızları, katilleri, kimi zaman da daha korkunç suç isleyenlerin peşlerine düşerek onlan yakalayan kendine göre bir adalet anlayışına sahip biriydi Bell. 1907 yilında mali panik ve işsizlik Amerika’yı kasıp kavuruyordu. tren kazaları, yangınlar. […]
Clive Cussler – Fargo#1- Sparta Altınları
BÜYÜK ST. BERNARD GEÇİDİ, APENNİN ALPLERİ, MAYIS 1800 Kuvvetli rüzgâr Styrie’nin ayaklarını kamçılıyordu ve at, binicisinin onu yatıştırmak için birkaç kez dilini şaklatmasından önce, huysuz bir şekilde burnundan soluyarak yolun dışına doğru seğirtti. Fransa İmparatoru Napoleon Bonaparte, parkasının yakalarını kaldırdı ve gözlerini kısarak sulusepken yağan kara baktı. Mont Blanc’in testere dişi gibi yükselen 4800 metrelik […]
Clive Cussler – Dirk Pitt #19 – Cengiz Han’ın Hazinesi
Tüm zamanların en büyük fatihi. Hükümdarlığının zirvesindeyken imparatorluğunun sınırları Pasifik Okyanusu’ndan Hazar Denizi’ne dek uzanıyordu. Fetihleri ile efsaneleşen bu ünlü imparatorun mezarı ise unutulmuş, bir sır olarak kalmıştı Şimdiye dek… Tabiat Ana’nın bir cilvesi olduğu sanılan amansız bir dalga, Baykal Gölü’nde petrol araştırması yapan bir ekibi yok etmek üzeredir. Dirk Pitt, ekibin imdadına yetişerek onları […]