Paslı Chevyrolet kamyonet tangırdayarak durunca Lauren Huntsman kafasını ön yolcu koltuğunun camına çarptı ve irkilerek uyandı. Uykulu gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. Kafasının içi, bir araya getirebilse bir bütün oluşturabileceği kırık dökük anılarla, paramparça görüntülerle doluymuş gibi hissediyordu. Gecenin daha erken saatlerine açılan bir pencereymiş gibi. Şu anda ise o pencere zonklayan kafasının içinde paramparçaydı. Country […]
Kategori: Roman
Thomas Harris – Hannibal Lecter #4 – Hannibal Doğuyor
HANNIBAL LECTER’IN anılar sarayına açılan kapı, zihninin ortasındaki karanlığın içindeydi ve sadece dokunarak bulunabilen bir mandalı vardı. Bu kocaman, tuhaf kapı, erken barok dönemine ait, bol ışıklı muazzam mekanlara, koridorlara ve Topkapı Sarayı’ndakilerle yarışır sayıda odaya açılıyordu. Eler yerde ustaca yerleştirilip aydınlatılmış resimler vardı ve bunların her biri de, geometrik bir şekilde başka anıları çağrıştıran […]
Thomas Harris – Hannibal Lecter #3 – Hannibal
Böyle bir günün doğmaya cüret edemeyeceğini düşünebilirsin… CLARICE STARLING’in Mustang’i Massachusets Meydanı’ndaki -daha ucuza geldiği için Sun Myong Moon’dan kiralanmış bir binada ikamet eden- Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Şubesi’nin rampasında kükredi. Önde kaportası yamru yumru bir minibüs, ardında ağzına kadar adamla dolu iki siyah özel tim minibüsüyle vurucu tim üç araca tıkışmış, mağaramsı garajda […]
Thomas Harris – Hannibal Lecter #2 – Kuzuların Sessizliği
Atış eğitimi yapmaktan dönen Clarice Starling hızlı bir yürüyüşten sonra soluk soluğa vardı toprağa yarı yarıya gömülmüş zemin katına. Ouantico’daki Akademi binasının bu katında FBl’ın dizi cinayetlerle uğraşan bölümü olan Davranış. Bilimlerinin büroları yer alıyordu. Uygulama alanında bir tutuklama eğitimi yaparken ateş altında kendini yere attığından dağınık saçlarında otlar, rüzgar ceketinde de ot ve toprak […]
Thomas Harris – Hannibal Lecter #1 – Kızıl Ejder
Doktor Hannibal Lecter ile karşılaştığım anı size anlatmak istiyorum. 1979 kışında ailemde görülen bir hastalık sebebiyle, Mississippi Delta’daki evime geri dönüp, orada on sekiz ay kaldım.Red Dragonüzerinde çalışıyordum. Rich köyündeki komşum, pamuk tarlasının ortasında bulunan, tek oda genişliğindeki bir evi kullanmama izin verdi. Ve ben, genellikle geceleri orada çalıştım. Bir roman yazmaya gördüklerinizle başlar, buna […]
Thomas Bernhard – Eski Ustalar
Ceza suçun karşiliğıdır: yani yaşama karşı duyulan her türlü istekten mahrum bırakmak, yaşam bıkkınliğinien üst noktasına getirmek. Kierkegaard Reger’le Sanat Tarihi Müzesinde saat on bir buçukta sözleşmiş olmama karşın, uzun zamandan bu yana kararlaştırdığım üzere, onu bir kez olabildiğince uygun bir açıdan, tedirgin olmadan gözlemleyebilmek için saat on buçukta oradaydım, diye yazıyor Atzbacher. Onun, Bordone […]
Thomas Bernhard – Bitik Adam
Uzun süre tasarlanmış bir intihar, diye düşündüm, umutsuzluğun birden ortaya çıkarttığı bir eylem değil. Lokantaya girerken, dostumuz ve yüzyılın en önemli piyano virtüözü Glenn Gould’un da yalnızca elli bir yaşına kadar yaşadığını düşündüm. Ne var ki o, Wertheimer gibi kendini öldürmedi, o bildik deyişle, kendi eceliyle öldü. Dört buçuk ay New York ve durmadan Goldberg […]
Thomas Andresen – Puhu Kuşunu Duyuyor musun
HAYIR, hiçbir şey duymuyorum.» Bu, korkulu düşlerimin başlangıcı oldu. Gece. Arabayı Ursula kullanıyor. Ben yanında uzanmış, gözlerimi kapamıştım. Ursula, ayağını gaz pedalından çekti. «Motordaki gürültüyü duyuyor musun?» diye sordu. «Hayır, hiçbir şey duymuyorum.» Doğruluyorum, kulak veriyorum. Gece. İşte bu, başlangıç oluyor… Uydurma bir başlangıç… Bir kronikçi, her başlangıcın ardından başka başlangıçlar da bulur ve başlangıçlar […]
Theodor Storm – Kır Atlı
14 Eylül 1817’de Husum’da doğan ve 4 Temmuz 1888’de Hademarschen’de ölen Theodor Storm’un Alman halkını ve yurdunu betimleyen Alman şairleri arasında seçkin bir yeri vardır. “Kır Atlı”, Storm’un en son ve en trajik yapıtıdır. Storm, birçok araştırma gerektiren bu konuyla 1886’da ilgilenmeye başlamış, yapıtını 1887-88 arasında, yaşlı ve hasta bir durumdayken yazmıştır. O, yapıtının, bütün […]
Thea Alexander – M.S. 2150
Akaşa Dün gece bir başka zamanda – bir başka yerde – bir başka bedende uyandım! Tatlı mavi bir gökyüzünün altında, küçücük bir çimenliğin ortasında yatıyordum. Çıplak bedenim ürperiyordu. Ne hoş bir özgürlük! Ayağa sıçradım, koşuyordum, hiç yorgunluk duymadan koşuyor, koşuyordum. Yine iki bacağım olduğunu fark edince gözlerim sevinç yaşlarıyla doldu. Dört yıl önce Vietnam’da yitirdiğim bacağım […]
Tess Gerritsen – Yörünge
Galapagos Yarığı 0.30 Derece Güney. 90.30 Derece Batı; Abisin kenarında, yüzüyordu. Aşağıda, güneşin asla ulaşmadığı, tek ışığın, kendiliğinden parlayan bir yaratığın hızla geçip giderken çıkardığı kıvılcım olduğu, buz gibi bir denizin karanlık suları, alabildiğine uzanıyordu. Dr. Stephen D. Ahearn, Derin Dalış IV’ün insan vücuduna uygun tasarlanmış kabininde yüzükoyun uzanmış, başı şeffaf akrilik burun konisine gömülmüş […]
Barlas Özarıkça – Ters Adam
Akşam saatleriydi. Bir arkadaşımla buluşacaktım. Gecikmemek için kestirmeden vurdum. Geniş, kuytu ve oldukça loş koca bir parktan geçiyordum. Birden bir bank üzerinde duran bir şey ilişti gözüme. Yaklaştım. Siyah, deri ve oldukça da ağır bir çantaydı bu. Kilitliydi. Bilinçsizce sapından yakaladım, buluşma yerimize yöneldim. Gelmemişti. Uzun süre bekledim. Gelmeyecekti… Eve dönüp kilidi kırdım. İçinden ses […]
Barış Bıçakçı – Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Her şeyin geçip gittiğine, yaşadıklarımızın geçmişte kaldığına kim inandırabilir bizi? Anılarımızı avuç dolusu su gibi her sabah yüzümüze çarpmanın işe yaramayacağına kim inandırabilir? Tanıklarla, kanıtlarla, uygun adım yürümek için ikide bir ayak değiştirme imkânı veren gerçeklerle ne kadar üstümüze gelseler, boşuna! İnanmayız. “Geçen bir şey yok!” diye bağırırız. “Her şey tam şimdi yaşanıyor!” Tam şimdi, […]
Tess Gerritsen – Rizzoli ve Isles Serisi 5 – Siliniş
SİLİNİŞ Kendini bir rehine krizinin yanlış tarafında bulunca, hamile olan cinayet masası detektifi Jane Rizzoli, hayatının en mutlu saatleri olabilecek süreçte kendini tanı bir kâbusun ortasında bulur. İsimsiz, güzel bir kadın, morga ceset olarak getirilir. Fakat Boston’lu tıp uzmanı Maura Isles ceset torbasını açıp baktığında, unutamayacağı bir korku yaşar: Ceset gözlerini açar! Hâlâ hayatta olan […]
Tess Gerritsen – Rizzoli ve Isles Serisi 2 – Çırak
Bugün bir adamın gözlerimin önünde can verişine tanık oldum. Beklenmedik bir olaydı bu ve ben böyle trajik bir şeyin hemen dibimde cereyan etmesine şaşkınım hâlâ. Yaşamımızdaki en heyecan verici şeyler hep beklemediğimiz zamanlarda olduğu için bu özel anların tadını çıkarmayı öğrenmeli, çoğunlukla tekdüze geçen zamanı süsleyen bu ender heyecanların kıymetini bilmeliyiz. Burada, duvarların arkasındaki bu […]
Terry Pratchett – Diskdünya Serisi 4 – Mort
Burası hayat saatlerinin saklandığı parlak mum ışığıyla aydınlatılmış oda – raf raf üstüne, her yaşayan insan için kum saatleri, ince kumlarını gelecekten geçmişe dökmekteler. Dökülen kum tanelerinin topyekıın ıslığıyla oda deniz misali kükıemekte. Bu, odanın sahibi. Meşgul bir havayla dimdik yürüyor odada. Adı, Ölüm. Ancak herhangi bir Ölüm değil. Bu, kendi operasyon küresi, şey, aslında […]